Back To Basics

Geçenlerde güzel bir afiş gördüm. Hoşuma gitti. "Back To Basics" yani basite dönüş! Hoş laf aramızda bu basitliğin derinliklerine doğru gittikçe son derece karmaşık bir dünya var ama çok abartmazsanız pikap dünyası son derece basit ve keyiflidir...

Que Viva Le Pop



Plak dünyasının en saçma içeriklere sahip muhtemelen tüm dünyada en çok korsanı basılan ancak bir yandan baktığınızda en eğlenceli plak kapaklarına sahip plakları muhtemelen toplama albümlerdir. Que Viva Le Pop plağı işte tam bu örneğe uyan bir plak. Aslında geçmişi çok eski değil 2006 yılında basılmış. İçeriğinde Hey! hey! alright! Cannonball Jane, Act Not Surprise - Jupiter Apple, Belt and Shoelaces - The Butterflies of Love gibi ne duyduğum ne işittiğim güzide eserlere yer verilmiş plak eBay gibi sitelerden üç kuruşa satın alınabiliyor. Kapağındaki kavram karmaşası için dahi bile satın alınabilir...

Mutluluk Getiriyorum!



Yukarıdaki afişin altında yazılan yazının Türkçe çevirisi bu işte; "Mutluluk Getiriyorum" Muhtemelen eski bir Fransız pikap üreticisinin reklamı hangisi bulamadım ama böyle eğlenceli ve renkli pikaplar üreten Teppaz olabilir sanırım. Bu pikapların ses kalitesi nasıldır bilemeyeceğim hatta oldukça kötüdür ancak yurtdışında öyle saçma sapan fiyatlardan satılıyor ki, sanırım denk gelsem her renginden eve alırdım bir tane. Bu arada saçma sapan fiyatlar derken Türk parası ile 100TL ve civarından bahsediyorum...

Sizin Yapacağınız Hoparlöre....


Yukarıda gördüğünüz saçmalık bir Amerikan firmasının tasarımı. Bildiğim kadarı ile operasyon geçiren köpeklere takılan koni şeklinde ismini bilmediğim aparattan hareket eden parlak zekalı tasarımcı kardeşlerimiz bu ürünü tasarlamakla kalmamış, bir de satışa sunmuş. Fiyat ise akıllara zarar, tam tamına 31 Dolar yani 60 küsür TL. Tasarım rezalet, muhtemelen ses kalitesi de faciadır, fiyat ise saçmalık. Perpetual Kids isimli site tarafından tasarımı yaptırılan ürün, firmanın çocuklarınızı eğlendirin mottosundan insanları aptal yerine koyun mottosunu hak ediyor!

Saatler.....


Hemen her yaz sonu olduğu gibi koleksiyonumdaki eski saatleri bakımdan geçiriyorum. Aileme ait neredeyse yadigar saatler bende ayrıca bende bir miktar satın almıştım zamanında. Aile yadigarlarının neredeyse tamamı çok iyi durumda ancak bana ulaşan bazı saatlerin durumu pek iyi değildi. Aslında bunların kozmetikleri konusunda pek bir sıkıntım yok. Bir restorasyondan geçirmeyi planlamıyorum ancak mekanizmalar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. 


Yaz sonunda deli bir iş olan mekanizmalara giriştim. Zaten gözüm görmüyor bunlarla uğraşmak bir delilik. Ancak bol bol video ve yazı okuyarak bazı ipuçları buldum ve dikkatlice bazı örnekler üzerinde uyguladım... 


Sonuçta neredeyse tüm saatlerin mekanizmalarını çalıştırmayı başardım. Sanırım bir tane var tam istediğim gibi olmayan. İzmir'de iyi bir tamirci bilen?