Bumerang Nedir, Bumads Ne Demek, Niye Bu Sistemin İçerisindeyiz, NeOluyor!!!



Bumerang, Hürriyet'in internet yayıncılığına dolaylı yoldan destek verdiği bir oluşum. Bundan neredeyse 6 ay önce sevgili Bülent Şaman'ın vasıtasıyla haberdar olduğumuz yeni nesil bir internet platformu. Aslında sistem dört seneden beri faaliyetlerine devam ediyor ancak benim tanışmam biraz daha geç oldu...

Sistemin ana fikri aslında çok basit. Bumerang sisteminin en önemli özelliği blog sahiplerini (yazının devamında blogger olarak tanımlanacaktır) bir araya toplaması. Blogger'lar “yazarkafe” olarak isimlendirilen bir havuz içerisine kendi yazılarının belirli bölümlerini ekleyerek bu havuzun içeriğini zenginleştiriyorlar. Havuz bir yandan zenginleşirken okuyucular belirli konu başlıklarını seçerek (örneğin teknoloji) sistem içerisinde bulunan yazıları seçimlerine göre filtreleyerek ilgilerini çeken yazılara ulaşabiliyorlar.


Ödül Gecesinde Bumads Standı. Resim Bumads web sitesinden alındı....

Sistemin bir diğer avantajı blog sahiplerinin reklam geliri elde etmelerine olanak veren bir pazarlama sistemine sahip olması. Bumads olarak adlandırılan servis diğer bir çok reklam mecrasının aksine tıklama veya gösterim başına reklam tutarı ödemek yerine kuralları, geliri ve yayın şartları çok belirli bir sisteme sahip. Sözgelimi 3 gün boyunca yayınlayacağınız bir reklamdan elde edeceğiniz gelir daha ilk başından belli. Özellikle genç blogger'ların alan adı gibi giderlerini karşılamaları için harika bir sistem.

Ödül aldığım Bumads Gecesinde Hürriyet İnternet Grubu Başkan Yardımcısı Erhan Acar konuşmasında sistemin ilgi çekici yaklaşımına dair güzel bir açıklama yaptı. Aynen aktarmak isterim;
“Bloggerlar artık emeklerinin karşılığını sadece trafik değil, iyi gelirler kazanarak da alacaklar. Hayalimiz; bir seyahat blogcusunun görmediği bir ülkeye Bumads aracılığıyla kazandığı parayla gidebileceği, bir fotoğraf blogcusunun istediği yeni kamerayı alabileceği, bir sinema blogcusunun ise daha fazla film izleyebileceği bir reklam ekonomisi yaratmak...


Hürriyet İnternet Grubu Başkan Yardımcısı Erhan Acar. Resim Bumads web sitesinden alındı...

Stereo Mecmuası'nın Yeterince Geliri Yok Mu, Neden Ekstra Reklam Mecrası Arayışınız Var?

Evet bugün için Stereo Mecmuası'nın arkasında ülkemizdeki bir çok web sitesi ve blog'un aksine ciddi bir sponsor desteği var. Yayın yaptığımız sektörün en önde gelen sesi haline gelmeyi başardığımız şu kısa süre içerisinde gerek sponsorlarımız, gerek okuyucularımız gerekse de gönüllüler tarafından her zaman desteklendik. Bugün kendimize ait server sistemlerinde yüksek bant genişliğinde yayın yapabiliyor, çok sayıda veritabanımızın binlerce kullanıcıya hizmet verebildiği bir çok web sitesinin hayallerini süsleyebilecek bir sistem kullanıyoruz. Dışarıdan baktığında basit bir Wordpress sistemine sahip bir siteler grubuna sahipmişiz gibi gözükebilir ancak zaman zaman yüzlerce hatta binlerce okuyucunun bir anda sistemimize yönlenebildiğinde sistemin sağlıklı çalışmaya devam edebilmesi ciddi bir servis alma gereksinimi doğuruyor. Bu duruma özellikle elektronik dergilerimizi yayınladığımızda denk geliyoruz.

Stereo Mecmuası olarak Bumerang sisteminin bir parçası olmamızın sebebi reklam gelirlerinden ziyade genç okuyucu kitlelerine ulaşmak ve onların bulunduğu ortamların bir parçası olmak veya olmaya çalışmaktır.

Müzik ve müziği dinlemek için gerekli ekipmanlar bütünü, dışarıdan baktığınızda son derece pahalı bir hobi olarak gözüküyor. Belki bizler senelerdir bu tarz sistemlere sahip olmanın verdiği alışkanlıklarla bu hobinin kapsadığı konuları günlük hayatımızın birer parçası gibi görüyoruz. Ancak dışarıdan baktığınızda iş hayatına yeni atılan bir gencin veya bir üniversite öğrencisinin kısıtlı maddi imkanları ile bu dünyanın parçası olmayacağı gibi bir düşünceye sahip olması gayet doğal. Stereo Mecmuası'nın bence en önemli görevi işte burada ortaya çıkıyor...

Gençler ile hi-fi'yi bir şekilde tanıştırmak....

Stereo Mecmuası Günlükleri'nin Ortaya Çıkışı

Daha ilk günden beri Stereo Mecmuası Günlükleri veya sonradan kendi ismimi aldığı haliyle Hakan Cezayirli Blog'u, hi-fi ve müziğe bakış açısı olarak daha lifestyle bir tarz ile ilerledi. Konuyla alakası olmayan bir ziyaretçi Stereo Mecmuası'nı incelemeye başlayınca ilk birkaç dakika içerisinde sayfayı kapatabilir. Çünkü ana sitemiz genelde asıl okuyucu kitlemizin anlayacağı nitelikte yazılarla dolu. Yüksek tutarlı ürünlerin haberleri, teknik makaleler derken konuyla alakası olmayan bir insanı korkutacak bir içeriğimiz var.

Ancak şunu her zaman biliyorum ki, evlerinde akıllı telefonlarıyla, tabletleri ile veya çok basit taşınabilir müzik çalarlar ile müzik dinleyen bir çok genç meraklı var. Tutarı çoğu zaman bir hifi sisteminin çok daha az tutarlarında fiyat etiketlerine sahip olan dock sistemleri, kulaklıklar ve müzik setleri ile müzik dinleyen geniş kitleleri de unutmayalım...

Tüm bu kitle geleceğin hi-fi dünyasının birer parçası olabilir. İşte bu bakış açısı ile tasarladığım blog'umda hi-fi'nin daha güleryüzlü tarafını insanlarla özellikle de gençlerle buluşturmak istemiştim. Görsel olarak ana sitemizden daha renkli, içerik olarak hemen herkesin ilgisini çekebilecek ancak bir yönüyle asıl okuyucu kitlemizinde ilgi alanlarını kucaklayacak bir blog'un Stereo Mecmuası'nı daha da ilerilere taşıyabileceğini düşünmüştüm ve sanırım geçmişte düşlediğim her şey bugün gerçek oldu...

Gelenekselleşmiş Hakanwork Orange:) banner'ımız.

Site Tasarımını Başarılı Bulmayanlara Ufak Bir not

Evet bir yönüyle baktığınızda site tasarımımızı teknik açıdan başarılı bulmayanlara hak verebilirim. Stereo Mecmuası şu an için Wordpress için yazılmış ve ücretsiz dağıtılan Arras isimli tema ile okuyuculara hizmet vermektedir. Arras teması üzerinde fazla bir değişiklik yaptığımızı söyleyemem. Zaten bunu yapmak için gerekli zamanımız yok. Stereo Mecmuası, genel olarak iş hayatından arta kalan zamanlarda hobisel amaçlarla ortaya çıkan bir web oluşumu. Bizim için içerik her zaman görsel detaylarla uğraşılarak geçirilecek zamandan daha önemli olmuştur. Hedefimiz ve amacımız her zaman okuyucularımızın ilgisini çekecek içerik üretmektir. Görsel bazı düzenlemeler yapmamız gerektiğinde üniversite öğrencisi genç arkadaşlarımızın eğitim masraflarına katkıda bulunarak bu çalışmaları onlara yaptırıyoruz. Böylelikle onlar eğitim masraflarını karşılarken, bizlerde kendimizce değerli zamanımızı içerik yaratmaya yönelik olarak kullanabiliyoruz.

Geçmişten bugüne, eğer benzersiz bir tema yaratmak isteseydim, ya özel bir tema yazdırır yada satışa sunulan kişiye özel temalardan bir tanesini çok rahatlıkla satın alabilirdim. Ancak biz bunun yerine zengin içeriğimizi görsel olarak "basit" şekilde destekleyen temaları tercih ettik. Küçük ve esprili dokunuşlar (örneğin Müzik sitemizin banner'ındaki Kurbağa Kermit) veya ilgi alanlarımızı öne çıkartan imgeler ile (bloğumun banner'ının Clockwork Orange'ın yazı karakteri ile tasarlanması veya arka planının özel olarak seçilmesi) içeriğimizi destekledik. Görünüşe bakılırsa bu yaklaşımımız okuyucularımızdan ve ziyaretçilerimizden olumlu tepkiler alıyor. Ancak yakın gelecekte önemli bir görsel dönüşüm yaşayabiliriz diyerek yazımı burada sonlandırmak istiyorum...

Bir sonraki yazımda sizleri Bumads Ödüllerine götüreceğim....


Ödül Töreni Toplu Fotoğraf

LM Audio 210IA



Çinli hifi firmalarının batı dünyasına seferleri tüm hızıyla devam ediyor. Amerikanın önde gelen dağıtım firmalarının bir tanesinin web sitesini ziyaret ettiğimde yepyeni bir firma ile tanıştım, sizleri de tanıştırayım istedim. Firmanın ismi LM Audio. Ürettikleri ürün yelpazesi son derece ilginç. Klasik amplifikatörler ve pre-amplilerin yanında eski Western Electric türevi horn tiz sürücüleri ve hoparlör aksamları dikkat çekiyor.

Yukarıdaki resimde firmanın 210IA modeli amplifikatörü görülebilir. İsminden ürünün farklı bir vakum tüp ile donatıldığını düşünmüştüm ancak eski dostumuz 300B tüpleri hemen tanıdım. Single Ended Triode yapıdaki entegre amplifikatör 8W güç üretebiliyor.

300B tüpün boyutunu bilenler amplinin oldukça yüksek bir kesite sahip olduğunu fark edeceklerdir. Ancak retro tasarım ile yüksek kesitin görsel bir sorun olmasını önlemişler. Çinli üreticilerin bir çoğunda olduğu gibi ürün uzaktan kumanda ile donatılmış. Batılı üreticilerin aksine Çinli üreticiler yaşamı daha kolaylaştıran tasarımlara imza atıyorlar. Batılı ve Japon "eski" üreticilerin bir çoğu SET yapılı bir amplinin son derece basit yapıda olması gerektiğini savunuyorlar. Durum böyle olunca ekstra bir devre veya özelliği amplilerine eklemiyorlar. Çinli üreticilerde ise bu durumun tam tersini görebilmek mümkün. Havalı Vu-metre'lerden uzaktan kumandalara kadar her türlü oyuncak amplilerin üzerine ekleniyor. Fotoğraflarda görüldüğü kadarı ile görsel sonuç son derece başarılı ancak ses konusunda dinlemeden karar vermek mümkün değil...

Konu SET ampliler olunca ben daha ortodoks (veya tutucu) bir bakış açısına sahibin. Ampli tasarımının son derece pürist (sade) yapıda olmasını seviyorum. Ancak Çinli üreticilerin son yıllarda kat ettikleri yolu da yadsımamak lazım.

Tab Benoit - Medicine CD



Tab Benoit ismini bilenler vardır mutlaka. Ancak ben yeni yeni tanışıyorum. 1967 Louisiana doğumlu Amerikalı müzisyen farklı blues tarzlarını başarı ile harmanlayan bir isim olarak tanınıyor. Ancak Louisiana doğumlu olması sebebi ile asıl ağırlığın Delta Blues'u olduğunu söylemem gerekli. Erken yaşlarda gitar çalmaya başlayan Benoit ilginç şekilde dini eğitim görmüş. Çeşitli blues topluluklarında çalışan Benoit bazı önemli müzisyenlerle çalışma fırsatı bulmuş. Liste kabarık... Benoit'nın oldukça şanslı olduğunu söylemek mümkün. Hem kabiliyeti hemde belki de şansı sayesinde hep ortalamanın üzerinde kulüplerde iyi müzisyenlerle çalışmış. Benoit genelde kendi bestelerini çalmayı tercih ediyor.

1999 yılında Homesick For The Road albümü ile başlayan müzik kariyeri çok sayıda albüm ile devam etmiş. 2011 yılında ise Telarc plak firmasıyla anlaşmış ve firmadan ilk albümü olan Medicine'i yayınlamış... Hemen hemen tüm müzik eleştirmenleri Medicine'i Benoit'nın kariyeri boyunca yaptığı en iyi albüm olarak nitelendiriyor. Şansa bakın ki, benim ilk edindiğim Benoit albümü de Medicine...



İlk önce şarkı listesi;

1. Medicine 5:47
2. Sunrise 3:45
3. A Whole Lotta Soul 5:30
4. Come And Get It 3:10
5. Broke And Lonely 5:32
6. Long Lonely Bayou 4:33
7. In It To Win It 4:01
8. Can't You See 4:16
9. Nothing Takes The Place Of You 4:01
10. Next To Me 5:01
11. Mudboat Melissa 4:36

Albümde Benoit'nın yakın arkadaşı Anders Osborne'nun büyük katkısı var. Osborne, İsveç doğumlu bir müzisyen. 90'larda Louisiana'ya yerleşip burayı evi bellemiş. Son derece ilginç albümleri var. Bir göz atabilirsiniz.. Albümdeki müzisyenler ise şu şekilde, Tab Benoit - Gitar ve vokaller. Anders Osborne - Gitar ve geri vokaller. Ivan Neville - Klavye. Corey Duplechin - Bas. Michael Doucet - keman ve vokaller. Brady Blade - Davul.

Albüm tam anlamı ile bir klasik blues albümü. Hoşuma giden bir şey Benoit'nın vokal tarzından dolayı bir çok şeyi anlayabilirsiniz. Memleket özlemi, eski kız arkadaşın yaptıkları ettikleri, bölgenin hasat dönemi sorunları gibi klasik konuların ele alındığı albümde, müzik müthiş.. Örneğin Long Lonely Bayou harika bir şarkı. Can kulağı ile dinleyin..  Benoit belki de aldığı dini eğitim sebebi ile Delta Blues'un konu ettiği bazı karanlık konuları açık açık ele almıyor. Ancak albümün ismi de kapağı da, blues bir müzisyeninin bu konulardan ne kadar uzak durabileceğinin bir göstergesi.. Albüm çok keyifli. Ancak Janblues plak firmasından yayınlanan albümlere de göz atmanızı öneririm...

Aşağıda albüme ismini veren parçanın videosu var;

Bumerang Ödülleri Finallerindeyiz



Herkese selam,
Stereo Mecmuası'ndan güzel haberler var. Hürriyet Bumerang'ın bu sene ilk kez düzenlediği "Blog Ödülleri" yarışmasında bloğum(uz) finalist oldu. Aslında bu güzel haberin daha farklı bir zamanda gelmesini tercih ederdim. 1 ay boyunca İstanbul'da kalacağımız bir dönemde Seçil'in annesinin beyin damarlarından bir tanesinde oluşan emboli (pıhtı) sorunu nedeniyle tüm programımızı iptal etmek zorunda kaldık. Arkasından Bumerang Ödüllerinin finaline kaldığımı öğrendim. İster istemez bir günlüğüne İstanbul'a gidip dönmek durumundayım. Gerek şahsi işlerim gerekse de Stereo Mecmuası ile alakalı yapacağım firma ziyaretlerini biraz ertelemek zorundayım ne yazık ki. Sonuçta sağlık en önemli şey.

Hemen her yarışmada olduğu gibi finalistleri ve akabinde kazananları beğenmeyenler, onları yargılayanlar ve eleştirenler olacaktır. Bu kez eleştirilerden bende nasibimi alacağım. Muhtemelen bir çok kişi Bumerang Ödülleri finalist listesinden Stereo Mecmuası sayfalarına yönlenerek web sitemizi ziyaret ediyorlardır.

Okuyucularımı bilgilendirmek amacıyla okumakta olduğunuz blog, "En Tarz Blog" kategorisinde aday oldu. Aşağıda ilgili kategorinin açıklaması var.
En Tarz Blog: Kullanılan görsellerin içerikle uyumlu bir biçimde bütünleştiği, renk kullanımlarıyla dikkat çeken, ziyaretçilerine kolay ve rahat bir okuma sunan özgün, yaratıcı tasarıma sahip siteleri kapsar.

Stereo Mecmuası ve onu oluşturan alt bölümlerde senelerden beri hiç karşılık beklemeden yayın yaptığımız alanlarda özgün içerik sunmaya çalışıyoruz. Bugün ülkemizdeki bir çok web sitesi ve bloğun aksine, ciddi sponsorlarca desteklenen, okuyucularının da ellerini taşın altına sokarak gönülden destekledikleri ticari içeriğe sahip olmayan örnekleri dünyada son derece nadir bulunan, bloglar, forumlar ve özel içeriğe sahip alt bölümlerle oluşturulmuş dev bir platformun küçük bir parçası olan bloğumla ilk kez böylesine bir organizasyona sizler adına katılacağım. İş dünyasında sayısız kez katıldığım bu tarz bir organizasyona bir hobi projesi olan Stereo Mecmuası adına katılmak ayrıca bir keyif. Yarışma ve ödül kısmı ise tüm bu sürecin en önemsiz kısmı...

Sitelerimize, yazıya konu olan ödül listesinden ulaşan değerli ziyaretçilerden merak edenler hakkımızda ayrıntılı bilgileri bu sayfada bulabilirler. Ek bilgi için ise TRT ekranlarında web sitemizi tanıttığımız programın videosuna bir göz atabilirsiniz.


Senelerdir bizleri destekleyen okuyucularımıza ve yayınlarımızın devamı sağlamamıza destek olan sponsorlarımıza teşekkür ederim. Ayrıca bu yarışmaya katılmak konusunda ilk ateşi yakan Bülent Şaman'a teşekkürler...