Dead Kennedys - California Über Alles



Dead Kennedys'in marş şarkısı California Über Alles'in canlı bir performans videosu bugünkü videomuz. Şarkı efsane ötesi Fresh Fruit for Rotting Vegetables albümünden. Dead Kennedys’nin müziği karman çormandır, hızlıdır yoğundur serttir ama garaj rock’ı ve saçma sörf müziğine bile göz kırpar. Bunların üzerine Jello Biafra’nın tokat gibi sözleri eklenince müzik bambaşka bir hale gelir. Bu adamlar kendi aralarında kavga edip durmasalar neler olacaktı müzik dünyasında tahmin etmek güç. Fresh Fruit for Rotting Vegetables bu güzide topluluğun ilk albümüdür. 1980′de yayınlanan albüm İngiltere ve Amerika’da farklı plak firmalarından yayınlandı. Tabii ilerleyen yıllarda bahsettiğim kavga dövüş yüzünden albüm üzerinde daha doğrusu baskılar üzerinde bol bol hengame olur. Bir punk albümüne göre anormal satışlarının etkisi ile kavga tabii ki büyür. Jello Biafra’nın ne kadar normal (&%!#) bir adam olduğunu videoda tespit edebilirsiniz. Albümle alakalı kapsamlı bilgi tam burada :)

Vakum Tüp Fetişizmi: F2a11



Bu muhteşem manzara bir Uschi veya bizim bildiğimiz ismiyle Sun Audio ampliden. Oldukça sağlam şekilde modifiye edilmiş olan amplifikatör çıkış tüpü olarak pek az denk geldiğimiz F2a11'leri kullanıyor. 1938'lerde yani büyük harbin hemen öncesinde geliştirilen bu tüp ilk önce radyolarda hemen akabinde ise Alman ordusunun haberleşme sistemlerinde kullanılmış. Yazılan çizilenlere göre en makbul olanı Siemens üretimi olanlar. Zaten tüp dönemin Siemens & Halske tasarımcıları tarafından geliştirilmiş. Bu tüplerin atası ise yine Siemens & Halske tasarımı F2a modeliymiş ki, yeni tasarım daha fazla güç üretme kapasitesine sahip. Manzara muhteşem :) Resim "2A3 Maniac" dostumuzun web sitesinden...

konstruKt - Bulut LP


konstruKt- Bulut
Sagittarius A-Star #40 LP, black vinyl, ltd ed.

Turkish Free Music başlığı altında yayınlanan 3 plaktan sonuncusunu sizlere anlatacağım yazıya hoş geldiniz. Sayfanın en altındaki linkleri kullanarak diğer yazılara göz gezdirebilirsiniz. Son plağımız, hem bloğumun hemde Stereo Mecmuası'nda zaman zaman bahsettiğim konstruKt topluluğundan. Bulut ismi verilen albüm konstruKt diskografisinde plağa basılan ilk albüm olarak bir ilke de vesile oluyor. İnşallah devamı gelir. Albümde dinleyeceğimiz müzisyenleri zaten tanıyorsunuz ama listemizi geleneksel olduğu üzere yine ekleyelim. Korhan Futacı tenor ve alto saksafon, flüt. Umut Cağlar moog, vermona organ, elektrik gitar. Özun Usta- djembe, elektrik bas, flüt ve cura. Korhan Argüden davul.

Naçizhane, konstruKt topluluğunu uzaklardan da olsa yakından izlemeye çalışan bir kişi olarak albüm haberleri ilk ortaya çıkmaya başladığında beni heyecanlandırdı. Topluluğun hem bireysel kayıtları hemde farklı kişisel projelerinde müzikal manada ve enstrümanlara hakimiyet alanında büyük gelişmeler oluyor. Tıpkı bir çoğumuzun uğraştığı alanlar gibi bir konu üzerinde vakit geçirdikçe o konu üzerinde adım adım uzmanlaşıyorsunuz. Yeni konstruKt albümünde bu durum gözler önüne seriliyor. Albüm "A" yüzünde 3, "B" yüzünde ise tek bir parçadan oluşuyor. Şarkı listesi şu şekilde;
A Yüzü
Bulut
Ates
El Gato (for Gato Barbieri)
B Yüzü
Toprak

İlk şarkı olan ve albüme ismini veren "Bulut", konstruKt albümlerinde görmeye pek alışagelmediğimiz bir giriş ile başlıyor. Yer yer etnik öğeler barındıran şarkıda oldukça düşük ses seviyelerinde enstrümanların minimal tınılarına odaklanmış iken başlayan davul bölümleri ile şarkı kısa bir süre içerisinde aynı anda bir kaç yöne gitmeye başlıyor ve şarkı sona eriyor. "Ateş" ise flüt ile saksofon atışmaları ile başlayan son derece keyifli bir şarkı. "El Gato" (for Gato Barbieri) için önce bir nefes alayım ve parantez açayım.

Meraklılar zaten biliyordur, Leandro Barbieri veya bilinen ismiyle Gato Barbieri, Arjantin asıllı tenor saksofoncu. 1960'lı yıllarda free jazz akımına verdiği katkıdan tanınan müzisyen müzik hayatındaki yükselişine yine vatandaşı olan Lalo Schifrin ile birlikte çalıştığı dönemde başlıyor. 1960'ların başında İtalya'da çalarken Don Cherry ile tanışınca müziğinin yönü adım adım değişmeye başlıyor. Albert Ayler ve Pharoah Sanders gibi efsanevi isimlerle çalışan Barbieri'nin 1960'larda yaptığı kayıtları mutlaka edinmeye çalışın. 1970'lerde Impulse! plak şirketi için yaptığı üçleme de ayrıca mercek altına alınmalıdır. Chapter One: Latin America, Chapter Two: Hasta Siempre ve Chapter Three: Viva Emiliano Zapata. Müzisyen bu kayıtlarda hem dünya görüşünü müziğine aktarmış hemde G.Amerika'nın melodilerini çok yoğun olarak kullanmıştır.

El Gato (for Gato Barbieri) şarkısı tek kelime ile muhteşem olmuş. Hatta benim son yıllarda dinlediğim en heyecan verici dönüşümlerden bir tanesi ile bu şarkıda karşılaştım diyebilirim. konstruKt, benim gözümde bu şarkı ile Türk cazına bir klasik hediye etmiştir. Bu kadar açık ve net. Plağın B yüzünü baştan aşağı kaplayan "Toprak" ise zaman zaman rock dünyasının belirli bir çağına gidip gelen melodiler ile damağımda çok keyifli bir tat bıraktı.

konstruKt bu albümüyle özellikle de El Gato (for Gato Barbieri) şarkısıyla beni benden aldı. Albüme bayıldım. Dönüşüm ve gelişim muhteşem. Ancak yazar yani bendeniz açısından bir sıkıntı var. Bu müzisyenler zaman içerisinde çıtayı daha da yükselttikleri zaman albümlere ne yazacağım bilemiyorum. Albüm tam anlamı ile helal olsun dedirtti bana.

Albümün plağı da çok keyifli. Ucundan köşesinden sembolizme (ben sembolizm diyeyim yanlış anlaşılmamak için ama meraklılar ne kastettiğimi zaten biliyorlardır) meraklı bir insan olarak albüm kapağındaki Türk halılarında kullanılan motiflere atladım hemen. Bir dönem kendi "sigil"imde iki üçgenin biraraya geçmesi ile oluşturulmuş "tılsım" motifini kullanmıştım. Bu motiflerin plak kutu seti için bir de ek özelliği var. İlk yazıda anlatmıştım ayrıntılarını..

Plağın baskı kalitesi başarılı. Standart plaktan daha kalın (kuvvet ile muhtemel 180gr) basılan plak sistemimde gayet güzel performans gösterdi. Kapakta anlattığım gibi son derece keyifli bir fikre sahip. Hem kapak hemde iç kılıf gayet özenli. Hoş öyle olmasa bile albümü dinledikten sonra bunlar teferruat işte...

konstruKt'teki sevgili dostlarıma helal olsun diyorum tek kelime ile. Türkiye gibi bir memlekette müzik adına son yıllarda beni en mutlu eden şeylerden bir işe imza attılar. Hem de layıkı ile belki de fazlası ile...


Turkish Free Music içeriği hakkındaki yazılar şu bölümlerden oluşmaktadır. Giriş: Turkish Free Music kutu seti hakkında. / Plak İncelemesi 1: Okay Temiz - Hüseyin Ertunç - Doğan Doğusel - The Trio LP / Plak İncelemesi 2 Okay Temiz & Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul LP /  Plak İncelemesi 3: konstruKt - Bulut Linklere tıklayarak ilgili yazılara gidebilirsiniz. / Albümü satın almak için tıklayınız...

Okay Temiz & Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul LP

Okay Temiz & Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul
Sagittarius A-Star #42 LP, black vinyl, ltd ed; with insert

Bir önceki yazımda Okay Temiz, Hüseyin Ertunç ve Doğan Doğusel üçlüsünün Trio kaydını sizlere anlatmaya çalışmıştım. Şimdi ikinci plak ile yazılarıma devam ediyorum. Plak, Okay Temiz ve Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra'dan Live in Istanbul ismini taşıyor. Oldukça kalabalık bir kadro hemen gözümüze çarpıyor. İsterseniz ilk önce müzisyenlerle başlayalım. Bir önceki yazıda uzun uzun bahsettiğim Okay Temiz'i kalimba, perküsyon, flüt, soprano saksofon ve horn ile dinleyeceğiz. Hüseyin Ertunç'tan Stereo Mecmuası'nda daha önce bahsetmiştik. Ertunç müzisyenliğinin yanında resimleri ile de tanınan bir isim. Hemen sizlere "Musiki" adlı albümünü de hatırlatayım . Son dönemlerde KonstruKt kayıtları ile kendisini dinleyebilme şansınız var. Bu plakta Ertunç'u küstüfon ve flütte dinleyeceğiz. Doğan Doğusel yine oldukça fazla enstrüman çalabilen bir müzisyen ve bildiğim kadarı kendisi aynı zamanda neyzen. Doğusel'i kayıtta küstüfon ve flütte dinleyeceğiz.

Musa Dede, perküsyon, düdük (whistles) el davulu. Sarp Keskiner'i bir çok okuyucumuz İstanbul Blues Kumpanyası'ndan tanıyordur. Son dönemlerde bildiğim kadarı ile İzmir'e geri dönerek sakin bir hayat yaşamaya başlamış. İzmirli müzisyeni bu kayıtta el davulu, perküsyon ve flütte dinleyeceğiz. Özun Usta cura, el davulu, overtone flüt. Korhan Futacıyı ise hem KonstruKt hemde son dönemlerde Korhan Futacı ve Kara Orkestra'daki performanslarından (meraklılar daha önceden Dandadadan ve Tamburada'yı da hatırlayacaklardır) tanıyoruz. Bu plakta Futacı'yı flüt, alto saksofon'da dinleyeceğiz. Umut Cağlar'ı yine konstruKt'ten hatırlıyoruz. Oldukça aktif şekilde re:konstruKt kayıtlarında da denk gelebileceğiniz Çağlar'ı keman flüt ve bendirde dinleyeceğiz. Hemen bir parantez açayım ilerleyen dönemlerde elden geldiğince  re:konstruKt kayıtlarında da bahsetmeye çalışacağım sizlere.

Murat Taner zurna. Genç yaşında isminden oldukça söz ettiren Barlas Tan Özemek Kara Orkestra, Yasemin Mori ve Bülent Ortaçgil ile performanslarından tanınacaktır. Bu albümde kendisini akustik gitarda dinleyeceğiz. Selim Saraçoğlu ismini meraklılar ilk önce Kujo arkasında da Kara Orkestra'da duymuşlardır. Bu plakta akustik gitar çalıyor. Daniel Spicer bambu safsafon trompet ve bendir. Yasemin Mori ve son dönemlerde 123 topluluğundan tanıdığımız Berke Can Özcan ise davul ve perküsyon. Tabii her zaman olduğu gibi bazı müzisyenler hakkında biyografya bulamadığım için ayrıntılara çok giremedim. Zaman içerisinde bilgiler tamamlandıkça eklemeler yaparım :)

Plak üzerinde koskocaman iki bölüm var. Liste şu şekilde;
A Yüzü
part I
B Yüzü
part II

Babylon'da canlı çalınan performansın kaydı son derece başarılı. Bazı bünyelere gürültülü, karmaşık ve kaotik gelebilecek ve hatta dokunabilecek performans bende dahil meraklı dinleyiciler için gerçekten bir hazine değerinde. Bir nota sonrasını tahmin etmenin güç olduğu bu tarz müzik, nasıl dinleyeceğini bilen kulaklar için hiç bitmesin istenen bir hal alıyor. Hele "B yüzünü" dinleyip o coşkuya ortak olabiliyorsanız müzik dünyasında önünüze tarifi mümkün olmayan yeni kapılar açılmış demektir. Sahnedeki insanların çok çok iyi müzisyenler olmalarının yanında, meraklıların, müziğin hem dikey hemde yatay katmanlarda ne denli zengin olduğunu fark etmesi ve bunun nasıl bir ortaya çıktığı konusunda empati yapması, müzik setinin başında veya kulaklıkları ile bu albümü dinlerken büyük coşkunun (temaşanın) bir parçası olmasını sağlayacaktır.

Canlı kayıt İstanbul Babylon'da Ozan Murat tarafından yapılmış. Plağın  baskı kalitesi gayet güzel. Standart plaktan daha kalın (kuvvet ile muhtemel 180gr) basılan plaklar ambalajdan çıkar çıkmaz sistemimde çok keyifli çaldı. Kapakta gayet özenli ve kalın aynı şekilde iç koruma kılıfı da özenle seçilmiş. Muhteşem bir performans....



Turkish Free Music içeriği hakkındaki yazılar şu bölümlerden oluşmaktadır. Giriş: Turkish Free Music kutu seti hakkında. / Plak İncelemesi 1: Okay Temiz - Hüseyin Ertunç - Doğan Doğusel - The Trio LP / Plak İncelemesi 2 Okay Temiz & Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul LP /  Plak İncelemesi 3: konstruKt - Bulut Linklere tıklayarak ilgili yazılara gidebilirsiniz. / Albümü satın almak için tıklayınız...

Okay Temiz - Hüseyin Ertunç - Doğan Doğusel - The Trio LP


Okay Temiz/ Hüseyin Ertunç /Doğan Doğusel - The Trio
Sagittarius A-Star #41 LP, Black Vinyl, Ltd Ed.

Turkish Free Music koleksiyonundan ele alacağım ilk plak Okay Temiz, Hüseyin Ertunç ve Doğan Doğusel üçlüsünün kaydı. Bu kaydın ilk yüzü stüdyo kayıtlarına, ikinci yüzü ise konser performansına ayrılmış. Hüseyin Ertunç ve Doğan Doğusel isimlerine Stereo Mecmuası'nda daha önce de denk gelmiştiniz. konstruKt topluluğunun Eklisia Sunday albümünde konuk müzisyenler olarak keyifle dinlemiştik. Bu ikiliye bu kez büyük usta Okay Temiz katılmış kayıtlarda.

Albümdeki müzisyenler ve enstrüman bilgileri şu şekilde listelenmiş. Okay Temiz, davul, flüt, triangle, arp, kalimba ve waterphone Hüseyin Ertunç, piyano, flüt, kalimba ve küstüfon. Doğan Doğusel ise bas, küstüfon ve flüt. Küstüfon nedir derseniz hemen “Eklisia Sunday” albüm incelemesindeki satırları buraya kopyalayacağım.
Ömer Küstü tarafından icat edilip geliştirilmiş, kargıdan yapılan bir tür nefesli saz. Bazı Okay Temiz kayıtlarında da rastlamak mümkün.

İşte bu kayıtta yine Okay Temiz, küstüfonlarla karşılaşıyor. Şimdi bir ara verip sizlere Okay Temiz'den bahsetmek istiyorum. Günümüzde ülkemizde  caz yayınlarında ve hatta referans kabul edilen caz kitaplarında Okay Temiz'den bahsedildiğini pek duymazsınız. Buna her zaman çok şaşırmışımdır ve temelinde kıskançlık olduğunu düşünmüşümdür. Bugün ben dahil bir çok insan caz müziği konusunda atıp tutarken, Okay Temiz o yolları defalarca gidip gelmişti....

Allah uzun ömürler versin İkinci Dünya harbinin başladığı yıl olan 1939 yılında İstanbul’da doğan Okay Temiz, Ankara Klasik Müzik Devlet Konservatuarında vurmalı çalgılar ve timpani eğitimi almış. Okulun bitmesinin ardından profesyonel müzik kariyerine adım atan müzisyen bu yıllarda özgün sesler arayışındaki maceralarına kendi davullarını yaparak yepyeni bir boyuta getirir. 1960'ların sonunda büyük orkestralar ile tanışır. Bu tanışma onu Avrupa'ya götürür. Maffy Falay ile tanışır ve birlikte Türk halk ezgilerini yorumlarlar. Tüm bunlar olurken yine büyük usta Don Cherry ile tanışma fırsatı olur. Bu tanışma uzun seneler boyunca devam edecek bir maceranın başlangıcı olur. Birlikte konserler verirler ve plaklar yaparlar. Bu plakların her biri altın değerindedir. Bu plakları çok nadiren yurtdışında ve ülkemizdeki önemli koleksiyonlarda görebilirsiniz. Meraklılar bonus olarak Fransız BYG Actuel plak şirketinin 1971 yılında yayınladığı "Orient" ve "Blue Lake" albümlerine bir göz atsınlar. Bakalım tanıdık bir isim var mı?

Okay Temiz, İskandinavya maceralarında Dexter Gordon, George Russell, Clark Terry gibi caz müziğinin önemli isimleri ile çalma fırsatı bulur. Nasıl hayal gibi değil mi? Akabinde Xaba topluluğu kurulur. Xaba grubu Temiz'in en önemli çalışmalarının başında gelir. Johnny Dyani, Mongezi Feza ve Okay Temiz üçlüsünün Music For Xaba ‎ ve Music For Xaba Vol. 2 ‎ plaklarına eğer denk gelirler ise mutlaka göz atın... Bunları bulabilmek çok çok zor. Acaba bir gün yeniden basılır mı acaba diye sormadan kendime edemiyorum. Plakları basan İsveçli Sonet Records firması bildiğim kadarı ile günümüzde Universal Music İsveç'in bir parçası.... Temiz'in İskandinavya maceraları farklı ülkelerde devam eder. 90'larda Finlandiya'da görüyoruz Temiz'i. Yine ilginç çalışmalar, yine ilgi çekici albümler. Okay Temiz'i büyük yapan şey, bu albümlerde hemen göze çarpar. O her zaman içerisinde doğduğu melodileri de müziğinin içerisine katmıştır. Lafı uzatmayayım, üstadın hikayesi bu şekilde devam eder.

Albüme gelirsek içerik şu şekilde;
A Yüzü
Studio part I + Studio part II
B Yüzü
Concert part I + Concert part II

Bu kaydın ilk yüzü stüdyo kayıtlarına, ikinci yüzü ise konser performansına ayrılmış. Stüdyo bölümünün ikinci bölümünde Okay Temiz, Hüseyin Ertunç ve Doğan Doğusel üçlüsüne perküsyonda Daniel Spicer ve kalimbada Umut Cağlar eşlik etmiş. Stüdyo kayıtları Okay Temiz Atolyesi atölyesinde Daniel Spicer, canlı kayıt ise İstanbul Babylon'da Ozan Murat tarafından yapılmış. Herkesin emeğine sağlık pek güzel olmuş. Albümle ilgili yazılabilecek tek şey, alın dinleyin olur. Böyle bir plak basılmışken ilgisiz kalmanın pek mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Plağın baskı kalitesi gayet güzel. Standart plaktan daha kalın (kuvvet ile muhtemel 180gr) basılan plaklar ambalajdan çıkar çıkmaz gayet iyi tınladı sistemimde. Kapakta gayet özenli ve kalın, aynı şekilde iç koruma kılıfı da özenle seçilmiş. Bir müziksever daha ne ister ki? Baskı başarılı, müzik mükemmel...



Turkish Free Music içeriği hakkındaki yazılar şu bölümlerden oluşmaktadır. Giriş: Turkish Free Music kutu seti hakkında. / Plak İncelemesi 1: Okay Temiz - Hüseyin Ertunç - Doğan Doğusel - The Trio LP / Plak İncelemesi 2 Okay Temiz & Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul LP /  Plak İncelemesi 3: konstruKt - Bulut Linklere tıklayarak ilgili yazılara gidebilirsiniz. / Albümü satın almak için tıklayınız...