Güle Güle Recep Kaya Baydurcan!


Bundan seneler önce Balçova Kipa açılışında mağaza için genç bir ekip kurulmuştu. O ekibin bir parçası da bendim. Yaş ve konum itibarı ile büyük egoları olan genç ekibin başına bir dönemde Real Hiper'lerinde çalışmış genç bir adam grup müdürü olarak atanmıştı. Bir gün uzun boylu, bol kilolu, yüzünde büyük bir gülümseme olan bir adam çıkıp geldi. Daha ilk anda tüm işyerlerinde yaşanan güç gösterisi oldu tabii ki. Biliyorsunuz ilk diş geçirmeler önemlidir, karşı tarafı sindirmek istersiniz. Recep Kaya Baydurcan'la işte ilk tanışmam böyle olmuştur. O dönem Sn. Kelami Ertan ve Sn. Esra Zengel tıpkı benim gibi işleri iyi yapan ama klasik müdür ilişkisi ile ezilebilecek türden tipler değildi. En deli olan hangimizdik bilmiyorum, ama Recep Abi dahil, normal insanlar olduğumuzu söylemek zordu. Zaten daha ilk tanışmamızda dakika bir gol şeklinde ilk tartışma yaşandı. Sonunda kimse birbirine diş geçiremeyince birbirimizi daha yakından tanımaya başladık. Ve sonunda tüm ekip olarak güzel işler yaptık. En önemlisi çok güzel günler geçirdik!

O dönemde bile benim gibi müzik delisi bir adam olan Recep Kaya Baydurcan sonraları radyolarda DJ olarak çalışmış. Eminim onu tanıdığım günlerde çok sevdiği Cengiz Kurtoğlu şarkılarını dinleyicilerine bol bol çalmıştır. Gittiği yerde de onu dinlemeye devam edeceğine eminim. Mekanın cennet olsun!

Salak saçma şeyler yüzünden hepimiz birbirimizi kırıyoruz bazen. Bazen iş için, bazen hobilerimiz için.. Ama değmez. İnsanlara ne zaman ne olacağı belli olmuyor. Ondan kırgınlık olarak ayrılmamak lazım insanlarla. Bu aralar hiç yazasım yoktu ama bir güle güle demek istedim.

Güle Güle Recep Kaya Baydurcan!

Kasetler Yeniden In!


Kasetler günümüzde unutulmaya başlandı. Ancak yerin altından gizli gizli kaset merakı yeniden filizlenmeye başlıyor. Özellikle Amerika'da şu an ciddi bir hareketlilik söz konusu. Bir çok ünlü hifi dergisinden tutun, müzik dergilerine, bazı ilginç bloglara kadar bu yeni hareketliliğin izlerini görebilmek mümkün.

Peki bunun sebebi nedir?

En önemli sebep bence fiyat. Bugün internet üzerinde satılan yasal bir MP3 şarkının değeri 1 dolar civarında. Ancak kasetler çoğu zaman 1 dolar civarında fiyatlara satıldığı gibi günümüzde stok temizleme adı altında yapılan lot satışlarda 1 doların çok altında kaset alabiliyorsunuz.

İkinci sebep ise nostalji. Tıpkı ülkemizde yaşanan plak çılgınlığı gibi şu an Amerika'da bir kaset çılgınlığı yaşanıyor ki bu çok normal. Aslına bakarsanız kaset olayı başlı başına bir alt kültürdür. Güzel bir karışık kaset çekmenin kendine göre kuralları olduğu gibi, çok nadir plaklardan kaydedilen kasetler sayesinde müziğin daha geniş kitlelere ulaşmasında çok önemli bir oyuncu olmuştur.

Ben uzun zamandır bir kasetçalara sahibim ve ara ara kaset almaya devam ediyorum. Özellikle karışık kaset bulduğumda eğer durumu iyiyse alıyorum ve bu gerçekten keyif.

Kargacık burgacık yazılarla yazılmış kaset kapakları, daktilo ile yazılmış kapaklar, ilk dönem bilgisayarlar ile yazıcılardan alınan çıktılarla oluşturulmuş kapaklar derken olay bambaşka yönlere gidiyor. Hele birde çeşitli dergilerden kesilen fotoğraflarla hazırlanmış kapaklar var ki, bulduğunuzda tadından yenmiyorlar.
Bu konuyla ilgili Stereo Mecmuası forumlarında bir konu başlığımız var. Yorumlarınız olursa isterseniz forumumuza isterseniz bloğuma ekleyebilirsiniz.

Kasetler konusunda yazmaya devam edeceğim...

Ereshkigal in Prototip Halleri :)



Günden güne hepimizin pikabı haline gelen :) Ereshkigal'in son haline ulaşmasından önceki dönemdeki prototip halinden 2 fotoğraf. Bu fotoğraflar sevgili Tansu Oktar tarafından çekildi. O dönemde platonun pleksi olmasını planlıyordum. Dikkatle bakılırsa ayaklar da oldukça farklı..Motor ise ahşap bir deneme platformunda duruyor. Bu sayede motorun titreşimini daha iyi hissedip uygun motor korumasını tasarladım.

Magma Döndü! Ëmëhntëht-Rê



Stereo Mecmuasında zaman zaman Magma'dan bahsediyoruz. Hatta toptan bahsettiğimiz Studio Zund albümünün incelemesini buradan okuyabilirsiniz. Bu setin iki CD'si Kobaïa, diğer ikisi ise Archiw I ve II'yi içeriyor. Bunun yanında 1001° Centigrades, Mekanïk Destruktïw Kommandöh, Köhntarkösz, Ẁurdah Ïtah, Üdü Wüdü, Attahk, Merci ve Köhntarkösz Anteria kutuda bulunan albümler. Set toplam 12 CD'den oluşuyor. Durum böyle olunca bir kerede tüm önemli Magma diskografisini almış oluyorsunuz. Konuyla ilgili verdiğim linkte zaten bu ayrıntılar bulunuyor. Uzatmayayım...

Topluluk tam 5 sene sonra  Ëmëhntëht-Rê ile geri döndü. Albüm çok fena. İlk şarkı Ëmëhntëht-Rê giriş bölümü Magma'nın Live/Hhaï ve Attahk albümünden, Ëmëhntëhtt-Ré II şarkısı Üdü Wüdü'den Extrait n' deux ve Live/Hhaï albümünden Hhaï ve üzerine Üdü Wüdü'den Zombies şarkılarının bir karışımı. Anlayacağınız Christian Vander ve Fransız müzisyenler fena halde uçmuşlar. Ellerine kollarına sağlık. Verilen her kuruşu hak ediyor.

Aşağıda grubun yeni şarkılarından oluşan bir canlı performans var. İyi seyirler.

DIY Turntable ile Yaşam Geçer Mi? Evet Geçer :)





Pikap projem tamamlanınca keyfini sürme dönemim başladı. İlk işim Ereshkigal'i Michell Gyrodec'in yanına almak oldu. Bu iyi bir karşılaştırma oldu. Pikabın sesi tam istediğim gibi. İnsanı müziğin içerisine alıyor ve bu durumdan çok mutluyum. Yukarıda bir kaç fotoğraf var...