Beyaz, Sade ve Retro



Şu sıralar bir çok okuyucum neden eski yayın akışında değilsiniz diye soruyorlar. Yaz başında söylediğim gibi 3 aylık bir tatil yapmaya karar vermiştim. Eylül ayının başından itibaren normal yayın akışına geri döneceğim. Yine geleneksel bölümlerle hemen her gün kaldığımız yerden devam edeceğim hiç merak etmeyin.

Bloğumun ismi her ne kadar Hifi Günlükleri de olsa, Stereo Mecmuası projesinin bir yandan içerisinde bir yandan da dışarısında bir proje bu blog. Tarih vesaire gibi alanlar dışında hemen her türden yazıyı eklediğim bir nevi günlük. O yüzden sadece hifi değil ilgilendiğim hemen her alandan konular var içerisinde. Bazı okuyucular son dönemlerde yazdığınız yazılardan pek bir şey anlamıyoruz diyorlar. Haklılar aslında, bilgisayar oyunları bambaşka bir dünya... Dediğim gibi bu blog benim ruh halimle beraber değişiyor gelişiyor. Bir öyle bir böyle, anlayacağınız hepimizden birazcık işte :)

Geçenlerde yukarıdaki sistem fotoğrafını buldum. Pek hoşuma gitti doğrusu. Yukarıdaki hoparlörler zannedersem Grundig Audiorama 9000'lar. Bu arada yeni yılda yayına devam edersek bu hoparlörlerin test yazısını yayınlamayı planlıyorum. Büyük ihtimalle evde uzun soluklu bir test yapma imkanım oluştu. Neyse pedestal tasarımlı hifi sistem stand'i, bu güzelim hoparlörler ve son derece basit ampli, pikap birlikteliği çok şık duruyor.

Hep yazıyorum ya, bu tarz bir sisteme sahip olmayı çok isterdim diye ama gelin görün ki, sadeleşmek yerine gitgide karmaşıklaşıyor sistemlerimiz.

1 yorum :

Erkan Tezcan dedi ki...

Zamanının çığır açan ve bizleri televizyona kilitleyen "Uzay Yolu" filminin primitif ekipmanlarına benziyor.
Bu oda da sanırım kaptan Kirk'ün dinleti odası :)

Beyaz ve sadelik zaten bir bütün oluşturan 2 olgu.
Çok beğendim ben de.

teşekkürler paylaşım için
sevgiler
erkan