Bir Restorasyon Projesi: Kasaya Girişelim Bölüm I: İlk Tur Zımpara



Advent Hoparlör restorasyon projemize başlayalım artık. Bu restorasyondaki tüm önemli etapları adım adım sizlere anlatmaya çalışacağım. Bu süreç sonunda yukarıdaki fotoğrafta görünen hoparlörleri buradaki başlıkta görülen hoparlörler haline getirmiş olacağız. Umarım çok kısıtlı imkanlarla gerçekleştireceğim bu yenileme çalışması elinde bu tarz hoparlörleri olup yenileme yapmak isteyenlere cesaret verir. Haydi başlayalım...

1970'lerde üretilen Large Advent restorasyonuna ilk önce hoparlör kasasını (1) daha iyi hale getirmek ile başlamaya karar verdim. 40 yaşındaki bir hoparlörün zamanın etkilerine karşı durması pek kolay bir şey değil. Aslında hoparlörün sahibi sevgili Hakan Ağustos bu konularda çok titiz bir insandır. Ancak evindeki yer sıkıntısı dolayısıyla uzunca bir süre hoparlörlerini bir başka kişiye vermek zorunda kalmış. Hoparlörleri kullanan kişi pek özen göstermemiş ne yazık ki.



Hoparlörün durumunu inceleyince boya izleri, köşelerde ezilmeler, ufak tefek vuruklar kolaylıkla fark ediliyordu. Kloss, hoparlörü tasarlarken ön bölümü masif ağaçtan, diğer kısımları ise ağaç kaplama şeklinde tasarlamış. Dikkatli bir çalışma ile hoparlörün kasasını eski güzel günlerine getirebilmek mümkün olacak gibi görülüyordu.

Bu noktada karar vermek gereken bir durum var. Hoparlörü tıpkı eski günlerinde olduğu gibi mi görmek istiyoruz, yoksa zamana meydan okuyan herhangi bir hoparlörde olabileceği gibi ufak tefek kusurları gözardı mı edeceğiz?



Ben ikinci seçeneği tercih ediyorum. Bu durumda daha yüzeysel bir çalışma yapmam gerekiyordu. Bu durumda ilk yapmam gereken hoparlörü iyice temizlemek. Çeşitli mağazalarda bulabileceğiniz cila içermeyen ahşap temizleyicilerden bir tanesini kullanmanız mümkün. Benim aklıma parke silmek için kullanılan temizleyiciler geldi ve hoparlörü iyice temizledim. Tüm vuruklar, çizikler ve hatalar ortaya çıktı. Şimdi sırada hoparlörün üstünde kalan eski cila veya vernik kaplamalarını çıkartmak var.

Bunun için biraz kalın kumlu bir zımparaya ihtiyacımız var. Hemen bir bilene danışayım dedim ve Sevgili Deniz Karaşahin ile Sanayi Sitesi yollarına düştük. 3M firmasının ürettiği yeni nesil zımparalar bu işler için biçilmiş kaftan. Arkası süngerli bu tasarımlar elden kaymadığı için amatör zımpara işlemlerinde rahat kullanım sunuyor fiyatları da gayet uygun. Ben 5 farklı zımparaya yaklaşık 5TL ödedim.



Evde çalışacağımdan dolayı toz çıkartmamam gerekiyordu. Bunun için zımpara yapacağım yerleri ıslattım aslında nemlendirdim daha doğru bir terim olur. İsterseniz su ile isterseniz limon yağı veya bu işler için üretilmiş özel yağları kullanarak zımpara işlemlerini yapabilirsiniz. Bu sayede son derece az toz çıkıyor.

Devamı gelecek...

(1) Aslında kabinde diyebiliriz ama bu yazı dizi boyunca ben kasa şeklinde yazmaya karar verdim... 

Animasyonlu Albüm Kapakları: Pink Floyd – Dark Side Of The Moon



Pink Floyd'un Pink Floyd – Dark Side Of The Moon albümü için bir şey yazmaya gerek var mı bilemiyorum. 2 Mart 1973 yılında yayınlanan albüm 50 milyona yakın satmış haftalar boyunca Billboard listelerinde kalmıştır. Storm Thorgerson tarafından hazırlanan kapağı herhalde rock tarihinin en çok hatırda kalan imgelerinden bir tanesidir. Bu aralar EMI tarafından yeniden yayınlanan Pink Floyd albümleri ortalığı kasıp kavururken Dark Side Of The Moon'un animasyonlu albüm kapağını bloğumuza ekleyelim... Yukarıda hareketli görüntüyü aşağıda ise orijinal kapağı görebilirsiniz…

B.C.Rich Gitar Model Uyumu :)


Ne zamandır gitar kızlarını unutmuştum.. B.C.Rich’in en sevdiğim gitar formlarından birisinin Bich olduğunu hep söylüyorum. Nedense reklamları için gitarın ismine uygun temalar seçiyorlar. Fotoğraftaki kızımın Coffin Case mankenlerinden Masuimi. Coffin Case, belki bilmeyenler vardır farklı gitar markaları için kutular üretiyor. Kutular tabii ki tabut şeklinde. Şunlardan bir tane almak farz.. Bu arada benim için tüm zamanların en favori Bich gitar için buraya tıklayabilirsiniz.

Sistemim 2012 nin İlk Ayı



2012'nin ilk günlerinde sistemdeki ufak devinimim sonlanmaya yaklaştı. Bloğu takip edenler bir Advent hoparlör edindiğimi biliyorlardır. Bu hoparlörün restorasyon projesinde sona yaklaştım. Aslında bitti ama toz koruması üzerinde birazcık daha çalışmam gerekiyor. Zaten bütün bu süreci adım adım yazacağım. Daha önce yayınladığım Henry Kloss biyografisinde akustik süspansiyon teknolojisinin bazı faydalarından bahsetmiştim. 3W gibi düşük bir güçle bu tarz bir hoparlörü sürmek normal koşullarda pek mümkün değil iken, Kloss'un bu olgunluk dönemi hoparlörünü sürmek çocuk oyuncağı.



Uzun seneler aynı hoparlörü kullandığım için her iki hoparlörün birbirinden önemli farklılıkları olduğunu söyleyebilmem mümkün. Triangle Comete'lerin benim sistemimde bambaşka bir tadı olduğunu söyleyebilirim. Arada onu arada Advent'leri dinleyerek hayatıma devam edeceğim sanırım. Bu arada bir üçüncü hoparlörün gelişi şimdiden belli. Onunda yeri hazır.



Bu sene ilginç geçecek gibi...

Kore'den Bir Kafe


Yahu şu uzakdoğuluları çok seviyorum. Yukarıdaki mekan Kore'de Camerata isimli bir müzik dinleme salonu. Aynı zamanda bir nevi cafe-bar ve restoran. Sahibi Young-Hwang, ülkenin önemli klasik müzik isimlerinden bir tanesi. Bir çok salonun yöneticiliğini yapmış. Sistem içerisinde meşhur Western Electric horn hoparlörler ve onun Avrupalı rakibi efsanevi Klangfilm horn'lar görülüyor. Tabii ki, 1940'ların elektronikleri ve EMT pikaplar da ağız sulandırıyor. Müzik arşivine ise hayran hayran bakmaktan başka yapacak bir şey yok...