I Love Vinyl


Son yıllarda acayip bir kahve modası var ülkemizde. Aslında bu güzel bir şey hemen her sokakta bir kahve dükkanı bulunuyor. Bazı dükkanlarda sunumlar pek güzel örneğin İzmir Has Kahve gibi. Yurtdışından bir dükkandan güzel bir çalışma belki evde denemek isteyen olur yapmayı. Bunları yapmak için basit bir şekilde şablon kesmek gerekiyor. Bir ara uğraşıp yapayım bir tane. Olacak mı acaba :)

Jamaika Mobil Müzik


Tahmin edeceğiniz üzere yine Jamaika'dan bir müzik mağazası. Güzelliğe bakın. Bir yandan kafalar yerinde -tabii ki Jamaika olunca aksi düşünülemez- bir yanda müzik satıyorsunuz ve bangır bangır müzik var. Yemede yanında yat!

Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Captain America: The Winter Soldier


Bu yazıdaki tüm emek Stereo Mecmuası Forumlarında üyemiz Sn Serdar Zımba'nın (aka Astramastra)

Captain America: The Winter Soldier - Kaptan Amerika: Kış Askeri (2014)

 IMDB linki  

 Kaptan Amerika'nın devam niteliğinde ki ikinci filmi,bildiğiniz üzere Marvel kahramanı olan Kaptan Amerika' yı Chris Evans oynuyor, kendisine ilkinde olduğu gibi yine Samuel L. Jackson ve Scarlett Johansson eşlik ediyor.


KonstruKt / Marshall Allen / Hüseyin Ertunç / Barlas Tan Özemek - Vibrations of the Day



Bundan seneler önce sanırım 2011 yılında ilk Peter Brötzmann ve KonstruKt konserine gittiğim zaman sevgili Reha Arcan bu albümün CD'sini de edinmişti ve bana hediye etmişti. Sanırım bu albüm ile bir şeyler karalamıştım bloğumda. Ancak asıl şenlik sevgili Umut Çağlar'ın gönderdiği bir kargonun elime ulaşması ile başladı. Albümün plağı "Holidays Record" tarafından basılmıştı ve elimde duruyordu. Vakit kaybetmeden plağı açtım ve dinlemeye koyuldum. Odyofil tarafım tabii ki rahat durmadı ve CD ile de kıyaslama yaptım.



Albüme ilgili yazmaya başlamadan önce Marshall Allen üzerinde biraz durmamız lazım. Tam ismiyle Marshall Belford Allen 1924 doğumlu bir müzisyen ve ilerleyen yaşına rağmen hala müziğe devam ediyor. Bence free jazz veya avant-garde jazz dünyasının yaşayan en önemli isimlerinden bir tanesi. Aklınıza gelebilecek hemen her tür üflemeliyi çalan Allen'ı ben alto saksafonda dinlemeyi çok seviyorum. Hiç beklenmedik anlarda hiç beklenmedik işlere imza atan müzisyenin kariyerindeki albümler saymak ile bitmez. Allen'ın yolları büyük üstat Sun Ra ile 1950'lerde kesişmiş ve uzun seneler beraber çalışmışlar. Üstadın vefatından sonra Marshall Allen, farklı topluluklarda çalmış ve 90'larda Sun Ra Arkestra"yı yönetmeye başlamış. İkinci Dünya Harbine katılan Allen, savaş sonrası Fransa'da kalmış ve farklı topluluklarda çalışmış. Bu dönemlerde kendisine özgü tekniğini geliştirerek caz müzik dünyasının en farklı saksofoncularından birisi haline gelmiş. Özellikle Sun Ra plaklarına bakarsanız bir anda ortaya çıkan fırtına gibi sololarını sıklıkla duyabilirsiniz.

Mecmua'da daha önce KonstruKt ve Marshall Allen birlikteliği ile Live At Sant'anna Aressi Jazz Festival plağını mercek altına almıştık. Bu canlı performans plağında KonstruKt topluluğunun "Turkish Free Music" seti içerisindeki "Bulut" plağından şarkılar seslendirilmişti. Şimdi ise ilk ortak çalışmaları olan "Vibrations of the Day" albümüne bir bakış atıyoruz.

Albümde klasik KonstruKt ekibinin yanında iki önemli isim göze çarpıyor. Hüseyin Ertunç ve Barlas Tan Özemek.


Hüseyin Ertunç ile sonunda tanışmış bir insan olarak en sevindiğim şeylerden bir tanesi böylesine "önemli" bir  müzisyenin bir şekilde dinlenebilir olması. Dinlenebilir derken bu kayıtlar sayesinde elimizde performansını dinleyebileceğimiz medya oluyor mevzuunu kast belirtmeye çalışıyorum . Ertunç kayıtlarına özellikle de eskilere ulaşmanın pek kolay olmadığını araştırmaya başlayınca anlıyorsunuz. "Turkish Free Music" içerisindeki Okay Temiz/ Hüseyin Ertunç /Doğan Doğusel - The Trio ve Okay Temiz ve Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul plaklarına bir bakış atabileceğiniz gibi müzik sayfalarımızda yer verdiğimiz "Eklisia Sunday" CD'sine bir göz atabilirsiniz. Albümde Ertunç'u perküsyon, davul, vibrafon ve flütlerde dinliyoruz.



Gitarist Barlas Tan Özemek albümde yine gitarlarda.Özemek'i farklı projelerde dinlediğimiz gibi KonstruKt ile  "Eklisia Sunday" CD'sinde dinlemeniz mümkün. KonstruKt ekibinden de bahsedelim. tenor ve alto saksafon Korhan Futacı, gitar ve sintizayzır Umut Çağlar ve perküsyon, bas,davul ve perküsyon Özün Usta ve davulda Korhan Argüden.

Albümün kayıtları 2010 yılında İstanbul'da yapılmış ve CD'si Ares Müzik tarafından yayınlanmıştı. Aynı kayıtlar Holidays Records tarafından 2014 yılında plak formatında basıldı. Buradaki en ilgi çekici durum plak baskısının uzak ara çok iyi çalması. Plak basılmadan önce bir re-mastering çalışması yapılıp yapılmadığını bilemiyorum ancak CD'ye bakarak plak baskısının çok çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu konunun ayrıntılarını öğrenip aşağıdaki yorum kutularına eklerim!



İtalyan Holidays Records tarafından basılan plak 250 adet limitle basılmış. 250 kopyanın 50 adedi yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz renkli dokunuşları olan plak iken geriye kalanlar ise standart plak şeklinde yayınlanmış. Albümün kapağı elden geçirilmiş ve "Canedicoda" tarafından hazırlanan kırmızı renk üzeri altın renkli yazılar oldukça şık gözüküyor. 2 plağa basılan albüm için hazırlanan açılır kapak son derece kaliteli. Aslında keşke dediğim bir durum oldu. Şöyle ki, gatefold (açılır) kapak içerisine fotoğraflar ve biyografilerden oluşan bilgiler serpiştirilebilseydi bana sorarsanız harika olurdu.

Albüme gelirsek içerik şu şekilde;

1 Through The Asteroids 6:31 
2 Space Jungle 8:47 
3 Milkyway 6:63 
4 March Of The Aliens 11:01
5 Supernova 7:01 
6 The Emperor 3:52 
7 Sunflower 8:58
8 Neptune 10:13 
9 Spirits 7:54




Albümde benim açımdan en dikkat çekici parçaların başında "Neptune" geliyor. Perküsyon ile başlayan parçanın gerek melodi hatları gerekse de yapısı gerçekten çok dikkat çekici. "March Of The Aliens" ve "Spirits"e özellikle dikkat diyorum. Albüm genelinde bazı sololarda aklınız uçabilir özellikle de Marshall Allen üstadın yaşına bakarak.

Albümün benim için diğer ilginç yönlerinden bir tanesini defalarca dinlediğim müzisyenlerin 4 yıl gibi kısa bir süre içerisinde nasıl geliştiklerini görmek. O günlerden bugünlere müzikal manadaki gelişim baş döndürücü olduğu gibi özellikle de enstrümanlara hakimiyet anlamında olan biten müzikseverler açısından ilgiyle izlenecek bir foto-roman gibi...

KonstruKt yakın zamanda ilginç albümler ile geleceğine dair bir bülten yayınladı. Benimde dinleme fırsatı bulduğum efsanevi müzisyen Joe McPhee ile bir plak şu an itibarı ile yolda! Daha kimbilir neler gelecek. Türk cazının uç noktalarında çok acayip işler oluyor ve keyifle takibe devam ediyoruz.

Deborah Harry Döner Durur...


Blondie 1970'lerin sonunda üne kavuşan, new wave and punk rock müziği yapan tabii bunun biraz "light" edisyonunu yapan bir topluluktu. Başarılarında tabii ki Deborah Harry'nin absürdlükleri bayağı önemli rol oynamıştı doğruyu söylemek gerekirse... İlginç bir animasyon bulunca ekleyeyim dedim kenarda bulunsun!

Yanarlı Dönerli Kulaklık


Beats vesaire markaların bol renkli kulaklıklarının başarıya ulaşması bir sürü tasarımcıyı harekete geçirdi malum. Tasarımcıların yanında firmalarda coşmuş durumda tabii. Amerikalı üniversite öğrencilerinden oluşan bir grup kulaklık öyle olmaz böyle olur diyerek yukarıdaki tasarımlarına fon arıyorlarmış üretmek için. Allah cezanızı versin diyorum bu ne ya!

Pikabım, Ben ve Kelebek!


Kadına Şiddet, Dans, Terapi ve Psikoloji...



Odyofil ağabeyimiz Haluk Özümerzifon'un kızı Yasemin, Amerikan ellerinde şiddete uğrayan kadınlara terapi yöntemlerini dans ve psikoloji ile birleştirildiği ilginç bir çalışmanın içerisindeki maceralarını anlatıyor. Ben keyifle seyrettim, bir yandan da "ulan adamlar nelerle uğraşıyor" dedim. TRT Türk kanalında yayınlanan Benim Hikayem programının 40 bölümünün videosu yukarıda. İlginizi çekerse "play" tuşu emrinize amade...

B&O Coşkusu!


Vay be güzelliğe bakın. Bang & Olufsen coşkusu yine. Sonunda B&O bir sistem kuracağım evime. Hem şık hem fonksiyonel hemde laf aramızda fena çalmıyorlar hani... Evde evmiş hani....

Zenith Cobra-Matic


Şu cihaza hastayım. Gerçek bir plak değiştirici efsanesi; Zenith Cobra-Matic. Bildiğim kadarı ile 1950'lerde üretilmiş bu cihazlar. Çok iyi değiller belki ama tasarımları muhteşem. Baksanıza şu güzelliğe....

Razer Ferox


Yazın oyun oynadığımız arkadaşlarımdan bir tanesi beynimin etini yedi abi Ferox diye bir hoparlör var harika diyerek. Razer firmasından gelmesi onu ilginç kılıyordu gözümde. Bu firma bilgisayar oyuncularına yönelik fare, klavye vesaire özel ekipman üretiyor. Neyse Ferox elime geldi. Küçük yapılı bir hoparlör ama patlama efekti dışında hiçbir işe yaramaz. Tabii ben AudioEngine A5'lere alıştığım için bilgisayar sistemime ne gelse burun büküyorum. Küçük falan diyerek aman bulaşmayın...

Aristocats Animasyonu Yine


The Aristocats aslında meşhur bir Amerikan çizgi filmi. 1970 yılında Walt Disney tarafından yayınlanan filmde Eva Gabor, Hermione Baddeley, Phil Harris, Dean Clark, Sterling Holloway, Scatman Crothers ve Roddy Maude-Roxby gibi önemli isimlerin yaptığı seslendirmeler dikkat çekiyor. Filmin konusu biraz saçmadır aslında aristokrat bir aile ve onların aristokrat kedilerinin maceraları şekilde özetlenebilir. Film için yaşımız geçmiş olsa da, yukarıdaki animasyon pek hoşuma gitti ve bloğumdaki yerini aldı.

Bang & Olufsen Pikaplar İyidir Yahu!


Bang & Olufsen pikaplar bizim odyofil camiasında pek sevilmez ama ben son yıllarda bayağı bir dinleme fırsatım oldu ve açık konuşayım duyduklarım beni şaşırttı. Tasarımlar zaten muhteşem. İşin komik tarafı bu muhteşemlik inanılmaz bir sadelik ile sağlanıyor. Bir ara mini bir test yazısı ve tarihçe yazayım bu konuda!

Erken Dönem Hifi Dergileri


Erken Dönem Hifi Dergileri yayınlanmaya başladığında benim gibi adamlar ürünler şöyle böyle diye anlatmak yerine derginin konusu ürün yapmak yani bir nevi DIY odaklıydı. O dönemlerde daha kapsamlı markalar ortalığa çıkmamıştı ve herkes evinde müzik dinleyeceği ekipmanı kendisi üretmek zorundaydı. Arkasından yavaş yavaş markalar ortaya çıkmaya başladı ve bir şekilde testler ve incelemeler başladı. Yukarıdaki derginin yılını bulamadım ama bana kalırsa 70'ler gibi gözüküyor.

Audio Mix :)


2014 senesi ve 2015 senesine damga vuracak medyalardan bir tanesi sanırım kasetler olacak. Hemen her sitede özellikle de Amerika sitelerinde her dakika kasetler ile alakalı bir yayın bulmak mümkün. Düşünsenize yine eskisi gibi en iyiler kasetleri çeksek fena mı olur...

İmdattttttt


Yukarıdaki çizim bir yerlerde bulunsun. Biliyorsunuz bir ara Başlarım Çalacağınız Müziğe diye bir illüstrasyon yapmıştım. Bu da aynı hale yola girer sanırım. Bir boş zamanımda hallederim. Bu da eğlenceli olacak gibi...

Rank Arena Afiş 1972



Rank Arena anlayabildiğim kadarı ile farklı ürün gruplarını farklı üreticilere ürettirip oldukça iddialı fiyatlarla tüketicilerle buluşturmaya yönelik kurulmuş bir firma. Bende hiç bilmiyordum bu markayı ve bu afiş sayesinde denk geldim. Biraz araştırınca zaman içerisinde televizyondan tutun ev gereçlerine kadar hemen her konuya el atmışlar. Yalnız yukarıdaki hifi konsolu müthiş keyifli gözüküyor laf aramızda...

Back To Basics

Geçenlerde güzel bir afiş gördüm. Hoşuma gitti. "Back To Basics" yani basite dönüş! Hoş laf aramızda bu basitliğin derinliklerine doğru gittikçe son derece karmaşık bir dünya var ama çok abartmazsanız pikap dünyası son derece basit ve keyiflidir...

Que Viva Le Pop



Plak dünyasının en saçma içeriklere sahip muhtemelen tüm dünyada en çok korsanı basılan ancak bir yandan baktığınızda en eğlenceli plak kapaklarına sahip plakları muhtemelen toplama albümlerdir. Que Viva Le Pop plağı işte tam bu örneğe uyan bir plak. Aslında geçmişi çok eski değil 2006 yılında basılmış. İçeriğinde Hey! hey! alright! Cannonball Jane, Act Not Surprise - Jupiter Apple, Belt and Shoelaces - The Butterflies of Love gibi ne duyduğum ne işittiğim güzide eserlere yer verilmiş plak eBay gibi sitelerden üç kuruşa satın alınabiliyor. Kapağındaki kavram karmaşası için dahi bile satın alınabilir...

Mutluluk Getiriyorum!



Yukarıdaki afişin altında yazılan yazının Türkçe çevirisi bu işte; "Mutluluk Getiriyorum" Muhtemelen eski bir Fransız pikap üreticisinin reklamı hangisi bulamadım ama böyle eğlenceli ve renkli pikaplar üreten Teppaz olabilir sanırım. Bu pikapların ses kalitesi nasıldır bilemeyeceğim hatta oldukça kötüdür ancak yurtdışında öyle saçma sapan fiyatlardan satılıyor ki, sanırım denk gelsem her renginden eve alırdım bir tane. Bu arada saçma sapan fiyatlar derken Türk parası ile 100TL ve civarından bahsediyorum...

Sizin Yapacağınız Hoparlöre....


Yukarıda gördüğünüz saçmalık bir Amerikan firmasının tasarımı. Bildiğim kadarı ile operasyon geçiren köpeklere takılan koni şeklinde ismini bilmediğim aparattan hareket eden parlak zekalı tasarımcı kardeşlerimiz bu ürünü tasarlamakla kalmamış, bir de satışa sunmuş. Fiyat ise akıllara zarar, tam tamına 31 Dolar yani 60 küsür TL. Tasarım rezalet, muhtemelen ses kalitesi de faciadır, fiyat ise saçmalık. Perpetual Kids isimli site tarafından tasarımı yaptırılan ürün, firmanın çocuklarınızı eğlendirin mottosundan insanları aptal yerine koyun mottosunu hak ediyor!

Saatler.....


Hemen her yaz sonu olduğu gibi koleksiyonumdaki eski saatleri bakımdan geçiriyorum. Aileme ait neredeyse yadigar saatler bende ayrıca bende bir miktar satın almıştım zamanında. Aile yadigarlarının neredeyse tamamı çok iyi durumda ancak bana ulaşan bazı saatlerin durumu pek iyi değildi. Aslında bunların kozmetikleri konusunda pek bir sıkıntım yok. Bir restorasyondan geçirmeyi planlamıyorum ancak mekanizmalar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. 


Yaz sonunda deli bir iş olan mekanizmalara giriştim. Zaten gözüm görmüyor bunlarla uğraşmak bir delilik. Ancak bol bol video ve yazı okuyarak bazı ipuçları buldum ve dikkatlice bazı örnekler üzerinde uyguladım... 


Sonuçta neredeyse tüm saatlerin mekanizmalarını çalıştırmayı başardım. Sanırım bir tane var tam istediğim gibi olmayan. İzmir'de iyi bir tamirci bilen?

Gazetenin Verdiği Ana Britanicalar Mı O Raftakiler!

Blitzkrieg Mod ile Yaz Savaşlarına Devam!


Company Of Heroes 2 çıktığında bir daha orijinal Company Of Heroes oyununu oynamam demiştim ama halt etmişim... Sanırım daha önce burada yazmıştım, yaz döneminde eş dost ile online alemlere dalıp eski günlerimizdeki gibi oyun oynuyoruz. Pek keyifli oluyor doğrusu...


Bu sene nostalji yaparak orijinal Company Of Heroes üzerine yoğunlaştık bol bol. Tabii bağımsız bir topluluk tarafından geliştirilen harika ötesi "Blitzkrieg" modu sayesinde oyun bambaşka bir hal almış. Geçen aylarda daha doğrusu yaz döneminde mod elden geçirildi ve bir sürü özellik eklendi. Bir güzel oldu bir güzel oldu ki anlatamam... 


Her ne kadar yaz dönemi bitmiş olsa da, arada sırada Blitzkrieg modlu Company Of Heroes savaşlarımız devam edecek. Katılmak isteyen olursa benimle iletişime geçsinler...