Bu yazımda ikinci el pikap almak isteyen ve bu konuda acemi olan meraklılara yönelik ipuçlarını paylaşmaya çalışacağım. Aslına bakarsanız böyle bir alışverişe eğer imkanınız var ise " bir bilen" ile çıkmanızı veya biraz daha fazla ödeyip güvenilir bir satıcıyı tercih etmenizi öneririm. Ancak işe başa düşerse bazı faydalı ipuçlarını bu yazıda bulabilirsiniz.
İlk olarak kollar ile başlayalım. Çarşıya pazara çıktığınızda klasik pivot yapılı veya gimbal yapılı kollar bulacaksınız. İşin teknik kısımlarına girmeden hemen dikkat edilecek noktalara bakalım. Öncelikle tabii ki pikap kolunun yapısına bakmalıyız. Ezilmiş, yamulmuş veya zarar görmüş bir kolu bir acemi bile kolaylıkla fark edecektir. Ancak işler bu kadar basit dahil tabii ki, bakmanız gereken çok önemli bir yer var.
Yukarıda gimbal yapılı bir kolun ayrıntısını görüyorsunuz. Bizim pazarımızdaki örnekler aslında bir alttaki fotoğrafa daha çok benziyor olsa da, nadiren bu tarz kollar ile de denk gelebilirsiniz. Yukarıdaki kolda dikkat edilecek 3 önemli nokta var. İlki en üstte yeşil okla işaretlenmiş vida. Diğer ikisi ise kolun her iki yan tarafında bulunan vidalar. Bu vidalar standart bir vida olabileceği gibi yukarıdaki resimdeki gibi özel de olabilir. Bu vidaların hiçbir şekilde zorlanmamış olduğuna yüzde yüz emin olun. Ayrıca paslanma ve korozyon var ise o pikaptan uzak durmanız daha mantıklı olacaktır.
Buradaki örnek ülkemizde satılan ikinci el pikapların bir çoğunda denk geleceğiniz türden bir kol. Burada da yeşil işaretli vidaların üzerinde iz olmadığına dolayısıyla oynanmadığına ayrıca paslanma ve korozyona dikkat edin. Bu vidalar fabrikada özel basınçlı anahtarlar ile kilitlenir ve açıldığı zaman aynı şekilde yeniden ayarlanması gerekir. Olması gereken baskı verisi ve özel araçlar çok az insanın elinde olduğu için bu vidalar bir kez açıldığında kol sakatlanmış olur. Eğer fazla sıkıldıysa içerisindeki kol tüpünü tutmaktan sorumlu safir veya metal sivri kısımlar zarar görür, az sıkıldı ise kolun hareket hassasiyeti azalır. Bu bölümlerdeki vidaların ellendiğini çok rahatlıkla anlarsınız. Bunların genelde kromajlı kaplamalamarı vardır ve tornavida değdiği anda bunlar dökülür. Bu tarz bir pikabı kesinlikle almayın, yüzde yüz sakatlanmış demektir.
Bu kontrolün ardından kolun her iki eksene de (sağ-sol ve yukarı-aşağı) hareketinde sıkıntı olmadığını kontrol edin. Normal koşullarda herhangi bir takılma hissetmememiz gerekir.
Bir ara not, kolu indirip kaldıran asansör sistemini de mutlaka kontrol edin. 1970'lerde bazı modellerde son derece karmaşık kaldırma indirme mekanizmaları kullanıldığından eğer bu tarz pikabı satın alacaksanız başınıza dert açabilirsiniz. Bu arada satıcıların aman efendim yağı eksik, ekleyince sıkıntı giderilir tarzı konuşmalarına bakmayın. Zaten bu sıkıntı giderilebilecek olsa kendilerini yapardı. Gerekirse bakımını yapın öyle deneyeyim deyin...
Kol konusundaki son kontrol edilecek şey iğnenin veya daha doğru bir tabir ile kafanın takıldığı "headshell" denilen kısımdır. Normal koşullarda aşağıdaki grafikte gördüğünüz iki tip ana pikap kafası montaj standardı vardır. 1/2" standart kartuş ve P-Mount tabir edilen kartuşlar. Burada biraz daha fazlasını bulabilirsiniz.
Bunlar haricinde farklı üreticilerin zaman içerisinde kullandığı montaj tipleri vardı. Bazılarını eski ELAC, Dual gibi üreticilerin pikaplarında görebilirsiniz. Burada dikkat edeceğiniz konu bence yukarıdaki seçenkeleriden bir tanesine sahip bir modeli seçmeniz. Eğer çok beğendiğiniz bir model var ve bu standartlara uymuyorsa iğnesinin bulunabilir olduğundan mutlaka emin olun. Bazı örneklerde standart dışı headshell'lere japon yapıştırıcısı ile monte edilmiş kafalara bile denk gelebilirsiniz. Aman dikkat! Bu arada şaka yapmıyorum!
Böylelikle kol kısmının kontrollerini tamamladık. Şimdi ise devir konusuna bakalım.
Bir pikabın devrini kontrol etmenin en etkili ve ucuz yolu kesinlikle strobe disk kullanmak veya yukarıdaki fotoğraftaki gibi platosunda devir kontrolü için gerekli araçları kullanmaktır. Aslında burada yöntem çok basit. Diyelim ki, 45 devri kontrol edeceksiniz, 45rpm ve 50hz'e denk gelen noktacıkları kullanacaksınız. Eğer 33 devri kontrol edecekseniz bu defa 33rpm ve 50hz'e denk gelen noktaları kullanmalısınız. 50Hz Türkiye için standart değerdir. Burada amaç izler sabit kaldığında yani izler ileriye veya geriye doğru hareket etmediği zaman devir sayınızı ayarlamış veya kontrol etmiş olursunuz.
Hemen bir not: eğer imkan olursa bu denemenizi iğne plak üzerine inmiş halde iken ve mümkün olduğunca uzun süre yapın. Böylelikle hızın stabil olarak aktarılıp aktarılamadığını da anlamış olursunuz.
Bu arada bu kontrolü yaparken platonun üzerinde kauçuk, keçe veya benzeri malzemelerden üretilmiş bir mat kullanıyorsa bu görüşünüzde sıkıntı yaratabilir, mümkünse kontrolünüzü mat'ı kullanmadan yapın.
Ayrıca motor sesini dinleyin. Genelde pikaplarda kullanılan motorlar çok güçlü değildir, zaten çok güçlü bir motora da ihtiyaç duyulmaz. Aşırı derecede ses yapan, veya titreşen bir motor sıkıntının habercisidir. Kulağınızı motora doğru yaklaştırarak sesi dinleyebilir ve elinizle titreşimi hissedebilirsiniz.
Direct drive modellerde ise kontrollerinizi biraz daha uzun tutun ayrıca ısınma konusunu da önemseyin!
Bir çok eski pikapta güç aktarımı kayış ile yapılır. Bugünlerde eBay gibi sitelerde farklı bir çok pikap için kayış bulabilmek mümkün. Siz alacağınız pikapta önceden bu kayışı kontrol etmeyi unutmayın. Eğer kauçuk yüzeylerde soyulmalar var ise veya kayış aşırı gergin veya gevşek duruyorsa kayışın değişme zamanı gelmiş demektir. Devir ile kayış doğrudan ilişkilidir, devrin doğruluğunu kontrol etmiş bile olsanız yine de kayışın durumunu kontrol ediniz.
Bazı eski pikaplarda devrin platoya aktarımı "idle wheel" denilen bir parça ile yapılıyordu. Yukarıdaki resimde bu parçayı görüyorsunuz. Bu metal bir merkezin etrafında genelde kauçuk bir dış halka şeklindedir. Bu kauçuk kısım zaman içerisinde özelliğini yitirerek devrin aktarımında sıkıntı yaratabilir. Eğer kauçuk üzerinde çatlamalar, ciddi bir yıpranma var ise benim tavsiyem konuya çok şüpheli yaklaşın. Çünkü bu parçanın yenisini tedarik etmek neredeyse imkansızdır. Garrard, Lenco ve eski Thorens modellerini bu genellemenin dışında tutmak isterim. Bu pikaplar için günümüzde 3. parti "idle wheel"ler hali hazırda üretilmeye devam ettiği için sıkıntı olmayacaktır.
Bunlar haricinde pikabın ana fonksiyonlarını yerine getiren düğmeler, diğer bileşenlerin fiziksel durumlarını ve işlevlerini yerine getirip getirmediğini kontrol etmelisiniz. Kozmetik konular ise kullanıcıların beğenisine göre değişebilecek ve genelde pikabın mekaniksel işleyişinde önemi olmayan konulardır.
Bu arada en önemli bir diğer konu son adımda pikabın sesini dinlemektir. Eğer "hum" dediğimiz gürültü var ise o pikaba çok ciddi anlamda şüphe ile yaklaşmalısınız. Pikabın gövdesini veya kolu ellediğinizde yükselen bir "hum" sesi, pikabın kablolamasında bir sıkıntı olabileceğine dair önemli bir işarettir. Ayrıca pikabın çıkış kablolarını da hafifçe oynatarak istenmeyen bir gürültü olmadığından emin olmalısınız...