iLP



Geçtiğimiz hafta ION firmasının saçma duvara asılabilir pikabından bahsetmiştim. ION'un web sitesine baktığımda farklı tasarımlar dikkatimi çekti. Bunlardan bir tanesi iLP kodlu ürünleri. Aslında hikaye gene aynı, çaldığınız plağı bir arayüz vasıtası ile iPhone, iPod veya iPad'inize dijital formatta atabiliyorsunuz. Ancak tasarım dikkatimi çekti. Aslında son bir kaç aydır ION gibi firmaların özellikle Amerikan pazarında daha aktif olmasını sağlayacak tasarımlar yaptıkları dedikoduları vardı. Anlaşılan dedikoduların altında gerçek yapı varmış. Yukarıdaki modelde iPhone dock sistemini çıkardığınızda geriye kalan pikap giriş seviyesinde bayağı alıcı bulacaktır...

Ikea Hoparlör Ayağı



Geçtiğimiz günlerde şans eseri Ikea'nın ürettiği bir hoparlör ayağından haberim oldu. Aslına bakarsanız tam anlamıyla şans! Shahinian Acoustic tarafından üretilmiş çeşitli hoparlörlerden bahsedilince web sitesine bakayım dedim. Burada firmanın ürettiği Super Elf kodlu biraz büyükçe -veya hormonlu- monitörlerin altında gördüğüm bir stand ilgimi çekti. Tasarımcı Ikea'da 25 Dolara satılan bu stand'lerin kullanılmasını önermiş. Ikea'da hoparlör stand'i satılıyor da, benim mi gözümden kaçtı diyerek başladım araştırmaya. Sonunda firmanın 1980'lerde ürettiği stand'lere ulaştım. Kompass kodlu stand'ler gerçekten 25 Dolara satılıyormuş. İlerleyen yıllarda ürünü yenilemişler ancak kalite düşünce popülerliğini yitirmiş ve sonunda üretim hattından çekilmiş. Yukarıda Kompass'ın nasıl bir ürün olduğunu görebilirsiniz. Aslında bugün kolaylıkla üretilebilecek bir yapısı var gibi...

Aşağıda ise Kompass stand üzerine yerleştirilmiş Shahinian Acoustic Super Elf hoparlör görülebilir.

The Dog Strikes Back



Geçen sene Volkswagen, minik bir Darth Vader kullandığı reklamları ile benim gibi Star Wars severlere sempatik bir selam göndermişti. Bu sene yeni çıkarttıkları Bettle modeli için yine Star Wars evrenine selam çakan bir reklam yapmışlar. Bu reklamın uzatılmış bir versiyonu. Yine oldukça keyifli. Bu arada iki kelime de araba için söyleyeyim, hiç beğenmedim :)

İzmir Ne Acayip Yersin...



Yahu mevsimlerin iyice kafası karıştı. İzmir'de 2 Şubat günü kar topu savaşı yaparken soğuktan canımız çıkmıştı çok değil 3 gün sonra neredeyse denize girilecek bir hava var. Pazar günü öğlen saatlerinde Çeşme'de mayonuzu giyip neredeyse güneşlenebileceğiniz bir hava vardı. Şu denize girilmez mi... Güneş ortalıktan kaybolunca hava soğudu tabii ama olsun...

Her şeyi garip memleketimin...

Bir Restorasyon Projesi: Ayak Yapıyoruz Bölüm I



Bir önceki yazımda hoparlörlerin sürücü bölümlerine bakmış ve ufak rötuşlar yapmıştım. Şimdi sırada hoparlör ayakları konusu var. Hoparlör ayağı için çeşitli denemeler yaparak olaya başladım. Kloss hoparlörlerin altına briket tarzı bir yükselti koyup dinlemeyi öneriyordu. Benim oturma ünitem yerden biraz alçak olduğundan bir briketin yüksekliği olan 8,5-9cm bana biraz fazla geldi. Bunun üzerine farklı yüksekliklerde denemeler yaptım hatta hoparlörü bir stand üzerine yerleştirdim. Anlaşılan o ki, bu hoparlör spike'lardan (hani o sivri ayaklar) pek hoşlanmıyor. Denemeler yaparken Cardas'ın Myrtlewood parçaları ile şaşırtıcı bir performans elde edince ayak yüksekliği belli olmuştu, yaklaşık 6.6 cm..

Hal böyle olunca elimde bulunan Myrtlewood'ları hoparlörlerin altına yerleştirmeye karar verdim. Ancak pre-amplimin altında duranları yerinden kaldırdığımda sistemin genel sesinde sorun oluştu ve böylelikle 3 adet Myrtlewood pre-amplimin altındaki yerlerine döndü. Durum böyle olunca hoparlörlerin arkasında frekans ayar bölümüne Cardas'ları yerleştirmeye karar verdim. Eksik olan bir adedi ise sağolsun sevgili Ali Erkol tedarik etti.



Ayakları yapmak için aklıma gelen çözüm ham ağaçtan uygun parçalar kestirmekti. Kayınpederimin tanıdığı bir marangoz bu işi benim için halletti. Aklınızda bulunsun bir marangoza ölçüler kesin ve kati şu olacak dediğinizde böylesine küçük işleri başlarından savıyorlar. Ancak 6.5-7cm arası deyince dakikada kesiyorlar. Ölçüler milimetrik değil ya:)  Arada kalan fazlalığı evde kendi imkanlarınızla düzeltebilirsiniz. Benim ayakların bana maliyeti sıfır Lira oldu.



Ayaklar elime ulaşınca ilk işim bütün köşeleri yuvarlatmak oldu. Arkasından ağaçları güzelce zımparaladım. Zımparala işlemi bitince ağaçları hoparlöre uygun bir renge boyamam gerekiyordu. Bunun için yine ayakkabı boyası temelli bir karışım hazırladım. Kat kat boyama işleminden çok daha hızlı bir çözüm. Buradaki yazımda konuyla ilgili ayrıntılar bulabilirsiniz.



Adım adım ağaç parçaların tüm yüzeylerini boyadım. Bu işlem biraz pis bir iş. Ayaklarda kullanacağınız parçalar aslında gözükmeyecek normal koşullarda çok özenmenize gerek yok. Ancak bende bir kere yapıyorum tam yapayım mantığı olduğundan ağaç damarlarını ortaya çıkartacak şekilde koyu ve açık tonları birbirine yedirerek yavaş yavaş boyama işlemi yaptım. Tüm boyama bittiğinde parçaların kuruması için bir kaç gün bir kenarda bırakın...

Devamı gelecek...