Fifty Shades of Brown

Yavaş yavaş geliştirmekte olduğumuz black water akvaryumumuzun ikinci evresine başladık. Bu arada yazdıklarım çoğu zaman gerçek zamanlı olmuyor. Bazen 1 hafta bazen 15 gün sonradan geliyor yazılar. Bazı bölümleri gerçek zamanlı bazıları değil.. Zaman ve mekan oryantasyonu kayabilir aman dikkat! 

Neyse...

İlk olarak tankımızın artık bir ismi var. Akvaryum Forumlarında "The Last Samurai" mahlaslı Sn. Emre Zaim'in bir yorumundan hareketle tankımızın ismini "Fifty shades of Brown" koyduk. Bugünkü gelişimleri derlediğim bu ufak yazıda konumuz kahverengi değil ama.. Yeşil:)

Tankımızda çok az bitkiye yer vereceğimizi yazmıştım. Seçtiğim bitki Java Fern oldu. Bunun sebeplerinden en önemlisi Güneydoğu Asya kökenli bir bitki olması. Hifi ortamlarından tanıdığım sevgili Fırat Bey'in güzel bir kişisel sitesi var. Bakın aşağıdaki satırları yazmış... 

Güneydoğu Asya kökenli olan bitki, bataklıkların ve nehir yataklarının çevresinde su dışında yetişir. Bazı bölgelere, bataklıkımsı orman tabanının tek hakimi olmuştur. Doğal ortamında daha çok, yosunlanmış kayalara tutunarak yaşar. Nehir yataklarınınn ve bataklıkların amfibik yaşamına çok iyi uyum sağlamıştır.

Java fernler, su şartları açısından pek seçici değildirler. pH değeri 5.0 ile 8.0 arasında değişen sularda yetişebilirler. Su sertliği açısından da 8dH ile 20dH gibi geniş bir aralıkta yaşayabilirler. Hatta, acısuda bile yetiştirilebilirler. Doğal ortamlarında genellikle ılık sularda bulunurlar. Ama yinede, su sıcaklığı açısından da pek seçici oldukları söylenemez. 
Java Fern'ler konusunda bayağı geniş bilgiye buradaki yazısından ulaşabilirsiniz. Bir sürü kaynaktan okuduğum kadarı ile aynı zamanda yaptığım araştırmalarda gözlemlediğim kadarı ile Java Fern bitkisinin benim için biçilmiş kaftan olduğuna karar verdim.  


Bu akvaryumda geçen akvaryumda yaptığımın aksine hemen her ekipman ve bileşen -elektronikler hariç- hobici arkadaşlar ve dostlardan edinildi. Bitkilerde de aynı şey oldu tabii ki. Akvaryum Forumlarından bakınırken bir ilan dikkatimi çekti. Hemen ilan sahibi Sn. Necmettin Atalay'a ulaştım. Yazın şehir dışında olduğum için bir nevi ön sipariş vermek istediğimi, ilerleyen haftalarda müsait bir zaman aralığında bitkileri kargolayabileceğini söyledim. Anlaştık ve zaman akmaya devam etti... 


Şehre döndüğüm bir dönemde minik hediyeler ile beraber kargomu aldım. Son derece sağlıklı ve harika yeşil tonlarına sahip bitkileri akvaryumun kendime uygun gelen bölgelerine tutturdum. Sn. Necmettin Atalay'a bir kez de buradan selamlar. 

Kahverengi tonlarının arasında bu koyu yeşil yapraklar gerçekten müthiş bir atmosfer sağladı. Java Fern'ler yavaş büyüyen bitkiler olması sebebi ile bu bitkileri sadece atmosferi zenginleştirmek, balıkların hoşlanacağı "minik" alanlar yaratmak ve küçük boyutlardaki tankımızda derinlik algısını biraz arttırmak üzere kullandım. Bence hoş oldu. 

Birkaç detay fotoğraf ekledim. Umarım hoşunuza gider... 


Kızıl Saç Ayrı Bir Güzeldir Yahu

 


Moon Hooch

 


Moon Hooch, dans odaklı perküsyon ve saksafon temelli müzikleriyle tanınan Brooklyn, New York'tan bir Amerikalı grup. Grup ilk olarak 2010 yılında Metropolitan Museum of Art'ın önünde çalan sokak çalmaya başladı. 

Grup çoğunlukla caz çalmaya başladı, ancak seyircilerin olumlu tepkilerinin ardından dans müziğine geçtiler. Daha sonra New York Metrosu'nda  çalmaya karar verdiler. Bu süreçte, insanların platform kenarında dans etmesini engellemeye çalışan NYPD tarafından Bedford Avenue istasyonunda müzik yapmaktan men edildiler. 

İlginç bir hikayeleri var ve çok eğlenceli müzik yapıyor Moon Hooch. Grubun albümleri şunlar, Moon Hooch (2013) This Is Cave Music (2014) Red Sky (2016) Life on Other Planets (2020). Her dakika dinlenecek bir müzik değil ama insanı ciddi şekilde pozitif şekilde etkilediği kesin. Yukarıda topluluğun NPR konseri var.. 

Technics SE-A1


Technics SE-A1. Technics'in yeni nesil güç amplifikatörlerinin atası sayılan ürün sipariş üzerine üretiliyordu. İlk kez 1977 yılında ortaya çıktı. Kanal başı 350W güç üretebilen bu dev neredeyse 50kg'ın üzerinde bir ağırlığa sahipti...

Technics'in geliştirdiği ve uzun zaman bizlerle olacak geliştirdiği A + sınıfı amplifikasyon şeması bu üründe de karşımıza çıkmıştı. SE-A1 modelinde benimsenen A + sınıfı, her zaman bir elektrik akımına ihtiyaç duyan A Sınıfı amplifikatörün topraklama potansiyelinin dalgalanması gerçekleştirilir ve yüksek gerilim, gerektiğinde ayrı olarak oluşturulan güç kaynağı amplifikatöründen sağlanır. 

Küçük doğrusal akım direncine sahip büyük bir toroidal transformatör gücü iki kanal için sağlar. Bu amplilerde kanal başına toplam sekiz güç kaynağına vardı. 

Technics deyince burun bükenlerimiz vardır ya, eski Technics acayip bir firmaydı.. Sesi ne olursa olsun... 

Artan Plak Satışları

 


Garip ve Eğlenceli Ürünler bölümünde devamlı yeni ve adını sanını duymadığımız firmaların pikap ve analog pazara yönelik ürünler duyurmasının sebebi, artan plak satışları. Aşağıdaki haberi Euronews web sitesinden aldım. Haberi Kerem Congar yazmış. Haber Amerikan müzik endüstrisinde plak satışlarının CD'leri geçmesinden bahsediyor. Alıntı aşağıda; 

 Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA) müzik endüstrisinde ilk defa 1986'dan sonra plak satışlarının CD satışlarını geçtiğini duyurdu. RIAA'nın verilerine göre dünya genelindeki plak satışları da 2019'un ilk 6 ayına göre yüzde 4 oranında artış gösterdi ve 232 milyon dolara ulaştı. Aynı dönemde CD satışları ise 129.9 milyon dolarda kaldı. 

 Bu sonuçla 34 sene sonra bir ilk gerçekleşti ve CD'nin icadı ve raflarda yerini aldığı 1986 yılından bu yana eski teknoloji ürünü olan plaklar CD'leri geride bırakmış oldu. Dünya genelinde kaset, taşınabilir disk (CD) ve plak gibi fiziksel müzik kaydeden ürünlerin satışı 2019'a oranla yüzde 23 düşüş yaşadı ve toplamda 376 milyon dolar ciroya ulaştı. Plakları en fazla satan sanatçılar ise klasik rock türünde müzik yapan grup ve şarkıcılar oldu. Beatles, 2018’de 300 binden fazla plak satarken Pink Floyd, Queen ve Led Zeppelin gibi sanatçılar 100’er binin üzerinde sattı. 

RIAA'ya göre 2020'de yaşanan koronavirüs salgını sebebiyle birçok müşterinin müzik dükkanlarına gitme oranı azaldı. Aynı zamanda müzik endüstrisindeki birçok konser iptal oldu ve bazı çalışanlar işlerini kaybetti. Bu sebeple müzik piyasasında dönen parada büyük bir azalma kaydedildi.
Pazarın ilerleyen yıllarda daha da farklılaşacağını düşünüyorum. Her ne kadar dijital platformlar müzik endüstrisinin en güçlü platformları haline de gelseler, plaklar daha çok uzun bir zaman hayatımızda olmaya devam edecekler. Sevindirici...