Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Clockwork Orange





Efsanevi yönetmen Stanley Kubrick'in çok sevdiğim filmi Clockwork Orange'da (dilimize Otomatik Portakal olarak çevrilmiştir) Film benim açımdan her karesi ile fanatik derece de beğendiğim bir film olunca gerek kendi işlerimde gerekse de Mecmua projesinde bazı ilginçlikler yapıyorum. Örneğin Stereo Mecmuasında incelediğim Omicron Magic Dream ürünlerinin fotoğraflarında Clockwork Orange filminin müziklerini içeren plağı kullanmış ve hatta Stereo Mecmuasının 6. sayısının kapağına da bu resimlerden birisini eklemiştim.


Neyse... Filmde tam anlamıyla bir fetiş objesi olan Hydraulic Reference pikap kullanılmış. Bu pikap aslında David Gammon tarafından tasarlanmış olsa da, filmde John Michell'in ürettiği bir versiyonu kullanılmış. Pikapla ilgili forumlarımızda bilgiler mevcut. Şahsen benim edinmeyi en çok arzuladığım pikaplardan bir tanesidir. Aslında bir açıdan şanslıyım Michell alamet-i farikalarından bir tanesinin oldukça özel bir versiyonuna sahibim. Ama fazladan bir kaç pikaba kim hayır diyebilir ki? Aşağıda oldukça düşük çözünürlüklü de olsa bir Gyrodeck videosu var. çalan şarkı Edith Piaf'tan "Home a la Moto"

Yukarıdaki resimlerin daha yüksek çözünürlüklü versiyonları için buraya tıklayın


Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Blues Brothers





Senelerdir seyretmekten kesinlikle sıkılmadığım filmlerden bir tanesi de Blues Brothers'tır. Yeni başladığım filmlerde gördüğüm pikap ve plak gözüken sahneleri bir araya toplama faaliyetinde eklemekten en keyif aldığım resimlerden bazıları da bu filmden. Filmdeki sahne Jake Blues hapishane'den çıkınca bütün gün kardeşi Elwood ile takılırlar ve akşam evlerine gelirler. Evde sohbete başlamadan önce Elwood pikabı çalıştırır. İlk fotoğrafta arka sağda pikap görülebilir. Hatırlarsanız kısa bir süre iki kafadar uyurlar ve sabah plak boş dönerken olanlar olur:...  Resimlerin daha yüksek çözünürlüklüleri buradan görülebilir.

Eğer sizinde gözünüze çarpan filmler varsa isterseniz Stereo Mecmuası Forumlarında Filmler başlığı altında ayırdığımız bölüme ekleyebilir veya isterseniz bana direkt mail atarak bu bölümümüzün gelişmesine yardım edebilirsiniz.

Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Charlie's Angel





Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla iddiaya girdik. Aslında biraz tongaya düştüm diyebilirim. Charlie's Angel filminde bir sürü plak vardı diye iddia edince bende yok dedim ve ne yazık ki kaybettim. Filmde yukarıdaki sahnede bir pikap ve çok sayıda plak varmış. Benim gözüm daha çok Cameron Diaz'a takılmış. Daha yüksek çözünürlüklü resimler için buraya tıklayın

Kaybedilen iddia bana bir fikir verdi. Filmlerde denk geldiğim pikap gözüken sahneleri bir araya toplamaya karar verdim. Eğer sizinde gözünüze çarpan filmler varsa isterseniz Stereo Mecmuası Forumlarında Filmler başlığı altında ayırdığımız bölüme ekleyebilir veya isterseniz bana direkt mail atarak bu bölümümüzün gelişmesine yardım edebilirsiniz.

Ufak bir not filmdeki ilgili sahneyi mesajınıza eklemeyi unutmayın. Print Screen (PRT SC) tuşunu kullanarak filmlerden kolayca resim alabilirsiniz.

Blog Action Day 2009: İklim Değişikliği Konusu




Bu sene ilk kez Stereo Mecmuası olarak toplu bir hareketin parçası olmaya karar verdik. Hareketin ismi Blog Action Day. Mantık çok basit ve etkili Ekim 15 günü tüm dünyadan binlerce site, blog ve benzeri platform o sene ile ilgili belirlenmiş konuda yazı yazıyorlar. Ayrıntılı bilgiyi www.blogactionday.org adresinde bulabilirsiniz. Bu seneki konu iklim değişikliği.

Söyle bir durup düşündüğünüzde iklim değişikliği 20-25 sene önce filmlerde görüp tüylerimizin ülperdiği fantastik/gerilimsel bir ütopya iken 21. yüzyılın başlarında hayatlarımızın “tatsız” bir parçası haline geldi. İklim değişikliğinin en önemli sebebi küresel ısınma. Bilimsel verilere göre 20. yüzyılda küresel sıcaklık yaklaşık “1” derece arttı. Bu “1” derece belki gözünüzde önemli ve etkili bir rakam değil ancak sıcaklığın artması ile buzulların erimesi sonucunda deniz seviyesinde endişe verici bir yükselme görülüyor. Bu konuda çalışmalar yapan Uluslararası İklim Değişikliği Paneli gibi kuruluşların öngörü raporları bile endişeleri arttıran cinsten. Ülkemizdeki sıcaklık önümüzdeki yıllarda 4 ila 5 derece arasında artış gösterecek. Bu artış ülkemizdeki su kaynaklarının azalmasına, kuraklığa ve daha fazla doğal afete yol açacak. Geçtiğimiz senelerde ülke çapında yaşadığımız ve büyük şehirlerimizde de etkili olan susuzluk, ülkemizin tarım üretiminin düşmesi, son birkaç senedir artan ve şiddeti ülkemizdeki kötü kentleşme ile daha da öldürücü hale gelen seller, su baskınları ve diğer doğal afetler geleceğin sadece basit ama insanı düşündüren ipuçları. Kömür ve benzin gibi fosil yakıtların kullanımı, ülkemizdeki plansız ve çarpık sanayileşme, bir türlü kontrol altına alamadığımız dengesiz nüfus artışı, bazen devlet eliyle, bazen piknik keyfi uğruna, bazen dikkatsizlikten, bazen kasıtlı olarak yokedilen ormanlar ve onlarca faktör bireysel olarak hepimizin dünyamıza ve ülkemize verdiği zararlardan sadece birkaç tanesi. Sonuç olarak geleceğimizi yokediyoruz ne yazık ki.

İklim değişikliği ile savaşın başlangıcı bireysel bilinçlenme ile başlıyor. Özellikle çocuklarımızı çevreye dost yetiştirmek ülkemizin geleceği için çok önemli. Evimizdeki klozetlerin sifon ayarlarını düşürmek, enerji tasarrufu yapmak için yeni nesil ampüller kullanmak, ulaşım için arabamızı kullanmak yerine eğer yaşadığımız şehirde var ise metroyu kullanmak günlük yaşantımızda kolaylıkla yapabileceğimiz şeyler. Sitemizin okuyucularının büyük bir kısmını oluşturan odyofil ve videofiller için bile yapabileceğimiz birçok şey var,
  • Müzik ve ev sineması sistemlerimizi kullanmadığımız zaman stand-by konumuna geçirmek yerine kapatmak.
  • Uzaktan kumandalarımız ve diğer teknolojik oyuncaklarımızda kullandığımız pilleri günlük çöplerimizin içerisine atmayıp özel atık kutularına atmak.
  • Özellikle teknolojiyi yakından takip ederek sıklıkla ürün değiştiren okuyucularımızın çevre duyarlılığına sahip daha az enerji tüketen cihazları tercih etmeleri.
  • Hem bütçemizi sarsmayacak hemde akustik olarak daha iyi sonuç verecek mekanlarımıza uygun ses sistemleri almak. Bunu bir örnekle açıklayayım 20-25 metrekarelik bir dinleme odasına asla kullanamayacağınız 400W’lık bir ampli almak yerine daha düşük güçlü bir ampli almak bile mantıklı düşündüğünüzde çevreci bir yaklaşım olarak nitelendirilebilir.
  • Akşam yapacağımız dinleti için sistemi sabahtan ısınması için açmak yerine eve gelmeden yeterli süre önce elektrik akışını sağlayabilecek zaman ayarlı elektrik sistemleri kullanmak.

Bu konuda sizlerinde aklına farklı fikirler geliyorsa lütfen aşağıdaki yorum bölümüne yazınız. Sonuç olarak hepimiz bu dünyanın bir parçasıyız, o daha kötüye gittiğinde bizim yaşamlarımızda ona paralel şekilde kötüleşecektir.