İnternet Yasakları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnternet Yasakları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sansüre Karşı Yürüdüler Darısı İzmir'in Başına!


Sizlere geçtiğimiz gün burada Internet Sansürüne Karşı Protesto yürüyüşünden bahsetmiştim. Yürüyüş olaysız ve son derece renkli şekilde geçmiş. Sanırım bir kaç yakın arkadaşımız bizim siyah logomuzu kullanarak bir pankart ile yürüyüşe katılmışlar. Fotoğraflar gelince yayınlarım. Bu arada yukarıdaki fotoğraf NTV'den. Umarım bu tarz bir organizasyon İzmir'de de yapılır ve bizlerde katılırız.

Internet Sansürüne Karşı Protesto


17 Temmuz 2010 Cumartesi günü Taksim'de Internet Sansürüne Karşı Protesto yürüyüşü düzenleniyor. Son zamanlarda yasaklamalarla yaşadığımız sorunlara dikkat çekmek üzere yapılacak yürüyüşe Izmir'den de olsa destek vermek istedim. Umarım bu hassas konuya dikkat çekilmesinde faydası olur.

Son IP Yasaklamaları ve Ne Yapacağını Bilememek!



Dünyanın dört bir yanındaki web sitelerinde bir sürü Google servisi kullanılıyor. Site istatistiklerinden, site içi arama modüllerine, reklamlardan, videolara kadar Google'ın kullanıcılara ücretsiz olarak sunduğu hizmetler var. Bu araçların bir kısmı neredeyse vazgeçilmez durumda. Ülkemizle Youtube ile süre kan davası sonucunda bir çok Google hizmetine erişimde sorun yaşanıyor ve bu sorun sıradan internet kullanıcılarını da etkiliyor. Google hizmetlerini kullanan web sitelerinin yavaş açılmasının yanında bazı bloglarda bir açılıp bir kapanıyor. Bizim alt bölümlerimizin bir kısmınında Blogger servisleri üzerinde olması sitemizi de olumsuz şekilde etkiliyor. Bazı hizmetlere Google Public DNS ile ulaşmak mümkün. Bazılarına ise aynı hizmetle ulaşmak imkansız. Sıradan internet kullanıcıları bile bu saçma uygulamalar sayesinde bilgisayar kurdu olmak zorunda kaldılar. Tünel siteleri, her türden DNS uygulamaları, proxy siteleri derken her dakika denetim masasında bir şeyleri ayarlamak zorunda kalıyoruz. Nasıl bir saçmalıktır anlamadım gitti.

Dünyanın daha doğrusu internettin globalleşmesi çok büyük bir olay. Videolarımızı bir çok siteye yükleyebiliyoruz. Ama kendi videolarımızı göremediğimiz gibi soru soran insanlara cevap vermemiz mümkün olmuyor. Geçen gün Youtube üzerindeki videolarımla alakalı bir kaç soru sorulmuş. Cevaplamak için yapmadığım ayar kalmadı. Bu nasıl iştir anlamadım gitti. İnsanlara ne diyeceğimi de bilemedim. Ülkemde internete sansür uygulanıyor, bu yüzden kendi videolarımızın yorumlarına erişmek mümkün değil diye yazdığımda karşımdaki insanlar ne düşündüler acaba! Valla ben bunları yazmaktan utanıyorum. Başımızdakiler ne düşünüyorlar merak ediyorum.

Ülkemizin, bu yasaklamalarda haklı olduğu bazı noktalar yok değil. Vergilendirme konusuna kesinlikle hak veriyorum. Ancak Google ve diğer bazı internet sitelerine verildiği zannedilen ceza aslında biz Türk internet kullanıcılarına kesiliyor. Dünyanın en ucuz internetini kullansak haydi diyeceğim vergi konusunda haklılar. Ancak bırakın internetin ucuz olmasını, internet servis sağlayıcılarından aldığımız paketlerin yanında yediğimiz kazıklar bile ayrı bir yazı konusu. Kablonet'iniz varsa almak zorunda olduğunuz Kablo TV veya TTnet kullanabilmek için hiç kullanmayacağınız sabit telefon ücretini ödemek ilk aklıma gelen örnekler.

İşin en acı tarafı bunlar değil. Göz göre göre yaşanan yasaklamalara rağmen sesi çıkmayan milyonlarca insan. Youtube yasaklaması sırasında, IP'ler veya DNS'ler ile uğraşmanın geçici çözümler olduğunu bağıra bağıra söylemiştim. 2 yılı aşkın zamandır sesi çıkmayan Türk internet kullanıcılarına darbe üzerine darbe iniyor. Ancak hala tepki yok. Tıpkı hayat gibi, birisine bir tokat atarsınız, sesi çıkmazsa, bir sonraki sefer ikincisini atarsınız. Ama farklı birisine tokat attığınızda, daha katmerlisini suratına yerseniz bir sonraki seferde o kişi ile uğraşmaktan kaçınırsınız. Eh biz bu zihniyetimizle tokat yemeyi bırakın hastanelik olacak şekilde dayak yemeyi hak ediyoruz.

Bugün konu dışı bir şeyler karaladım, herkese iyi tatiller diyeyim. Haftasonu bende ortalıklarda görünmeyeceğim. Hafta başında sizlere yeni sayımızla tekrar merhaba diyeceğimizi umuyorum.

Last FM ve Myspace Yasaklandı!


Gözümüz aydın Last FM ve Myspace ülkemizdeki sansürcülüğün yeni kurbanı oldular. Last FM bildiğiniz gibi CBS Interactive bünyesinde yayın yapan bir internet radyosu. EMI, Warner Music Group gibi dev plak şirketlerinin müzisyenlerinin yanında binlerce bağımsız müzisyenin şarkıları dinlenebilir. Myspace ise özellikle müzisyenler tarafından tercih edilen, haberlerin ve yeniliklerin paylaşıldığı, şarkılara yer verilen bir siteydi. Bildiğiniz üzere Stereo Mecmuası'nında kendi MySpace sayfaları mevcut(tu)

Ülkemizde bir sitenin kapatılması için dava açılması gerekiyor. Bu iki siteninde kapatılmasına yönelik davaları M**AP'ın açtığı dedikoduları var. M**AP müzik yapımcılarının oluşturduğu meslek birliğinin adı. Kendilerini son yıllarda korsanla mücadele adamış bir kurum. Aynı zamanda günümüzde ülkemizde müzik endüstrisinin çökmesine sebep olan bir kurumdur bence.

Nedense ülkemizde yakalanan korsan albümlerin, korsan DVD'lerin basın önünde buldozerlerle yok edilmesine korsanla mücadele deniyor. Ancak asıl önemli olan müziğin bir kültür hadisesi olduğunun anlatılması alanında M**AP'ın bir işe yaramadığını görmek mümkün.

Ülkemizde müzik hemen her yaştan insanlar tarafından dinleniyor olsa da en büyük pazar gençler. Ancak ülkemizin ekonomik durumları gayet belliyken gençlerin bir albüme 30TL para vermesini beklemek saflık olur. Müzik insanlarımız ve onların oluşturduğu meslek birlikleri nedense müzik endüstrisinde KDV'nin, ÖTV'nin ve diğer vergilerin peşine düşmek yerine hep kendileri dışındaki faktörlerden dolayı müzikseverleri suçladı. Heleki Amazon'dan 5 dolara aldığımız albümlerde ülkemizde 30TLyi satmaya çalışanlar varken kimse kusura bakmasında ülkedeki müzik endüstrisi çöker, çöksünde.

Gelinen durumda Myspace ve Last FM'in kapatılmasının M**AP denilen kuruluşun özellikle bağımsız müzisyenlerden ne kadar bi-haber olduğunun bir göstergesi. Kendilerini tebrik ederim. Eminim mattah bir iş yapmış gibi ortalarda geziniyorlardır şimdi.

Ancak anlamaları gereken bir şey var. Bu ülkede müzik dinlemenin bir kültür olduğunu anlatmadıkları sürece, endüstrinin devamı için dinleyicilerin desteğinin olması gerektiğini insanlara anlatmadıkları sürece, ödediğimiz astronomik CD ve diğer medya ücretleri konusunda devlete karşı baskı yapmadıkları sürece sadece buldozerlerle CD parçalayıp, site kapattırabilirler. Daha fazlası değil...

Bugüne kadar korsanla mücadele etmek için çok geç kalınmıştır. İnsanların ellerindeki terrabyte'larca hard disklerde ve bunları fiziksel olarak birbirlerine verebildikleri bir ortamda internetten indirme konusunda çalışma yapılsa ne olur ki. Üzerine üstlük IP changer'lardan, aklın almadığı dev P2P yapılarına, şifreli indirme yapılabilecek sitelere kadar onlarca yüksek teknolojili yapıya karşı Don Kişotluk pek sökmez. Üç beş kişiyi cezalandırırsınız iyice sevilmeyen bir kurum haline gelirsiniz en fazla.

Saçma sapan işlerle uğraşmayın insanlara müzik kültürünü aşılayın. Zaten bir meslek birliği, bağımsız müzisyenlerin özgürce eserlerini paylaştığı bir ortamın kapatılması için çalışma yapıp dava açıyorsa, kusura bakmayında korsanla filan mücadeleyi bırakın. Zaten müzik endüstrisi çökmüş demektir.


Koca M**AP ülke çapında bir kampanya ile sesini duyurmakla ilgili bir beklentisi yok herhalde. İki buldozerin önünde poz vermek yeterli geliyor onlara. Bizim küçücük bütçemiz ve imkanlarımızla kendi çapımızda ses getiren "Bu oyuncak sadece odyofilleri değil ekonomiyi de sevindirir!" kampanyamız gibi ulusal bir kampanya yapamayacak kadar aciz midir koca meslek birliği.

Hayretler içerisinde seyretmekteyim gelişmeleri.

Google'da kapanacak mı?


Ülkemizde internet konusundaki yasaların acilen elden geçirilmesi gerekiyor. En iyi niyetli şekilde düşündüğüm zaman bile bu işin resmen sansür haline gelmeye başladığını düşünüyorum. Bilmem nerede sakıncalı yazı var, sansürle gitsin. İşin acı tarafı sansürün ilgili siteye değil o uzantıya sahip tüm sitelere uygulanması. Zaten iş tek site ve web sayfası ile kalsa buna kimsenin hayır diyebileceğini düşünmüyorum ancak işin boyutu bununla kalmıyor ne yazık ki. Bana kalırsa internette hiç bir şekilde sansür olmamalı. Zaten bir çok insanın sansür uygulayan sitelerle ilgili haberi internet gazeteleri ve web siteleri sayesinde oluyor.

Bu defa Google sitesi tehlike altında. Geçtiğimiz aylarda blogger'a uygulanan sansürün bir benzeri muhtemelen Google Sites uygulamasına yapılacak. Bildiğiniz gibi benimde Google'da bir kaç web sitem bulunuyor. Yani bu işin zararı bir şekilde bana da dokunacak.

Youtube, Geocities ve aklıma gelmeyen bir sürü siteden sonra Google Sites ile de uzunca bir süreliğine vedalaşacağız anlaşılan. Halkımızın tepkisizliği sayesinde bunu da hazmederiz diye düşünüyorum. Şimdiden hayırlı olsun!