19. İzmir Caz Festivali: Arifa Konseri
Bu yıl 19.su düzenlenen İzmir Caz Festivali, Arifa konseri ile resmen başladı. Bu sene uzun senelerin ardından ilk kez açılış konserine katıldım. Keyifli oldu doğrusu. Büyük salonda konser dinlemek gerçekten keyfin ötesinde bir şey, bir nevi mutluluk. Bu sene konserlerin tamamının Ahmed Adnan Saygın konser salonlarında gerçekleştirileceğini belirteyim. Bu senenin programında hemen her türden caz meraklısına hitap edecek isimler var. Zaten bu konserlerin bir çoğuna katılacağım.
Açılış konserinde bu sene caz müziğinden çok dünya müziği sınıflamasına sokabileceğimiz bir topluluk seçilmiş. Aslında topluluğun müziği Mezopotamya'nın kuzeyinden Anadolu'ya ve oradan da Balkanlara kadar uzanıyor. İçerisinde etnik öğelerin yanında Balkanların eğlenceli caz müziğinden esintiler dikkat çekiyor. Açılış konseri için uygun bir seçim. Çünkü açılış konserlerinde seyirci profili oldukça farklı oluyor diğer konserlerden....
Arifa'dan kısaca bahsetmek gerekirse, Hollanda'nın Amsterdam şehrinde ilk tohumları atılan topluluk oldukça kısa bir tarihçeye sahip. 2010 yılında kurulan müzik eleman yapısı itibarı ile oldukça kompozit sayılabilir. Bu karmaşık yapı topluluğun müziğinde belirgin bir etkiye sahip. Topluluğun üyeleri Türkiye, Irak, Romanya ve Hollandalı kökenli. Topluluğun ilk ve şimdilik tek albümleri “Beyond Babylon” 2010 yılında Hollanda'lı Mundus Records tarafından basılmış. Topluluk, Mezopotamya müziğinin aslında günümüzün modern tarzlarının bir nevi atası olduğunu ve bir gün müziği yine kökenlerine doğru yaklaştıracağını düşünüyor ve geniş bir coğrafyanın farklı tarzlarını tek bir potada eritmeye çalışarak dünyanın bambaşka yerlerindeki dinleyicilere müziklerini götürmeye çalışıyorlar.
Topluluğun bir nevi beyni, saksafon ve klarnet çalan Romen Alex Simu, memleketinde bir çok ödül almış genç bir müzisyen. Müziğin içerisine bazı elektronik öğeler ekliyor olsa da, bu durum pek abartılı değil. Kanunda ise Osama Abdulrasol, Irak doğumlu bir müzisyen. Farklı orkestralarda çalışan Abdulrasol hem doğulu hemde batılı müzisyenlerle ilginç projeler içerisinde bulunmuş. Topluluğun ilk Türk kökenli müzisyeni Mehmet Polat ud çalıyor ve zaman zaman vokali ile topluluğun müziğini renklendiriyor. Müzisyenin ses rengi oldukça ilginç. Konser sırasında bir şarkıda vokalini duyma şansımız oldu. Konserde büyük ilgi gören ve bol bol alkış alan Sjahin During ise yarı Türk yarı Hollanda kökenli bir perküsyoncu. Konserde anladığımız kadarı ile çok farklı coğrafyalarda bulunmuş.
Konserde topluluğa neyzen Aziz Şenol Filiz'de katıldı. Müzik dünyasında mütevazi kişiliği ile tanınan bu önemli müzisyen usta çırak ilişkisi ile sanatını geliştiren neyzenlerimizden bir tanesi. Çok sayıda albüm ve projeye imza atan Filiz'in kendisine özgü bir üfleme tekniğinin olduğu ve çok saygı gören bir müzisyen olduğunu ekleyeyim. Son yıllarda ney müziğine karşı özel bir alakam var ancak arşiv bulmak konusunda ciddi sıkıntı yaşıyorum. Ney sesi gerçekten insanı bambaşka yerlere götürüyor ve konserde Arifa'nın müziğine çok olumlu bir artı getirdiğini söylemeliyim.
Konserin son konuğu ise aslında herkes için sürpriz oldu. Caz müziği söyleyen genç vokalist Ayça Gündüz, çok sevilen "Sarı Gelin" türküsünde topluluğa eşlik etti. Genç yaşına rağmen oldukça ilginç bir ses tekniği olan müzisyeni izleme listenizde bir kenara not edebilirsiniz. Bakalım ilerleyen senelerde nasıl çalışmalara imza atacak.
Konser son derece keyifli bir ortamda yapıldı. Ses konusunda biraz sıkıntı olduğunu söyleyebilirim. Özellikle neyin ulaştığı yüksek frekanslarda hoparlörlerin bir miktar distorsiyona uğraması gözümden kaçmadı. Umarım ilerleyen konserlerde bu konunun önüne geçilir. Ancak genel olarak AASM'de gittiğimiz konserlerde özellikle de büyük salonda bu tarz problemlere sık sık rastlıyor olmamız üzücü. Sistem veya insan dolayısıyla ayar kaynaklı bir sıkıntı var sanki. Küçük salonda ise genelde çok daha başarılı konserler dinliyoruz.
Bu sene, geçtiğimiz seneye göre çok daha iyi çalışılmış bir reklam kampanyası yapıldı festival için. Şehrin hemen her önemli noktasında konser afişleri dikkat çekti, muhtemelen salonların dolduğu çok güzel bir festival olacak bu sene. Çok umutluyum. Bendeniz, Livio Minafra Quartet, Geraldine Laurent Trio, ICP Orchestra ve Tomasz Stanko Quartet konserlerine katılmayı planlıyorum. Tüm İzmirlileri de konserlere bekliyoruz.
Festival ile ilgili tüm ayrıntıları IKSEV web sitesinde bulabilirsiniz. Bu arada biletlerinizi de vakit geçirmeden edinmenizi tavsiye ederim.
--------------------------------------
19. İzmir Caz Festivali Yazılarım: Açılış Konseri : Arifa / Livio Minafra Quartet Konseri / Uwe Kropinski ve Joe Sachse Konseri / Geraldine Laurent Time Out Trio Konseri / ICP Orchestra Konseri / Tomasz Stanko Konseri / 19. İzmir Avrupa Caz Festivalinin Ardından
Yazılara ulaşmak için üstlerine tıklamanız yeterli...
İskoçyadan Bir Plak Mağazası
İskoçya'dan bir müzik mağazası. Geçenlerde çok hoş bir blog buldum ama şimdi bir türlü bulamıyorum. Bir plaksever İskoçya'nın farklı kentlerindeki müzik mağazalarındaki folk reyonlarını talan etmiş. Bu yolculuğun sonunda bayağı ilginç ürünler bulmuş. Bu plakları daha sonra eBay ve benzeri sitelerden kontrol etmiş. Yolculuk sırasında satın aldığı plakların toplam maliyeti atıyorum 100 birim iken gerçek değerleri bunun bir kaç katı çıkmış. Ne aradığını bilmek güzel şey...
Belki de şans...
JBL Hartsfield
JBL Hartsfield hoparlörler firmanın tarihinin en önemli ve başarılı hoparlörlerinden bir tanesi olarak görülür. 1950'li yılların başlarında ortaya çıkan hoparlör o dönem altın çağını yaşayan Klipsch hoparlörler ile boy ölçüşmek amacı ile tasarlanmış. 1950'lerin ortasında bir çok meraklıya göre bu amacı gerçekleştirmişti. Hoparlör Bill Hartsfield tarafından tasarlandığı için onun ismi verilmiş. Bir çok insana göre hoparlör devrimsel bir yenilik içermiyor. Bill Hartsfield'in yaptığı en önemli şey o dönem JBL'in elinde bulunan sürücülere mükemmel şekilde uyan bir kabin geliştirmek. Sonucunda ise ortaya çıkan hoparlör, bugün altın değerinde.
Sayfadaki fotoğraflarda neredeyse mükemmel şekilde restore edilmiş bir Hartsfield hoparlör görülüyor. Fotoğrafları It Is Hifi bloğundan alıntı şeklinde kullandım... Bu arada hoparlörün boyutları devasa. Fotoğraflardan pek belli olmuyor ama :)
Aşağıda hoparlörün kesit planını görebilirsiniz. Bayağı karışık değil mi?
Tüm Zamanların En Favori Hifi Kızları (2012)
Bloğumda uzun zamandır Hifi Kızları bölümü var biliyorsunuz. Oldukça da ilgi çekiyor. Sanırım bir kaç senedir bu bölüme devam ediyorum. Şimdiye kadar en çok görüntülenen hifi kızlarını bir araya toplayayım dedim. Tüm arşive buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yanarlı Dönerli T-shirt Modası
Geçtiğimiz aylarda buna benzer bir t-shirt'e bloğumda yer vermiştim. Anlaşılan bu baharda bu ışıklı giyecek furyası daha da artacak. Hemen her alışveriş sitesinde birbirinden garip "yanarlı dönerli" ürünlere rastlıyorum. Genelde çok küçük pillerle uzun zaman çalışabilen bu t-shirt'ler makul fiyatlara satılıyor. Bu yaz bir tane de ben istiyorum bunlardan...
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)