Bir önceki yazımda hamileliğin fıtratında olan mide bulantısı ve kusma konusunu işlemiştim. Bu yazıda aşerme konusuna bir bakış atalım.
Aşerme aslında imkansızı bulmak diye alt açılımı olan bir kelime. Bu durum kadın milletinin her bireyinde farklı şekilde vücut bulur. Mesela benim eşim tüm hamileliği boyunca bir elin parmaklarından daha az şeye aşermişti. En zorlu görevim "acıbadem kurabiyesi" bulmak idi. O da çok zor olmadı. Büyük herhangi bir pastaneden bulabilmek mümkündü.
Ancak her erkek bu kadar şanslı olamayabiliyor. Kışın ortasında bir arkadaşımla beraber kavunlu dondurma aramaya çıktığım geceleri bilirim. Buna göre eşinizin aşermesi durumunda ne isteyeceği tamamen hayal gücü ile sınırlıdır. Hayatında havyar görmemiş biri, havyara bile aşerebilir. Bu yüzden şaşırmayın ve görevinizi yapın.
Diyelim ki, eşiniz bulmanızın neredeyse imkansız olduğu bir şeye aşerdi. Mesela kış ortasında kavun istiyorum diye tutturdu. Aptal gibi karşısında oturup kışın ortasında kavunu nereden bulayım derseniz b*ku yediniz demektir. Şunu açıklıkla anlayın aşermenin bir mantığı yok. Mantığı olmayan bir şeye mantıkla yaklaşırsanız başınıza dert alırsınız.
Yapılacak şey çok basit, tamam deyip hemen kendinizi sokağa atın. Kışın ortasında belki büyük şehirlerde çok lüks manavlarda kavun bulmak mümkündür. Bu durum bütçenizi de ciddi halde sarsabilir. Ama her aramaya çıktığınız şeyi bulacaksınız diye bir kaide yok. Önemli olan iyi niyetinizi göstermek. Hemde bir nefes almış olursunuz.
Arzu ederseniz, sokağa çıkıp biraz dolaşıp geri dönüp bulamadım diyebilirsiniz. Veya gerçekten aşerilen malzemeyi arayıp bulamayabilirsiniz. Yöntem fark etmez. Ana fikir şu, sizin o an evden çıkıp aşerilen şeyin peşine düşmeniz lazım.
Merak etmeyin, bulamadım diye eve döndüğünüzde eşinizden fırça yemeyeceksiniz büyük ihtimal. Genelde tablo şu olacaktır, eşiniz duygusala bağlayıp "kıyamam ben sana" moduna girecektir. Bir kaç beylik laf edip durumu önünüzdeki günler için yatırım yapmak mantıksız bir hareket olmayacaktır. Öyle veya böyle, tebrikler büyük bir badireyi başarı ile atlatmış oldunuz.
Ancak hiçbir çaba sarfetmeyip bu mevsimde ben bunu nereden bulayım olayına girdiğinizde, eşinizin değişen psikolojisi ile "sen bana hiç değer vermiyorsun" ile başlayıp ağlamalı zırlamalı bir kabusun içerisine düşmüş olacaksınız. Bu dakikadan sonra harekete geçmenizin bir faydası yok. B*ku yediniz. Bu durum bir saatte sürebilir bir kaç günde.
Bu yüzden kafayı kullanıp şimşek hızıyla harekete geçin. Önemli olan niyet ve başarmaya çalışmak. Sonucu ne olursa olsun takdir görecek ancak bundan önemlisi büyük bir kaosun içerisine düşmekten kurtulmuş olacaksınız.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder