Lego Plak Kapakları: Beatles - Please Please Me


Please Please Me, İngiliz The Beatles grubunun 1963 yılında piyasaya sürdükleri ilk resmi albümleri. Albüm 10 saatten az bir süre içerisinde meşhur Abbey Road stüdyolarında canlı olarak kaydedilmiştir. Albüm kapağı için George Martin Londra Hayvanat bahçesinde çekim yapmak istese de Zoological Scociety Of London bunu kabul etmemiştir ve albüm kapağı fotoğrafı Angus McBean tarafından EMI Londra idari binası içindeki merdiven boşluğunda çekilmiştir.

The Curse of Venus Aversa Türkiye'de!


THE CURSE OF VENUS AVERSA
Dani Filth / Kurt Amacker
(80 sayfa - İngilizce )
Hikaye : Dani Filth / Kurt Amacker İllüstrasyon : Monty Borror Kapak : Jamie Huntley

Çizgi roman yazarı Kurt Amacker'ın kickstarter projesi, Cradle of Filth'in ilk çizgi romanı The Curse of Venus Aversa , Viktorya döneminde sevgilisi Gabrielle'in öldürülmesinden sonra Lord Daniel Impudicus'un gölgelerde geçen hikayesini konu alıyor.

Satın almak ve detaylı bilgi için: Figuratif

Lego Speaker


Çinli kardeşlerimiz ürün üretmek konusunda çok iddialı. Adı sanı belli olmayan bir Çin firması yukarıdaki hoparlör sistemini üretmiş. Bluettoth teknolojisi verine klasik 3.5mm bağlantı ile müzik çalan ürün dahili pili ile inanırsanız 20 saat civarında kesintisiz müzik çalabiliyormuş ama 2 saat dinleyebilirseniz öpün başınıza koyun derim ben. Ses kalitesi firmaın iddiasına göre -sizin de tahmin edebileceğiniz üzere- muhteşemmiş. 50 Dolar'ın altındaki fiyatı ile dosta güven düşmana korku veren ürün her türlü ucuz Ç,n malı ürünü satın alabileceğiniz internet sitelerinde emrinize amade!

Regency Hifi


Regency dediğinizde benim ilk aklıma gelen oteller. Ancak çoook eskiden Regency bayağı bilinen bir hifi markasıymış. Yukarıdaki reklam muhtemelen 1950'lerden. Yukarıda görünen konsolun içerisine firmanın o dönemlerde ürettiği bileşenleri seçip bir sistem oluşturabiliyorsunuz tabii ki hemen herşey mono. Lambalı ampli, hoparlör ve plakçalardan oluşan bir set o dönemlerde 250 Dolar'ın altına mal oluyormuş.

KonstruKt & Joe McPhee - Babylon;The First Meeting Of Istanbul



KonstruKt & Joe McPhee - Babylon "The First Meeting Of Istanbul"
Roaratorio Records LP

 KonstruKt ve Joe McPhee'nin İstanbul Babylon'da verdiği konserin plak kaydı yayınlandı. Bizzat dinlediğim bir konserin kaydını bir de plaktan dinlemek bayağı değişik bir olay olacak benim için. Bu konser ile alakalı izlenimlerimi sizlerle ayrıntılı ama "à la Hakan tarzı" paylaşmaya çalışmıştım. Bu kez plak ile alakalı izlenimlerimi paylaşmaya çalışacağım.

 İlk önce Joe McPhee hakkında bir kaç satır yazalım.1939 doğumlu müzisyen, saksafon ailesinin tüm üyeleri ile beraber neredeyse hemen her üflemeliyi çalabilen bir müzisyen olarak tanınıyor. Kariyerindeki ilk albüm 1967 yılında Clifford Thornton'un "Freedom and Unity." Aslında 32 gibi geç bir yaşta müzik dünyasının içerisine giriyor McPhee. Burada bizzat kendisinden dinlediğim bir hikayeyi aktarmaya çalışayım. Bir gün daha müzik piyasasında ismi geçmez iken, otel odasında saksafon çalarken kapı çalınır ve kapıda Ornette Coleman belirir. Çok iyi çaldığını söyler ve herhangi bir toplulukta çalıp çalmadığını sorar ve hikaye başlar. Joe McPhee ile konser öncesinde kuliste uzun uzun sohbet ederken Ornette Coleman'dan hep büyük bir saygı ile bahsetti.

Zaten başta Ornette Coleman olmak üzere John Coltrane, Albert Ayler gibi isimler onun müziğe başlamasında önemli birer figür. 1970'lerde bir çok Amerikalı free-jazz müzisyeninin kariyerinde gördüğümüz üzere Avrupa macerasına başlar. Werner Uehlinger'in meşhur "hat Hut Records" firması McPhee'nin müziğine özel bir önem verir ve çok sayıda albümünü basar. McPhee'de İsviçre'li firmaya bir nevi danışmanlık yapar. Özellikle 90'lı yıllarda Ken Vandermark, Peter Brötzmann, Evan Parker, Mats Gustafsson, Jeb Bishop, The Thing, Clifton Hyde, Jérôme Bourdellon, Raymond Boni ve Joe Giardullo gibi Avrupalı isimlerle plaklar yapar.



Göreceli ilerlemiş yaşına rağmen konserlerde yine fırtına gibi esen müzisyenin örneğin Albert Ayler'i anmak için William Parker, Warren Smith ve Roy Campbell ile 2009 yılında çaldıkları "Live At The Dynamo" konser kaydına bakmak yeterlidir. "Music Is The Healing Force Of The Universe" şarkısındaki sololara bir kulak vermek yetip artacaktır. Tabii benim gibi şanslı kişilerden iseniz İstanbul Babylon'da bizzat bu durumu tespit etmiş olmak ayrıca bir mutluluk..

KonstruKt konserde hemen her zaman ki kadrosu ile çalmıştı. Bir farklılık olarak "Moog Theremin" kulaklarımıza bir yenilik olarak çarpıyor. Konserle ilgili yazımda "KonstruKt bu konserde yeni elektronik oyuncaklar ile donanmış şekilde çıktı sahneye" demiştim. McPhee müzikte özellikle elektroniklerin işin içerisine girmesinden hiç şikayetçi olmadığı gibi destekliyormuş diyerek bir de not düşmüştüm. Hal böyle olunca ortaya ilginç bir sound çıkmıştı. Bakalım plağa nasıl yansımış. Albümde Joe McPhee'yi tenor saksofon ve cep trompetinde, Korhan Futacı'yı tenor ve alto saksafon, zaman zaman vokal ve gitar ve Moog Theremin'de, Umut Çağlar'ı micromoog, elektrikli organ ve gitarda, Özün Usta'yı baslarda ve kurada, Korhan Argüden'i ise davullarda dinleyeceğiz.



Gelelim konserin plak baskına, ilk önce şarkı listesi;

Side A 
Flyswatter (10:32) 
Simple Questions / Complex Answers (11:10) 

Side B 
Involution (12:20)
Tek’e (10:27)

Albümün açılış parçasında yukarıda bahsettiğim yeni oyuncağım sesleri ile kozmik bir başlangıç yapıyoruz.Şarkılar ile ayrıntılı yorumlara girmeyeceğim ancak B yüzünün son şarkısı olan "Tek’e"yi mutlaka dinlemeniz lazım. Anadolu'dan esintiler ile evrensel müziğin çok güzel bir buluşması olan bu şarkı üzerindeki soloların yanında şarkının melodi yapısı ve gelişimi kendi müzik zevkim açısından harika bir şarkı diyebilirim. Konser sırasında bu kadar ayrıntılı şekilde yorumlama şansım olmamıştı haliyle ancak dikkatlice dinleyip şarkıyı irdeledikçe ayrı tatlar bulmak mümkün. Albüm boyunca Joe McPhee'nin az ve öz sololarını duyacaksınız, özellikle on iki dakikaya yaklaşan "Involution" şarkısına özellikle dikkat!

Roaratorio tarafından basılan plak içerisinden dijital kopyasına da erişim sağlanabiliyor. Son derece sade tasarlanan plağın baskı kalitesi ortalamanın azıcık üzerinde ancak müzik yine birinci sınıf! Şarkı sonlarındaki alkışlarda benimde katkımın olduğunu bilmek ve canlı seyrettiğim bir konserin kaydını plaktan dinlemek ayrıca bir keyif oldu.

Plağı nerelerden satın alabileceğinize dair not, en kısa zamanda aşağıdaki yorum kutucuğuna eklenecektir...

Walkman


Yukarıdaki manzarayı hatırlayanlar çoktur okuyucularım arasında. Yabancı dergilerde büyük zincir mağazaların bu tarz reklamları olurdu. Bir çok elektronik cihaz seçeneği fiyatları ile eklenir ve bizlerde Türkiye'den ağzımızın suyu akarak bakardık. Bu kadar çeşidi bu fiyatlarla bizim memlekette bulmak imkansız gibi bir şeydi. Yurt dışına gidenlerden dilenirdik. Benim ilk Walkman'im Philips markaydı ve kaseti ileri çevirme tuşu varken geri tuşu yoktu mesela. Dur bakayım stoklarda bir yerlerden çıkacak mı acaba?

Wurlitzer Zodiac


Wurlitzer'den daha modern tasarımlı Zodiac isimli Jukebox'larının reklamı. Yıllarını tam bilemiyorum ancak dokümanlara bakınca bu modeller 1970'li yılların başlarında üretilmişler. Günümüzde biraz sorunlu oldukları söyleniyor, anladığım kadarı ile plak değiştirmeyle alakalı sıkıntı yaşanıyormuş.Valla evimin bir köşesinde bir tanesi dursa hayır demem doğrusu...

Beats by Dre Öyle Olmaz Böyle Olur!



Beats by Dre, kulaklıkları satın alanlarının büyük çoğunluğunun anlamlı anlamsız elektronik davul döngüleri dinlemekten keyif aldığı önermesinden hareketle meraklılar DC motorlar, karton ve pamuk kullanarak çok daha doğal bir performans elde edebileceğiniz yukarıda videosunu seyredebileceğiniz harika ürünü tasarlamışlar. Janis Weidner tarafından Studio Zimoun için tasarlanan ürüne ben bayıldım. Yapanın eline sağlık. Ben bayıldım ve gönderme çok çok iyi...

Renkli Hoparlör Modası


Bu aralar yine renkli hoparlör modası başladı. İnsanlar sahip oldukları hoparlörleri ilginç vinyl kaplamalarla süsleyerek son derece renkli tasarımlara imza atıyorlar. Aslında olay basit sürücüleri çıkartıp kaplamayı yapacaksınız. Ha Hakan sen yapar mısın derseniz, belki ana sistemdekini değil ama çalışma odamdaki hoparlörlerden birini yapsam mı acaba diye düşünüyorum ciddi ciddi.

Weltron 2005


Bu Weltron firmasının geçmişi bir sürü iniş ve çıkış ile dolu. Aslında 1970'lerde son derece şık özellikle pop art etkisinde müzik sistemleri üreten firma, bu trendin zaman içerisinde ortadan kalkması ile gelişmelere ayak uyduramayıp bir kaç kez batmış. Sonrasında sabah uyandırma saatleri gibi daha basit tasarımlar üretmeye başlamışlar. Günümüzde isim hakları sanırım Uzakdoğulu bir firmaya ait. Yukarıdaki tasarım ne kadar hoş değil mi?

Ray Conniff Hifi Companion


Joseph Raymond "Ray" Conniff, 1916'da doğup 2002 yılında vefat eden Amerikalı bir müzisyen. Aslında en çok tanındığı dönem Ray Conniff Singers isimli topluluğunu kurduğu 1960'lı yıllar. Müzik nasıl derseniz işte o dönemin pek iyi olmayan orkestralarının müziği nasıl ise öyle. Yaratıcılıktan uzak popüler şarkıları al yeniden düzenle piyasaya sür şeklinde. Kesinlikle vakit geçmez!

Zenith Cobra-Matic


Geçenlerde Zenith Cobra-Matic'ten bahsetmiştim. Daha güzel bir fotoğraf bulunca ekleyeyim dedim. Baksanıza tasarımın güzelliğine...

Garrard Reklamı


Çok fazla Garrard reklamı denk gelmiyor, özellikle de 301 ve 401 modelleri için. Bu reklam daha sonraki dönemlerden firmanın SL-95 modeli için hazırlanmış.  Bu modeller daha kullanıcı dostu fiyat etiketlerine sahip daha rekabetçi ürünler olsalar da, yine ortalamanın üzerinde bir kaliteye sahiplerdi. En azından hatıralarımda öyle bir imajları var...

Vintage Coşkusu


Bu aralar fotoğrafçılar arasında garip bir vintage modası başladı. Bir çok sitede en azından takip ettiklerimde millet cihazları bir güzel toplayıp boy boy fotoğraf çekiyor. Bunların bazıları bayağı eğlenceli olsa da, ne bulduysak koyduk çektik olayını ben pek sevmiyorum. Burası da çıfıtçı çarsısı gibi olmuş biraz...

Tweety and Sylvester


Ben çocukluğumda Tweety and Sylvester çizgi filmlerini pek sevmezdim. Nedense çok çocuksu gelirdi, neymiş "bir kedi gördüm sanki" ancak eşim bayılır. Bu kareyi bulan da kendisi. Binlerce bölüm arasında hangisindedir bilmem ama plak ile tuzak kurmak fena fikir değil. En azından bende işe yarar sanırım :)

Yüzen Hoparlör


Vay efendim havuzda müzik dinlemek istiyorum diyenlere özel hoparlör. Markası muallak ancak 3 tanesini 50 Dolar'dan çeşitli Çin menşeili sitelerden sipariş edebilmek mümkün.  Bağlantı bluetooth ile yapılıyor. Aslında fena fikir de değil hani...

The Darkness - Hot Cakes


Bu güzide plak kapağı İngiliz rock topluluğu The Darkness'ın üçüncü stüdyo albümleri Hot Cakes. 2012 yılında Canary Dwarf Records tarafından yayınlanan albüm ilk önce the Rolling Stone dergisinin web sitesinden yayınlanmış. Justin Hawkins vokal gitar, Dan Hawkins – gitar, Frankie Poullain – bas gitar ve Ed Graham – davuldan oluşan topluluğun müziği İngiliz rock müziğinin kötü bir örneği diyelim. Ancak kapak şenlikli :)

Krom Kasetler


80'lerde bir krom kaset reklamı. Stüdyo sesi evinize krom kasetler ile geliyor diyor ama o krom kasetler zamanında öyle pahalıydı ki, adetli almak neredeyse imkansızdı. Bir de üzerine her kasetçalarda bunları kullanamıyordunuz. Sonraki dönemlerde Raks firması bazı krom kasetler çıkarttı fiyatlar düşmüştü ancak sonuçlar pek başarılı değildi. Ne güzel günlerdi be...

Schaub-Lorenz Afişi


Schaub-Lorenz hepimizin hayatında önemli bir marka olmuştu. Sanırım ben yaştakiler bu markanın televizyon reklamlarını hatırlarlar. Bir amca televizyona vurup "tık tık tık" benim televizyonum "ay tiii tii şaap lorenz" diyordu sanırım. Aslında bu firma zamanında radyo konusunda popüler hale gelmişti. Bugünlerde de hala var sanırım arada sırada market raflarında televizyonlarını görüyorum.

Mattel-O-Phone


Muhteşem bir şey bu. 1965 yılında ünlü oyuncak üretici Mattel son derece garip isme sahip olan "Mattel-O-Phone" ürününü pazara tanıtır. Aslında normal pikaplarda da dinlenebilecek minik plaklar çocuklar için kolay dinlenecek daha doğrusu kolay kullanılacak hale getirilmiş. Charlie Brown, Snoopy ve Peanuts gibi karakterlerin macerları ve şarkılarını içeren bu plaklar ve telefon şeklindeki pikap gerçekten eğlenceli. eBay gibi sitelerde bulunuyor hala...

Music On


Kaset akımı hortlayınca sanırım minik kasetçalarlarda hortlamaya başlayacak. Şimdiden bit pazarına nur yağmış durumda. eBay gibi sitelerden insanlar minik kasetçalarları topluyorlar. Bende depoma bakayım belki eskilerden bir şeyler kalmıştır elimde...

Sansür, Kemal Sunal ve Köşeyi Dönen Adam



Geçenlerde bir arkadaşımla rahmetli Kemal Sunal'dan muhabbet açıldı. Özellikle siyasi görüşlerinden vesaire bahsederken "Köşeyi Dönen Adam" filminin sonunu bilip bilmediğini sordum. Televizyonlarda gösterilen halini biliyormuş. Aslında filmin sonu televizyonlarda gösterildiği gibi değil bildiğiniz sansürlenmiş. Film yanlış hatırlamıyorsam 80 darbesinden önce çevrilmişti tabii ki memleketimizin günümüzde bile bir türlü kurtulamadığı sansürün kurbanı olmuş. Yukarıdaki video sağolsun bir arkadaş tarafından youtube'e eklenmiş. Muhtemelen filmin gerçek sonunu bilmeyen çok insan vardır. Genel kültür olarak kenarda bulunsun. Bu arada marşı bilmeyen yoktur herhalde...