Video: Dynavector DV 507 MkII



 Stereo Mecmuası'nın 27. sayısında sizlere bahsettiğim Dynavector DV 507 MkII pikap kolu ile alakalı kısa bir video hazırlamıştım. Ancak seste ufak bir kayma olmuş nedenini çözemedim şimdilik. Ancak ses ile alakalı bir miktarda olsa fikir sahibi olmak mümkün. İyi seyirler...

AASSMde Güzel Bir Caz Akşamı; Louis Sclavis Trio


İzmir Caz Festivali kapsamında düzenlenen Louis Sclavis konserine gittik. Fransız müzisyen genç yaşlarında klarnet çalmaya başlamış daha sonra eğitim almış. Eğitiminin ardından caz müziğinin önemli isimleri ile sahne almış. Üzerinde fazla yorum yapmaya gerek yok bence çok büyük müzisyen.

Sclavis'e bas gitarda Olivier Lété, eşlik etti. Muhtemelen kendisini "Orchestre National de Jazz" topluluğunda geliştirmiş. 25 senelik bir maziye sahip olan Orchestre National de Jazz (kısaca ONJ) çok ilginç bir yapı. Bünyesinden avant-garde'tan mainstream caza kadar bir çok küçük topluluk çıkmış.

François Merville genç bir davulcu. Çok genç yaşında davul çalmaya başlayan Merville aldığı ödüllerle dikkat çekmiş ve arkasından Paris konservatuarında eğitim almış.

Evet bu üçlüyü 7 Mart 2011'de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde küçük salonda seyretme fırsatım oldu. Konser biletleri 25TL'den satışa sunulmuştu. Gayet makul bir fiyattı kesinlikle. AASSM'de küçük salonda bir çok konsere gittim. Genelde çok rahatsız olduğum ses düzenleri ile karşılaşmıştım. Sclavis konseri öncesinde bu durumdan biraz korkuyordum ancak ilk notalarda korkularımın yersiz olduğunu anladım. Bu güzel salona yakışır düzenleme yapılmıştı. Emeği geçenlerin ellerine sağlık.

Sclavis konser sırasındaki etnik caza göz kırpan çalışmalarından daha ilerici çalışmalarına kadar geniş bir yelpaze hazırlamış. Konser boyunca Sclavis, düdük, klarnet ve saksafona kadar seyirciyi sahneye bağlayacak her türlü oyuncağı çaldı. Oyuncak diyorum çünkü böyle müzisyenlerin elinde enstrümanlar oyuncak haline geliyor. Teknik ve müzikalitenin çok kayda değer bir birleşimini izledik. Üçlü konser sırasında çok dikkat çekici bir perfomans ortaya koydu. Özellikle basta Olivier Lété bence müthiş bir performans ortaya koydu. Zaman zaman çeşitli pedal ve elektronik efekt cihazları ile desteklediği Fender bası ile müthiş çaldı. Konser bazen öyle bir hal aldı ki, cazdan punk'a hatta metal müziğe doğru gittiğimiz enstantaneler oldu. Davulda François Merville, ise son derece zor şarkıların arkasını son derece başarılı şekilde doldurdu. Davulcunun çok ilginç bir tekniği var. Genelde bilekten çalan davulcuları çok severim, Merville bu tarz davulcuların aksine koldan çalıyor. Bu sahnede oldukça değişik bir görüntü oluşturuyor. Bazen abartı görünüyor ancak koldan gelen basınç neticesinde davul tonlarında bir sertlik olmadı. Sanki bilekten çalıyormuş gibi son derece narin tonları çalabiliyor. Farklı bir teknik ve son derece şaşırdım.

Konser biraz tutuk başladı. Sanırım Sclavis ilk şarkıdaki solosunun ardından biraz alkış bekledi ancak ilk şarkının ardından bir alkış tufanı kopmasıyla izleyici ve müzisyen arasındaki o büyülü köprü kuruluverdi bir anda. Zaten sonrasında olanlar oldu. Müzisyenler coştukça, seyirci coştu. Konser sonunda ellerim patlayana kadar alkışladım, hemen herkes öyle. Sclavis üçlüsü bir tekrar daha yaptı ve yine alkış tufanı koptu. Tüm güzel şeylerin sonu olduğu gibi bu konserinde sonu geldi.

Bu arada konserden hemen her şarkı arasında bir sürü çıkan insan oldu. Sağlık sorunları gibi önemli şeylerden dolayı konserden ayrılmak tabii ki gayet normal ancak tahminimce ayrılanların bir çoğu o akşam evden "hanım gel caz konserine bilet aldım veya beleş bilet bulduk konsere gidelim" diyen tiplerdi. Sclavis tabii ki pek kolay dinlenir bir müzik sunmuyor hal böyle olunca şarkı aralarında ciddi bir gidiş hatta kaçış trafiği yaşandı. Bence sorun değil ancak zaten küçük olan salonda çeşitli sebeplerden dolayı bilet alamayan müziğe meraklı bir çok insan, bu tarz insanlardan dolayı bilet alamıyorlar. Gideceğiniz konseri araştırıp bilet almak lazım, kimsenin hakkını yememeliyiz.

Uzun lafın kısası ses düzeni, salonun ambiansı ve en önemlisi Sclavis üçlüsünü müthiş performansı ile harika bir akşam oldu. IKSEV bu sene güzel bir festival düzenlemiş ve her zevke hitap eden konserler var. Bilet fiyatları makul. Geçtiğimiz senelerde ben dahil bir çok insanın yaptığı eleştirilerden ders alınmış gibi görünüyor. Bir alkışta IKSEV'e gidiyor.
not: konser boyunca fotoğraf çekilmemesi uyarılarına uyduğum için fotoğrafı IKSEV sitesinden aldım. fotoğraf Sn Oğul Ekşi tarafından çekilmiştir.

27. Sayımızı Yayınladık!




Gelecek, gelmek üzere, gelemiyor, ne oluyor derken sonunda yeni sayımızı yayınlamayı başardık. Pek güzel oldu. Yeni sayımızı PDF formatında indirmek için "Güncel Sayımız" bölümüne, yok ben PDF'le uğraşmam -ki haklı olabilirsiniz- derseniz buradaki flash versiyonuna göz atabilirsiniz. Bu arada yazıları web sitemizden okuma imkanınız var. Apple formatı üzerinde çalışmalar devam ediyor onu yetiştiremedik ne yazık ki.

Bloğumda Gariplikler Var


Son günlerde blogger'a yine yasaklama geldi biliyorsunuz. Bu saçma sapan yasaklamadan dolayı herkes gibi bende dolayısıyla Stereo Mecmuası'da zarar gördü. Şu an bir çok fonksiyon çalışıyor olsa da, özellikle eski dönemlerde eklenen resimlere ulaşım sağlanamıyor. Kısa bir süre sonra sorunun çözüleceğini umuyorum. Bu dönem boyunca bilgisayarlarınızın ayarları ile oynamayınız.