Last FM ve Myspace Yasaklandı!


Gözümüz aydın Last FM ve Myspace ülkemizdeki sansürcülüğün yeni kurbanı oldular. Last FM bildiğiniz gibi CBS Interactive bünyesinde yayın yapan bir internet radyosu. EMI, Warner Music Group gibi dev plak şirketlerinin müzisyenlerinin yanında binlerce bağımsız müzisyenin şarkıları dinlenebilir. Myspace ise özellikle müzisyenler tarafından tercih edilen, haberlerin ve yeniliklerin paylaşıldığı, şarkılara yer verilen bir siteydi. Bildiğiniz üzere Stereo Mecmuası'nında kendi MySpace sayfaları mevcut(tu)

Ülkemizde bir sitenin kapatılması için dava açılması gerekiyor. Bu iki siteninde kapatılmasına yönelik davaları M**AP'ın açtığı dedikoduları var. M**AP müzik yapımcılarının oluşturduğu meslek birliğinin adı. Kendilerini son yıllarda korsanla mücadele adamış bir kurum. Aynı zamanda günümüzde ülkemizde müzik endüstrisinin çökmesine sebep olan bir kurumdur bence.

Nedense ülkemizde yakalanan korsan albümlerin, korsan DVD'lerin basın önünde buldozerlerle yok edilmesine korsanla mücadele deniyor. Ancak asıl önemli olan müziğin bir kültür hadisesi olduğunun anlatılması alanında M**AP'ın bir işe yaramadığını görmek mümkün.

Ülkemizde müzik hemen her yaştan insanlar tarafından dinleniyor olsa da en büyük pazar gençler. Ancak ülkemizin ekonomik durumları gayet belliyken gençlerin bir albüme 30TL para vermesini beklemek saflık olur. Müzik insanlarımız ve onların oluşturduğu meslek birlikleri nedense müzik endüstrisinde KDV'nin, ÖTV'nin ve diğer vergilerin peşine düşmek yerine hep kendileri dışındaki faktörlerden dolayı müzikseverleri suçladı. Heleki Amazon'dan 5 dolara aldığımız albümlerde ülkemizde 30TLyi satmaya çalışanlar varken kimse kusura bakmasında ülkedeki müzik endüstrisi çöker, çöksünde.

Gelinen durumda Myspace ve Last FM'in kapatılmasının M**AP denilen kuruluşun özellikle bağımsız müzisyenlerden ne kadar bi-haber olduğunun bir göstergesi. Kendilerini tebrik ederim. Eminim mattah bir iş yapmış gibi ortalarda geziniyorlardır şimdi.

Ancak anlamaları gereken bir şey var. Bu ülkede müzik dinlemenin bir kültür olduğunu anlatmadıkları sürece, endüstrinin devamı için dinleyicilerin desteğinin olması gerektiğini insanlara anlatmadıkları sürece, ödediğimiz astronomik CD ve diğer medya ücretleri konusunda devlete karşı baskı yapmadıkları sürece sadece buldozerlerle CD parçalayıp, site kapattırabilirler. Daha fazlası değil...

Bugüne kadar korsanla mücadele etmek için çok geç kalınmıştır. İnsanların ellerindeki terrabyte'larca hard disklerde ve bunları fiziksel olarak birbirlerine verebildikleri bir ortamda internetten indirme konusunda çalışma yapılsa ne olur ki. Üzerine üstlük IP changer'lardan, aklın almadığı dev P2P yapılarına, şifreli indirme yapılabilecek sitelere kadar onlarca yüksek teknolojili yapıya karşı Don Kişotluk pek sökmez. Üç beş kişiyi cezalandırırsınız iyice sevilmeyen bir kurum haline gelirsiniz en fazla.

Saçma sapan işlerle uğraşmayın insanlara müzik kültürünü aşılayın. Zaten bir meslek birliği, bağımsız müzisyenlerin özgürce eserlerini paylaştığı bir ortamın kapatılması için çalışma yapıp dava açıyorsa, kusura bakmayında korsanla filan mücadeleyi bırakın. Zaten müzik endüstrisi çökmüş demektir.


Koca M**AP ülke çapında bir kampanya ile sesini duyurmakla ilgili bir beklentisi yok herhalde. İki buldozerin önünde poz vermek yeterli geliyor onlara. Bizim küçücük bütçemiz ve imkanlarımızla kendi çapımızda ses getiren "Bu oyuncak sadece odyofilleri değil ekonomiyi de sevindirir!" kampanyamız gibi ulusal bir kampanya yapamayacak kadar aciz midir koca meslek birliği.

Hayretler içerisinde seyretmekteyim gelişmeleri.

Roll Dergisi Kapanmamış


Bu sevindirici haber Bianet web sitesinden geldi. Üç aylık sayı çıkartınca dergi zor durumda, kapanmak üzere şeklinde söylentiler çıkan Roll dergisinin editörlerinden Göktürk iyi haberler verdi: "Kapanmıyoruz, sadece yaz tatili uzadı." Roll'cular ekim'de çıkacak özel sayı için çalışıyorlar. Vallahi çok sevindik. Yazının tamamını Bianet web sitesinde okuyabilirsiniz. Bu güzel haberin yorumunu siteye ekleyen Sn Uğur Bey'e teşekkürler.

Bu oyuncak sadece odyofilleri değil ekonomiyi de sevindirir!


Ülkemizde bu aralar yeni bir reklam kampanyası ilgi çekiyor. Alın verin ekonomiye can verin diye ilginç bir cümle ile tanıtımı yapılan reklam kampanyasında ekonomi ile alakası olan önemli isimler rol almış. Ancak Deniz Gökçe'nin ekonomi yorumlarından pek hayır gelmediği düşünülürse bu sene de krizin etkisi kolayca geçmeyecek anlaşılan. Meraklıların hatırlayacakları gibi Asaf Savaş Akat, Deniz Gökçe ve Mahfi Eğilmez üçlüsünün çizdiği olumlu ekonomik tabloların sonucunda mutlaka bir facia oluyor. Ekonomimiz çok iyi yorumları yaparlarken bir gecede Cumhuriyet tarihinin en büyük develüasyonunu yaşanmış, ülkemizdeki bankacılık sistemi sağlam yorumları yapılırken bir haftada bankaların birer ikişer iflas etmişlerdi. Neyse konuyu uzatmayalım... Ekonomi dergisi değiliz sonuçta!

Ülkemizde müzik sektörü uzun zamandır çöküşte ancak bu sene yaz durgunluğu müzik endüstrimizi ne yazık ki fena vurdu. Bu konuda müzik endüstrisinin de hataları yok değil, devletinde aynı şekilde. Biz müzikseverler krizin etkilerini, günün kötü anlarını ve sorunlarımızı evimize gittiğimizde müzik setimizi açıp CD ve plaklarımızla unutmaya çalışıyoruz. Hazır böylesine bir kampanya başlamışken bizde Eylül banner'larımızda bu kampanyanın Stereo Mecmuası versiyonuna yer verdik. Bu oyuncak sadece odyofilleri değil ekonomiyi de sevindirir!

Eylül ayında da Stereo Mecmuasını izlemeye devam edin!

Haftanın Resmi İlginç bir pikap!


İlginç bir pikap. Geçtiğimiz yıllarda Münih High End Fuarında görücüye çıkan pikap Alman LP magazine dergisinin bir okuyucusu tarafından kendisi için yapılmış. Akrilik ve pasalanmaz çelikten üretilen pikabın, paralel izler (Sn. Asım Uysal'dan bulaştı bana da Türkçeleştirme) yapıda birde kolu var. Kol su üzerinde kayarak çalışıyor, plato manyetik olarak yükseliyor derken ortaya ilginç görünüşlü ancak evime sokamayacağım bir pikap çıkmış. Ne diyelim Allah akıl fikir versin!

Mikrop Gramofon ilk odyofil alışveriş deneyimi


Mikrop Gramofon, Ahu Ünalp  ve Serhan Bali tarafından 2000'li yılların ortalarında kurulmuş ve mottosu “çağdaş kültür bulaştırır” olan internet alışveriş sitesidir. O dönemden bugüne konusunda tek olarak kalmış, uzun sürede bu şekilde kalacağını düşündüğüm bir sitedir. Ülkemizde müzik konusunda bu denli bir çalışmasının yapılmasının delilik veya her neyse olarak düşünürsek ortaya çıkanın önemi daha iyi anlaşılır. Bu arada konseptin kişiden kişiye göre değişebilecek eksiklikleri veya artıları ile, -yaşamlarımızı Acoustic Sound, Elusive Disc ve diğer siteler sarmadan çok önce- muhtemelen bir çoğumuza Mikrop Gramofon'u duyurmuştur.


Kurulduğu günden bu güne hemen her hafta yeni çıkan albümlerle ilgili düzenli bültenler gönderen Mikrop Gramofon ekibi satışa sundukları hemen her albüme kendi dilimizde uzun veya kısa bir yorum yazarlar. Albümü ister oradan alın veya almayın çok kişi eminim ki bir bakış atıyordur. Atmıyorsanızda bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Mikrop Gramofon'un en önemli özelliklerinden bir tanesi Türkiye'de Quad markası konusunda yarattığı farkındalık ve meraklılara sunduğu çok sayıda makaledir. Sayfalar boyunca Quad'ın tarihinden, geçmişteki modellerinden, kurucusu Peter Walker'dan bahseder. Ayrıca çok sayıda ilginç resimde meraklıların ilgisine sunulmuştur.

Sitede dikkat çeken bir diğer husus bir çok sitenin sonradan keşfettiği “kim ne dinliyor” bölümüdür. Bu bölümde çeşitli alanlardan müzik meraklıları dinledikleri CD'leri kullanıcılar ile paylaşır ve arzu ederseniz albümü Mikrop Gramofon'dan alabilirsiniz. Ancak bu bölüm ne yazık ki bir süredir güncellenmemektedir.

Bu arada çeşitli dönemlerde kullanıcılarına CD hediye ettikleri anketler ve yarışmalarda düzenlerler ki, tüm zamanların bence en ilgi çekicilerinden bir tanesi Holografik görselde cisim bulma yarışmasıdır. Zaten gözleri düzgün görmeyen bir insan olarak mantık yürüterek bunlar olsa olsa gramofon veya müzik aleti koymuşlardır diyerek olmayan cisimleri bulmam için gözlerimi daha da bozmuşumdur. Yarışma bitip yanıtlar açıklandığında doğru cevabın çaydanlık - demlik olduğunu öğrenince hayat boyu hologramlardan nefret etmişimdir...

Günümüzde Harmonia Mundi, Alia vox, ACT ve yazmakla bitmeyecek bir sürü plak şirketinin ürünlerini özellikle hifi meraklılarının ve aynı zamanda müzikseverlerin edinebilecekleri bir adres olmaya devam etmektedir. Umarım uzun seneler daha bu şekilde devam ederler. Mikrop Gramofon'a ulaşmak için tıklayın.

Devam edecek...


Bu yazı Türk Hifi Dünyasının İnternet Üzerindeki Tarihi yazı dizisinin bir parçasıdır. Dizinin tüm bölümlerinin indeksini görmek için buraya tıklayınız.