Güzel Sanatlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Güzel Sanatlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Ron Arad Concrete Stereo 1983


 İlk olarak 1983'te yaratılan Ron Arad'ın Concrete Stereo, post-endüstriyel estetiğin ikonik bir örneğidir. Beşi bugün büyük uluslararası müze koleksiyonlarında saklanan yaklaşık on stereo ekipman üretildi. 

Arad, mimari karakterini vurgulamak veya bilimkurgu görünümü elde etmek için kıyamet sonrası aracı olarak  betonu seçti. Geriye dönüp bakıldığında, Concrete Stereo, yaratıldığı sosyal, politik ve sanatsal çevreye berrak bir rezonans sunuyor. Architectural Association'da öğrenci olarak Londra'ya gelen Arad, “1970'lerde Londra'ya gelmenin cazibesinin bir kısmı, kısmen yıkılmış binaları görmekti. Hala bomba  düşmüş alanları ve eski duvar kağıtlarını ve üst üste yığılmış tuğlaları ortaya çıkaran yarı düzleştirilmiş evlerle yeniden yapılanmaları görebiliyordunuz”.




Toplumsal huzursuzluk 1980'ler boyunca İngiltere'nin zıt bir özelliği olarak kalsa da, finansal de-regülasyon kısa süre sonra Britanya'nın bankacılık ve finans endüstrileri için hızlı bir zenginlik yarattı ve bu, Londra'nın orta sınıflarındaki birçok kişiye de etkisi olmaya başladı. Artık bu yeni talihlilere sunulan yeni zenginliğin bir sonucu, tüketici nesnesinin, özellikle de ses ekipmanının bir statü sembolü olarak yükselişiydi.

Kimdir bu Ron Arad?

Ron Arad’ın özgür tavrı, biraz da ailesinden geliyor. 1951’de Tel Aviv’de, sanatçı ve komünist bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Kudüs’te Bezalel Academy of Art and Design’da okurken -İsrail’in topraklarını genişlettiği altı günlük- Yom Kipur savaşından sonra dinler çatışmasının getirdiği nefret ortamında ailesinin de insancıl bir İsrail’e olan inancını kaybettiğini anlatır bir röportajında. Silahın ucundaki güce inanmayan Arad, 1973 yılında mezun olduktan sonra Londra’ya taşınmış ve savaş karşıtı rüzgarların estiği bir dönemde Peter Cook ve Bernard Tschumi gibi ünlü mimarların stüdyolarında eğitim gördükten sonra 1979’da Architectural Association’dan mezun olmuş. Daha detaylı bigiyi ahanda buradan alabilirsiniz... Daha fazla fotoğrafı ise burada bulabilirsiniz... 

Boombox Grafitisi


Grafiti Amerika için önemli bir olay hatta zaman içerisinde sanat kabul edilen bir şey. Duyguların yazılar ve resimlerle duvarlara aktarılması diyebileceğimiz bu olay zaman içerisinde tüm dünyada ilgi görmüş. Yukarıda bir kasetçalar, Amerikalıların deyimi ile boombox grafitisi var. Bklyn tahmin edebileceğiniz üzere Brooklyn için kullanılan bir kısaltma. 1970'lerden bir fotoğraf.

Bu arada Grafiti deyince bizde Gençlik Yılları diye çevrilen 1973 yapımı American Graffiti filmi aklıma geldi. George Lucas deyince aklımıza hep Star Wars filmleri gelir ama bu filmde onun alamet-i farikasıdır. İşin komik tarafı bir yanda da gayet güzel bir filmdir. Valla vaktiniz varsa ve seyretmediyseniz mutlaka seyredin derim...

Okulda Müzik Dersi


1950'lerin Amerikasından bir manzara. O dönemlerde bir çok okulda sanat derslerinde müzik dinlenirmiş. Dönemin önemli müzisyenlerinin plakları dinlenmeden önce öğretmenler müzik tarihi konusunda ders verirler arkasında da albüm dinlenirmiş. Yukarıdaki fotoğraf 1951 yılında Francis Miller tarafından çekilmiş ve Life dergisinde yayınlanmış.

Yıkıntıların Arasında Plak Dinlemek


Yukarıdaki fotoğraftaki beyin ismi Mohammad Mohiedine Anis. Piposunu içerken gramofonda plak dinliyor. Fotoğraf yakın zamanda harabeye dönen Halep kentinde çekilmiş. Suriye İç Savaşına dair hüzünlü bir fotoğraf...

Çölde Güneş Sistemi


To Scale: The Solar System from Wylie Overstreet on Vimeo.

Wylie Overstreet, Alex Gorosh ve arkadaşları Nevada çölüne gidip güneş sistemimizi kumların üzerinde simüle etmişler. İlk bakışta "ee ne var bunda" diyebilirsiniz ama biraz vakit ayırıp yukarıdaki videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Hem bilimsel hem sanatsal açıdan muhteşem bir proje...

Associated Press ve British Movitone Arşivi Adama Kafayı Yedirtir!



Associated Press ve British Movitone, 1900'ların başından itibaren çekilmiş bir çok görüntüyü  YouTube üzerinden meraklılara sunmaya başladı. Yapılan açıklamalarda 120 yıllık bir dönemi içeren 550.000 videodan bahsediliyor ve sayı artabilirmiş. Videolar içerisinde çok fazla tarihsel olay yer alıyor. Ben meraklı olduğum konularda birazcık kurcaladım ve enteresan şeyler bulabildim.

Bu arada bu uzun dönem içerisinde yer alan siyasi ve askeri videolar birazcık Anglo-sakson bakış açısından çokça propaganda amaçlı olduğu hemen fark edilebiliyor ancak bu durum gayet doğal.

Müzik tarafında da özellikle büyük turneler ve konserler ile alakalı çok ilginç videolar var. Tek sorun videoları taramak oldukça zor ve umarım ilerleyen dönemlerde ciddi bir düzenleme yapılır.

Associated Press arşivi için buraya,  British Movitone için ise buraya tıklayıp kafayı yemeye başlayabilirsiniz.


Kadına Şiddet, Dans, Terapi ve Psikoloji...



Odyofil ağabeyimiz Haluk Özümerzifon'un kızı Yasemin, Amerikan ellerinde şiddete uğrayan kadınlara terapi yöntemlerini dans ve psikoloji ile birleştirildiği ilginç bir çalışmanın içerisindeki maceralarını anlatıyor. Ben keyifle seyrettim, bir yandan da "ulan adamlar nelerle uğraşıyor" dedim. TRT Türk kanalında yayınlanan Benim Hikayem programının 40 bölümünün videosu yukarıda. İlginizi çekerse "play" tuşu emrinize amade...

Evan Holm - Submerged Turntable

Submerged Turntable from Brian Lilla on Vimeo.



Amerikalı tasarımcı Evan Holm tarafından yapılan Submerged Turntable, özel bir enstalasyon çalışması. Çalışmalarında kinetik enstalasyonlara özel öne veren Kaliforniyalı sanatçı, hurdaya çıkmış pikapları, plakları ve objeleri kullanmayı pek seviyormuş. Çalışmanın bir diğer yönü, kullanılan pikabın su altında da olsa ses vermeye devam etmesi. Ayrıntılı bilgiler için sanatçının web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Yukarıdaki video da ayrıca çok keyifli ve laf aramızda huzur verici...

Benoit Maubrey - Speakers Wall



Speakers Wall (Hoparlör Duvarı) 2011 yılında Benoît Maubrey sergisinden. Bu serginin can alıcı noktası dyuvarın meşhur Berlin Duvarının orijinal bir parçası olması. Duvar üzerine 1000 adet civarında hoparlör, radyo ve amplifikatör eklenerek yapılmış bir çalışma. Fotoğraflar sergiden bir kaç açıdan çekilmiş ve serginin büyüklüğü rahatlıkla görülebiliyor...

Hoparlör Anıtı



Almanya'da yapılan bu çalışma bir açık hava enstalasyonu. Fransızcadan çevirisi yerleşim ama nedense dilimizde pek kullanılmıyor. Serginin konusu, amacı veya hedefi konusunda bir fikrim yok muhtemelen rastgele ortaya çıkmış bir çalışma. Hoparlörlerin bir çoğu eski müzik setlerinden çıkmış muhtemelen ancak bazı tanıdık dostları da görebilmek mümkün. Serginin amacı neydi acaba?

Plak İllustrasyonu


Brock Davis tarafından yapılmış bir illüstrasyon. Bu fotoğrafı Pain Tranché web sitesinden aldım. Başrolde tabii ki plak var. Çok hoş!

Aslı Vural - Sky Is The Limit Sergisi


Bizim gibi fiziğe inanan insanlar, geçmiş- bugün ve gelecek arasındaki ayrımın yanlızca inatla süren bir yanılsama olduğunu bilirler” Albert Einstein
İnsan inançları, değerleri, gereksinimleri, tutumları, duygusal uyarımlarıyla algılayabiidiği bir bütünün küçük bir parçası... Evrenin bir noktasında küçük hayatlar yaşayıp, büyük hayaller kuruyoruz. Ancak bizim edinimlerimizle hayalini kurabildiğimiz o en büyük şey bile evrenin büyüklüğünün yanında o kadar küçük ki. Sadece üstünde yaşadığımız dünyayı biliyoruz oysa bilmediğimiz başka dünyalar olmalı. Yerin kat kat altında ve gökyüzünün kat kat üstünde bilmediğimiz neler var acaba? Bizler daha kendimizi bile tam tanıyamamışken, bilemezken ve anlayamazken bunca merak nedendir? Yer, gök ve insan bir bütün müdür? Beş duyunun ötesini algılayabilir miyiz? Bilim ve bilinçle beraber oluşan, duyular ötesi bir algılamaya ihtiyacı var insanların. Maalesef tüm algıladığımız bildiklerimizle sınırlı; yani bildiğimiz kadar algılıyoruz. Peki o zaman bildiğimizin ötesinde ne var? Bir bütünün küçük bir parçası olarak bağlı bulunduğumuz muhtemel bütündeki yerimizi bulursak ya da bulduğumuzu düşünürsek daha mı az yanılırız?

Aslı Vural, kişisel sergisinde bu araştırma ve düşünme sürecinde tuval ve boyayı bir imge olarak katmanlar halinde kullanarak, kimi zaman kazıyarak, alt ve üst katmanları biraraya getirerek bu soruları bizimle paylaşıyor...

İlgi çekici bir sergi olacak sanırım. 16 Ağustos'tan itibaren; Balat Kültür Evi Vodina Cad. No39-41 Fener-Balat. Ben katılmayı çok isterdim ama o dönemde İstanbul'da olmam mümkün değil. İstanbul'daki dostlara duyurulur...

Sound Wave


Yukarıdaki resim çok ilgimi çekti. Geçtiğimiz senelerde Jean Shin tarafından yapılan TEXTile installation adlı sergide ortaya çıkan ilgi çekici eser fark edebileceğiniz gibi plaklardan yapılmış. Merak edenler için eser, 2007 yılında New York Brooklyn Academy of Music, 2008 yılında ise New York Museum of Arts & Design'da gösterilmiş. Sanatçı ile daha fazla bilgi için buraya tıklayınız. Eserin adı Sound Wave ve yapımında 78 devirlik plaklar kullanılmış.

Kasaların İçerisinde Kazmak, Roland Loesslein

Kasaların İçerisinde Kazmak projesinin amacı örnekleme kültürünü oranların, karakteristiklerin ve etkileşimlerin tüm yönleri ile anlatmaktır. Sadece yaratıcılık sürecini bir zanaat olarak anlamak değil aynı zamanda çaba ve yaratıcı süreçleri örnekleme ile otantik ilişkili olduğunu anlamaktır. Projenin mimarı Roland Loesslein, konuyu böyle özetliyor. Nasıl çok karışık değil mi? Aşağıdaki resim projenin işleyiş mantığını anlatıyor. Videoda ise durum biraz daha netlik kazanıyor. Buradaki pikabı bir nevi kontrol ünitesi olarak görünce insanın aklına ilginç fikirler geliyor doğrusu..