Telefonlarınız İçin: Pompa ve Klozet :)



Böyle bir ürünü tasarlamak aklıma gelmeyeceği gibi satın almakta gelmez. Kimin gelir ki demeyin çünkü bu set satış rekortmeni. Aklı evvel bir Amerikalının tasarladığı bu set iki adet klozet ve bir adet pompadan oluşuyor. Hayır bu bir tuvalet seti değil. Klozetler aslında birer hoparlör ve klozet kapağını açınca ses veriyorlar. Klozet kapakları tabii ki müessesenin hediyesi. Pompa ise bir stand daha doğrusu standvari bir "şey" Yukarıda görebileceğiniz gibi telefonunuzun arkasına bastırıyorsunuz ve telefonunuz istediğiniz açıyla duruyor. Bu setin fiyatı tam tamına 100 Dolar...

İleri Seviye Koleksiyoncular İçin Bilgiler: Matriks Kodları


Matriks kodları deyince aklınıza hemen Matrix filminde ekranın yukarısından aşağısına süzülen yeşil sayı kodları geliyor olabilir. Ancak size bahsedeceğim şey tabii ki kodlar değil. Rahat bir yere oturun, yanınıza güzel bir kahve alın. Sizi bambaşka dünyalara götüreceğim.

Benim sizlere bahsedeceğim matriks kodları, plak üretimi sırasında üretim bilgilerini içeren kodlardır. Üretim için bu çok önemli bilgiler zaman içerisinde koleksiyoncular için de büyük önem kazanmıştır.

Bu yazıyı okumadan önce daha önce bloğumda yayınladığım Plak Üretimi Videosuna bakmanızı tavsiye ediyorum. Plak üretiminin nasıl yapıldığı konusunda biraz bilginiz olursa yazıyı daha keyifle takip edeceğinize eminim...

Matriks kodlarında genelde iki ana rakam grubu dikkat çeker. Birinci kod genelde plak etiketinde yani plaklarımızın ortasında bulunan kısımda bulunur. Bu bölümde genelde plak şirketinin ismi, üretim tarihi, plak şirketinin katalog kodu ve genelde pek bir anlama gelmeyen rakam ve harf kombinasyonundan oluşan genelde bir kutucuk içerisine yerleştirilmiş bir kod bulunur. Bu kod ilk bakışta anlamsız gibi gelir ama işin aslı hiçte öyle değildir.



Plağın iz olmayan bölümünde -Amerikalılar buna dead wax derler- de bazı kodlar bulunur. Bu bölüm plağın son şarkısının bitimiyle etikete kadar olan bölümdür. Bu bölümde iğneniz bir döngüye girer. Böylelikle etiket yaklaşıp zarar görmesi engellenir. İşte bu bölüm plak koleksiyoncuları için çok önemli bilgiler verir. Bu bölümde bazen makine ile bazen de el ile yazılmış bir kodlar görebilirsiniz. Bu kodların bir kısmı ile plak etiketinin üzerindeki kodlar birbiri ile aynıdır. Bu kod genel olarak plağın her iki yüzünde bulunur. Ancak bu olmaz ise olmaz değildir. Bunun sebeplerini birazdan göreceğiz.

Bu rakamlar bize plak hakkında önemli bilgiler hatta şeceresini verir. Şecere derken abarttığımı pek düşünmüyorum. Çünkü çoğu zaman plağın hangi makinede kaçıncı kopya kullanılarak kullanıldığından, hangi teknisyen tarafından hazırlandığına kadar önemli bilgileri izler bu kodlar.


Lüften sağ taraftaki (A 55A) koduna dikkat edin ve aşağıdaki resme bakın

Diyelim ki, bir plak üzerinde etiket bölümünde HC975 diye bir kod görüyoruz. İlk yapmamız gereken plağın iz olmayan bölümünde bu kodu aramaktır. Bu kod genelde HC975-x şeklinde bulunur. X yerine genelde bir rakam gelir. Genel olarak bu basit kod sisteminde X plağın bu yüzünün kaçıncı kesim sırasında üretildiği bilgisini verir. Yukarıdaki videoyu seyrettiyseniz plak üretimi öncesinde bazı özel kalıplar üretiliyor. Bu işleme kesme işlemi deniyor. Ve her kalıp ile belirli sayıda plak basılabildiğinden birden fazla kalıp üretilir. HC975-x kodunun X kısmı işte bu kalıbın üretim numarasını gösterir.

Yani HC975-1 kodlu bir plağı, kesilen ilk kalıptan üretilmiş bir baskı olduğunu anlayabiliriz. Bu belki sizin için çok önemli gibi gözükmeyebilir. Haydi gelin başka bir açıdan bakalım bu bir Pink Floyd plağı ve üretim hattında ilk kesilen kalıplardan üretilmiş bir Dark Side Of The Moon var elinizde. İşte bu tam anlamı ile gerçek bir ilk baskıya sahipsiniz demektir. Plağınızın değeri bir anda artacaktır, hem parasal hemde koleksiyon değeri açısından.


Bu resimde A 55A kodu görülüyor ve yan kısımda ilk kalıp olduğunu anlatan 1 rakamı görülüyor.

Peki bir de şu duruma bir bakalım plak etiketinizde yine HC975 kodu var. Ancak plak üzerinde bambaşka bir rakam topluluğu var. Bu demektir ki, elinizdeki plak daha sonradan üretilen ve farklı kodlarla işaretlenen kalıplardan üretilmiş. Bu bize plağın müzikseverlere sunulduğu yıldan daha sonra üretildiği ipucunu verir.

Dikkat edeceğiniz üzere meraklıların ilk baskı olarak isimlendirdikleri olayın sadece o plağın üretildiği yılla alakası olduğu kadar orijinal matriks koduna ve eğer mümkün ise ilk kesilmiş kalıplardan üretilmiş olması önemlidir.

Umarım yazı hoşunuza gitmiştir. Merak etmeyin devamı gelecek...


Record Of Changes ve Samul Nori



Samul nori, Kore'nin geleneksel müzik tarzlarından bir tanesi. Daha çok vurmalı enstrümanlar ön planda olsa da, bizim zurnamıza çok benzeyen bir enstrümanda sık sık kulağa çarpıyor. Bu durumda müziğin tarzına "Samul nori" yerine "nong-ak" deniyor. Samul Kore dilinde dört şey veya dört eşya demek, nori ise çalmak anlamına geliyor. Dolayısıyla "Samul nori" dört şey çalmak anlamına geliyor. Buradaki dört şey, dört farklı müzik enstrümanı. Bu müzikte kullanılan enstrümanlar tabii ki Koreye özgü.

Kkwaenggwari: bir nevi küçük gong
Jing: daha büyük boyutlu bir gong
Janggu: İlginç bir davul, bizim alıştığımız davula çok benziyor ama çapı sanırım daha küçük
Buk: Bu da davul ancak daha büyük bir nevi fıçı şeklinde. Bas sesler için kullanılıyor.

Bu enstrümanların tamamına da pungmul deniyormuş. Samul nori, aslında çiftçilerin müziği olarak bilinen "nong-ak" ile akraba. Samul nori, baharda pirinç hasatı iyi geçtiğinde bu durumu kutlamak için çalınırmış. Aslında buna sadece bir müzik demek çok zor. Aynı zamanda dans, ayin ve müziğin bir karışımı demek lazım. Ancak sadece bu değil. Kore'nin Gyeonggi-do ve Chungcheong bölgelerinin şaman ayinlerinden de bazı esintiler var. Kore'nin bu bölgelerinin inancı eski Moğol-Türk inançları ile benzerlik gösteriyor. Yani şaman ve animist geleneğin ayinlerinden de alıntılar var. Tüm bu geleneklerle Kore'nin kendisine özgü Budizmi birleşince böylesine bir müzik ortaya çıkmış.

Müziğe baktığınızda işler biraz karışıyor. Oldukça gürültülü gelebilir ilk bakışta. Ancak kulaklar alışmaya başlayınca bazı ilginç benzerlikler bulabiliyorsunuz Türk müziği ile. Bugün Anadolu'nun özellikle doğusunda ve güneyinde kimi köylerde böylesine ilginç melodiler duymak mümkün.

Bu müziğin en tanınmış isimlerinden bir tanesi Kim Duk Soo. Tahminne Koreli genç müzisyenler ona büyük usta diyorlar. Aslında Stereo Mecmuası'nın ilk sayılarında ne alakaysa bu müziği yakından tanımak isteyenlerin edinmesi gereken bir albümü yazmışım. O albümde Kim Duk Soo'yu dinleyebilirsiniz. Albümle alakalı şunları yazmışım;

3 uzun parçadan oluşan albüm geleneksel Kore şarkılarının yorumlandığı uzakdoğu müziğine meraklı olanların ilgisini çekebileceğini düşündüğüm bir albüm. Dört kişilik ekip farklı türde davullar, zilleri çalarken Samulnori geleneksel vokal tekniklerini sergiliyor. Kut parçası oldukça yavaş ve ağır vokallerle başlayıp ilk üç dakikasından sonuna kadar davulların ritminin kaybolmadığı çok tempolu bir parça. İkinci şarkı olan P’u Sal Kore’nin güneyine özgü melodilerin dominant olduğu tarihsel köklere işaret eden bir eser. A-Ari parçası ise albümün son parçası ve Kore medeniyetinin kuruluşunu anlatıyor. Bu şarkı trampet benzeri bir sese sahip Changgo davulları ile bezenmiş. Bu albüm, özellikle vurmalı çalgı konusunda dünyaca tanınan Japon gruplara pek benzemiyor, oldukça ağır tempolu ve bol vokal ile renklendirilmiş.

İlginç bir şekilde Samul Nori – Record Of Changes CD'si ülkemizde bulunuyor. Bonus olarak Samul Nori Drums and VOices of Korea isimli albümü de edinebilirsiniz. Bu iki albüm sayesinde bu müziğe kulaklarınız bayağı alışacaktır.

Aşağıda Kore televizyonundan bir Samul nori gösterisi var. Tabii burada zurnaya benzeyen enstrüman olduğu için daha çok "nong-ak" demek daha doğru olacaktır...

7UP Reklamı



Çocukken ailemle yurtdışına çıktığımızda özellikle sahil kenarında bir yerlere gittiğimiz zaman en sevdiğim şeylerden bir tanesi 7UP idi. Aslında bu hiçbir özelliği olmayan bir gazozdur. Ama nadir bulunan hemen her şey gibi benim için çok değerliydi. Sonraki yıllarda 7UP ülkemize gelince eskisi kadar hoşuma gitmediğini fark ettim. Özellikle Çamlıca, Uludağ ve Fruko gibi yerel gazozlar varken 7UP'a dönüp bir daha bakmadım. Neyse konumuz gazoz değil, reklam.Yukarıdaki reklam 1930'lardan veya 1940'lardan. Plak başında gazoz keyfi...