LM Audio 210IA



Çinli hifi firmalarının batı dünyasına seferleri tüm hızıyla devam ediyor. Amerikanın önde gelen dağıtım firmalarının bir tanesinin web sitesini ziyaret ettiğimde yepyeni bir firma ile tanıştım, sizleri de tanıştırayım istedim. Firmanın ismi LM Audio. Ürettikleri ürün yelpazesi son derece ilginç. Klasik amplifikatörler ve pre-amplilerin yanında eski Western Electric türevi horn tiz sürücüleri ve hoparlör aksamları dikkat çekiyor.

Yukarıdaki resimde firmanın 210IA modeli amplifikatörü görülebilir. İsminden ürünün farklı bir vakum tüp ile donatıldığını düşünmüştüm ancak eski dostumuz 300B tüpleri hemen tanıdım. Single Ended Triode yapıdaki entegre amplifikatör 8W güç üretebiliyor.

300B tüpün boyutunu bilenler amplinin oldukça yüksek bir kesite sahip olduğunu fark edeceklerdir. Ancak retro tasarım ile yüksek kesitin görsel bir sorun olmasını önlemişler. Çinli üreticilerin bir çoğunda olduğu gibi ürün uzaktan kumanda ile donatılmış. Batılı üreticilerin aksine Çinli üreticiler yaşamı daha kolaylaştıran tasarımlara imza atıyorlar. Batılı ve Japon "eski" üreticilerin bir çoğu SET yapılı bir amplinin son derece basit yapıda olması gerektiğini savunuyorlar. Durum böyle olunca ekstra bir devre veya özelliği amplilerine eklemiyorlar. Çinli üreticilerde ise bu durumun tam tersini görebilmek mümkün. Havalı Vu-metre'lerden uzaktan kumandalara kadar her türlü oyuncak amplilerin üzerine ekleniyor. Fotoğraflarda görüldüğü kadarı ile görsel sonuç son derece başarılı ancak ses konusunda dinlemeden karar vermek mümkün değil...

Konu SET ampliler olunca ben daha ortodoks (veya tutucu) bir bakış açısına sahibin. Ampli tasarımının son derece pürist (sade) yapıda olmasını seviyorum. Ancak Çinli üreticilerin son yıllarda kat ettikleri yolu da yadsımamak lazım.

Tab Benoit - Medicine CD



Tab Benoit ismini bilenler vardır mutlaka. Ancak ben yeni yeni tanışıyorum. 1967 Louisiana doğumlu Amerikalı müzisyen farklı blues tarzlarını başarı ile harmanlayan bir isim olarak tanınıyor. Ancak Louisiana doğumlu olması sebebi ile asıl ağırlığın Delta Blues'u olduğunu söylemem gerekli. Erken yaşlarda gitar çalmaya başlayan Benoit ilginç şekilde dini eğitim görmüş. Çeşitli blues topluluklarında çalışan Benoit bazı önemli müzisyenlerle çalışma fırsatı bulmuş. Liste kabarık... Benoit'nın oldukça şanslı olduğunu söylemek mümkün. Hem kabiliyeti hemde belki de şansı sayesinde hep ortalamanın üzerinde kulüplerde iyi müzisyenlerle çalışmış. Benoit genelde kendi bestelerini çalmayı tercih ediyor.

1999 yılında Homesick For The Road albümü ile başlayan müzik kariyeri çok sayıda albüm ile devam etmiş. 2011 yılında ise Telarc plak firmasıyla anlaşmış ve firmadan ilk albümü olan Medicine'i yayınlamış... Hemen hemen tüm müzik eleştirmenleri Medicine'i Benoit'nın kariyeri boyunca yaptığı en iyi albüm olarak nitelendiriyor. Şansa bakın ki, benim ilk edindiğim Benoit albümü de Medicine...



İlk önce şarkı listesi;

1. Medicine 5:47
2. Sunrise 3:45
3. A Whole Lotta Soul 5:30
4. Come And Get It 3:10
5. Broke And Lonely 5:32
6. Long Lonely Bayou 4:33
7. In It To Win It 4:01
8. Can't You See 4:16
9. Nothing Takes The Place Of You 4:01
10. Next To Me 5:01
11. Mudboat Melissa 4:36

Albümde Benoit'nın yakın arkadaşı Anders Osborne'nun büyük katkısı var. Osborne, İsveç doğumlu bir müzisyen. 90'larda Louisiana'ya yerleşip burayı evi bellemiş. Son derece ilginç albümleri var. Bir göz atabilirsiniz.. Albümdeki müzisyenler ise şu şekilde, Tab Benoit - Gitar ve vokaller. Anders Osborne - Gitar ve geri vokaller. Ivan Neville - Klavye. Corey Duplechin - Bas. Michael Doucet - keman ve vokaller. Brady Blade - Davul.

Albüm tam anlamı ile bir klasik blues albümü. Hoşuma giden bir şey Benoit'nın vokal tarzından dolayı bir çok şeyi anlayabilirsiniz. Memleket özlemi, eski kız arkadaşın yaptıkları ettikleri, bölgenin hasat dönemi sorunları gibi klasik konuların ele alındığı albümde, müzik müthiş.. Örneğin Long Lonely Bayou harika bir şarkı. Can kulağı ile dinleyin..  Benoit belki de aldığı dini eğitim sebebi ile Delta Blues'un konu ettiği bazı karanlık konuları açık açık ele almıyor. Ancak albümün ismi de kapağı da, blues bir müzisyeninin bu konulardan ne kadar uzak durabileceğinin bir göstergesi.. Albüm çok keyifli. Ancak Janblues plak firmasından yayınlanan albümlere de göz atmanızı öneririm...

Aşağıda albüme ismini veren parçanın videosu var;

Bumerang Ödülleri Finallerindeyiz



Herkese selam,
Stereo Mecmuası'ndan güzel haberler var. Hürriyet Bumerang'ın bu sene ilk kez düzenlediği "Blog Ödülleri" yarışmasında bloğum(uz) finalist oldu. Aslında bu güzel haberin daha farklı bir zamanda gelmesini tercih ederdim. 1 ay boyunca İstanbul'da kalacağımız bir dönemde Seçil'in annesinin beyin damarlarından bir tanesinde oluşan emboli (pıhtı) sorunu nedeniyle tüm programımızı iptal etmek zorunda kaldık. Arkasından Bumerang Ödüllerinin finaline kaldığımı öğrendim. İster istemez bir günlüğüne İstanbul'a gidip dönmek durumundayım. Gerek şahsi işlerim gerekse de Stereo Mecmuası ile alakalı yapacağım firma ziyaretlerini biraz ertelemek zorundayım ne yazık ki. Sonuçta sağlık en önemli şey.

Hemen her yarışmada olduğu gibi finalistleri ve akabinde kazananları beğenmeyenler, onları yargılayanlar ve eleştirenler olacaktır. Bu kez eleştirilerden bende nasibimi alacağım. Muhtemelen bir çok kişi Bumerang Ödülleri finalist listesinden Stereo Mecmuası sayfalarına yönlenerek web sitemizi ziyaret ediyorlardır.

Okuyucularımı bilgilendirmek amacıyla okumakta olduğunuz blog, "En Tarz Blog" kategorisinde aday oldu. Aşağıda ilgili kategorinin açıklaması var.
En Tarz Blog: Kullanılan görsellerin içerikle uyumlu bir biçimde bütünleştiği, renk kullanımlarıyla dikkat çeken, ziyaretçilerine kolay ve rahat bir okuma sunan özgün, yaratıcı tasarıma sahip siteleri kapsar.

Stereo Mecmuası ve onu oluşturan alt bölümlerde senelerden beri hiç karşılık beklemeden yayın yaptığımız alanlarda özgün içerik sunmaya çalışıyoruz. Bugün ülkemizdeki bir çok web sitesi ve bloğun aksine, ciddi sponsorlarca desteklenen, okuyucularının da ellerini taşın altına sokarak gönülden destekledikleri ticari içeriğe sahip olmayan örnekleri dünyada son derece nadir bulunan, bloglar, forumlar ve özel içeriğe sahip alt bölümlerle oluşturulmuş dev bir platformun küçük bir parçası olan bloğumla ilk kez böylesine bir organizasyona sizler adına katılacağım. İş dünyasında sayısız kez katıldığım bu tarz bir organizasyona bir hobi projesi olan Stereo Mecmuası adına katılmak ayrıca bir keyif. Yarışma ve ödül kısmı ise tüm bu sürecin en önemsiz kısmı...

Sitelerimize, yazıya konu olan ödül listesinden ulaşan değerli ziyaretçilerden merak edenler hakkımızda ayrıntılı bilgileri bu sayfada bulabilirler. Ek bilgi için ise TRT ekranlarında web sitemizi tanıttığımız programın videosuna bir göz atabilirsiniz.


Senelerdir bizleri destekleyen okuyucularımıza ve yayınlarımızın devamı sağlamamıza destek olan sponsorlarımıza teşekkür ederim. Ayrıca bu yarışmaya katılmak konusunda ilk ateşi yakan Bülent Şaman'a teşekkürler...

Dijital Müzik Cephesinde Yaşanan Gelişmeler



Son günlerde müzik dünyasında önemli gelişmeler yaşanıyor. EMI'nin iki parçaya bölünerek satılması konusunu geçtiğimiz günlerde Müzik bölümümüzde işlemiştik. Bu yazımda dijital müzik alanındaki gelişmelere göz atmaya çalışalım. 2011 senesinde dijital müzik satışlarında anormal bir artış gerçekleşmiş durumda. Başını Apple iTunes'un çektiği ve Amazon gibi diğer devlerin de yer aldığı dijital müzik satış havuzunun değerinin milyar dolarlar seviyesine eriştiğini biliyoruz. Her ne kadar sağlıklı istatistikler şu an için yayınlanmamış olsa da, CD satışlarındaki aşırı gerilemesinden kaynaklanan zararın büyük bölümü dijital satışlar sayesinde kapatılmış. Plak satışlarında ise artış devam ediyor. Plak satışları son 5 yılın rekorunu kırdı ve geçen yıla göre satışlarda %40′lık bir artış var. 2011′in ilk altı ayında oldukça hızlı bir artış gösteren plak satışları ikinci altı ayda kötüye giden ekonomik koşullardan dolayı biraz azalsa da, rekor üzerine rekor kırmaya devam ediyor. İlk altı aydaki artışın %55 civarında olduğu söylenirken satılan adet 240.000 adedi geçmiş durumda. Biraz daha fazla ayrıntıyı şuradaki yazımızda bulabilirsiniz.

Son dönemlerde MP3 çalarların yerini akıllı telefonlara ve tabletlere bırakması ile dijital müzik satışlarında daha da fazla artış yaşanacağını öngörmek mümkün. Ancak tüm bu olumlu tablonun yanında bazı olumsuzluklarda mevcut.

Bunlardan en ilgi çekicisi geçtiğimiz hafta 200 civarındaki daha küçük boyutlu plak firmasının dijital müzik dinleme hizmeti sağlayan Napster ve Spotify'den çekilme kararı almasıydı. Burada Spotify çok önemli bir servis. Last FM ile beraber ülkemizde de bazı yatırımların ilham kaynağı olan Spotify'e Sony, EMI, Warner, Universal gibi şirketler de destek veriyordu. Bu durumun en önemli sebebi bahsi geçen servislerin satışlardan aldığı kar marjı. Küçük plak şirketlerinin yaşamasında bu marjların çok önemli bir değeri var. Marjların azalması onların ayakta durmasını zorlaştırıyor. Tam olarak açıklanmasa da, özellikle Spotify'in satışlardan aldığı geliri yamyamlık olarak nitelendiren bağımsız şirket sözcüleri, büyük firmaların pazarlık güçlerinin kendilerinde bulunmamasının pazarlık şansını azalttığını belirtmişler ve bu yüzden tüm içeriklerini bahsi geçen sitelerden çekmişler.



Son günlerin en önemli dedikodusu ise büyük plak şirketlerinin kendi aralarında bir anlaşma yaparak 2012 yılında CD üretimini sonlandırma kararı almaları. Bu konuda kesin bilgiler olmamakla birlikte CD satışlarının 2011 yılında toplam satışlara göre azalan performansının bu kararın gerçek olabileceği konusunda bazı ipuçları verebileceğini düşünüyorum.

Tabii ki, bu bir anda yaşanan bir süreç olmayacaktır ancak gelişmelerin benim gibi arşivciler veya çalacağım albüm elimin altında bulunsun zihniyetindeki meraklılar için çok olumlu olmayacağı aşikar.

Son günlerin en önemli gelişmesi ise Google Müzik servisinin kullanıcılara açılması. Android'in gücünü arkasına alan Google'ın müzik mağazası pazarda ciddi bir konuma gelebilir. Bildiğiniz gibi son zamanlarda cep telefonları ve tablet konusunda Android iyi bir performans gösteriyor. Bu performansın müzik satışlarına yansıması durumunda Google'ın Apple ve Amazon gibi sitelere ciddi bir rakip olacağını söyleyebiliriz. En aşağıda Google'ın müzik servisi ile ilgili videosu var ve video son derece keyifli...

Şu duruma göre; Apple, Google, Amazon gibi şirketler müzik mağazası formatının sonunu getiriyorlar. Satışlardaki payları gitgide artıyor. Anlaşılan müzik satışlarından ciddi bir pay alıyorlar ve bu durum müzik endüstrisinin hoşuna gitmese bile, firmaların şu an yapabilecekleri hiçbir şey yok. Bağımsız plak şirketleri ise bu durumdan büyük zarar görüyorlar ve kısa zaman içerisinde farklı oluşumlara gidebilecekleri konuşuluyor.