Ekonomik kriz ve reklamlar



Ekonomideki krizin ilk önce pahalı hobileri vuracağını hepimiz biliyorduk ancak bu denli ağır bir çöküntü bekleniyor muydu emin değilim. Ancak değişen alışkanlıklar ve en önemlisi internet denilen teknolojinin alışkanlıklarımızı değiştirmek konusunda inanılmaz bir baskısı var. Basılı yayınların sonu durdurulamaz şekilde geliyor ne yazık ki. Ülkemizdeki adaptasyon süreci daha uzun olacak ancak bir süre sonra dünyadaki yansımalara paralel bir çizgiye geleceğimize eminim.

Bakınız bugün, hem gazeteler hemde televizyonlar açısından habercilik tamamen şekil değiştirmiş durumda. Haberleri saat başı veya bir gün sonra okumak yerine saniyesi saniyesine takip etmek insanların kolayca alıştığı bir internet yeniliği oldu. Buduruma adapte olmak konusunda sorunlar yaşayan gazetelerin hem ülkemizde hemde dünyada yaşadığı zorlukları biliyoruz. Dergilerde de benzer sorunlar mevcut. Ancak çok önemli bir nokta var ki, uzun süredir dünyada da ülkemizde de basılı yayınlar satışlardan değil, ticari reklamlardan elde elde ettikleri gelirler ile yaşıyorlar.

Uzun zamandır çeşitli firmalarla reklamlar konusunda fikir teatilerinde bulunuyoruz. Sonuçlar oldukça ilginç ve kısaca paylaşmak isterim.

-Prestij reklamları: Büyük markalar veya marka olmayı başarmış firmalar için eskiden beri reklamlar bir prestij göstergesiydi. Bahsi geçen reklamlar, insanların egolarına seslenen reklamlardır. Asla satın alamayacağınız bir ürüne yine de bakarsınız ve hayaller kurarsınız. Ama aynı yönden o ürünü satın alabilen insanlar için, o ürünleri satın alamayan insanların hayallerini kurdukları şeye sahip olabilme gücü ciddi bir ego tatmini ortaya çıkartır. Son bir kaç yıldır prestij reklamları ortadan kalkma yolunda. Bunun yerini çok ayrıntılı ve belli bir konsept halinde tasarlanmış web siteleri almaya başladı.

-Basılı reklamların etkisini ölçülememesi. Herhangi bir dergi veya gazetede yayınlanan bir reklamın etkisini ölçmek çok zordur. Belli katsayılar ve hesap yöntemleri mevcut olsa da, bunların tamamı muammadan başka bir şey değildir. Ülkemize geldiğimizde konu tam bir karmaşa halini alır. Çünkü hangi yayın kaç adet satmıştır kimse bilmez. Dağıtım sayısı ile satış miktarı arasındaki orantı genelde pek açıklanmaz. Resmi rakamlar ise tüm resmi rakamlar gibidir! Bu yüzden uzun yıllardır özellikle promsyonel reklamcılık televizyonlara kayma eğilimi göstermişti. Ancak ekonomik kriz ile reklam bütçeleri şu an için internete akıyor. Yaptığınız bir reklamın ölçümünü yapabilmek kolay olduğu gibi maliyetlerde oldukça düşük. İnternete akan reklamlar arttıkça basılı yayınların daha da zorlanacağı kesin.

Devrim

Bu konudaki tartışmaları forumumuzda okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok :