Ozan Musluoğlu - 40th Day CD



Ozan Musluoğlu genç bir müzisyen. Yaşlarımız birbirine son derece yakın 1977'li. Kendi deyimiyle rock ile başlayan müzik macerası 2009 yılında yayınladığı “Coincidence” albümü ile ,solo kariyer boyutuna girmiş ve 2011 yılında yayınlanan 40th Day albümü ile devam etmiş. Sizlere bu yazımda “40th Day” albümünden bahsedeceğim.

Önce müzisyenin biyografisine bir göz atalım. 1977 yılında Almanya’ da doğan müzisyen 16 yaşında bas gitar çalmaya başlamış. Eğitimine Bilgi Üniversitesi Müzik bölümünde devam eden Musluoğlu, kontrbas eğitiminde Volkan Hürsever ve Kürşat And gibi müzisyenlerden dersler almış. Bir süre Athena topluluğu ile çalışmış ve topluluğun Eurovision macerasına da katılmış.



2009 yılı albümü "Coincidence” Musluoğlu'nun ilk solo albümü. piyanoda Ülkem Özsezen, saksafonda Engin Recepoğulları ve davulda Ferit Odman’dan oluşan bir dörtlü ile çaldığı albümü kendi quartetini oluşturdu ve bestelerini Coincidence adını verdiği ilk solo albümünü de edinmenizi öneririm. Bu albümü müzik marketlerde çok uygun bir fiyata alabilirsiniz.

Gelelim 2011 yılı albümü “40th Day”e...

Albümde yer alan müzisyenlerin listesine bir bakış atalım. Ozan Musluoğlu – bas, Jeremy Pelt- trompet/flugelhorn. JD Allen- tenor saksafon. Danny Grissett – piyano ve Jonathan Barber – davul. Albüm toplam 7 şarkıdan oluşuyor. Şarkı listesi şu şekilde;

1. Requiem For K.C.
2. Coincidence
3. 40th Day
4. Wizard Lizard
5. Fake Promises
6. Enjoy Disappointments
7. Panic



Albümün açılış parçası Requiem For K.C.'nin hikayesi çok ilginç. K.C. Kamuran Cin'in kısaltması. Musluoğlu'nun babaannesi müziğe olan ilgisini ailesinde ilk fark eden insanmış. Beste hastanede tedavi gören babaannesi için bir şey yapamayınca içine düştüğü mutsuzluğun bestesi. Bu bestenin yapılmasının ertesi günü babaannesi vefat edince onun anısına şarkıyı “Requiem For K.C. “ olarak isimlendirmiş. Keşke benimde böyle bir kabiliyetim olsaydı. Aslında şöyle bir bakınca Musluoğlu'nun babaannesi için hissettiklerini bende rahmetli anneannem için hissediyorum. Çocukluğumun ve ilk gençliğimin tüm acayipliklerine rağmen beni olduğum gibi kabul eden tek kişi olan anneannemi ne yazık ki tedavisi olmayan bir rahatsızlık sebebi ile kaybetmiştim. Tek tesellim ruhunun yorgun bedenini terk ettiği dakikaya kadar yanında bulunmaktı. Her zaman alımlı bir kadın olan anneannemin birkaç sene içerisinde eriyip bitmesi belki o yıllarda ben yaştaki bir gencin kolay kaldıramayacağı bir şeydi ama güzel hemde çok güzel anılar o günleri atlatmaya yardımcı oldu. Anlaşılan göklerin ötesinden rahmet istediler. Mekanları cennet olsun... Bu arada Musluoğlu'nun bestesi ağır bir ağıt değil. Sanırım müzisyende benim gibi güzel anıları düşünmüş, onları hayal etmiş. Albüme ismini veren 40th Day ise rahmetli babaannesinin vefatının kırkıncı günü anısına yazılmış. Bu şarkı biraz melankoli izleri taşıyor. Çok başarılı...

Albüm son derece derli toplu bir albüm. Besteler gayet başarılı. Albümün bir diğer güzelliği ise şarkıların yapısı içerisinde çok keyifli sololar dinleyebilmeniz. Ancak abartıya kaçan bir şey yok. Üflemelilerin soloya girdiği anlarda davul, bas ve piyanonun arka bölümleri ilmek ilmek işlemesi, zaman zaman farklı tonlardan çalınan melodiler ve melodiler uzayıp monotonluğa girmesine izin vermeyen dört başı mamur sololar albümü renklendiriyor. Kayda katılan her müzisyenin sololarına yer verilmiş albümde... Bu arada “Enjoy Disappointments” şarkısındaki piyanoya dikkat derim!



Albümün kaydı gayet başarılı. Kitapçık ise tam sevdiğim gibi. Albümle ilgili her şey elinizin altında. Tasarımı da çok beğendim. Zaten yazıdaki fotoğraflarda ayrıntılı olarak görebilirsiniz. Açılışından bol swing'li kapanış parçası “Panic”e kadar Stereo Mecmuası okuyucularının keyifle dinleyeceklerini düşündüğüm bir albüm. Şiddetle tavsiye edilir...

not: Musluoğlu'nun fotoğrafı kendi web sitesinden alındı. Siyah-beyaz efektini ise bendeniz verdim... 

Yine Expedit...



Geçenlerde denk geldiğim bir loft fotoğrafı. Başrolde IKEA'nın plakseverler için olmazsa olmaz ürünü Expedit'leri görüyorsunuz. Bu arada son dört beş yıldır çok fazla plak ve pikap sahibi ev ile denk geliyorum. Gerçekten bunlar plaklara ilginin arttığının somut göstergeleri. Tahminen Expedit satışları da aynı oranda artıyordur...

Bottlehead Quickie



Geçenlerde bir arkadaşım pre-amplifikatör arayışını ilginç bir şekilde çözdü. Arada sırada Bottlehead firmasından bahsediyorum. Bu firma kit halinde hifi ürünleri satıyor. Siz gelen parçaları birleştirip bir cihaz sahibi oluyorsunuz. Firmanın kataloğunda pre-amplifikatörler, güç amplileri, pikap katları ve kulaklık amplileri var. Tabii bazı ürünleri yapmak pek kolay olmasa da, Quickie ismini verdikleri pre-ampli son derece basit bir mimariye sahip. direkt ısıtmalı 3S4 vakum tüpler kullanan üründe gerekli güç yukarıda görebileceğiniz gibi 6 adet pille sağlanıyor. Çok karışık olmayan amplinin tüm parçaları kutu içerisinden çıkıyor ve kendiniz lehimliyorsunuz. Kit olarak yukarıda görülen ürün 99 Dolar fiyat etiketine sahip.

Kısa bir süre sonra ürünü bana gönderecek. İzlenimlerimi sizlerle paylaşırım...

Pikap Motoru ile Uçak Motorunu Karıştırmak



Bazı endüstri tasarımcıları tam dayaklık. Yukarıdaki pikap retro tasarımları sevenlerin eminim ki çok hoşuna gidecektir. Ancak pikabın motoru son derece sıradışı. Hollandalı tasarım bürosu Wouter Geense pikabı 2.5cc'lik bir model motorla döndürmeyi tercih etmiş. Özel bir benzin türü ile çalışan bu motorun vereceği gürültü ve titreşim ile plaklarınız ne hale gelir bilemem. Yine dayaklık bir tasarım olarak sizlerle paylaşayım dedim.