Pikaplı Saat



Bloğumu takip edenler arasında oldukça fazla saat meraklısı var. Tabii bu meraklılar için bu saat pek ilgi çekici olmayacaktır. Saat meraklıları daha doğrusu koleksiyoncuları genelde Tourbillion'lar peşinde. Eh haklılarda, benimde çok ilgimi çeken bir şey o deli mekanizmalar. Neyse... Bu saat sadece 100 Dolar fiyat etiketine sahip standart bir saat. Bloğuma taşımamın tek sebebi tahmin edebileceğiniz üzere pikap şeklinde olması. Onun haricinde bir özelliği yok. Fena gözükmüyor ama koluna takar mısın derseniz takmam ama eğlenceli bir ürün mü derseniz bence evet :)

Motörhead İyi Haftasonları Diler...



"Lemmy" isimi 2010 yapımı son derece keyifli bir Ian "Lemmy" Kilmister belgeseli vardır belki denk gelmişsinizdir. Motörhead'in beyni pek görüldüğü kadar normal bir adam değil. Belgeselde haliyle çok normal değil. İngilizceniz ne kadar iyi olursa olsun alt yazılı seyredilmesi gereken belgeselde amcanın küçücük evindeki hengameden, yaşamının karmaşıklığına (bir yandan da basitliğine) kadar her şeyi görebiliyorsunuz. Belgesel ülkemizde yayınlanmadı ama malum ortamlardan edinebilir veya yabancı sitelerden DVD'sini alabilirsiniz. Film gerçekten çok güzel ve tavsiye ederim... Yukarıdaki görüntü belgeselden alıntı...

Gilda Filminden Put The Blame On Mame



Gilda muhteşem bir filmdir. 1946 yapımı siyah-beyaz film Charles Vidor tarafından çekilmişti. O dönemin iki ünlü oyuncusu Glenn Ford ve Rita Hayworth baş rollerdeydi. Rita Hayworth filmde müthiş bir femme fatale canladırmıştı. Hala da unutulmazlar arasındadır en azından benim için. Filmde meşhur iki sahnn vardır ve iki sahnede de iki müthiş şarkı çalar. Bunlardan birincisi yukarıda videosunu izleyeceğiniz "Put the Blame on Mame" ve ikincisi de "Amado Mio" tabii ki. Buraya kadar sorun yok muhtemelen sizler zaten bunları biliyorsunuz. Belki bilmediğiniz şey şarkıları Rita Hayworth'un değil Anita Ellis'in söylediğidir. Kanadalı bir isim olan Anita Kert Ellis böylesine iki muhteşem şarkıyı yorumlamış olmasına rağmen hem albümleri hemde filmleri hiçbir zaman çok popüler olmamıştır.

Philips GF 133



1970'lerde taşınabilir pikapların hükümranlık sürdüğü dönemlerde çok ilginç tasarımlar var araştırdıkça denk gelen. Bunların hemen hemen tamamının ortak özellikleri plaklarınızı berbat etmeleri ancak o dönemlerde çok az insan bu konuyu dert ediyordu herhalde. Yukarıdaki model Philips GF 133. Kola bakmak bile ürkücü. Güzelim plaklarımı bunun üzerine koyup dinlerken üzerinden karasaban geçtiğini bilmek bile tüylerimi ürpertti bir an. Ancak tasarım harika. Turuncu renk pek güzel olmuş ki o dönemlerde bu tonlar çok popülerdi. Tahmin edebileceğiniz üzere pikabın kapak kısmı aynı zamanda hoparlör. Sempatik :)