En İyi Dostunuz: Kadın Doğum Uzmanınız



Kadın doğum uzmanı dediğimiz doktor türü genelde eşlerimizin zaten ziyaret ettiği bir insandır. Eşlerimiz, normal koşullarda kadınlara özgü rahatsızlıkların önceden tahmini için bu amca veya teyzeleri ziyaret ederler. Ayrıca doğum kontrol yöntemleri konusunda da bu doktor türünden düstur alınarak yola çıkılır. Muhtemelen evlenmeden önce veya sonra bir şekilde eşinizle bu amca veya teyzeyi ziyaret etmişsinizdir. Yok alakam olmadı diyorsanız muhtemelen ayakta uyuyorsunuz demektir.

Eşinizin kendini rahat hissettiği bir kadın doğum uzmanı varsa şanslısınız. Eğer yoksa zaten kadınlar kendi aralarındaki iletişim ile hızlı bir liste oluşturup bir kaç gitme gelme sonrası kendisini rahat hissettiği bir doktoru bulabiliyor. Bu özel bir doktor olabileceği gibi devlet hastanesinden bir doktorda olabilir.

Unutmayın siz sadece bir konu mankenisiniz. Yapacağınız tek çenenizi kapayıp eşinizle beraber doktora gitmektir. Özel doktor ise ücreti vesaire konularda eğer karşılayabiliyorsanız eşinizle polemiğe hiç girmeyin. Paranızı ödeyin mutlu olun. Ancak özel doktor bütçenizi allak bullak edecek ise durumu anlatın. Unutmayın ki, masraflarınız daha yeni başlıyor. Boşu boşuna kendinizi zorlamanın bir alemi yok!

Bizim doktorumuz benim yazlıktan tanıdığım bir abimdi. Bir sürü arkadaşımın çocuklarını kendisi doğurttu. Kanda Gebelik Testi coşkusunun hemen akabinde Semih abiyi (Hızıroğlu) arayıp, yola koyulduk.  Rahmetli babası, babamın yazlık komşusuydu. Annesi de annemin yazlık arkadaşı. Ailecek tanışırız yani. İyi insan olmalarının yanında ailenin tüm çocukları bir şekilde tıp sektörü ile alakalı. Doktor olmayanı bile bir doktorla evlenmiş :)

Kendisinin doktorluğunun ne düzeyde olduğunu bazı arkadaşlarımdan biliyorum. Özellikle sevgili Ebru ve Savaş Paykoç'un oğulları Onur'un doğumu sırasında tüm bu sürece yakından şahit oldum. Hayatımın en inanılmaz günlerinden bir tanesiydi Onur'un doğduğu gün. Babası ile beraber ufaklığın ilk dakikalarında bizim kucağımızdaydı. Allah yolunu açık etsin. Şu satırları okuduğunuzda koca bir adam olma yolunda hızlı adımlar atıyor.

Yukarıda bahsi geçen Onur Paykoç. Koskocaman adam oldu kerata :) Darısı bizimkini başına....

Benim doktoru tanımam veya arkadaş olmam, eşimin doktorun yanında ve kontrolünde rahat olması için yeterli değil. Bu noktada biz erkeklere düşen çenemizi tutup kenara çekilmek. Eşinizin karar vermesi önemli. Semih abi,  uzmanı olduğu konuda gerçekten çok bilgili bir adam ve bilgilerini gayet akıcı ve en önemlisi anlaşılır şekilde karşısındakine aktarabilen bir insan. Bu da bence bir kadın doğum uzmanında olması gereken en önemli özellik.

Seçil, doktoru ile kendini rahat ve güvenli hissedince, tüm yolu beraber yürüdük. Bence çok da iyi yaptık. Merak edenler için tam ismi Semih Hızıroğlu ve web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Doktorumuz Semih Hızıroğlu ile eşim, Seçil... 

Baba olmak kolay değil. Bir gün içerisinde yaşanan koşuşturmaya bakın. Sabah bir doz hamilelik testi, arkasından Kanda Gebelik Testi ve en sonunda doktor ziyareti. Muhtemelen şu dakikalarda baba olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamaya başlamanız lazım.

Şimdi iki dakika kahvehane muhabbeti yapayım; "ya arkadaş teknoloji ne gelişmiş"

Evet değerli okuyucum teknoloji gerçekten çok gelişmiş. 4-5 yıl önce baba olan arkadaşlarım ile konuştukça bunu daha iyi anladım. Özellikle ultrason makinelerindeki gelişmeler ile göreceğiniz manzaralar bir nevi bilim kurgu filmi gibi olacak. Bir bilim kurgu filminin figüranı olmaya hazır olun. Başrolde eşiniz ve karnında taşıdığı çocuğunuz, yardımcı rolde kadın doğum uzmanı... Siz ise konu mankeni...

Hakan kardeşinizden rolünüzde bir yükselme sağlayacak bir ipucu. Doktordaki ilk kontrolünüze giderken eşinizin bol bol su içmesini sağlayın. Ultrasonda görüntü almak çok rahat oluyor. Bunu söyleyerek konuyu bildiğinizi ve önemsediğinizi hissettirebilirsiniz. Aksi de olsa eşek gibi önemser hale geleceksiniz, merak etmeyin...

Doktorunuzda alacağınız gerekli gereksiz bilgilerin arkasından hasta bakıcı abla gelip eşinizi yanınızdan alıyor ve başka bir odadaki ultrason cihazında kontrol için hazırlıyor. Sizde doktorunuzla erkek erkeğe kalıp kafanızda varsa soru işaretlerini sorabilirsiniz. Doktorlar zaten her soruyu yüzlerce hatta binlerce kez duymuş olmanın verdiği rahatlıkla, bilmeniz gereken kadarını size özet geçiyorlar.

Bir kaç dakika sonra kendinizi karanlık bir odada buluyorsunuz. Ultrason cihazının parlayan ışıkları, cihaza bağlanmış bir televizyon, yatan eşiniz ve tuşlara basan doktor amca. Bilim kurgu filminin seti bu şekilde.

Bir süre sonra baktığınız ekranda eşinizin vücudunun derinlikleri görüntülenmeye başlıyor. Ve voila...

Doktor size çocuğunuzun ilk görüntüsünü gösteriyor. Eşimin hamile olduğunu öğrendiğim zaman 5. hafta içerisindeydik. Ekranda gördüğüm "şey" minicik bir hücre gibiydi. Boyu 3,5cm olan bir şey!

Kalbinin atışı, gelişmekte olan organları gördüğünüz, sizin çocuğunuz! Bilirsiniz bizim memlekette kimse sorsanız televizyonda ne seyrediyorsun diye, herkes belgesel der. Muhtemelen bu görüntüyü belgesellerde görmüşsünüzdür yani...

Meşhur ultrason  ekranı böyle bir şey işte... 

Ama o gördüğünüz tablodaki şeyin, sizin bir parçanız olduğunu bilmek acayip bir duygu. Eğer gözlerinizden bir kaç damla yaş dökülüyorsa, erkekliği bir kenara bırakın dökülen dökülsün. Zaten ortam karanlık ve eşiniz ekrandan karnındaki çocuğun yansımalarına bakıyor pür dikkat. Siz arada kaynar gidersiniz.

O enstantane de, inançlarınıza göre bir yorum geçebilir kafanızdan. Allah'ın bir mucizesi, bir tabiat olayı veya evrimin bir adımı. İsmi ne olursa olsun bir mucize olduğunu kabul etmek lazım. Yaradılışın önemli bir anına şahitlik ediyorsunuz. Ve yeni hayatınızın başlangıcına.

Sanırım bu tabloya en uygun müzik, Kubrick'in "2001 a Space Odyssey" filminin tema müziği olurdu bana sorarsanız. Saatlerce salak gibi o ekrana bakıp durabilirdim beni bıraksanız. Ama her güzel şey gibi bunun da bir sonu var ve yoğun geçen günün ardından artık eve gidebilirsiniz.

Evde sohbet muhabbetin ne olacağı belli aslında. Gittiğiniz doktor ve sağlık kurumuna göre değişiklik gösteriyor olsa da, elinize bu enstantanelerin bir fotoğrafını, videosunu veya her ikisini birden verebiliyorlar. Yok vermiyorlarsa eğer doktorunuz izin verirse cep telefonunuza bir kaç görüntü almayı unutmayın. En kötü ihtimalle monitör veya televizyondan çekersiniz.

El ayak çekilip uyuma zamanı gelince eğer ediyorsanız dualarınızda önemli yer tutacak bir varlık daha var hayatınızda artık. Daha cinsiyeti, ismi bile belli olmayan parçanız, dualarınızın en başında yer alacak;  Allah kucağıma sağlıkla almayı nasip etsin!

En zorlu günlerden bir tanesini atlatmış olduk... Şok üzerine şok yaşanan bu tarz günlerde insan nasıl uyuyor hiç anlamıyor. İç huzur ile alakalı sanırım.

Maceralar yeni başladı. Yakında devamı gelir...





Hiç yorum yok :