Breakfast at Tiffany's Plak



Breakfast at Tiffany's veya Türkçesiyle “Tifani'de Kahvaltı”, Seçil'in en sevdiği filmler arasında yer alır. Sadece Seçil'İn değil valide sultan Sehzanecez'de sever bu filmi... Hakancez'in ise listesinde “Pink Panther” yani “Pembe Panter” var. Bir anda ne oluyoruz diyor olabilirsiniz. Tüm bu filmlerin ortak noktası Henry Mancini. Alman Speakers Corner firması yavaş yavaş Mancini soundtrack'lerini basıyor. Bizde edinebildiklerimizi ediniyoruz.

Enrico Nicola "Henry" Mancini 1924 doğumlu Amerikalı bir müzik adamı. Besteci, aranjör, orkestra şefliği gibi müziğin bir çok alanında çalışmış. Ona asıl ünü getiren şey ilk başta film müzikleri ve arkasından da televizyon çağında yaptığı besteler. En bilindik müzikleri ise sanırım hepimizin kafasında yer etmiş Pembe Panter melodisi ve duyar duymaz hatırladığımız meşhur "Moon River" şarkısı ki, şarkıyı Breakfast at Tiffany filminden hatırlarsınız.

Filmi hepiniz duymuşsunuzdur ancak filmin afişi zaman içerisinde bir pop art ikonu haline gelmiş ve günümüzde de bir çok markanın duvar kağıtlarından, perdelerine kadar farklı bir çok üründe kendisine yer bulmuştur. Aslında filmin bile önüne geçmiştir diyebiliriz. Nasıl geçmesin Audrey Hepburn'ün kariyeri boyunca verdiği belki de en güzel pozdur.



Filmin tüm müzikleri neredeyse Mancini tarafından bestelenmiştir. Ancak en akılda kalıcı şarkı olan "Moon River Cha Cha" ve "Moon River" Henry Mancini ve Johnny Mercer ortak çalışmasıdır. Bu çalışma ile bir çok ödül kazanmıştır ikili...

Film yönetmenlerinin, müziğin önemini keşfetmesi muhtemelen sinema tarihinin yazılmaya başladığı zamana denk geliyor. Filmin yönetmeni Blake Edwards, filminin müziklerine özel önem vermek ister ve araştırmaya başlar. 1950'lerin sonunda bir televizyon fenomeni haline gelen Peter Gunn şovunun müziklerini yapan Mancini ilk aklına gelen isimdir. Mancini işi kabul eder. 1960'ların Amerikasında rock müzik çılgınlığı devam ederken filmin müziğini senaryoya da uygun şekilde caz ağırlıklı yapmaya karar verir. Caz müziğin popüler ismi Glenn Miller'in bir nevi öğrencisi olan Mancini, onun müziğine bol bol atıf yapar ve şarkılar birer birer ortaya çıkmaya başlar. Meşhur “Moon River” şarkısınında dahil olduğu besteler filmi çeken Paramount yetkilerinini beğenisine sunulur. Yöneticilerin bir çoğu “Moon River” beğenmez ve şarkının listeden çıkarılmasını isterler. Tam bu esnada Audrey Hepburn devreye girer ve şarkıyı filmde ister. Bazı yazılan çizilenlere göre şarkının atılmasını öğrendiğinde cesedimi çiğnerlerse yapabilirler demiştir. Bu durumu bazı yazarlar Mancini ile Hepburn'ün arkadaş olmasına bazıları da şarkının potansiyeline bağlarlar. Tek bildiğim şey şarkının filme bir çok şey kattığıdır. Bu arada hep Mancini'den bahsediyorum ama Johnny Mercer'i de unutmamak lazım. Şarkının sözleri Mercer tarafından yazılmıştır.

Albümdeki şarkılar Mancini tarafından senaryoya uygun şekilde özgün eserler olarak bestelenmiştir. Moon River filmin hem başında hemde sonunda çalınır. Fakat filmin ilerlemesine göre farklı şekilde aranje edilmiştir. Ayrıca filmde şarkıyı Hepburn'ün zorlanmadan söyleyebilmesi için bir çok düzenleme yapılmıştır. Filmdeki şarkıların listesi şu şekilde;

"Moon River" (Henry Mancini, Johnny Mercer)
"Something for Cat"
"Sally's Tomato"
"Mr. Yunioshi"
"The Big Blow Out"
"Hub Caps and Tail Lights"
"Breakfast at Tiffany's"
"Latin Golightly"
"Holly"
"Loose Caboose"
"The Big Heist"
"Moon River Cha Cha" (Mancini, Mercer)



Filmin müziklerinin filme yaptığı olumlu etkinin yanında plak olarak önemli başarı kazanmıştır. Hem listebaşı olmuş, çok büyük miktarlarda satılmış hemde senenin tüm prestijli film müziği ödüllerini kazanmıştır. Muhtemelen eşiniz, (kız arkadaş veya nişanlınız) bu filmi seyretmiştir. Tüm aile hep birlikte müzik dinlemek isteyenler için ilginç bir plak seçeneği olabilir. Bizde bu yazıyı ailecek yazdık. Yazının büyük bölümü Seçil'e ait. Plak baskısı gayet başarılı. Aklınızda bir yerlerde bulunsun...

Machinarium Soundtrack (FLAC veya MP3)



Arada sırada sizlere bilgisayar oyunların bahsederim. Bu kez bir bilgisayar oyunun soundtrack'inden bahsedeceğim. İlk bakışta kulağa garip geliyor ama Stereo Mecmuası'nın normal bir oluşum olmadığını sanırım biliyorsunuzdur artık...

Kısaca oyundan bahsetmek gerekirse Machinarium iki boyutlu tıkla ve bas şeklinde oynanan bir oyun. Sistem ihtiyaçları son derece basit hani neredeyse 5-6 senelik hatta daha eski bilgisayarlarda bile oynanabilecek şekilde tasarlanmış. Oyun zaten flash üzerinde çalışıyor.

Oyunda ana karakterimiz bir robot. Hikayeye göre makine artıklarının yollandığı bir gezegene gönderilen robotumuzu bir çok bulmacayı çözerek ve çevrede bulunan ekipmanı toplayarak gezegenin en büyük şehrine ulaştırmaya çalışıyoruz. Oyun bayağı eğlenceli hatta kafa patlatmak gereken bölümleri de var. Görünüşe göre küçük bir yapım firması tarafından tasarlanan oyun 2000'lerin sonlarında bayağı bir ödül toplamış. Hemen herşey el ile çizilmiş ve gerçekten ekranın karşısında keyifli vakit geçirtiyor.

Oyunu geçenlerde ziyaret ettiğim bir teknoloji marketinde gördüm. İsmi ilgimi çekti ve ne olduğunu bilmeden satın aldım. Üzerindeki fiyat etiketi 4.99TL idi. Bu fiyat için riske girmeye değer. Oyunu oynarken müzikleri çok dikkatimi çekti. Oyun CD'sine bakarken “Soundtrack” isimli bir klasör fark ettim. Burada MP3 ve FLAC formatlarında oyunun soundtrack'ine yer verilmiş. Oyunu bırakıp şarkıları dinlemeye başladım.

Soundtrack, Çek Cumhuriyetinin Prag şehrinde bir besteci ve multimedya artisti olarak çalışan Tomas Dvorak tarafından bestelenmiş. Oyunu yayınlayan firmada Çek Cumhuriyetinden bu arada. Albüm çok ilginç. Tamamen elektronik (kapanış parçası hariç) öğelerle süslenmiş sanki robotların arasındaymış gibi hissettiren parçalar. Bir yanıyla Kraftwerk'in müziğine göz kırpan albümün en ilginç tarafı akılda kalan hatta dile pelesenk olma potansiyeli içeren melodilere ev sahipliği yapması. Albümü dinledikten sonra dit-düt vesaire robotik seslerle ortalıkta dolaşırken bulabilirsiniz kendinizi :)

Albüm kapanış parçası ise gerçekten güzel bir şarkı "Prague Radio" Şarkıda bası Petr Tichy, gitarı ise Vojtech Zelinsky çalmış. Küçücük bir firmanın düşük bir bütçe ile yaptığı bir oyunda böylesine bir şarkı ile denk gelmek son derece garip. Şarkı listesini de vereyim bu arada geleneksel olduğu üzere...

1. "The Bottom" 5:30
2. "The Sea" 3:53
3. "Clockwise Operetta" 3:53
4. "Nanorobot Tune" 3:06
5. "The Mezzanine" 2:14
6. "Mr. Handagote" 3:16
7. "Gameboy Tune" 4:37
8. "The Furnace" 2:58
9. "The Black Cap Brotherhood Theme" 1:49
10. "The Prison" 2:34
11. "Glasshouse With Butterfly" 3:35
12. "The Castle" 3:36
13. "The Elevator" 7:12
14. "The End (Prague Radio)" 2:38



Bende mi bir acayiplik var diyerek soundtrack albümünü bir araştırayım dedim.. Meğer bayağı ödül almış hatta 2009 ve 2010 yıllarında bağımsız festivallerdeki (tabii bilgisayar ile alakalı olanlar) tüm ödülleri toplamış.

Hatta Dvorak gördüğü büyük ilginin üzerine albümü plak formatında da yayınlamış. Alman Pallas Group tarafından 140gr formatında basılan plağın ilk baskısını oluşturan 555 adet bizzat Dvorak tarafından imzalanmış. Çok ilginç değil mi?

Bu arada araştırdıkça yeni bilgilere de ulaştım, Dvorak Machinarium Bonus EP adından albümde yer veremediği şarkıları sonradan yayınlamış ve kendi sitesi üzerinden ücretsiz dağıtıyor. Bir göz atın. 5TL'ye bundan iyisi olmaz herhalde. Aşağıda oyunla alakalı bir video var. Hem oyun hemde müzikleri hakkında bir fikir verebilir...

Absürd Plak Kapakları: The Louvin Brothers - Satan Is Real



Aslında size bu başlık altında üzücü bir hikaye anlatacağım. İki kardeşin kurduğu "The Louvin Brothers" topluluğu aslında country müziğin geniş kitlelere ulaşmasında çok önemli pay sahibi. Ira Lonnie Loudermilk ve Charlie Elzer Loudermilk tarafından kurulan topluluğun günümüzde hala isminin anılmasının en önemli sebebi 1959 yılında yayınladıkları "Satan Is Real" albümünün kapağı. Yukarıda da görebileceğiniz kapak kardeşlerden bir tanesinin tasarımı. İşin komik tarafı albümün türüne göre başarılı olması ve aralarında Hank Williams III'ün de bulunduğu bir çok müzisyenin bu albümden cover'lar çalması...

OMA Garrard 301



Oswalds Mill Audio'nun (kısaca OMA) ürünlerine özel bir ilgim olduğunu bloğumu takip ediyorsanız muhtemelen biliyorsunuzdur. Firma bazı önemli pikaplar için özel gövdeler de üretiyor. Yukarıda firmanın Garrard 301 ve 401 modelleri için ürettiği şasilerden bir tanesi var. Burada asıl dikkat çekici olan şey pikap kol. Alman tasarımcı Thomas Schick tarafından SME 3012 kollardan hareketle tasarlanan ürün anti-skating konusundaki değişik (bana göre pek sağlıklı olmayan) bakış açısıyla dikkat çekiyor. Kol özellikle Ortofon SPU ve EMT iğneler için tasarlanmış. Görüntü ise müthiş!