Ali'nin Akvaryum Maceraları: Sehpamızı Elden Geçirelim
Akvaryum ekipmanlarının genelde elektrik kabloları kısa olduğundan elektrik çoklayıcı sistemler veya çoklu prizler akvaryuma yakın yerlere ekleniyor. Su ve elektrik birlikteliği, benim korktuğum bir kombinasyon olduğundan tüm elektrikli cihazların kablolarını uzatmaya karar verdim.
Hazır tatil günü iken çalışmaya giriştim Ali ile...
Herbir kabloyu güzelce kesip biçerek, yeni kablolar lehimleyip makaron ile kapladım ve özel bir kablo kılıfı içerisine yerleştirip akvaryumdan uzağa konumlandırdım. Tüm akvaryum elektronik sistemi de elimde fazla bulunan bir güç sistemine bağladım.
Hem akvaryum çevresi kablodan arındırılmış oldu hemde olası bir su damlamasi, akması vs gibi durumda zarar verici bir tablo çıkması önlenmiş oldu.
Akvaryumu Ali'nin isteği üzerine basit bir IKEA dolap daha doğrusu komidin sisteminin üzerine koyduk. Boyu alçak olduğu için akvaryumda ne olup ne bittiğini hem rahatlıkla görebiliyor hemde etkileşime giriyor. Akvaryum gelmeden mobilya duvara sabitlenmiş idi. Ne olur ne olmaz diyerek...
Dış filtre sistemini ortalıkta gözükmesin diyerek komidin içerisine ekledim. Bunun için çekmece sistemini modifiye ettim azıcık. Normalde çekmecelere Ali oyuncaklarını koyuyordu. Akvaryum aşkına boşalttı raflarını.
Akvaryum motorunun altına titreşim sönümlendirici malzeme koyunca titreşim bayağı azaldı. Motorun bulunduğu bölümü de ses yalıtıcı ile kaplayacağım bugün. Aslında modern akvaryum elektronikleri normal koşullarda bayağı sessiz ancak tahmin edeceğiniz üzere benim -ve bir çok okuyucumuzun- duyma eşiği biraz farklı.
Micro Seiki MB-300
Micro Seiki MB-300 pikap. Belt drive bir model. Micro Seiki'nin ucuz serileri olarak üretilmiş bu model arzu edildiği kol ile kombine edilebiliyormuş. Maliyeti ucuzlatmak için firmanın efsanevi elektronik kontrollü motor sistemi yerine belt drive tasarım tercih edilmiş. Üretim tarihi: 1972
King Of Turntables
Şu manzarayı görüp heyecanlanmamak olmaz. Bir dönem mağazaların en güzide yerlerinde bu manzarayı bol bol görürmüşsünüz. Tabii ülkemizde ne kadar görüldü onu bilmem ama yurtdışında özellikle de Amerika'da neredeyse tüm büyük elektronik mağazaları hatta perakende zincirlerinde bile Technics pikaplara bol bol yer ayrılırmış.
Bende çok severim o da ayrı konu :)
Izolasyon Olayını Yanlış Anlamak
Bu evin sahibi abimiz izolasyon olayına farklı bir boyut getirerek odasının her tarafını plak rafları ile doldurmuş. Şaka bir yana gerçekten müthiş gözüküyor. Bloğumda hep yazıyorum ya, büyük sayılarda plağı olup karmaşık hifi sistemlerine hiç bulaşmayan bir sürü insan var diye işte onlara bir örnek...
BOSE 901 WestBorough
BOSE 901 WestBorough hoparlörler. 2004 yılında üretildi. Ülkemizde de çok sevilen bu hoparlörlerin içerisinde tam olarak 9 adet 11.5cm'lik sürücü var. O dönem bu hoparlörün tasarımı daha doğrusu akustik tasarımı bilgisayar programı ile yapılmış. Bugünlerde bakınca bu kadar fazla sürücüyü sürmek kabus gibi bir şey ama o zamanlar gayet doğalmış...
Ali'nin Akvaryum Maceraları: Hataları Düzeltmek ve Yenilerini Yapmak
Burada bahsettiğim gibi akvaryumumuzu kurarken bazı hatalar yapmıştık. Hatamızı farklı platformlar ve özellikle de akvaryum.com forumu sayesinde anlamaya başladık. Özellikle balık kaybı yaşamadan sorunları çözmek için adımlar atmaya başladık.
İlk önce akvaryumuzun ısıtıcısını 50W gücündeki bir ısıtıcı ile değiştirdik. Arkasından SunSun HW603B dış filtre ile akvaryumumuzun filtrasyon sistemini değiştirdik. Varolan "pavyon styla" neon mavi ışığı söküp beyaz LED aydınlatmaya döndük. Tüm yapay süsleri çıkarttık.
Akvaryum malzemeleri konusunda birkaç kelam edeyim. Çinlilerin pazara girmesi ile oldukça uygun fiyatlı malzemeler piyasaya girmiş. Bunların bazıları gerçekten başarılı ürünler. Örneğin bu benim satın aldığım dış filtre Türkiye şartlarında fiyat performans ürünü olarak geçiyor.
Aslına bakarsanız hi-fi dünyasına bakarak akvaryum dünyası özellikle de bizimki gibi basit tatlı su akvaryumu kurmak son derece ucuz bir şey. Arzu ederseniz sektörün en önde gelen markaları olan Eheim, Fluval ürünleri bile tercih etseniz gün sonunda fatura anormal boyutlara gelmiyor. Tek bir lamba için binlerce Dolar telaffuz ettiğimiz bir dünyaya alışınca 140TL'lik bir filtre haliyle ucuz hale geliyor ancak ülkenin şartları sözkonusu olunca ucuz bir hobi diyemem maalesef.
Akvaryumu kurarken silis kumu seçmiştik onu da ilerleyen zamanlarda değiştireceğiz gibi gözüküyor. İlk başlarda akvaryumun suyu oldukça puslu iken haftada bir dip temizliği ile berrak bir su elde ettik. Tabii ki bahsettiğim platformlardan öğrendiklerimiz sayesinde.
Yazının başlığı "Hataları Düzeltmek ve Yenilerini Yapmak" idi. Peki Hakan Bey ne halt ettiniz yine derseniz hemen açıklayayım,
Balık konusunda Ali daha küçük olduğu için biraz karışık bir seçim yaptık. Balıklarımızı renklerine göre seçtik. Geçmiş deneyimler ışığında en azından dişi erkek dengesine dikkat etmeye çalıştım. 3 adet Lepistes, 5 adet Zebra Danio, 2 çöpçü, 2 adet vatoz ve tam olarak cinsini hatırlamadığım 3 adet daha balığı satın aldık. Bu karmaşık seçimden sağladığımız en önemli fayda hangi balığı besleyeceğimize karar vermek oldu diyebilirim. Ancak bu da tabii ki yanlış bir düşünce imiş...
Zebra'lar oldukça hareketli ve seyretmesi eğlenceli balıklar. İlerleyen dönemlerde bu balıklar ile devam edeceğiz diye düşündük.
Forumlarda okuduğum kadarı ile bizim kullandığımız silis kumu Zebraların seveceği bir kum türü imiş. Ancak bizim kum ne hikmet ise çok fazla salınım yapıyordu. O dönem yaptığım araştırmalara bakarak kumu Hagen ile değiştireceğiz gibi gözüküyor. İçeriye doğal taşlardan birkaç dekor yapmayı planlıyoruz. Bir de Karbondioksit (CO2) takviyesi gerektirmeyen bir bitki ekleyeceğiz.
Bir de akvaryumun arkasındaki resim hoşumuza gitmiyor ve devamlı içine su alıp çok kötü gözüküyor. Bunu da değiştireceğiz.
Dalıp Uzaklara Giden Hendrix
Hemen her yıl yeni Hendrix plakları basılıyor malumunuz. Ama öyle böyle değil. Herhalde artık bitmiştir derken kıyıda köşede kalmış bir konser, bir performans, farklı bir kayıt bulunup illa ki basılıyor. Plak şirketleri basmaktan yoruldu biz satın almaktan sıkılmadık... Ha bir de 7 inçler basılıp duruyor malumunuz...
Hayatım boyunca ne müzik dinlersem dinleyeyim asla sıkılmadığım bir isimdir Hendrix. Yukarıdaki fotoğrafı da hoşuma gitti. El altında bulunsun :)
Mando Gardaş
Son yıllarda daha doğrusu Disney'in Star Wars'a el atması ile ardı arkasına yaşadığımız rezillikler devam ederken, Boba Fett ile alakalı bir dizi yapılacağı haber verilince ulan acaba güzel olur mu diye düşünmedim değil. Üst üste gelen facia filmlerden sonra Disney'ciler Boba Fett yerine Mandalorian'ların hikayesi ile alakalı bir dizi yapmaya karar verdiler.
İlk çıkan fragmanlarda özellikle yukarıdaki görüntü dur bakalım bu farklı galiba dedirtmedi değil. Ama ben seyretmek konusunda bayağı isteksizdim. Sevgili Murat Tireli seyret abi deyince oturup seyrettim tabii ki.
Malum Disney satın almasından sonra Star Wars hikayelerinin bölünmesi ve eskilerin artık hükümsüz kabul edilmesi -canon vs legends- yüzünden kabul etmek gerekir ki, Mandalorian hikayesi -veya lore'u_ bayağı değişmiş durumda. Hatta değişikliklerin ne olduğunu da bilmiyoruz, hatta var mı bilemiyorum. Neyse bunlara çok kafayı takmazsanız Mandalorian dizisi Disney'in en düzgün Star Wars işi olabilir.
Uzayda geçen western hikayesi, çok bilindik sahneler filan deyip burun bükmek tabii ki mümkün ama dizi bize buram buram eski Star Wars filmlerinden esintiler ve bolca da Clone Wars çizgi dizisinden alıntılar içeriyor. Ve bu iyi bir şey...
Eskiden Lucas'ın yaptığı haltı Disney'de tabii ki yaptı. Bir de oyuncağı satılabilir bir karakter var. bebek Yoda... Meh diyorum ama çok da umurumda değil. Dizi güzel. Seyrediniz..
Müzikleri sorarsanız efsane ya... Çok çok iyi...
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)