Wurlitzer One More Time Vinyl Jukebox
Belki biliyorsunuzdur efsane Wurlitzer markasını gitar dünyasının dev ismi Gibson satın almıştı. Geçenlerde yeni ürünlerden neler var diye baktığımda meşhur 1015 modelinin replikasının hala üretildiğini gördüm. 1015 modeli aslında 1946 yılında yani tam II DÜnya Savaşının bittiği yılın ardından üretilmiş ve pop kültürün değişmez ikonu haline gelmişti. Ürünün ismi artık One More Time Vinyl Jukebox olarak değiştirilmiş. O meşhur kendi kendine renk değiştiren bölümler hala eski yerinde. Ancak içerisindeki mekanizmalar elden geçirilmiş ve modern standartlara kavuşturulmuş. Ürün içerisinde 2x55W gücünde bir amplifikatör olan sistem çok sayıda hoparlör ile donatılmış. Biliyorsunuz Jukebox'lar hem öne hemde arkaya hatta yana doğru bile ses verirler. Bu yüzden normalden biraz daha fazla hoparlör eklenmek durumunda. Ürünün en önemli özelliği 50 plak daha doğrusu 50 adet 45'lik plak alabilmesi...
Hapishane Mi yoksa Cennet Mi?
Sanırım bir çok meraklı için yukarıdaki resim bir illüstrasyon olsa bile keşke bende de olsa dediği ürünlerle doludur. Aslına bakarsanız bir çok hi-fi meraklısı ve koleksiyoncusunun evinde en az bir odası bu kadar olmasa da bu resimdeki yakın doluluktadır. Merak etmeyin sizde bir acayiplik yok, bu dünyanın her yerinde aynı... Sanırım birbirimizi en iyi bizler anlarız...
Animasyonlu Albüm Kapakları: Nick Cave And The Bad Seeds - Let Love In
Let Love In, Nick Cave and the Bad Seeds topluluğunun sekizinci albümü ve 1994 yılında yayınlanmıştı. Albüm yayınlandığı dönemlerde çok fazla ilgi çekmemiş olmasına rağmen ilerleyen yıllarda farklı türlerden müzik yapan toplulukların ilgisini çekmiş ve özellikle underground piyasada ilgi çekmişti. Albümden "Loverman" şarkısını Metallica kendi Garage Inc albümünde (aslında EP'si) 1998 yılında yeniden yorumladı. Depeche Mode'un aykırı ismi Martin Gore kendi solo albümünde yeni aynı şarkıya farklı bir bakış açısı ile yaklaşmıştı. "Red Right Hand" ise Arctic Monkeys tarafından bir kaç kere yorumlandı. Albümde Nick Cave'in yanında Blixa Bargeld, Martyn P. Casey, Mick Harvey, Conway Savage ve Thomas Wydler'ı görebilmek mümkün. Albümde çok sayıda konuk müzisyende yer almış... Yukarıda hareketli görüntüyü aşağıda ise orijinal kapağı görebilirsiniz…
Sufi Soul: The Mystic Music of Islam
Bu senenin başlarında Sufi Soul: The Mystic Music of Islam adlı bir belgesel izledim. 2008 yılında yayınlanan belgesel Simon Broughton tarafından çekilmiş. Belgesel adında anlatılacağı gibi dünyadaki sufi toplulukların müziklerini konu alıyor. Belgeselde tanıdığımız isimlerde yer alıyor; Galata Mevlevihanesi ve Kudsi Ergüner bunlardan iki tanesi. Belgeselde Hindistan/Pakistan, Türkiye, İran ve Kuzey Afrika'dan önemli isimlere yer verilmiş. Ancak ben Fas kısmına bayıldım. Özellikle Rokia Riman tarafından seslendirilen yukarıdaki şarkı çok ilgimi çekti ve başladım araştırmalarıma. İnternet üzerinde çok fazla bilgi bulabilmek mümkün değil. Ancak bu bölgelerde yaşayan bazı müzisyenlerle yazışmalar sonucu bazı isimlere denk gelebildim. Aşağıda bulduğum bir videoyu ekliyorum. Yerel bir zikir sırasında Kazablanka'da kaydedilmiş. Müzik arşivinde bu bölgeden bir şey bulunan okuyuculardan da yardım bekliyorum. Uzun zamandır aşağıdaki şarkı beynimin bir köşesinde dönmeye devam ediyor...
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)