Plak Koleksiyonculuğu, Pikaplar Mevzuu.

Carl Collins

Vakit buldukça “Plak Koleksiyonculuğu” konusunda yazıp çiziyorum. Sanırım ilerleyen dönemlerde kafamdaki tüm yazıları yazmış olunca güzel bir yazı dizisi ortaya çıkacak. Bu yazımda sizlere plak koleksiyoncularının sıklıkla kullandıkları pikaplar ve bu pikapların seçilmesinin sebeplerinden bahsetmeye çalışacağım.

Odyofillerin geniş plak koleksiyonu olan meraklıların fotoğraflarına (veya videolarına) baktıklarında genelde şok yaşadığını biliyorum. Biliyorum çünkü o şoku bende zamanında yaşamıştım. Daha sonra şok yerini meraka bıraktı ve yavaş yavaş konuyu derinlemesine incelemeye başladım. İlk şok muhtemelen kullanılan pikapları görünce yaşanıyor. Bugün ben dahil bir çoğumuz gayet hatırı sayılır tutarlar ödeyerek pikaplar satın almış olsak da plak sahibi olmanın pikap sahibi olmaktan daha pahalı olduğunu biliyoruz. Bugün birkaç bin veya daha fazlasını ödeyerek çok iyi bir pikap sahibi olabilirsiniz. Ancak birkaç yüz plağa sahip olmak için bu tutarların daha fazlasını ödemek gerekli. Hele söz konusu olan nadir ilk baskılar olunca tek bir plak için bile ödenen tutar astronomik olabiliyor.


Plak koleksiyoncularının bir çoğunda böylesine nadir plaklardan çok sayıda bulunurken bizim DJ pikabı diyerek küçümsediğimiz pikapları kullanıyorlar. Plaklara verdikleri paraların çok az bir bölümüyle bizim dergi sayfalarında ağzımız sulanarak baktığımız referans statüsündeki pikaplara sahip olabilirler. Ancak durum hiç öyle değil bunun sebepleri nedir?

Koleksiyoncu efsanelerinden bir tanesi; Rek-O-Kut CVS-14
Biliyorsunuz ben Technics 12xx (1) serisi DJ pikaplarını çok severim ve her zaman olumlu şeyler yazarım. Bunun en önemli sebebi, verdiğiniz paranın karşılığında aldığınız ses kalitesinin yanında bozulması neredeyse imkansız gibi gözüken ve devri son derece kararlı bir motor sahibi olursunuz. Bunun yanında bu pikaplarda kullanılan kollar son derece başarılıdır. Bugün hi-fi dünyasında çok popüler olan kollara göre hem geometri hemde sürtünme (2) gibi değerler açısından belli bir üstünlükleri olduklarını kabul etmek gerekir. Aslında bu kolların satıldığı fiyatların çok daha yukarısına satılması gerekir ancak çok sayıda üretmiş olmanın avantajı ile fiyatlar gayet makul seviyededir. Hele aldığınız ürünün kalitesine bakınca çok çok ucuz demek lazım. Bu pikapların bir diğer avantajı devirlerinin belirli bir aralıkta çok rahat şekilde ayarlanabilmesidir. Üzerine özel bir stroboskop koyarak istediğiniz devri ayarlamak gayet kolaydır. Bunun en önemli avantajı farklı devirlerde kaydedilmiş plakları olması gerektiği şekilde dinleyebilme olanağı sağlanmasıdır. 1955 yani RIAA standartları (3) öncesinde kaydedilen plakların sadece ses seviyesi değil devir konusunda da farklılıkları vardı. Bu durumda geniş bir arşivde bulunma potansiyeli yüksek bu tarz plakları dinleyebilmek için bildiğimiz standart devirlerden daha farklı çözümlere ihtiyaç vardır.




Farklı formattaki Shellac plaklar. Kendi plak rafımdan..
Sadece Technics'ler değil, özellikle Amerikalı plak koleksiyoncularının en sevdiği bir diğer marka Stanton'dır. Stanton bir çok insan için lafı dolandırmadan söyleyelim bir Technics çakması olarak DJ pikabı olarak görülür. Ancak bir çok modelinde 78 devir desteklenir. DJ'lerin 78 devirle pek işlerinin olmadığını düşünürsek bunun sebebi nedir? Tabii ki plak koleksiyoncuları. Bir çok Stanton pikap üzerinde 33, 45 ve 78 devir desteği vardır ve bu devirler belirli oranlarda değiştirilebilir. Örneğin bazı modellerde devir seçilen devrin standart devrin artı ve eksi %50'sine kadar oynanabilir. Bu durumda 16 devirden bazı plak firmalarının desteklediği 62 ila 94 devir aralığındaki seçeneklerde dinlenebilir hale gelir.Hal böyle olunca ortaya garip bir tablo çıkıyor. Genel olarak 33, 45 ve 78 devirlerden bahsederken geniş bir plak arşivinde (özellikle 1955 öncesi plakların bulunduğu) ihtiyaç duyulan devir desteği bir anda 16 (hatta 14) devirden 100 (hatta özel bazı örneklerde 140) devire kadar genişliyor. Tabii ki iş bununla sınırlı değil bir de bazı nadir plakların daha doğrusu plak baskıya hazırlanırken kullanılan master'ların ve plak kaydedicilerde kaydedilen plakların (veya master'ların) okunması mevzuu var. Bunun içinde devri tamamen geri döndürmek gerekli. Yani platoyu tam ters yöne yukarıda bahsettiğim hızlarda döndürmek gerekiyor.

Miles Davis - Kind Of Blue. Kendi plak rafımdan.

Bugün bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik pikaplar üreten ismini cismini hi-fi dünyasında pek duyamayacağınız ancak plak koleksiyoncularının yakından tanıdığı markalar var. Hatta bazıları satış paylarını arttırabilmek için odyofil pazara yönelik ürünlerde üretiyor. Ancak bu ürünlerde bile tersine devirden, yukarıda bahsettiğim egzotik hızlara kadar koleksiyoncuların ihtiyaçları unutulmuyor. Hemen bir parantez açayım; bu alanda üretim yapan en bilindik odyofil marka Simon Yorke. Özel plakların okunması için özel bir kol bile geliştiren Yorke ile görüşen ve onunla aynı ülkede yaşayan çok sevdiğim bir arkadaşım üzerinde bıraktığı izlenim, eğer imkanı olsa odyofillere pikap satmayacağı şeklinde. Bunun haricinde bilindik bazı markalarda 78'lik devirde bile çok ayrıntılı devir ayarı yapılmasının sebebi bu pikapları üretenlerinde ciddi şekilde plak meraklısı olmaları. (4)

Tabii bir de bir çok plağın kazaran farklı devirlerde basıldığı gerçeği var. En bilinen örnek Miles Davis'in Kind Of Blue albümüdür. Kind of Blue ilk yayınladığında ikinci yüzde bulunan "All Blues" ve "Flamenco Sketches" şarkılarında devir kayması yaşanmıştır. Yayınlandığı 1959 yılından 1992 yılına kadar plak üzerindeki tartışmalar bitmemiş ve en sonunda 1992'deki re-master'dan sonra olması gereken devirde yayınlanmıştır. Kind Of Blue çok bilindik bir plak ancak bunun gibi yüzlerce hatalı baskı var. Bunları koleksiyonculara yönelik yayın yapan rehberler ve forumlarda takip edebilirsiniz. Bir çok plak koleksiyoncusunun plaklarındaki etiketlerde optimal devrin yazmasının sebebi budur.

Devir konusunda sanırım verdiğim bilgiler şimdilik yeterli gelir umarım. Şimdi yeniden pikaplara geri dönelim. Yazının ilk başlarında kolların teknik değerlerinin çok başarılı olduğundan bahsetmiştim. Bunun yanında çıkartılabilir headshell (5) konusu çok mühim. Çünkü nasıl 78'lik Shellac plakları özel mono iğneler kullanarak dinliyorsak bir çok koleksiyoncu farklı plakları farklı iğnelerle dinler. Bunun sebeplerinden bir kısmı ses kalitesi gibi şehir efsaneleri iken, bir kısmı ise izleme açısı, iğnenin şekli ve yapısı gibi teknik sebeplerdir. Bu pikap kafalarını ve tercih edilme sebeplerini yazmayacağım. Bunun tek sebebi ülkemizde rahatlıkla bulunduğunu fark ettiğim bu kafaların fiyatlarının artmasını önlemektir. Bu kafaları satın aldıktan sonra yazarım. Bunu bencilce bir davranış olarak nitelendirebilirsiniz. Ancak Denon DL-103'ten ülkemizde kimse bahsetmez iken nasıl satın aldığımı, bu kafadan bahsettikçe ülkemizde nasıl popüler olduğunu biliyorum. Bu süreç illa ki yaşanacaktı zaten bilen biliyordu belki ama süreci hızlandıran kişinin ben olduğumu söylememde sakınca yok. Bu konuyla ilgili hikayeyi bir ara yazarım.

Çaykovski'nin 6. Nolu Senfonisi 78 devir olarak ancak büyük bir kutunun içerisine sığabiliyor. Kendi plak rafımdan

Neyse... Bir çok koleksiyoncu pikap kafalarında küçük etiketlerle işaretleyerek bir sistem geliştirmiştir. Plakların üzerinde de bu işaretler bulunur. Bu plakları dinlerken o pikap için uygun kafa seçilir. Ancak kafa değiştirme işi son derece meşakkatlidir. Bu yüzden çıkarılabilir headshell kullanan kollar koleksiyoncular için vazgeçilmezdir. Kullanacakları kafayı takmak için bir vidayı sökmek yeterlidir. Ayrıca basit ve sabit yapılı “L” şekilli protractor'lar (6) ile açıları ayarlamak çocuk oyuncağıdır.

Bu arada bugün neden hala 12” kolların üretildiği veya eski örneklerinin hala yüksek tutarlara satılmasının tek sebebinin odyofiller olmadığını da söyleyelim. Plak koleksiyonu yapan dostlarımızın denk gelecekleri boyutlar çok dikkat çekicidir. Bizler genelde 305 mm (12 inç yani 33 1/3 devir) ve 175mm (7 inç 45 devir) ve nadiren 250mm (10 inç) plaklarla denk geliriz. Ancak çok farklı çaplarda söz konusudur, 51mm (2 inç) 210mm ( 8 ½ inç) 350 mm (14 inç) ve 500mm (20 inç) gibi.. Örneğin 350mm, 500mm ve hatta daha büyük çapa sahip olan plakları klasik 9” kollarla dinleyebilmek mümkün olmadığında eski 10”, 12” hatta tanjansiyel yapılı kollara hala talep vardır.

Bir sonraki yazımda pre-ampliler ve pikap katları gibi yardımcı ekipmanlardan bahsedeceğim. Bu arada ufak bir rica, bu yazı dizisinden bazı alıntıların basılı yayınlarda kullanıldığını görüyorum. Cümleleri değiştirmekle yazıları kendiniz yazmış gibi olmazsınız. En azından verilen emeğin hakkı olarak şu şiteden şu yazardan alıntılar kullandım diye bir not düşünüz. Bir iki satır yazmak pek zor olmaz herhalde...


(1) Bu güzelim pikapları ne yazık ki üretimden kaldırdılar.
(2) Friksiyon veya friction
(3) Bu konuyu ilerleyen yazılarımda çok çok ayrıntılı şekilde ele alacağım
(4) Örneğin Verdier'ın pikaplarında 33, 45 ve 78 desteği bulunurken motordaki seçenekleri kullanarak devri çok ayrıntılı şekilde ayarlayabilmek mümkün ve bu özellikle eklenen bir fonksiyon. Bu tarz ürünlere odyofil pazarında nadiren rastlayabilmek mümkün ama üretimin altında yatan mantığı anlayabilmek için dikkatli gözlerle incelemek gerekiyor. Bu pikabı çok sevdiğimi okuyucular bilirler. Sevme sebeplerimden bir tanesi işte bu madde...
(5) Türkçeleştiremediğim terimlerden birisi. Aklınıza mantıklı bir şey gelirse bana da haber verin!
(6) Technics 12xx, Stanton STxx serisi pikapları satın alanlar bu “L” şekilli parçayı hatırlayacaklardır.





1 yorum :

Çağrı Tuncay dedi ki...

kasket olabilir, miğfer olabilir diye dusundum. selamlar..