Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Wristcutters A Love Story




Geçen sene bir DVD mağazasında dolaşırken Wristcutters (Bilek Kesenler - Bir Yol Hikayesi) filmini sanırım 1.99TL'ye görüp almıştım. Film hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ancak seyrettiğimde çok beğendim. Tam anlamı ile bir yol hikayesini anlatan film sadece intihar edenlerin yaşadığı garip bir dünyada geçiyor. Alternatif bir araf (veya cehennem) çerçevesi içerisinde filmin kahramanı Zia'nın (Patrick Fugit) kız arkadaşını arayışı konu ediliyor. Film son derece düşük bütçeli bir yapım. DVD'deki ekstraları seyrettiğinizde düşük bütçeli yapım olayının ayrıntıları çok keyifle anlatılmış. Goran Dukiç, alternatif dünyasını son derece başarılı oluşturmuş. Kullanılan pastel renkler, her şeyin paramparça, kırık dökük olması gibi ilginç ayrıntılar var. Filmde iki sahnede pikaplar boy gösteriyor. Bir adet Pioneer ve bir adet Dual :) Filmin müzikleri de çok güzel. Bu arada filmde rol alan önemli bir de isim var; Tom Waits.



Ülkemizde üç kuruşa satılan harika bir film. Büyük marketler ve mağazaların promosyon havuzlarında bulabilirsiniz.  Şiddetle tavsiye edilir.

Megan Fox ve Plaklar


Yeni neslin başarılı (başarı kısmını bilmiyorum ama güzel olduğu kesin) oyuncularından bir tanesi olan Megan Fox'un, Rolling Stones dergisine verdiği bu poz, plakla alakalı tüm sitelerde denk gelebiliyor. Bizim Retro sitemize de ekledim ama el altında burada da bulunsun diye düşünüyorum :)

Plak Koleksiyonculuğu: Türkiyede Plaklar

Mikroekonomide, arz ve talep arasındaki dengeyi açıklamak için talep yasası ve arz yasası (1) diye iki önemli kural vardır. Bu iki durumun karşılıklı etki-tepkisi ile herhangi bir piyasadaki ürün fiyatları, rekabet, pazarlama modellerini gibi alanlarda tahminlemeler, analizler yapılabilir. Kısacası ekonominin abc'si bence arz-talep dengesidir. Az sayıda bulunan bir ürüne fazladan talep olduğunda fiyatlar artar, arzın çok olup talebin artmadığı zamanlarda ise fiyatlar düşer. Bu teori veya yasalar birlikteliği, arz ve talepten bahsedebileceğimiz hemen her alanda bazı konuları (örneğin fiyat) açıklayabilmek için veya strateji geliştirme (örneğin reklam, pazarlama) için kullanılabilir.


Eski Technics pikap üzerinde Technics pikap kafası. Resim alıntı: vinylengine

Son dönemlerde yazmaya başladığım "Plak Koleksiyonculuğu" yazı dizisi büyük ilgi gördü. Önümüzdeki günlerde (veya haftalarda) bir kaç yazı boyunca Türkçe plaklardan bahsedeceğim. Türkçe plak olarak belirli bir dönem aralığında yerel müzisyenlerin yaptıkları plakları işaret ediyorum.Yani Türk olup, yabancı dillerde albüm veya şarkı kaydetmiş müzisyenleri de bu grubun içerisinde kabul ediyorum.

Ama ondan önce bugüne bir bakış atalım ve Türk plak alemine şöyle bir göz gezdirelim. Aslına bakarsanız 1970'ler, 1980'ler, 1990'lar ve 2000'ler Türkçe plakların el değiştirme yönlerinde farklı trendler görülüyor. Bugün Anadolu Rock dönemi olarak isimlendirdiğimiz dönemin plakları Türkçe plaklar dünyasının en değerli üyeleri haline gelmiş durumda. Bunun en önemli sebebi, yerli alıcıların yanında dünyanın dört bir tarafından progressive ve psychedelic müzik tutkunlarının ve koleksiyoncularının bu döneme artan ilgisidir. Türkiye'de parmakla sayılabilecek bazı koleksiyoncuların elinde bulunan plakların çok daha fazlası özellikle Avrupalı ve Uzakdoğulu koleksiyoncuların elinde bulunmakta. Geçmişte plak seferleri yapılırken, günümüzde eBay gibi uluslararası sitelerinde yardımıyla plak akışı çok daha rahat sağlanmaktadır. Söz konusu olan alışverişlerde tutarların bir çok Türk kullanıcı için yüksekliği ve buna karşılık yabancı koleksiyoncuların geniş maddi olanakları ve tükenmeyen iştahları yüzünden Türkiye'den yurtdışına ciddi bir trafik yaşanmakta. Son dönemlerde İspanyol, İngiliz, İtalyan ve Alman plak şirketlerinin bir şekilde basmayı başardığı albümlerle ise iç piyasadaki açlık bir nebze giderilmekte

Bir şekilde basmak terimini özellikle kullandım. Çünkü ortalarda analog bantları, master kalıpları bulunmayan veya çok kötü durumda bulunan albümlerin, hatta bazen dijital ortamlardan plağa aktarılan albümlerin, ses kalitesi çok vahim durumdadır. Örneğin ülkemizde yurtdışı fiyatının 4 veya 5 katına satılan Erkin Koray'ın 1974 tarihli alamet-i farikası "Elektronik Türküler"de orijinal kopyalar ile karşılaştırdığınızda durumun vehameti tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmakta. Daha vahim örnekler de yok değil. Bülent Ortaçgil'in 1974 tarihli ilk albümünü "Benimle Oynar Mısın?"ın İspanya'da yapılan yeniden baskısında orijinal kopya ile karşılaştırıldığında bazı önemli farklılıklar gözden kaçmamakta. Bu konulara ilerleyen günlerde ayrıntılı olarak bakacağız.

Anadolu Rock dönemi haricinde yurtdışından talep gören bazı Klasik Türk Müziği albümleri, Sufi, Bektaşi vs gelenekten gelen müzisyenlerin albümleri gibi bazı özel müzik türlerinde de plaklara, yerel piyasada, denk gelebilmek pek mümkün değil. Klasik Türk Müzik albümlerini arayan yerli koleksiyonculardan yüksek bütçelere sahip olanlar var. Durum böyle olunca nadir örnekleri bulabilmek, bulunsa bile, alınabilmek çok zor hatta imkansız!

Bir diğer önemli tespit, yurtiçi pazarda daha makul tutarlara satılan plakların durumlarının kötülüğü. Bir plak, eğer koleksiyonerlerin peşinde koşmadığı bir albüm ise, daha alınabilir fiyatlara el değiştirebiliyor. Ancak geçmişten bugüne devam eden ayarsız, düzgün durumda olmayan pikap/iğne kombinasyonlarında çizilen, zarar gören hatta mahvedilen plaklar için bile yüksek tutarlar talep ediliyor. Eğer belki bu plaklar düzgün durumda olsalar, o yüksek tutarları hak edebilirler. Sonuç olarak Issız Adam filmi öncesinde filizlenen plak aşkı, filmin gösterime girmesiyle daha geniş kitleleri peşinden sürükledi ve yerel piyasada fiyatlar anormal yükseldi. İşte tam arz-talep dengesi ile açıklanabilecek bir durum!


Harika şekilde restore edilmiş Dual pikap üzerinde, Audio Technica iğne. Resim alıntı: vinylengine

Bu yazının sonunda bir serzenişim olacak. Plak severlerin geçmişten bugüne bir Dual pikap takıntısı var. Bende çok uzun zaman bu marka pikapları kullandım, bir çok modeli elimden geçti, bir çoğunu tamir ettim ve hatta elimde bir kaç güzel Dual pikabım var. Muhtemelen dilimizdeki en ayrıntılı Dual bilgilerini de Stereo Mecmuası forumlarında ve web sitemizde bulabilirsiniz. Ancak ayarsız durumda, mekanik olarak bitap olmuş, kolları ile oynanmış (2) Dual pikaplara anormal paraların veriliyor olması anlaşılabilir bir şey değil. Bunu her yazdığımda özellikle ikinci el pikap satan ancak müşterilerini gereğince bilgilendirmediğini düşündüğüm insanlardan yoğun tepki alıyorum. Bunun yanında 40 yıllık pikapları sanki bugün üretilmiş hale getiren ondan sonra satan insanlarda var. Bu iki grubu birbirinden ayırmak lazım. İkinci grup satıcılar, her türlü övgüyü kesinlikle hak ediyorlar.

Oynanmış ancak dışarılarına harika şekilde makyaj yapılmış pikaplarda seneler boyunca çalınarak haşat edilen plaklar, dışarıdan temiz bile gözükse ne yazık ki, hışırtıdan dinlenmez hale geliyor. Bunu her yazdığım veya seslendirdiğimde siz odyofiller diye başlayan cümleler duyuyorum. Bunun odyofillikle bir alakası yok. Plağa olan saygı ile alakası var. Bugün yabancı bir çok koleksiyoncu için DJ'lerin kullandığı Stanton, Pioneer, Technics pikaplar son derece popülerdir. Bunlara arıza durumunda müdahale etmek son derece kolaydır, özellikle Technics 12xx serileri gibi modellerde kollar son derece hassastır, devirlerini bellirli ölçülerde kontrol edebilmeniz mümkündür ve en önemlisi iğne değiştirmek için vida söküp takmak yerine, basit şekilde headshell sökersiniz. Tabii ki bütçeniz el veriyorsa daha iyi pikaplar alabilmek mümkün. Ancak burada önemli olan iğnenin açı, ağırlık ve diğer faktörler ile plak yivinin içerisine mükemmel (veya yakın) oturup plağa zarar vermesini önlemektir.

Bu konulara devam edeceğiz.

(1) Alfred Marshall ve Leon Walras tarafından geliştirilmiştir. Daha ayrıntılı bilgi için iktisat ve işletme kitaplarına veya sitelerine göz atabilirsiniz.
(2) Örneğin kolun yan tarafındaki pivotları açılmış bir kol, özel tork anahtarları olmadan kesinlikle birleştirilemez. Dinleyerek bunları düzelttiğini iddia eden bazı insanlar, kolların hassasiyetlerini berbat etmek kalmıyor, uzun vadede çalınan plaklarında berbat olmasına sebep oluyorlar.




Fisher Price Record Player



İlk olarak 1971 yılında pazara sunulan Fisher Price Record Player, yeniden üretilmeye başlanmış. Bir hifi haberi olmadığından kendi bloğumda yer vereyim dedim. Çocuklar için harika bir oyuncak olacağını düşünüdüğüm bu replika pikap, kendi özel plaklarını çalıyor. Her kutuda 5 adet plak hediye olarak geliyor ve yukarıdaki resimde sağ altta görülebileceği gibi özel bir bölümde saklanabiliyor. Plaklar özel olunca, alışılmış iğneye gerek kalmıyor. Dolayısıyla çocuk, iğneyi kırar mı şeklinde bir problemimiz olmuyor.

Plak üzerindeki şarkılar "Farmer in the Dell," "London Bridge," ve "Twinkle, Twinkle Little Star," gibi önemli şarkılarmış. Mış diyorum çünkü ben "Sur le pont d'Avignon" tarzı çocuk şarkılarını bildiğimden listedekileri bilemiyorum. Anglo-sakson sistemine göre eğitimi alan okuyucularımız eminim ki hatırlayacaklardır...

Haydi Plak Temizleme Sıvısı (Plak Temizleme Solüsyonu) Yapalım


Son dönemlerde plak temizle sıvıları ile alakalı çeşitli sorular geliyor. İsterseniz kısaca plak temizleme sıvılarını ele alalım. Aslına bakarsanız yurt dışından oldukça ugun fiyatlara özel sıvılar alabilmek mümkün. Ancak 11 Eylül sonrasında havacılıkta güvenliğe yönelik yeni kararların alınmasından sonra kimyasalları yurt dışından getirtme imkanımız ortadan kalktı. Örneğin eğer denk gelebilirseniz, L'Art du Son, benim de deneme fırsatı bulduğum gerçekten işe yarayan temizleyicilerden bir tanesi. Tavsiye ederim. Ülkemizden ise şimdilik iki adet plak temizleme setini satın alabilmeniz mümkün. Şimdilik diyorum, çünkü ilerleyen dönemlerde yukarıda bahsettiğim sıkıntılardan dolayı ürünler ülkemize ithal edilemeyecek. Birincisi "Thorens Cleaning Set" Aslında bu tam bir çözüm, bir paket içerisinde plak ve iğne temizliği yapmak için gerekli tüm araçlar çıkıyor. Bu setin fiyatı 77 Euro ve Sigma Ses firmasından tedarik edebilirsiniz. Bir diğer ürün ise Bluenote firmasının Kymyas ürünü. 2 aşamalı bir temizlik çözümü sunan Kymyas'ın içerisinden çıkan ilk sıvı plak üzerinde kiri temizlerken diğeri ise plak üzerinde bir koruma tabakası oluşturuyor. Ürünün fiyatı 60 Euro civarında ve Fil Elektronik'ten tedarik edilebilir.Hala kendim uğraşmam derseniz, yerel ekonomik bir çözüm  Sigma Ses'ten geliyor; 9 Dolara plak severlere sunulan 250cc'lik plak temizleme sıvıları (1)

Eğer kendim uğraşırım derseniz, alınacak malzeme  listesi şu şekilde;
-Izopropil alkol veya isopropranol.  Bir çok elektronik ürünün temizliğinde de kullanabileceğiniz isopropranol'ü tedarik etmenin en kolay yolu, eczaneler. Genelde stoklarında bulunmuyor olsa da, sipariş verdiğinizde toptancı depolarından tedarik edilebiliyor.

-Saf su. Laboratuvar ortamında hazırlanan kullanılan suyun özelliği; organik ve in-organik maddelerden arındırılmış olmasıdır. Aslında damıtılmış su demek doğru ancak genel olarak saf su deniyor. Bulabilmenin en iyi yolu yapı marketler, otomobil aksesuarı satan yerlere göz atmaktır. Fiyatları son derece makul!
-Gerekli son şey, temizleyici. İşte iş bu noktada karışıyor, plakların üzerinde kimyasal atık bırakmamak için, kullanılması gereken deterjanın mümkün olduğunca doğal içerikli ve uçucu olması gerekiyor. Çeşitli endüstriyel temizleyiciler bu özelliğe sahip olmasına rağmen, çoğu zaman tedarik edebilmek mümkün olmuyor. Bu yüzden daha bulunabilir bir deterjana bakmak daha mantıklı olacaktır. Benim bulduğum çözüm "arap sabunu". Teorik olarak bitkisel bir içeriğe sahip olan "arap sabunu" geçmişte temizlik amacı ile evlerimizde bol bol kullanılıyordu. Bunu da gayet ekonomik fiyatlara tedarik edebilmeniz mümkün.

Malzemeleri toparladıktan sonra Türkiye'nin dört bir yanındaki 1 milyoncu tabir edilen ıvır zıvır satan mağazalardan veya benzerlerinden püskütücülü bir şişe almak. Benim tavsiyem bir kaç tane almanız. Sebebini birazdan anlayacaksınız!

Hazır işe girişmişken farklı kir seviyelerindeki plaklar için bir kaç farklı solüsyon hazırlamak en mantıklı iş. Evde bir bardak veya ölçü kabı ile aşağıdaki tarifleri deneyebilirsiniz. Bunlar benim uzun senelerden beri kullandığım tarifler ve plaklarımda herhangi bir sorun oluşmadı.


-1 ölçü izopropil alkol + 1 ölçü saf su. Bu birleşim, çok ciddi anlamda kirli plakları temizlemek için ilk aşamada kullanabileceğiniz bir solüsyon. Birinci adımda plağın kaba kirini alabileceğiniz bu karışıma arap sabunu eklemiyoruz.

-1 ölçü izopropil alkol + 4 ölçü saf su + arap sabunu. Bu karışım ön temizliği yapılmış kirli plakları veya çok kirli olmayan plakları temizlemek için kullanılmasını tavsiye ettiğim solüsyon. 1LT'lik bir sıvı hazırladığınızda (250ML izopropil alkol + 750ML saf su) bunun içerisine bir çay bardağının çeyreğinden daha az miktarda arap sabunu ekleyebilirsiniz. Öğle kuşağındaki televizyon programlarında yemek tarifi veren teyzeler gibi olduk biraz ama olsun...

Bir sonraki yazımda plak temizliğinin nasıl yapılacağını anlatmaya çalışacağım. Hatta belki bir video eklerim :)

Bu arada sizlerde kendi solüsyonlarınızı aşağıdaki yorum ekleme bölümünü kullanarak diğer okuyucularla paylaşabilirsiniz.

(1) Bir de kulakları çınlasın Ankaralı bir odyofil dostumuz olan Qwerty'nin (Donanım Haber, Turkeyforum'dan hatırlayabilirsiniz) bir dönem bana gönderdiği bir sıvı vardı, gayet etkiliydi. Buradan kulaklarını çınlatmış olayım :)