KonstruKt / Marshall Allen / Hüseyin Ertunç / Barlas Tan Özemek - Vibrations of the Day



Bundan seneler önce sanırım 2011 yılında ilk Peter Brötzmann ve KonstruKt konserine gittiğim zaman sevgili Reha Arcan bu albümün CD'sini de edinmişti ve bana hediye etmişti. Sanırım bu albüm ile bir şeyler karalamıştım bloğumda. Ancak asıl şenlik sevgili Umut Çağlar'ın gönderdiği bir kargonun elime ulaşması ile başladı. Albümün plağı "Holidays Record" tarafından basılmıştı ve elimde duruyordu. Vakit kaybetmeden plağı açtım ve dinlemeye koyuldum. Odyofil tarafım tabii ki rahat durmadı ve CD ile de kıyaslama yaptım.



Albüme ilgili yazmaya başlamadan önce Marshall Allen üzerinde biraz durmamız lazım. Tam ismiyle Marshall Belford Allen 1924 doğumlu bir müzisyen ve ilerleyen yaşına rağmen hala müziğe devam ediyor. Bence free jazz veya avant-garde jazz dünyasının yaşayan en önemli isimlerinden bir tanesi. Aklınıza gelebilecek hemen her tür üflemeliyi çalan Allen'ı ben alto saksafonda dinlemeyi çok seviyorum. Hiç beklenmedik anlarda hiç beklenmedik işlere imza atan müzisyenin kariyerindeki albümler saymak ile bitmez. Allen'ın yolları büyük üstat Sun Ra ile 1950'lerde kesişmiş ve uzun seneler beraber çalışmışlar. Üstadın vefatından sonra Marshall Allen, farklı topluluklarda çalmış ve 90'larda Sun Ra Arkestra"yı yönetmeye başlamış. İkinci Dünya Harbine katılan Allen, savaş sonrası Fransa'da kalmış ve farklı topluluklarda çalışmış. Bu dönemlerde kendisine özgü tekniğini geliştirerek caz müzik dünyasının en farklı saksofoncularından birisi haline gelmiş. Özellikle Sun Ra plaklarına bakarsanız bir anda ortaya çıkan fırtına gibi sololarını sıklıkla duyabilirsiniz.

Mecmua'da daha önce KonstruKt ve Marshall Allen birlikteliği ile Live At Sant'anna Aressi Jazz Festival plağını mercek altına almıştık. Bu canlı performans plağında KonstruKt topluluğunun "Turkish Free Music" seti içerisindeki "Bulut" plağından şarkılar seslendirilmişti. Şimdi ise ilk ortak çalışmaları olan "Vibrations of the Day" albümüne bir bakış atıyoruz.

Albümde klasik KonstruKt ekibinin yanında iki önemli isim göze çarpıyor. Hüseyin Ertunç ve Barlas Tan Özemek.


Hüseyin Ertunç ile sonunda tanışmış bir insan olarak en sevindiğim şeylerden bir tanesi böylesine "önemli" bir  müzisyenin bir şekilde dinlenebilir olması. Dinlenebilir derken bu kayıtlar sayesinde elimizde performansını dinleyebileceğimiz medya oluyor mevzuunu kast belirtmeye çalışıyorum . Ertunç kayıtlarına özellikle de eskilere ulaşmanın pek kolay olmadığını araştırmaya başlayınca anlıyorsunuz. "Turkish Free Music" içerisindeki Okay Temiz/ Hüseyin Ertunç /Doğan Doğusel - The Trio ve Okay Temiz ve Hüseyin Ertunç Etnik Orkestra - Live in Istanbul plaklarına bir bakış atabileceğiniz gibi müzik sayfalarımızda yer verdiğimiz "Eklisia Sunday" CD'sine bir göz atabilirsiniz. Albümde Ertunç'u perküsyon, davul, vibrafon ve flütlerde dinliyoruz.



Gitarist Barlas Tan Özemek albümde yine gitarlarda.Özemek'i farklı projelerde dinlediğimiz gibi KonstruKt ile  "Eklisia Sunday" CD'sinde dinlemeniz mümkün. KonstruKt ekibinden de bahsedelim. tenor ve alto saksafon Korhan Futacı, gitar ve sintizayzır Umut Çağlar ve perküsyon, bas,davul ve perküsyon Özün Usta ve davulda Korhan Argüden.

Albümün kayıtları 2010 yılında İstanbul'da yapılmış ve CD'si Ares Müzik tarafından yayınlanmıştı. Aynı kayıtlar Holidays Records tarafından 2014 yılında plak formatında basıldı. Buradaki en ilgi çekici durum plak baskısının uzak ara çok iyi çalması. Plak basılmadan önce bir re-mastering çalışması yapılıp yapılmadığını bilemiyorum ancak CD'ye bakarak plak baskısının çok çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu konunun ayrıntılarını öğrenip aşağıdaki yorum kutularına eklerim!



İtalyan Holidays Records tarafından basılan plak 250 adet limitle basılmış. 250 kopyanın 50 adedi yukarıdaki fotoğraflarda gördüğünüz renkli dokunuşları olan plak iken geriye kalanlar ise standart plak şeklinde yayınlanmış. Albümün kapağı elden geçirilmiş ve "Canedicoda" tarafından hazırlanan kırmızı renk üzeri altın renkli yazılar oldukça şık gözüküyor. 2 plağa basılan albüm için hazırlanan açılır kapak son derece kaliteli. Aslında keşke dediğim bir durum oldu. Şöyle ki, gatefold (açılır) kapak içerisine fotoğraflar ve biyografilerden oluşan bilgiler serpiştirilebilseydi bana sorarsanız harika olurdu.

Albüme gelirsek içerik şu şekilde;

1 Through The Asteroids 6:31 
2 Space Jungle 8:47 
3 Milkyway 6:63 
4 March Of The Aliens 11:01
5 Supernova 7:01 
6 The Emperor 3:52 
7 Sunflower 8:58
8 Neptune 10:13 
9 Spirits 7:54




Albümde benim açımdan en dikkat çekici parçaların başında "Neptune" geliyor. Perküsyon ile başlayan parçanın gerek melodi hatları gerekse de yapısı gerçekten çok dikkat çekici. "March Of The Aliens" ve "Spirits"e özellikle dikkat diyorum. Albüm genelinde bazı sololarda aklınız uçabilir özellikle de Marshall Allen üstadın yaşına bakarak.

Albümün benim için diğer ilginç yönlerinden bir tanesini defalarca dinlediğim müzisyenlerin 4 yıl gibi kısa bir süre içerisinde nasıl geliştiklerini görmek. O günlerden bugünlere müzikal manadaki gelişim baş döndürücü olduğu gibi özellikle de enstrümanlara hakimiyet anlamında olan biten müzikseverler açısından ilgiyle izlenecek bir foto-roman gibi...

KonstruKt yakın zamanda ilginç albümler ile geleceğine dair bir bülten yayınladı. Benimde dinleme fırsatı bulduğum efsanevi müzisyen Joe McPhee ile bir plak şu an itibarı ile yolda! Daha kimbilir neler gelecek. Türk cazının uç noktalarında çok acayip işler oluyor ve keyifle takibe devam ediyoruz.

Deborah Harry Döner Durur...


Blondie 1970'lerin sonunda üne kavuşan, new wave and punk rock müziği yapan tabii bunun biraz "light" edisyonunu yapan bir topluluktu. Başarılarında tabii ki Deborah Harry'nin absürdlükleri bayağı önemli rol oynamıştı doğruyu söylemek gerekirse... İlginç bir animasyon bulunca ekleyeyim dedim kenarda bulunsun!

Yanarlı Dönerli Kulaklık


Beats vesaire markaların bol renkli kulaklıklarının başarıya ulaşması bir sürü tasarımcıyı harekete geçirdi malum. Tasarımcıların yanında firmalarda coşmuş durumda tabii. Amerikalı üniversite öğrencilerinden oluşan bir grup kulaklık öyle olmaz böyle olur diyerek yukarıdaki tasarımlarına fon arıyorlarmış üretmek için. Allah cezanızı versin diyorum bu ne ya!

Pikabım, Ben ve Kelebek!


Kadına Şiddet, Dans, Terapi ve Psikoloji...



Odyofil ağabeyimiz Haluk Özümerzifon'un kızı Yasemin, Amerikan ellerinde şiddete uğrayan kadınlara terapi yöntemlerini dans ve psikoloji ile birleştirildiği ilginç bir çalışmanın içerisindeki maceralarını anlatıyor. Ben keyifle seyrettim, bir yandan da "ulan adamlar nelerle uğraşıyor" dedim. TRT Türk kanalında yayınlanan Benim Hikayem programının 40 bölümünün videosu yukarıda. İlginizi çekerse "play" tuşu emrinize amade...