Eh Sıcaklar Geliyor Yelpazeler Çıksın!


Londra Bilim Müzesi'nden Bir Oyun: Transmission


Başlığa bakınca ne alaka diyorsunuz değil mi? Merak etmeyin bende öyle düşünmüştüm. İlk önce neymiş bu müze ona bakalım arkasından asıl konumuza dönelim.

Londra Bilim Müzesi İngilizce: London Science Museum) Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'da Exhibition Caddesi'nde bulunan Ulusal Bilim ve Sanayi Müzesi'nin bir parçasıdır. Ulusal Bilim ve Sanayi Müzesinin diğer bölümleri ülkenin diğer şehirlerinde bulunmaktadır. Müze Londra'ya gelen turistler tarafından ziyaret edilen popüler bir merkezdir. Müze 1857 yılında kurulmuş olup, 2006 verilerine göre müzeyi 2.400.000 kişi ziyaret etmiştir. Günümüzde müzede 300.000'den fazla parça sergilenmektedir. Müzede Bilim Gecesi adı verilen etkinlikle 8-11 yaş arası çocuklar ebeveynleri ile birlikye bir akşamı bilimsel aktiviteler ile geçirirler. Geceyi müzede geçiren bu ziyaretçiler sabah kahvaltısında bilimsel kaynaklı filmler izleyerek aktiviteyi sona erdirirler. Kaynak Wikipedia

Geçen gün şans eseri Transmission adlı bir oyun ile denk geldim. Oyun aslında çok basit ancak mantığını beğendim. İletişim teknolojileri üzerine odaklanan oyun telgraftan itibaren veri iletişimi konusunu ele alıyor ve çağlar boyunca yaşanan gelişmeleri son derece basit ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor ve işin güzel tarafı bunu bir oyun olarak yapıyor. Grafikleri pek güzel, David Kanaga tarafından yapılan müzikleri ise gerçekten harika. İsterseniz telefon veya tabletinize Google Play Store'dan indirebilir veya bilgisayarınızdan Science Museum web sitesinden şu sayfada tarayıcı üzerindne oynayabilirsiniz. Hemen bir not: tarayıcı üzerinden oynayacaksanız Firefox kullanmanızı tavsiye ederim... 






Plak Koleksiyoncusunun Rehberi Yazı Indeksi



SON GÜNCELLEME: 04 NİSAN 2016

Son günlerde bir çok okuyucum yine “Plak Koleksiyoncusunun Rehberi” yazı dizisinin devam edip etmeyeceği ile ilgili sorular soruyorlar. Merak etmeyin yazı dizisine beşinci bir bölüm ile devam edeceğim. Yeni bölümün konusunu tam olarak belirlemedim. Sizlerden de fikirler bekliyorum. Konu teknik yönde mi ilerlesin yoksa daha genel konularda mı bahsedeyim. Tahminlerimin aksine üçüncü seri olarak yayınladığım  İleri Seviye Koleksiyoncular İçin Bilgiler çok okunan yazılar oldu. Yani teknik konulara girmek için cesaretim var artık :)

Beşinci seri  başlayana kadar eski yazıları okumak isterseniz aşağıdaki koyu renkli linkleri kullanabilirsiniz. Şimdi geçmişe dönüp bakıyorum da gerçekten çok iyi yazılar çıkmış ortaya umarım keyifle takip ediyorsunuzdur...  

Plak Koleksiyonculuğu / İlk Seri
Yazı 1: Yeniden Basılan Plağın Koleksiyonu Olur Mu?
Yazı 2: 45′lik Koleksiyonculuğunun Kökenleri.
Yazı 3: Plak Koleksiyonculuğu: Türkiye’de Plaklar
Yazı 4: Pikaplar Mevzuu
Yazı 5: Plak Standartları
Yazı 6: RIAA Öncesi Plak Özellikleri
Yazı 7: Pre-amp Mevzuu

Plak Koleksiyoncusunun Rehberi: Acemiler İçin Öneriler / İkinci Seri
Yazı 1: Planlama
Yazı 2: Pikap Konusu
Yazı 3: Pikap Katı veya Phono Pre
Yazı 4: Lambalı Pikap Katı Mevzuu
Yazı 5: Plak Temizleme Konusu

Plak Koleksiyoncusunun Rehberi: İleri Seviye Koleksiyoncular İçin Bilgiler / Üçüncü Seri
Yazı 1: Matriks Kodları
Yazı 2: Matriks Kodlarındaki Karmaşa
Yazı 3:  Bir Çözümleme Örneği – Bluenote
Yazı 4:  Bir Çözümleme Örneği Daha – Impulse!
Yazı 5: Bir Çözümleme Örneği Daha – Philips!
Yazı 6: Plaklardaki Gizli Mesajlar
Yazı 7: Farklı Bir Açıdan Çözümleme Örneği: Araştırma
Yazı 8 Farklı Bir Açıdan Çözümleme Örneği: Bir Diğer Araştırma
Yazı 9: Farklı Bir Açıdan Çözümleme Örneği: Yine Bir Araştırma Yapalım
Yazı 10: Son Sözler Plak Koleksiyonculuğu: Çok Konuşulmayan Formatlar

Plak Koleksiyoncusunun Rehberi:Çok Konuşulmayan Formatlar / Dördüncü Seri
Yazı 1: Girizgah
Yazı 2: Promo Copy
Yazı 3: Test Pressings (Ticari Olmayanlar)
Yazı 4: Test Pressings (Ticari Olanlar)

Plak Koleksiyoncusunun Rehberi: Acemiler İçin Pikap Konusu Revisited / Beşinci Seri
Yazı 1: Philips, Denon, Pioneer, ION, Numark, Crosley ve Niceleri
Yazı 2: Eski Pikaplar Mevzuu
Yazı 3: İkinci El Pikap Satın Alma Rehberi




Plak Koleksiyoncusunun Rehberi: İkinci El Pikap Satın Alma Rehberi



Bu yazımda ikinci el pikap almak isteyen ve bu konuda acemi olan meraklılara yönelik ipuçlarını paylaşmaya çalışacağım. Aslına bakarsanız böyle bir alışverişe eğer imkanınız var ise " bir bilen" ile çıkmanızı veya biraz daha fazla ödeyip güvenilir bir satıcıyı tercih etmenizi öneririm. Ancak işe başa düşerse bazı faydalı ipuçlarını bu yazıda bulabilirsiniz.

İlk olarak kollar ile başlayalım. Çarşıya pazara çıktığınızda klasik pivot yapılı veya gimbal yapılı kollar bulacaksınız.  İşin teknik kısımlarına girmeden hemen dikkat edilecek noktalara bakalım. Öncelikle tabii ki pikap kolunun yapısına bakmalıyız. Ezilmiş, yamulmuş veya zarar görmüş bir kolu bir acemi bile kolaylıkla fark edecektir. Ancak işler bu kadar basit dahil tabii ki, bakmanız gereken çok önemli bir yer var.


Yukarıda gimbal yapılı bir kolun ayrıntısını görüyorsunuz. Bizim pazarımızdaki örnekler aslında bir alttaki fotoğrafa daha çok benziyor olsa da, nadiren bu tarz kollar ile de denk gelebilirsiniz. Yukarıdaki kolda dikkat edilecek 3 önemli nokta var. İlki en üstte yeşil okla işaretlenmiş vida. Diğer ikisi ise kolun her iki yan tarafında bulunan vidalar. Bu vidalar standart bir vida olabileceği gibi yukarıdaki resimdeki gibi özel de olabilir. Bu vidaların hiçbir şekilde zorlanmamış olduğuna yüzde yüz emin olun. Ayrıca paslanma ve korozyon var ise o pikaptan uzak durmanız daha mantıklı olacaktır. 


Buradaki örnek ülkemizde satılan ikinci el pikapların bir çoğunda denk geleceğiniz türden bir kol. Burada da yeşil işaretli vidaların üzerinde iz olmadığına dolayısıyla oynanmadığına ayrıca paslanma ve korozyona dikkat edin. Bu vidalar fabrikada özel basınçlı anahtarlar ile kilitlenir ve açıldığı zaman aynı şekilde yeniden ayarlanması gerekir. Olması gereken baskı verisi ve özel araçlar çok az insanın elinde olduğu için bu vidalar bir kez açıldığında kol sakatlanmış olur. Eğer fazla sıkıldıysa içerisindeki kol tüpünü tutmaktan sorumlu safir veya metal sivri kısımlar zarar görür, az sıkıldı ise kolun hareket hassasiyeti azalır. Bu bölümlerdeki vidaların ellendiğini çok rahatlıkla anlarsınız. Bunların genelde kromajlı kaplamalamarı vardır ve tornavida değdiği anda bunlar dökülür. Bu tarz bir pikabı kesinlikle almayın, yüzde yüz sakatlanmış demektir. 

Bu kontrolün ardından kolun her iki eksene de (sağ-sol ve yukarı-aşağı) hareketinde sıkıntı olmadığını kontrol edin. Normal koşullarda herhangi bir takılma hissetmememiz gerekir. 


İkinci konu ise otomatik başlayıp duran pikaplarda yapılacak kontrollerdir. Satın almayı planladığınız pikapta eğer böyle bir özellik var ise mutlaka defalarca deneyin. En ufak bir sıkıntı varsa o pikaptan uzak durmak daha mantıklı olacaktır. Nedeni ise şu, genelde otomatik başlayıp durma mekanizmaları yukarıda görüldüğü gibi karmaşık mekanik yapıdadır. Yukarıdaki örnekte beyaz olan kısımlar gibi plastik parçalar zaman içerisinde özelliklerini yitirir ve parçalanır. Bunları tamir edebilmek çok zordur çünkü yedek parça bulmak çok çok zordur. Eğer teknik beceriniz var ise ve satın almayı düşündüğünüz pikabın diğer tüm fonksiyonları düzgün şekilde işliyor ise, bu mekanizmayı iptal ederek pikabı tamamen manuel hale getirebilirsiniz. Ancak kolay bir işlem değildir.

Bir ara not, kolu indirip kaldıran asansör sistemini de mutlaka kontrol edin. 1970'lerde bazı modellerde son derece karmaşık kaldırma indirme mekanizmaları kullanıldığından eğer bu tarz pikabı satın alacaksanız başınıza dert açabilirsiniz. Bu arada satıcıların aman efendim yağı eksik, ekleyince sıkıntı giderilir tarzı konuşmalarına bakmayın. Zaten bu sıkıntı giderilebilecek olsa kendilerini yapardı. Gerekirse bakımını yapın öyle deneyeyim deyin...


Kol konusundaki son kontrol edilecek şey iğnenin veya daha doğru bir tabir ile kafanın takıldığı "headshell" denilen kısımdır. Normal koşullarda aşağıdaki grafikte gördüğünüz iki tip ana pikap kafası montaj standardı vardır. 1/2" standart kartuş ve P-Mount tabir edilen kartuşlar. Burada biraz daha fazlasını bulabilirsiniz. 




Bunlar haricinde farklı üreticilerin zaman içerisinde kullandığı montaj tipleri vardı. Bazılarını eski ELAC, Dual gibi üreticilerin pikaplarında görebilirsiniz. Burada dikkat edeceğiniz konu bence yukarıdaki seçenkeleriden bir tanesine sahip bir modeli seçmeniz. Eğer çok beğendiğiniz bir model var ve bu standartlara uymuyorsa iğnesinin bulunabilir olduğundan mutlaka emin olun. Bazı örneklerde standart dışı headshell'lere japon yapıştırıcısı ile monte edilmiş kafalara bile denk gelebilirsiniz. Aman dikkat! Bu arada şaka yapmıyorum!

Böylelikle kol kısmının kontrollerini tamamladık. Şimdi ise devir konusuna bakalım.


Bir pikabın devrini kontrol etmenin en etkili ve ucuz yolu kesinlikle strobe disk kullanmak veya yukarıdaki fotoğraftaki gibi platosunda devir kontrolü için gerekli araçları kullanmaktır. Aslında burada yöntem çok basit. Diyelim ki, 45 devri kontrol edeceksiniz, 45rpm ve 50hz'e denk gelen noktacıkları kullanacaksınız. Eğer 33 devri kontrol edecekseniz bu defa  33rpm ve 50hz'e denk gelen noktaları kullanmalısınız. 50Hz Türkiye için standart değerdir. Burada amaç izler sabit kaldığında yani izler ileriye veya geriye doğru hareket etmediği zaman devir sayınızı ayarlamış veya kontrol etmiş olursunuz. 

Eğer satın almayı düşündüğünüz pikabın platosu yukarıdaki gibi değilse basit bir yazıcıdan alacağınız çıktı bile işinizi görecektir. Stereo Mecmuası strobe disklerini indirerek kontrollerinizi yapabilirsiniz. Nasıl kullanılacakları indirdiğiniz belgelerde yazmaktadır. 33 Devir için strobe diski buradan, 45 Devir için strobe diski ise buradan indirebilirsiniz.

Hemen bir not: eğer imkan olursa bu denemenizi iğne plak üzerine inmiş halde iken ve mümkün olduğunca uzun süre yapın. Böylelikle hızın stabil olarak aktarılıp aktarılamadığını da anlamış olursunuz. 


Hız kontrol ettikten sonra platonun dönüşünü kontrol etmeliyiz. Mümkün olan her açıdan platonun üst kısmına odaklanarak düz bir çizgi halinde dönüp dönmediğini kontrol edin. Bu çok önemli bir sorunun habercisi olabilir. Eğer dönüşte bir yamukluk var ise iki önemli ihtimal söz konusu. Birincisi platonun yamuk olması ki, eğer pikaba kafayı taktıysanız bir şekilde tedarik edilebilir veya ikincisi "bearing"in yamulmuş olması. Eğer bearing dediğimiz platoyu tutan mil yamulmuşsa o pikaptan uzak durun. Yedek parçayı genelde ancak çıkma bir pikaptan bulabilirsiniz. Platonun yamukluğunu tespit etmek zordur, eğer şüpheleriniz var ise o pikabı satın almaktan vazgeçin.

Bu arada bu kontrolü yaparken platonun üzerinde kauçuk, keçe veya benzeri malzemelerden üretilmiş bir mat kullanıyorsa bu görüşünüzde sıkıntı yaratabilir, mümkünse kontrolünüzü mat'ı kullanmadan yapın.

Ayrıca motor sesini dinleyin. Genelde pikaplarda kullanılan motorlar çok güçlü değildir, zaten çok güçlü bir motora da ihtiyaç duyulmaz. Aşırı derecede ses yapan, veya titreşen bir motor sıkıntının habercisidir. Kulağınızı motora doğru yaklaştırarak sesi dinleyebilir ve elinizle titreşimi hissedebilirsiniz.

Direct drive modellerde ise kontrollerinizi biraz daha uzun tutun ayrıca ısınma konusunu da önemseyin!


Bir çok eski pikapta güç aktarımı kayış ile yapılır. Bugünlerde eBay gibi sitelerde farklı bir çok pikap için kayış bulabilmek mümkün. Siz alacağınız pikapta önceden bu kayışı kontrol etmeyi unutmayın. Eğer kauçuk yüzeylerde soyulmalar var ise veya kayış aşırı gergin veya gevşek duruyorsa kayışın değişme zamanı gelmiş demektir. Devir ile kayış doğrudan ilişkilidir, devrin doğruluğunu kontrol etmiş bile olsanız yine de kayışın durumunu kontrol ediniz.


Bazı eski pikaplarda devrin platoya aktarımı "idle wheel" denilen bir parça ile yapılıyordu. Yukarıdaki resimde bu parçayı görüyorsunuz. Bu metal bir merkezin etrafında genelde kauçuk bir dış halka şeklindedir. Bu kauçuk kısım zaman içerisinde özelliğini yitirerek devrin aktarımında sıkıntı yaratabilir. Eğer kauçuk üzerinde çatlamalar, ciddi bir yıpranma var ise benim tavsiyem konuya çok şüpheli yaklaşın. Çünkü bu parçanın yenisini tedarik etmek neredeyse imkansızdır. Garrard, Lenco ve eski Thorens modellerini bu genellemenin dışında tutmak isterim. Bu pikaplar için günümüzde 3. parti "idle wheel"ler hali hazırda üretilmeye devam ettiği için sıkıntı olmayacaktır. 

Bunlar haricinde pikabın ana fonksiyonlarını yerine getiren düğmeler, diğer bileşenlerin fiziksel durumlarını ve işlevlerini yerine getirip getirmediğini kontrol etmelisiniz. Kozmetik konular ise kullanıcıların beğenisine göre değişebilecek ve genelde pikabın mekaniksel işleyişinde önemi olmayan konulardır. 

Bu arada en önemli bir diğer konu son adımda pikabın sesini dinlemektir. Eğer "hum" dediğimiz gürültü var ise o pikaba çok ciddi anlamda şüphe ile yaklaşmalısınız. Pikabın gövdesini veya kolu ellediğinizde yükselen bir "hum" sesi, pikabın kablolamasında bir sıkıntı olabileceğine dair önemli bir işarettir. Ayrıca pikabın çıkış kablolarını da hafifçe oynatarak istenmeyen bir gürültü olmadığından emin olmalısınız...