Ali'nin Akvaryum Maceraları: Otomasyona Giriş



Akvaryum hobisini daha eğlenceli ve "kolay" hale getirmek için bazı yollar bulmaya çalışıyorum.
—————————---------------------------------------------
Geçtiğimiz günlerde hobiyi kendime daha eğlenceli hale getirmek için olayın içerisine bilgisayar gireceğini yazmıştım. Evdeki çalışma odama minik bir akvaryum kurduk. Deneysel olacağı için abartmadık tabii ki, akvaryum 10 ila 15lt arası olmalı. Çalışmalarımız sırasında ana akvaryumdaki balıklarımızı korkutmayalım dedik. Hep çoğul kullanıyorum bu işleri çünkü oğlumla yapıyoruz.

Bugün ilk olarak akvaryum içi  sıcaklık ölçümü konusunda çalışmak istedim. Tüm çalışmaları oğlumla yapacağım için onun rahat söküp takabilmesi için ısı sensörüne pin bağlantısı lehimleyerek ise başladık.


Daha 4 yaşını yeni bitirdiği için çok ince işleri yapamıyoruz o yüzden pin lehimi önemli. Böylelikle devreleri veya sensorleri breadboard üzerine Lego ile oynar gibi takabiliyor. Lehimi de beraber yapıp makaron ile korumaya aldık.


Tabii ki bu işlemleri yaparken ufaklıkların elinin yanmaması için babaların elleri yanıyor Sağlık olsun. Lehim işlemini benim hobi odamda optimal havalandırma ve temizliği sağlanmış bir ortamda yapıyoruz. İnsanların lehim atığı solumaları uygun değil malumunuz, hele ki ufaklıkların. Aman dikkat!

Lehim islerinin akabinde breadboard üzerine basit bir devre kurduk. Oğluma hangi deliğe hangi renk pini yakacağını söyleyerek neredeyse devreyi ona yaptırdım. Uygun bir resistörü devremize dahil ettik. Bu işlemler için su geçirmez DS18B20 sensör ve 1 adet 4.7k'lık resistör kullandık.


Oğlanla çalışırken tabii ki ortalık biraz fazla dağılıyor. Görüntü icin kusura bakmayın.

Olayın yazılım tarafinda Reef Pi kullanacağımız için çok fazla şey ile uğraşmaya gerek yok. Tabii ki güncellemeler, Linux depolarından yazılım çekmek, sürücü yüklemek işler var ama sorun değil. Genel olarak basit işlemler sayılır.

Amacım akvaryumdan toplanan verilere istediğim yerden ulaşmak. Bu yüzden SSH kullanacağım ve ev network'ünde gerekli ayarları yaptım. Yukarıdaki fotoğrafta sol tarafta PI3 üzerinde sağ tarafta ise ana bilgisayar üzerinde uzaktan erişim ile ayni veriye ulaşabiliyorum.


Gerekli ayaları yaptıktan bu defa cep telefonu üzerinden verilere ulaşmak için gerekli ayarları yaptım. Akvaryum için sıcaklığı evin herhangi bir yerinden okuyabiliyoruz su an. Muhtemelen kısa zamanda vaktim olursa ayni veriyi ev dışından okumak için gerekli ayarları da yapacağım. Onu da bilahare anlatırım.

İlk gün için güzel bir çalışma yaptık Ali ile. Akvaryum ısısını herhangi bir noktadan okuyabilmek belki büyük bir olay değil ama bu sadece başlangıç tabii ki.

Bir sonraki adımda odanın ambiyant ısı ve nem değerlerini okumak için ayrıca bir sensör ve devre kuracağız. Sonraki adım akvaryum ışıklarının kontrolü ve otomasyonu olacak. Ondan sonrası hayallerimize kalmış; belki PH ölçümü, uzaktan akvaryum içinden görüntü almak, pompa sistemini açıp kapatmak, su taşma sensörü, otomatik su ekleme, iç akıntıyı ölçmek, uzaktan yem kontrolü ne bileyim aklınıza ne geliyorsa yapabilmek mümkün.

Bolca uğraşma, cüzzi sayılabilecek harcamalar, bolca vakit lazım. Gelişmeleri buraya yazmaya devam ederim.


Pioneer SE-20A


Geçtiğimiz günlerde elime 1970 üretimi bir Pioneer SE-20A kulaklık elime geçti, daha doğrusu hediye edildi. Cüneyt tekrar teşekkürler :)

Bu kulaklık aslında dönemi için giriş seviyesi bir kulaklık. Özellikleri şu şekilde; Frekans yanıtı: 20Hz to 18kHz. Maksimum giriş: 500mW. Empedans 4 ila 16Ω.


Kulaklığın tasarımı çok hoşuma gitti. Bazı sorunları da vardı tabii ki. Dilek olay 50 yaşında evet yanlış duymadınız tam 50 yaşında bir kulaklık. Tabii ki özel olarak oturup ciddi bir restorasyon yaptım. Eğer ilginizi çekerse bir inceleme olarak Stereo Mecmuası'nda yayınlayabilirim... 

Denon/Columbia 4015


Denon/Columbia 4015 pikap. Üretim tarihi 1968. Bu pikap toplamda 4 hız desteğine sahip. Kol, statik denge özelliğine sahip bir model. otomatik durma vesaire gibi döneminin standart özelliklerine sahip. Japon üretici pazara göre aynı pikabı Denon veya Columbia etiketi ile satışa sunuluyordu.

Bir Reklam Yapsak, Süper Saçma Olsa


Ali'nin Akvaryum Maceraları: Elden Geçirme


Geçtiğimiz haftalarda Cumartesi günü işlerimi halledince oğlumla akvaryumumuzda yapmak istediğimiz modifikasyonlara odaklandık. Daha önce Hagen kumu satın alıp güzelce yıkamıştım.

Bu Hagen denilen kum çok acayip bir mevzuu Türk akvaryum camiasında.. Aslında ortalıkta Hagen kum diye bir şey yok. Siyah renk kumlara bu isim veriliyor ancak üreticileri ve özellikleri hep farklı farklı.. Bir de üzerine bunun hileli olanları varmış. Zaman içerisinde salınım yapıp balıklarınızı bir güzel öldürüyor. O yüzden mıknatıs testi öneriliyor. Konunun derinliklerine akvaryum.com sitesinden dalabilirsiniz. Ben işimi şansa bırakmayıp gidip İzmir Malawi Akvaryumdan satın aldım.

Yine akvaryum.com  sitesinden kolay bakılabilir bitkiler konu başlığını okuyup bitki konusunda bir strateji belirlemiştik daha önce. Bakımı kolay, göreceli olarak arsız Egeria Densa ve saz bitkilerinin bizim gibi acemiler için uygun olacağına karar verip. Hazırlıklarımızı yaptık.

Oğlumla 4 adet Molly'nin akvaryum dışına alınacağı konusunda anlaşmıştık. Ancak vatoz ve çöpçüler konusunda olay çok sıkıntılı. Balıklarına her birine ismi ile hitap edecek kadar bağlanmış durumda. Bıyıklı çöpçü, çılgın vatoz gibi isimleri var. Bu durumda bu balıkları akvaryumdan çıkartmak maalesef mümkün olmayacak ki bu durum ebebeyn olarak benim hatam.

Keşke araştırıp alsaymışım, satıcıyı dinlemeseymişim. Akvaryumdan balıkları ayırmak için ufak çocuklar nasıl kafalanır gibi bir rehberde yok sitede maalesef :)

Buradaki seçeneğimiz pek yok gibi. Ya akvaryum büyütülecek veya olay şansa kalacak... Eşimde bende işimizi şansa bırakmak konusunda hemfikiriz. Karakter olarak akvaryumculuk hobisinin derinliklerine dalmak istemiyorum. Hem diğer hobilerimden dolayı ekstra vakit yaratmam mümkün değil, hemde olaya -amiyane tabiri ile- sararsam uzmanlaşmadan rahat etmem mümkün değil. Artık o noktadan sonra deniz akvaryumuna mı girişiriz bilemiyorum. Eşimde durumu bildiği için aman Hakan diyor... Ufaklıkta akvaryum bu kadar sahiplenmişken hevesini kırmak istemiyoruz.

İşlemleri benim gibi acemi arkadaşlar açısından bilgilendirme olması açısından kısaca yazayım. Hatalarımız varsa -ki vardır- daha deneyimli arkadaşlar düzeltirler. İlk önce plastik konteynırı temizleyip akvaryumdan çektiğimiz su ile doldurduk. Akvaryumu ilk kurarken satın aldığım iç filtreyi de konteynıra taktık. Konteynır oğlumun yedek oyuncaklarına ev sahipliği yapıyordu. Akabinde balıklarımızı dikkatlice yakalayarak konteynır içerisine koyduk. Dış filtremizi kapattık.

Akvaryumdaki kalan suyu boşalttık. Kirli su balkondaki bitkilere, temiz olan katman ise geri konulmak üzere kovaya ayrıldı. Kumları oğlanın oyuncak küreği ile boşalttık. Bunları yaparken oğluma eldiven giydiriyorum. Keza bende aynı şekilde. Sonunda akvaryum kaldırılabilecek ağırlığa düşünce güzelce temizliğimizi yaptık. Hagen veya artık gerçekte neyse kumumuzu ekledik. Bitkilerimizi diktik. Görsel olarak evet daha düzgün bir şeyler yapılabilirdi ancak tüm işlemleri oğlum yaptığı için kendi beğenisine göre yaptı. Bizde olduğu gibi kabul ettik tabii ki.

Akabinde daha önceden akvaryumdan çektiğimiz suyu akvaryuma geri koyduk. Akvaryumun içindeki su ile konteynır içerisindeki su arasındaki eksik suyu hesaplayarak damaca su kullanarak tamamladık. Bu işlemin ardından dış filtrenin çalışabileceği su seviyesini elde ettiğimiz için sistemi çalıştırmaya başladık. İçerisine Seachem Stability sıvısı ekledik.

Bir gün sonra ilk önce damlama yöntemi ile konteynıra ana akvaryum suyunu geçirirken, konteynırdaki suyu da yine aynı yöntemle akvaryuma geri pompaladık. En sonunda balıklarımızı yakalayıp ana tanka geri koyduk. Balıkların kepçe ile yakalanması işlemi oğlanın en çok hoşuna giden şey özellikle de vatozlar. Sonunda elini suya daldırıp yakalamaya bile çalıştı. Seyretmesi çok zevkli bir süreç. Akabinde normal işleyişimize geri döndük tabii ki..

Bundan sonra su değişimi vesaire gibi gündelik işlemler ile 2 ay civarı balıklarımızı yaşatmaya çalışırız. Akabinde dış filtre içerisinde modifikasyon yaparız herhalde. Elyaf değişimi, seramik vs... O konuda ayrıca görüş teatisi yaparız.. Ha bir de eğlence olsun diye Reef-Pi otomasyon sistemi yapacağım. Led lambaları kontrol etme, sıcaklık kontrolü gibi özellikleri çok gerekli olmasa da, eğlenceli vakit geçirmek için ideal gibi gözüktü bana.

Tüm bu süreçte anladığım iki şey var.. Benim gibi beli çok sağlam olmayan insanlar için akvaryum hobisi biraz "zul" haline gelebiliyor. Daha doğrusu bu tarz işlemler. Yoksa karşısına geçip oturmakta sıkıntı yok. Eğer evinizde 4-5 yaşlarında bir ufaklık varsa kaya gibi sağlam sinire ihtiyacınız var. Her işi yapmak istedikleri için ciddi bir koşuşturma ortamı oluyor. Ayrıca heyecan faktörü de ufaklıklarda maksimize oluyor. Benim açımdan bu büyük eğlence ama herkes için olmayabilir. O yüzden dikkat diyeyim.