IFPI Müzik Raporu 2010

Merhabalar, bu yazımda 2009 müzik endüstrisi raporlarını ele alacağım ve bir sonraki yazımda ise 2009 yılında Stereo Mecmuasının müzik bölümlerindeki gelişmeleri anlatmaya çalışacağım. Bakalım her iki istatistikler arasında ortak noktalar bulabilecek miyiz? Şimdi yazının ilk bölümüne geçelim.

Öncelikle IFPI (International Federation of the Phonographic Industry) raporundan başlayalım. IFPI dünya müzik endüstrisinin tepesindeki bir kuruluş. Dünyanın 72 ülkesinden 1.400 üyeye sahip. Bu üyeler müzik endüstrisinde önde gelen firma, kuruluş ve benzeri yapıları temsil ediyor. Her sene sonunda yayınladıkları raporlarda o sene müzik dünyasındaki gelişmeleri ele alıyorlar. Meraklılar 2009 senesi raporunu buradan indirebilirler.

Bu sene dijital müzik satışları 2008 senesine göre %12 artarak 4.2 milyar dolarlık bir iş hacmine ulaştı. Tüm satılan albümler cephesinden baktığımızda dijital müzik pazarı toplam %27'lik bir paya sahip. Bu pay hemen her sene artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz sene bu pay %20 olarak verilmişti. Bu duruma benzer bir istatistik dijital albüm satışlarında da gözükmekte. Sağlıklı olarak tabir edilen büyümenin oranı %30'lar civarında seyrediyor. Hemen bir parantez açalım, bildiğiniz gibi internet üzerinden isterseniz şarkı bazında isterseniz albüm bazında satın alma yapabilmeniz mümkün. Dijital müzik istatistikleri hem şarkı hemde albüm satışı bazında tutuluyor. Bu sene en çok satılan 10 adet şarkı ve satış adetleri aşağıda;


-Amerika, dijital müzik pazarının lideri durumda. Nielsen SoundScan raporlarına göre hem albüm hemde şarkı satışlarındaki büyüme dikkat çekici. Toplam müzik pazarının %40'lık bölümü dijital satışlar. Bildiğiniz gibi geçen sene itibarı ile ilk kez Atlantic plak şirketi dijital müzik satışlarından elde ettiği gelirlerin klasik müzik satışlarını geçtiğini açıklamıştı. Aynı şekilde Apple'ın alamet-i farikası iTunes şu an Amerika'nın en büyük müzik satış platformu olarak görülüyor. iTunes'in cirosu NPD Music Watch raporlarına göre Walmart, Best Buy ve Amazon'u geçmiş durumda.

-Avrupa'da ise durum biraz daha farklı. Avrupa'da müzik satışlarının %15'i dijital müzik. Bu konuda Avrupa'da ciddi çalışmalar yapılıyor. Bizdeki gazetelerde yayınlanan Fransa'da müzik indirenlerin internet bağlantıları kesiliyormuş gibi son derece yüzeysel yorumlar yapılıyor. Fransa'da 2008 senesinde servis sağlayıcı Orange, Musique Max isminde bir servis açtı. Bu servis ayda fazladan 12 Euro ödeyerek sınırsız download (bundan sonra indirme olarak geçecek) hakkını meraklılara verdi. Bu servis yaklaşık 1 milyon şarkıdan oluşuyor. Aralarında büyük plak şirketleri, bağımsız şirketler ve müzisyen şirketlerinin şarkıları bulunan dev müzik arşivinden indirdiğiniz şarkılar farklı 5 yere kopyalanabiliyor. Başta Warner Music France olmak üzere bir çok dev firma bu girişimi desteklemiş. Fransa'nın ikinci büyük telekomünikasyon şirketi olan SFR, ise Universal Music'in tam kataloğu dahil olmak üzere sınırsız indirim hakkını kullanıcılarına ayda 20 Euro karşılığında sağlıyor.

Ayrıca Avrupa'da dijital müzik satışlarının artması için firmalar marjlarını aşağı çekmekte. Ayrıca Amerikaya göre yüksek olan vergilerin bu sene içerisinde bir miktar düşürülmesi planlanıyor. Ayrıca Avrupa kendi online müzik satış alanlarını hızlı şekilde kurmaya devam ediyor. Başta Amazon olmak üzere Avrupa piyasasının güçlü aktörleri 2010 için çok ciddi planlar yapmış durumda. Bunun yanında yine Fransa'da telif hakkı gerektirmeyen ve özellikle kendi pazarına yönelik müziğin dijitalleştirilmesi konusunda 2009 senesini son derece aktif olarak geçirmiş durumda. İngiltere ve Almanya'da da benzer bir durum göz çarpıyor. Ancak müzik pazarları açısından özellikle İngiltere'nin dijital müzik pazarının son derece hareketli olduğu raporlarda görünüyor. İtalya ve İspanya gibi korsanın yüksek oranlara çıktığı ülkelerde ise 2010 senesinde AB destekli çalışmalar yapılacak.

Şimdi gelelim Türkiye'ye. IFPI 2009 raporunda Türkiye'de yasal dijital müzik satışı yapan şirketler şu şekilde listelenmiş; Avea, Fizy, MPlay, MTV, Mynet, Muzik.net, Sendinle, TTnetmusik, Turkcell ve YouTube. Öncelikle YouTube'ün burada bulunması sanırım bir şaka.

Bence bu servislerin hepsinin ortak özelliği son derece modası geçmiş arayüzlerle müzik meraklılarına hizmet vermeye çalışmaları. Avrupa'daki örnekler gibi belli bir ücret karşılığı sınırsız indirme hakkı yerine oldukça karmaşık düzenlemeler yapılmış durumda. Bunun yanında fiyatlandırmalar konusunda bence daha agresif bir yapı oluşturulmalı. Ayrıca ben şahsım adına internetten müzik dinlemek meraklısı bir insan değilim. Ülkemizde hala çağ dışı kotalı internet hizmetleri olduğundan insanlar aynı şarkıyı her defasında internetten dinlemeye çalışmak yerine bir kerede indirebilmeliler. Bunun için gerekli alt yapılar oluşturulmalı. Yakın gelecekte fiber optik internetin ülkemizde yaygınlaşması sonrasında bu yapıları oluşturmak daha zor olur.

Hiç yorum yok :