Les Trésors de Satan - Delville
"Les Trésors de Satan" veya Şeytanın Hazineleri. Belçikalı Jean Delville'in (1867 – 1953) en önemli eserlerinden bir tanesi. Delville aslında son derece karmaşık bir ressam. Sembolist akımın içerisinde sayabileceğimiz Deville aynı zamanda yazar ve okülist olduğu biliniyor. Salon d’Art Idealiste'i de kuran Delville Belçika resminde ve ayrıca gelişiminde son derece önemli bir isim. "Les Trésors de Satan" Brüksel Güzel Sanatlar Müzesinde sergileniyor. Bu arada eserin ilk sergilenme tarihi 1895.
Techlink Dual
Yine tam anlamı ile müzik sistemi sehpası sayılmayacak ancak hoşuma giden bir ayrıntıdan dolayı bloğuma taşıdığım bir ürün. Sehpa Techlink firmasının Dual serisinden. Yan tarafında ıvır zıvır koyabileceğiniz bir tasarım yapılmış. Hepimizin evinde ortalıkta atılan malzemeleri düzene sokmak için iyi bir çözüm olabilir.
Mobilya Mı yoksa Yüksek Sadakat Mi?
Ama Muriel, sence hangisi daha önemli; mobilya mı yoksa yüksek sadakat mi? Kaç kadının cevabı yüksek sadakat olur sizce?
Plak Koleksiyoncusunun Rehberi: Pikap Konusu
Gelin bu yazımızda yeni başlayanlar için “pikap satın alma” konusunu ele alalım. Elime ulaşan çok sayıda elektronik posta ve çeşitli vesilelerle denk geldiğim bir çok okuyucumun -özellikle de yaşları genç olanlar- son dönemlerde en çok sorduğu soru hangi pikabı satın almalıyım oluyor. Bu soruya hep birlikte bir çözüm arayalım. Bu konuyu kapsamı şekilde Plak Koleksiyonculuğu, Pikaplar Mevzuu yazımda ele almıştım. Şimdi olaya yeni giren bir kişinin bakış açısından ele alacağım.
Aslında sorun pikabın seçiminden ziyade bütçelerimizde. Özellikle üniversite öğrencisi veya iş yaşamının başlarında olan bir çok okuyucumuzun pikaba ayıracak bütçelerinin kısıtlı olduğunu biliyorum. Bende aynı dönemleri yaşadım ve sizleri çok iyi anlıyorum. Sadece genç yaşlarda olan okuyucularım değil yaşamı boyunca hep bir şeylere para yetiştirmeye çalışan herkesin ortak sorunu bütçe.
Hepimizin ilk aklına gelen şey, bütçe yetmiyorsa, ikinci el pikap satın almaktır. Geçmişte ikinci el pikap pazarı kesinlikle göz atılması gereken bir yerdi. Çünkü makul fiyatlara çok temiz pikaplar bulabilmek mümkündü. Ancak pikaplar yeniden gözde olunca fiyatlar inanılmayacak şekilde artmaya başladı. Geçmişte 50TL'ye satın almayacağınız bir pikabı bugün 200TL gibi fiyatlara sarın alamıyorsunuz. Hele eBay gibi uluslararası satış sitelerine baktığınızda ülkemizdeki fiyatların anormal seviyelere geldiğini görebilmek mümkün. Fiyatların yükselmesi arz ve talep ile belki açıklanabilir. Sonuçta son 3-4 yıldır pikaplara anormal bir ilgi var. Ancak fiyatların yüksekliğinin yanında en önemli sorun alacağınız pikabın fiziksel durumu da mühim. Mekanik yönden sağlıklı çalışmayan bir pikabı satın almak, plak koleksiyonunuzun daha genişlemeden mahvolmasına sebep olmak gibi önemli bir tehdit unsuru içerir. Şunu asla unutmayın pikap her zaman satın alınabilir ancak az bulunan bir plağa zarar verdiğinizde aynısını tekrar satın almak gibi bir şansınız olmayabilir. Özellikle kolu oynanmış, kötü iğnelerle donatılmış ve ayarları olması gerektiği gibi yapılmamış bir pikap tıpkı bir kara saban gibi, plağınızın yivlerini mahveder.
Eğer yurt dışından ikinci el plak alıyorsanız, çoğu zaman ülkemizde temiz diye satılan bir çok plaktan daha iyi durumda olduğunu görürsünüz. Bu farkı yaratan şey kesinlikle pikaptır.
Pikaplar mekanik cihazlardır. Bazı pikaplar son derece karmaşık yapıdadır. Hele ki eskinin o gösterişli tam otomatik pikaplarından bahsediyorsak. Bunların bakımlarını olması gereken şekilde yapmazsanız zaman içerisinde sorunlar yaratır. Öyle ilginç şeylerle karşılaşıyorum ki inanamazsınız. Bu konuda daha önce yazmış olduğum bir yazıya bazı ikinci el pikap satıcılarından olumsuz tepkiler gelmişti. Nedense bu bakım işini hiç ciddiye almıyorlar. Aslında bu konu son derece açıktır. Pikabı üreten firmalar kullanım kılavuzlarında yapılması gereken periyodik bakımlardan bahsederler. Zaten aklın yolu bir değil mi, mekanik bir cihazın her zaman bakıma ihtiyacı vardır. Burada en önemli nokta ortaya çıkıyor. Eğer ikinci el bir pikap alacaksanız satıcıdan mutlaka emin olun.
Dual HS 141
Bir çok insan hala eski Dual pikapların hayalini kuruyor. Aslına bakarsanız bende Dual severim. Muhtemelen kimsenin el atmadığı bir konuya el atıp, Stereo Mecmuası'nda bu önemli marka için özel bir konu başlığımız bile var. Dual'lerin bu kadar popüler olmasının sebebi, döneminin en iyi pikabı olması filan değil, ülkemizde en yoğun şekilde bulunan marka olmasıdır. Dual'ler ile aynı dönemlerde öyle Japon ve Avrupa pikapları vardı ki, bunları gördükçe Dual'in en iyisi olmadığını ancak bu pikapları inceledikçe anlayabilmiştim. Dual'ler belki en iyisi değildir ama bazı modelleri gerçekten iyidir. Her şeyin ötesinde bu ülkede doğup büyüyen her pikap meraklısı için Dual önemlidir. Bunun yanında özellikle HS serisi Dual'ler zamanının ötesinde bir minimalist yaklaşıma sahiptir. Bunlardan bir tanesi aldığınızda hiç fena olmayan bir pikap ve ampliyi bir arada almış oluyordunuz. Hoparlörleri de olduğu için müzik sistemi düşünmenize gerek kalmadığı gibi pikap katı da dahil olmak üzere hiçbir ayrıntı ile uğraşmanıza gerek kalmıyordu. Plaklarınızı dinlemek için komple bir çözümdü ve işin güzel tarafı sesleri de hiç fena değildir. Eğer bir şekilde plak koleksiyonculuğunun başlarındaysanız ve temiz bir HS serisi Dual denk getirirseniz çok şanslısınız demektir. Bende dahil böyle bir çözüme hayır diyebilecek bir insan olacağın zannetmiyorum. Bunu yazarken gayet samimiyim. Bir çok insanın hayalini süsleyen bir pikap/kol/iğne kombinasyonuna sahip olan hatta kendi pikabını tasarlamış bir insan olarak bunu söylüyorum. Ancak sorun şu ki, günümüzde HS serisi bir Dual'in temizini bulmak çok büyük bir sorun ve fiyatlar genelde hiç mantıklı değil. Tabii ki HS serisi haricinde bir çok ikinci el pikap alma olasılığınız olsa da fiyatların abartıldığını düşünüyorsanız, sıfır pikaplara göz atmanız gerekecek.
Bu durumda ilk bakılacak nota 200-300TL aralığında satışa sunulan pikaplar. Bugün çeşitli büyük müzik marketlerde birkaç markanın pikaplarını bulabilmek mümkün. ION ve Numark ilk aklıma gelenler. Bu pikaplar genelde bir sürü fonksiyonla donatılmış durumdalar. USB bağlantı seçenekleri, kendi pikap katlarının olması avantajları. Dezavantajları ise kol ve iğnelerinin ne yazık ki çok sağlıklı olmaması. Zaten farklı markalarla pazara sürülen bu giriş seviyesi pikapların kolları ve iğneleri dikkat ederseniz hemen hemen aynıdır. Ben bu pikapları hiç tavsiye etmiyorum. Ses kaliteleri zaten vasat bir de yetmiyormuş gibi plaklarımıza zarar verme olasılıkları çok yüksek. Bu pikaplarla uğraşmak yerine ikinci el pazarında daha mantıklı bir pikap bulmak çok daha akıllıca bir iş olur.
Bunlar haricinde zaman zaman Denon gibi önemli markaların giriş seviyesindeki ürünlerine rastlamak mümkün. Bu pikaplar yukarıda saydığım pikaplardan biraz daha pahalı olmasına rağmen düzgün iğneleri ile verilen parayı hak ediyorlar. Ses olarak belki çok başarılı değiller ancak düzgün bir iğne ile donatılmış olmaları ve kendi pikap katlarına sahip olmaları bu tarz pikapları ilk başlayanlar için cazip hale getiriyor.
Thorens Mini
500TL sınırının hemen ardından fiyatlar bir anda neredeyse iki katına çıkıyor. Ülkemizde bu pazarda iki ürün öne çıkıyor. ProJect Debut ve Thorens TD190-2 modelleri. Her iki ürününde ses kalitesi yukarıda saydığım ürünlerden çok daha başarılı. Ayrıca her iki pikapta son derece donanımlı. Yani ileriye yönelik iğne değiştirmek gibi düşünceleriniz varsa bunun için uygun donanıma sahipler. ProJect Debut daha minimalist bir yaklaşımla üretilmiş bir pikap. Başlangıç için gayet yeterli bir donanıma ve fiyatı gözününe alınınca gayet başarılı bir ses kalitesine sahip. Thorens TD190-2 modelini ise Stereo Mecmuası'nda zaten incelemiştim. Fikir sahibi olmak için bir göz atmanız yeterli.
Ancak sorun şu ki, yukarıdaki pikaplardan birisine sahip olduğunuzda sorunlarımız bitmiyor. Bunları bir müzik sistemine bağlamak gerekli. Bir sonraki yazımda plak dinlemek için kurduğumuz veya kurmayı planladığımız müzik sistemimizi tamamlamak konusuna değineceğim.
Bu yazıya ek olarak buradaki yazıyı da okumanızı tavsiye ederim.
Gramofon, Taş Plak ve Pastel Tonlar
Yine hoş bir fotoğraf. Bu fotoğraftaki tonlarda tıplı buradakiler gibi son derece pastel. Bunu fotoğraf çekilirken mi yapıyorlar yoksa daha sonra yazılım yardımı ile mi yapıyorlar merak ediyorum. Çok başarılı bir çalışma.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)