Ali'nin Akvaryum Maceraları: Akvaryum Değişimi


20 Kasım 2020. Dertsiz başa dert aldık. 60'cmlik tanktan 80'cm'lik tanka geçiş işlemlerine an itibari ile başladım. Nasıl yaptığım konusunda birkaç satır yazayım en azından birilerine yardımcı olur belki...

Balıklara dün yem vermedim. Taşınma sırasında aşırı pisletme yapmasınlar diye. 5 tane konteyner içerisine balıkları yerleştirdik. Yavrular, büyükler, vatozlar, çöpçüler ve salyangozlar. Salon ısısı 26 derece akvaryumda keza aynı şekilde. Isı farkı oluşmasın diye eşitledim.

Bitkilerde çıkartıldı. Su temizliğini haftasonu yapmıştım zaten. Eski akvaryum içerisinde kalan suyu ayrı bir bidona aldım. Burada filtre çalışmaya devam ediyor kesintisiz şekilde. Yeni akvaryum ile aradaki farkı kapatmak üzere 1 haftadır 60 litre su dinlendim. Su içerisine Seachem Stability eklendi. Hazırda bekliyor.

Yeni akvaryum için yine eski akvaryumda kullandığım kumun aynısından temizlenmiş halde bekliyor. Alırken fazladan 1 torba almıştım. Yeni akvaryumda ışık sistemi zaten hazır. Otomasyon sistemi ve sensörler hazır. Daha büyük boyutlu ısıtıcı hazır.

Bundan sonraki adımlar şu şekilde;

1. Hazırda beklettiğim kumu yeni akvaryuma ekleyip üzerini eski akvaryumun kumu ile tamamlamak.

2. Kum transferinin ardından eski akvaryumdan gelen suyun eklenmesi ve bitki dikimi.

3. Filtre sisteminin transferi.

4. Yeni dinlendirilmiş suyun eklenmesi

5. Balıkların beklediği konteynırlara yeni tanktan damlama yöntemi ile alıştırma yapılması.

6. Balıkların transferi ve mutlu son.

Ali'nin Akvaryum Maceraları: Minik Bir Sehpa Değişimi


Yeni tasarladığımız ve denemeleri tamamlanan modüllerin yerleştirilmesi için daha fazla yere ihtiyaç duyulması üzerine sehpamızda ufak bir değişiklik yaptık.

Yer kaybını minimize etmek için ön kapakları bu defa mıknatıs ile yerine tutturmaya karar verdik. Proof of concept veya denemenin başarısını anlamak için basit bir deneme yaptık. Oldu...  Önümüzdeki günlerde 3D yazıcıdan daha düzgün parçalar ile olayı bitiririz.


Akvaryuma göre hazırladığım bir süre daha kullanacağım ışık sistemini biraz modifiye edip kontrol sistemini değiştirdim. Her blok daha kolay kontrol edilebilir hale geldi. Deneysel bir programlama yaptım, sonuçlara bakacağız artık.

Yapısal olarak bir sonraki işimiz akvaryumun üzerindeki kapak yerine pleksi bir kapak hazırlamak var. Bu arada herşey bu kadar güllük gülistanlık değil tabii ki. Hafta sonu tankın otomatik su değiştirme sistemi denemesi yine facia ile sonuçlandı. 10 litre kadar suyu dışarıya boşalttık yine. Bu vesile ile salon temizlendi diyelim

Kamera sistemi ile sorunlarımız var. Eski nesil Pi kamerasının odaklama sorunları var. Bu hafta kamera sistemi ile oynarız sanırım. Bir de tank içine kamera koysak mi diye düşünüyoruz. Saçmalamak amaçlı.


Westinghouse Müzik Sistemi


Westinghouse deyince aklınıza ne geliyor diye sorsam, bir çoğunuz klima diyecektir. En azından benim için öyle... Zamanında Westinghouse tam anlamı ile bir elektronik devi idi. Bu harika afişte dönemin harika müzik sistemlerinden bir tanesini görüyoruz... Bu konsepti gerçekten çok seviyorum...

Vifa Stockholm 2.0


Vifa Stockholm 2.0 duvara monte edilebilir hoparlör birkaç İskandinav esintili renkte geliyor. Çakıl Grisi, Çam Yeşili, Dağ Mavisi, Kum Sarısı, Okyanus Mavisi ve Arduvaz Siyah. Gerçekten çok şıklar... Yaklaşık 40 inç uzunluğunda olan bu hoparlör sistemi arzu edilirse stand üzerinde de kullanılabiliyor. Cihaz, Bluetooth, AirPlay, DLNA ve Wi-Fi Direct üzerinden neredeyse tüm cihazlardan müzik akışı gerçekleştirebiliyor.

Fiyat ise yaklaşık 1500 Dolarcık :)

Ali'nin Akvaryum Maceraları: Baba Fett ve Oğlu


Akvaryum dünyası konusundaki cehaletimi biraz da olsa azaltabilmek için son dönemlerde birkaç kitap okuyorum. Diana Walstad'ın "Ecology of the Planted Aquarium" kitabını yakın zamanda bitirdim. Walstad yöntemi ile alakalı oldukça fazla tartışma var, sanırım ama bir ara en basit şekliyle bu yöntemi denemek istiyorum. Benim otomasyon merakımın tam tersi bir yöntem ama oldukça eğlenceli bir deneyim olacak gibi gözüküyor. Üzerinde biraz daha araştırma yapacağım...

Otomasyon demişken otomatik su doldurma sistemi ile alakalı ilk denemelerimi de yaptım. Kullanmakta olduğum su seviyesi ölçer ile sıkıntılar yaşadığım için ayrıntıya çok girmeyeceğim. Daha iyi bir sensör siparişi vereceğim kısa zamanda.. Optimize etmek için biraz uğraşacağız gibi gözüküyor. Ancak oğlan için büyük eğlence oldu. Su boşalt, yedek sistemden tekrar su doldur, yanlışlıkla taşmalar filan derken bayağı eğlendik. Malum ufaklıklar su ile uğraşmayı pek seviyorlar.. Denemelerimizi akvaryumda değil kovalar ile yapıyoruz... Ortalık biraz mezbelelik olduğu için fotoğraf eklemeyeceğim şimdilik Sonuç küçük bir başarısızlık ama umut vaat eden cinsinden...

Bu gidişle akvaryum terminolojisine girecek yeni bir tür tank üreteceğiz herhalde. High tech, low tech derken, bizim tank über low tech ancak high peripheral tech yolunda ilerliyor

Su piresi, artemia derken bizim lepistesler iyice coşup seri üretime geçtiler. Akvaryumun her tarafından yavrular fışkırıyor. Ya devamlı doğuruyor bu arkadaşlar veya yavrular bir yerlere saklandıkları için biz geç fark ediyoruz. Oğlum her sabah yeni bebekler gelmiş demekten yoruldu artık... Yakında bilabedel çevremize dağıtacağız anlaşılan bu balıkları. Galiba sahiplendirmek deniyor akvaryum camiasında.


Bugün boş vaktim olunca İzmir Malawi Akvaryum tarafından düzenlenen etkinliklerden bir tanesine katılma fırsatım oldu. Creaqua firmasından Bünyamin Kutlu aydınlatma sistemleri, bitkili akvaryumlar, karidesler konusunda gayet keyifli bir sunum yaptı. Bayağı farklı bilgiler edindim. Soru-cevap bölümlerinde ise kafamdaki bazı soruları sorma fırsatım oldu. Etkinliğin sonunda farklı yüzeylerde farklı ışıkların nasıl tepki gösterdiğini, spektrum ölçer cihazlar ile test ettik. Bilmiyorum farklı şehirlerde de benzer etkinlikler düzenleniyor mudur ama şahsen ben çok faydalı buldum ve denk geldikçe katılmaya çalışacağım bu tarz seminerlere....

---------------1 Kasım 2019---------------------


Bugün oğlan ile yaklaşık 15 gündür kaynatıp suda beklettiğimiz Yati kokunu törenle suya indirdik.


Kökü sığdırmak için arka tarafında biraz modifikasyon yaptık tabii ki.



Kökün şekli oğlan tarafından Slave One’a benzetildiği için ismi bu şekilde verildi. Resimden ne kadar belli oluyor bilmiyorum ama gerçekten de benziyor. Bu arada Slave One, Star Wars evreninde en sevdiğim karakter olan Boba Fett’in gemisinin adi.


Oğlan hemen dekoru da yapmış. Büyük olan babanın, küçük olan oğlanın oyuncağı :)