Bir Dönemin Sonu


Bir dönemin sonu geldi gerçekten! Senelerden beri keyifle kullandığım Michell Gyrodec pikabımı geçtiğimiz hafta emekliye ayırdım. Gyrodec emeklilik hayatına evimin arka odasında hazırladığım bölümde devam edecek. Aslında bu son derece hüzünlü bir durum benim açımdan. Nedeni ise bu pikabı taparcasına sevmem! Yeni nesil Michell'ler benim pek ilgi alanıma girmiyor doğrusu, Orbe, Technodec ve hatta yeni nesil gri renkli Gyrodec'ler. Ama üçüncü nesil Gyrodec'ler her türlü kullanım zorluklarına rağmen siyah renkli gövdeleri, altın rengi parçaları ve kahverengiye çalan pleksi kapak ve gövde bölümleri ile gerçekten karşısına her geçtiğimde keyifle seyrettiğim bir pikaptı. Ancak bu sayfalarda gelişimini adım adım takip ettiğiniz kendi pikabım, son yaptığım gelişmelerden sonra Gyrodec'i emekliye ayırdı.

Aslında Gyrodec benim için La Platine Verdier alacağım güne kadar kullanmayı düşündüğüm bir üründü. Ancak sonu tahminimden daha erken geldi. Halbuki ne güzel günlerim geçmişti onunla. Bazen keyifle kullandığım, bazende rahmetli John Michell'in kemiklerini sızlatacak işler yapmıştım onunla. İşte onlardan bir tanesi. Tek koldan sıkılınca, o dönem elimdeki kolların bir kısmını üzerine takıp denemeler yapmıştım. Ancak ne yaparsam yapayım, orijinal halini asla bozmadım. Bugün arka odada o eski güzel haliyle, onu her gördüğümde beni etkilemeye devam edecek.

Tabii ki onu arada sırada dinleyeceğim. Arka odada Nakamichi CR-7, Revox B77 gibi işleyen ama çok kullanmadığım diğer cihazlarla birlikte yaşamına devam edecek. Anlayacağınız Gyrodec'ime veda etmiyorum sadece emekli ediyorum.

Bakalım arka oda ne zaman dolacak. Şimdiden raflar kalabalıklaşmaya başladı bile...

Hiç yorum yok :