Plak Sergileme Aparatı



Plak mağazaları için üretilen bazı aksesuarlar son yıllarda meraklı tüketici kitlelerin beğenisine sunuluyor. Yukarıdaki ürün aslında bir promosyonel sergileme ünitesi. Kartondan üretilen ürünün fiyatı son derece uygun. Amaç satılmak istenen ürünleri tüketicilerin daha fazla görebilecekleri yerlere koymak. Ancak meraklılar bu tarz ürünleri evlerine satın alıp en sevdikleri plakları ev dekorasyonunun bir parçası haline getirebilirler.

Burzum - Fallen LP


Burzum topluluğunun 2011 albümü Fallen, türü sevenlerde büyük bir sevinç yaratmıştı. Albüm ilk yayınlandığında Stereo Mecmuası Müzik Özel sayısında Tolga bayağı kapsamlı bir eleştiri kaleme almıştı. Buradan bir göz atabilirsiniz. O dönemde albüm elimde yoktu sonrasında CD'si elime geçti. Evet gerçekten albüm çok farklı ve güzeldi. Doğumgünü hediyelerimden bir tanesi Fallen plağı oldu. Mutlu mesut hemen plağı halde albümü dinledim. İlk olarak CD ile plak arasında muazzam bir fark var. Plak baskısı gerçekten çok başarılı. Albüm Avrupa'da Byelobog Productions, Amerika'da ise Candlelight Records tarafından CD formatında basılmıştı. Plak baskısını ise Back On Black yapmış. Şimdiye kadar toplam 3 adet farklı baskı yapıldı;

Fallen (LP, Album) Back On Black BOBV293LP UK 2011
Fallen (LP, Album, Ltd, Cle) Back On Black BOBV292LPLTD UK 2011
Fallen (LP, Album, Ltd, Fle) Back On Black BOBV291LPSE UK 2011


Bunlar şu an bulunabilir baskılar. Albüm çıktığında plağın özel bir kırmızı baskısı yapılmıştı. Aslında yukarıdakiler ile beraber yapılan tüm baskılar aynı sadece baskı adetleri farklı. Standart albüm için bir limit konulmamış. Şeffaf olan 3.000 adet, yukarıda bahsettiğim kırmızı olan ise toplam 1.000 adet basılmış durumda. Baskıların herhangi bir farkı yok, aynı bantlar kullanılarak hazırlanmış ve hepsi 180gr formatında.



Albümde biri girizgah birisi sonuç olmak üzere 7 adet şarkı var. Albüm Tolga'nın yazdığı üzere 1960′lardan kalma VOX AC50 amplifikatör, 1970′lerden kalma davul seti, Neumann M149 mikrofonlar gibi tür için son derece alışılmışın dışında bir ekipman kullanılarak yapılmış. Albümde Varg Vikernes'in normal sesini duymak ayrıca ilginç oldu. Senelerdir biz onun bağrış çağrışlarına (kısaca witch vokal deniyor) alışmıştık. Bünyemize ilaç gibi geldi. Şarkı listesi şu şekilde;

Fra Verdenstreet 1:03
Jeg Faller 7:51
Valen 9:22
Vanvidd 7:06
Enhver Til Sitt 6:16
Budstikken 10:10
Til Hel Og Tilbake Igjen

Tüm enstrümanları kendisi çalan Vikernes'ten çok yüksek virtüözite beklemek pek mümkün olmasa da, üst üste bindirilmiş gitarlar, çok aksamayan davul ile enteresan bir albüm Fallen. Plak kaydı şimdiye kadar yapılan tüm Burzum plaklarının bir adım ötesinde, sound ise müthiş.

Albüm benim açımdan tam anlamıyla bir nostalji oldu. Sanırım şimdiden en çok dinleyeceğim Burzum albümü olacak gibi...

Samsung HT-E6750W



Geçtiğimiz günlerde Samsung firmasının vakum tüpleri ürünlerinde kullanmaya başlayacağını ve konuda bayağı ciddi niyetleri olduğundan bahsetmiştim. İlk olarak taşınabilir dijital müzik sistemlerinde kullanılmaya başlayan tüpler şimdi ilk kez ev sineması sistemlerinde boy gösteriyor. Koreli firmanın  HT-E6750W kodlu müzik sisteminde Blu-Ray çalar +7.1 ampli kombinasyonunda da vakum tüpler var. Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da 13-17 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Samsung Forum'unda ürünün ilk gösterimi yapıldı. Haberdeki fotoğraflar Alman AreaDVD sitesinden...



Bu arada ülkemizdeki büyük firmaları da anlamak mümkün değil. Örneğin Samsung firmasından SM sitesinin alakası dışındaki hemen her türden haber elimize ulaşırken bu tarz şeyleri neden bir bülten olarak meraklılara göndermezler anlayamıyorum. Neyse...

Erkin Koray - Mechul / Rarities LP



Erkin Koray, Türk müzik tarihinin önemli isimlerinden bir tanesi. Ancak diskografisi ülkemizde tam olarak toplanmış değil. Sağolsun sevgili arkadaşımız Münir Tireli gibi bu konulara meraklı bir elin parmaklarından az sayıdaki insan senelerdir ellerindeki her türlü imkanı kullanarak Türk müziğinin özellikle Anadolu pop/rock döneminin kapılarını bizler için açıyorlar. Bir an gözlerinizi kapatıp Erkin Koray'ın yurtdışında doğmuş bir müzisyen olduğunu ve öncülük yaptığı konuları yine o yabancı diyarlarda da yaptığını düşünün, bugün hakkında yazılmış onlarca kitabı, diskografisinin yirminci otuzuncu (veya her neyse) yılı için yapılan özel baskıları konuşuyor olurduk.

1980'lerin ortalarından itibaren başlayan ancak 2000'lerde yoğunlaşan yabancıların Türk rock müziğine artan ilgisi sonucunda bugün Erkin Koray müziği ülkemizde görmediği ilgiyi yurt dışında görüyor. Hangi büyük prog/rock sitesine bakarsanız Erkin Koray plakları için makaleler okuyabiliyorsunuz. En azından müziğin evrensel olması böylesine isimlerin değerlerinin asla azalmamasını sağlıyor.

Erkin Koray müziği konusunda geniş kapsamlı yazılar yazacak kadar bilgili olduğumu zannetmiyorum. Ancak kendimi bildim bileli kasetlerini veya 45'liklerini buldukça satın alır zaman zaman keyifle dinlerim. Ancak geniş kapsamlı diskografisini elime geçirdiğimde bendeki Koray arşivinin buz dağının görünen yüzü olduğunu anlamıştım ne yazık ki. Tabii burada karmakarışık durumlarda söz konusu. Zamanında İzmir'de bir retail zincirinde (bu havalı ismi aslında bildiğiniz süpermarket işte) çalışırken Erkin Koray ile defalarca karşılaşmış ve plakları konusunda konuşmuştum. O dönemde müzik reyonundaki bazı albümlerin aslında kendisinden izinsiz basıldığını yani korsan olduğunu söylemişti ve o dönemlerde bu işlerin arkasında koşmaktan iyice sıkılmıştı. Bahsettiğim yıllar bence çok iyi bir geri dönüş albümü olan 1996 tarihli “Gün Ola Harman Ola” albümünün üzerinden 3-4 yıl sonrasıydı.



Bugün orijinal Koray LP'lerini ve 45'liklerini bulabilmek çok kolay değil, bulduğunuzda satın almak ise ayrı bir dert. LP'leri satın alıp çok iyi fiyatlarla yurtdışına satabileceğiniz konusunun anlaşılmasından sonra büyük miktarda plak göçü yaşandığını da söyleyebilirim. Yurtdışındaki ilginin artması çeşitli plak şirketlerinin özellikle de prog rock'a odaklanmış şirketlerin plak basma çalışmalarını ortaya çıkarttı. İspanya'da basılan “Tutkusu” “Erkin Koray 2” ve “Elektronik Türküler” basıldıktan çok kısa bir süre tükendi. Hatta 30-35 Euro fiyat etiketine sahip plaklar ülkemizde 200-250TL'ye kadar yükselen fiyatlarla satıldı. Garip :)

2011 yılında Amerikalı Sublime Frequencies firması Erkin Koray'ın 1970-77 yılında yaptığı çalışmaların orijinal Koray arşivindeki örneklerini kullanarak Mechul/Rarities adında bir plak bastı. Elimizde çok kapsamlı bilgiler olmamasına rağmen bildiğim kadarı ile şarkı listesi Koray'ın kişisel seçimleri doğrultusunda oluşturulmuş. Plağın satışını Forced Exposure adlı bir firma üstlenmişti. Tabii bu firma ile iletişim sorunları yüzünden ben dahil bir çok meraklı plağın başka yollarla peşine düşmüştük.



Sonunda çok az adetteki plak Equinox Music tarafından ülkemize ithal edildi, ithal edildiği gibi de bitti sanıyorum. En azından ben kendi kopyamı satın almayı başardım. Plak baskısı pek tanımadığım bir firma olan Sublime Frequencies tarafından yaptırılmış. Açık konuşayım gatefold (açılır kapak) şimdiye kadar gördüğümüz tüm Koray yeniden baskıları arasında en kalitelisi. Koray arşivinde yer alan iki adet fotoğraflar ve kendi yorumları ile çok keyifli hale gelmiş. Albümün adını veren şarkı 1968 yılındaki Altın Mikrofon'da ortaya çıkmıştı ancak 1970'de yayınlanan 45'lik çok daha farklı bir versiyon ile dinleyicinin karşısına çıkmıştı. Albümün en önemli şarkılarından bir tanesi 1974 yılında 45'lik olarak yayınlanan Krallar ise başlı başına bir olay. Albümün ön kapağı bu 45'liğin kapağı aynı zamanda. Şarkı listesi şu şekilde;

A Yüzü
Meçhul – 1970
Ve… - 1970
Kendim Ettim Kendim Buldum – 1970
Gün Doğmuyor – 1970
Goca Dünya – 1974
Krallar – 1974

B Yüzü
Cümbür Cemaat – 1976
Hadi Hadi Ordan - 1977
Düşünüş – 1977
Olmayınca Olmuyor – 1977
Sevdiğim – 1976



Baskı için gayet yeterli demek mümkün. Kapak kalitesi için mükemmel diyebiliriz. Zamanında basılan Türk plaklarında her zaman sorun olan yüksek frekanslar yine biraz eksik olarak karşımıza çıkıyor olsa da, bir miktar düzeltme yapılmış. Daha doğrusu abartmadan yapılmaya çalışılmış. İçerik bence çok çok iyi. Meçhul zaten başlı başına kült bir şarkı. "Krallar" ve "Olmayınca Olmuyor" aynı şekilde Koray severlerin çok nadiren denk gelebileceği 45'liklerde bulabileceği şarkılar. Bu plağı bir nevi az bulunur şarkıların toplandığı bir compilation olarak düşünmek lazım. Kaçırmayın alın.

Bu arada bu plağı ülkemize getirmeyi nasıl karar verdiğini bilmediğim ancak bir şekilde getirmeyi başaran Equinox Music'e de ayrıca teşekkür etmek lazım.

The Big Bang Theory



Bu sıralar çevremdeki herkes bir diziye tutturmuş gidiyor. Tüm dünyada da aynı durum var ki, hayatımda görmediğim kadar dizi var ortalıkta. Benim son dönemlerde seyrettiğim tek dizi "Death Note" idi. O da diziden sayılır mı bilemiyorum, animasyondu ama harikaydı doğrusu. Ha unutmadan bir de Star Wars'un çizgi dizi olarak fanlara sunulan "Clone Wars" dizisini takip ediyorum. Söz konusu Star Wars olunca yapacak bir şey yok. Bu hafta yani 24'ünde bayağı heyecanlı bir bölüm yayınlanacak ismi; Massacre... Bloğumu uzun zamandır takip edenler Star Wars ile ilgili durumun farkındadırlar sanırım :)

Neyse... Bu aralar bende bir diziye sarmış durumdayım, ismi "The Big Bang Theory" Konusu Kaliforniya'da bir üniversitede çalışan iki tane sivri zekalı fizikçinin ve oyuncu olma hayalleri kuran bir garson kızın etrafında dolaşıyor. Dizinin başrolündeki fizikçilerin yanında iki tane de evlere şenlik bilim adamı var. Bu arada fizikçilerden bir tanesi oldukça zeki ve sinir bozucu; Sheldon Cooper. Son yıllarda gördüğüm en iyi TV karakterlerinden bir tanesi...

Bu adamlar bir taraflarıyla teknoloji manyağı, bir taraflarıyla "inek" bolca bilimkurgu ve çizgi roman delisi. Zaten diziyi benim için ilginç kılan şeylerden bir tanesi bu çizgi roman deliliği. Dizi bir çok insan için fazlasıyla sıkıcı olabilir yani espriler öyle çok alışıldık türden değil. Bilim ve özellikle fizik muhabbetleri ise hepten evlere şenlik. Allah'tan dizinin bilim danışmanı David Saltzberg'in bir blogu var. Buradan dizinin bir bölümündeki fizik ve farklı bilim dallarındaki konular hakkında yüzeysel bile olsa bilgi alabilmeniz mümkün. Buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bu arada bloğun en eski dönemine giderseniz izlediğiniz bölümündeki teorileri bulmak daha da kolaylaşıyor.

Şimdilik dizinin ilk sezonunun ortalarındayım ve bayağı hoşuma gitti. Eğer şimdiye kadar duymadıysanız veya seyretmediyseniz bir göz atın, belki seversiniz...