Her Türk Vatandaşı Hacker'dır :)


Enteresan bir memlekette yaşıyoruz. Bir gün uyanıyoruz hiç beklenmedik web siteleri yasaklanıyor. Sosyal medyaya erişimin engellenmesi maalesef şaşırmadığımız bir olay haline geldi. Hatta geçtiğimiz günlerde dünya çapında yaşanan WhatsApp sıkıntısında biz Türkler hiç şaşırmadık ve hemen cihazlarımızın ayarlarına daldık. VPN'ler DNS'ler havalarda uçuşmaya başlayınca görüldü ki, sorun Türkiye'den kaynaklanmıyormuş. Hatta BTK resmi bir açıklama yapmak zorunda kaldı. WhatsApp'ta global bir sorun var, vallahi billahi biz yasaklamadık dediler :)

Vatandaş DNS değiştirme konusunda uzmanlaştıkça devletin savunma, sansür veya ne derseniz deyin mekanizması da bu duruma göre pozisyon almaya başladı. DNS'ler yasaklanmaya başladı. Bunun üzerine vatandaşlar VPN teknolojisine giriş yaptılar. Bu durumda devlet belli başlı VPN servislerine kafayı takıp bunlara erişimi engelledi. Peki bundan sonraki adımı nedir...

İşte bu noktadan sonra işler karışmaya başlıyor. OpenVPN servisleri, kişisel VPN server'lar, karanlık web'in -veya deep web'in- kapısı TOR ağları derken bilişim teknolojisinin bir sonraki adımına geçmek gerekiyor. Şunu da eklemek lazım sansür vesaire mekanizmaların en üst noktası denilebilecek "Great Firewall of China" yani Çin devletinin internetteki teknoloji harikası duvarı bile aşılabiliyor. Bir şey yasaklanıyor, bir çözüm bulunuyor ve bu döngü böyle devam ediyor...

Her Türk Vatandaşı Hacker'dır başlığı biraz garip ama yalanda değil. Bugün gelişmiş veya medeni diyebileceğimiz herhangi bir ülkenin vatandaşına DNS veya VPN deseniz suratınıza boş boş bakar. Adamın hayatı boyunca bunlara ihtiyacı olmamıştır. Türkiye'ye gelince köşedeki bakkal Mehmet Efendi, sucu Hasan Amca, komşunuz Melahat Teyze en azından bunların ne olduğunu bilir ve muhtemelen kullanır.

Vatandaşı olmasak çok komik memleket aslında!

Yeniden Yola Koyulalım....


Sanırım Şubat ayından beri kişisel bloğum, kişisel ve hobi sitelerim ile yaklaşık 3 aydır hiç ilgilenemedim. Belki farkındasınızdır belki de fark etmemişsinizdir. Bu 3 aylık dönem hayatımın hiçbir döneminde yaşamadığım kadar stresli bir dönem oldu maalesef. Aynı şeyleri küçük ailemiz için de söyleyebilirim. Ancak bir şekilde o günleri arkamızda bırakmayı başardık ve hızlı bir normalizasyon sürecine girdik. 

Yaklaşık 1 aydır kişisel işlerimi düzenlemeye çalışıyorum. Malum hayatımıza devam edebilmek için gelirimizin olması lazım :) Sağolsunlar iş ortaklarımın sayesinde işlerimizi de yoluna koymayı başardım. Hoş bu dönemlerde işleri yerine koysanız ne olur ne olmaz diyebilirsiniz. Malum ekonominin hali ortada. Her şeye rağmen yaşamaya devam yapacak bir şey yok... 

Geçtiğimiz hafta içerisinde hobi sitelerimizi de elden geçirip yeniden aktive ettim. İlk tarih tarafı ile başladım (*) Artık sıra kendi bloğuma ve Stereo Mecmuası'na geldi. Mecmua'da yeni yayın akışı başladı ancak önümüzdeki haftalarda hızlanarak eski performansına geri dönecek. Müzik sitesini de kısa zamanda eski canlılığına kavuştururuz sanırım. Bu 3 aylık dönemde "manyak" gibi müzik dinledim ama dinlediğim albümler yaşadığım sürecin karanlığına uygun albümlerdi. Yaza merhaba demek için daha eğlenceli albümleri ele almak daha iyi bir fikir gibi :)

Başta Raspberry Pi projeleri olmak üzere yapacak çok şey var. Yaz döneminde keyifle kullanılacak bir çok ürünü mercek altına alacağız. Günün ekonomik şartlarında fiyat performans oranı yüksek ürünleri bulmaya çalışacağız. İşimiz çok... 

(*) n/a

JBL Everest


Yahu şu JBL Everest'lerin tasarımlarına hastayım. Hem retro gözüküğü hemde alabildiğine modern bir tasarımın yanında bir çok insan tarafından JBL firmasının son 20 yılda yaptığı en iyi hoparlörler olarak görülüyor. Ha siz bu fotoğraflarda küçük gözüktüğüne bakmayın, fazlası ile büyük hoparlörler ama boyutları çok güzel oldukları gerçeğini değiştirmiyor.

Güzel Bir Sistem Ama


Basit ve güzel gözüken bir sistem kurmak çok güzel ama müzik dinlemeyecekseniz. Ahşap bir kasa veya sandık al, üzerine bir receiver veya ampli oturt. Pikabı ekle ve eğer elinde varsa vintage görünümlü bir kulaklığı da mekana koymayı unutma. Elindeki plaklardan ortama biraz serpiştir. Buraya kadar herşey tamam. Yahu arkadaş bu sistemin hoparlörü nerede, elektrik kabloları nerede. Bunları eklemeye başlayınca ortalık karışıyor işte. Böyle fotoğraflar çekiyorsunuz, tamam güzel gözüküyor da, biraz gerçekçilik yahu.