Hifi Dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hifi Dünyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1900ların Başından Bir Fuar



İkinci Dünya Harbi hatta soğuk savaşın bittiği döneme kadar fuarlar çok önemliydi ve bambaşka anlamları vardı. Ben 80'li yıllardaki İzmir Fuarlarını hatırlıyorum da, özellikle Doğu Bloku pavyonlarında ne büyük coşku olurdu. 1900'lerin başından itibaren ülkeler üreticileri toplar fuarlara beraber gidip diğer milletlere hava atmaya çalışırlardı. Yukarıdaki fotoğrafın tam tarihi belli değil ancak İngiliz pavyonu ve dönemin tüm gramofon üreticilerinin orada olduğu söyleniyor. Düşünsenize meraklılar açısından ne büyük bir olay!

Braun TG 60



Geçen günlerde forumlarımızdan dostumuz Cenk Özdil ile Braun üzerine sohbet ederken bir kaç gün boyunca kendimi Braun tasarımlarına bakar halde buldum kendimi. Yukarıdaki ürün efsanevi tasarımcılardan Dieter Rams tarafından çizilmiş. 1962 ila 1964 yılları arasında üretilen Braun TG 60 makara teyp çalar, firmanın aynı sene çıkarttığı ürünlerle benzer harika ve sade ancak çok şık çizgileri paylaşıyor. Aslında şu tasarımlara bakınca elim "Less and More" isimli kitabı almak üzere Amazon'a gidiyor. Bu kitapta Dieter Rams'ın tasarım anlayışı anlatılıyor, örnekleri ile. Dur bakayım umarım ucuzdur..

Panasonic Reklamı



Eskilerden bir Panasonic hifi reklamı. Ülkemizde Panasonic'ten ziyade biliyorsunuz Technics popülerdir ama malum hepsi aynı ellerde tasarlanmıştır. Ülkemizde 70'lerin öncesindeki Panasonic ekipmana nadiren rastlanıyor. En azından ben çok denk gelmedim. Yazılan çizilenlere göre özellikle Amerika piyasası için üretilen receiver'ların çok kaliteli ve performanslı olduğu söylenir. Dinlemediğim için kişisel bir yorum yok haliyle...

Penneys Kataloğunda Pikaplar



Penneys yılbaşı kataloğundan pikaplar. Yıl 1967. Penneys anladığım kadarı ile hem giyim hem de ev dekor ve aksesuarları satan bir firma. Günümüzde de devam ediyorlar ancak daha çok hazır giyim üzerine yoğunlaşmışlar. Firma 1967 yılbaşısı için müşterilerine çeşitli pikaplar sunmuş. Yazılan çizilenlere göre bu pikaplar zamanında kuvvetli bir olasılıkla Panasonic grubu tarafından üretilmiş. Çeşitli forumlarda üreticinin kesin Japon olduğu yazılıyor çiziliyor ancak kesin bilgi yok herhalde.  Farkında mısınız bilmiyorum, evlerimize son yıllarda gelen firma broşürlerinde yine yukarıdaki renkler ve tonlar ön plana çıkıyor. Bu arada afişteki fiyatlara hiç bakmayın. Ne kadar ucuzlar değil mi?

Symbol Audio Müzik Konsolu


Amerikalı Symbol Audio isimli bir firma, geçmişte evleri süsleyen müzik konsollarının yeniden yorumlanmış versiyonları üretiyor. Firma aslında uygun tipte seçtiği hoparlörleri güzel tasarlanmış ve şık ahşap kaplama ünitelerin içerisine ekliyor. Bu güzel mobilyaların içerisinde ister siz kendi cihazlarınızı isterseniz firmanın sizin için sunduğu cihazları ekliyorsunuz ve modern bir müzik konsoluna sahip oluyorsunuz.

Laf aramızda bu tarz bir konsola sahip olmak isteyenler iyi bir marangoz bularak kendi projelerini yapabilirler. Yukarıdaki tasarım hiç fena değil bence. Siz ne dersiniz...

Rengarenk Gramofonlar


Dünyanın dört bir tarafında gramofon müzeleri var(mış) Denk geldikçe bloğuma eklemeler yapıyorum. Yukarıdaki müze Londra'daymış. Gramofon seversiniz sevmezsiniz orası ayrı ama horn denilen bölümlerindeki renk cümbüşü harika yahu. Zamanında hemen her üretici horn'ları bir bambaşka renklere boyamış. Günümüzde de yavaş yavaş meraklılar dandik de olsa gramofonları böylesine rengarenk boyamaya başladılar. Bende evdeki gramofona mı girişsem acaba :)

Playboy Nisan 2013



Nerede denk geldim bilmiyorum ama ilgimi çekti hemen bloğum için bir kopyasını aldım. Meşhur erkek dergisi bir dönem ülkemizde siyah poşette satılan Playboy, Nisan 2013 sayısını komple müzik temasına ayırmış. Derginin pardon sayının içeriği konusunda hiçbir fikrim yok ama bir yandan da fena halde merak etmiş durumdayım. eBay'den bakıyorum denk gelirse uygun bir fiyata satın alacağım. Kütüphanenin bir köşesinde bulunsun kimseye zararı olmaz...

Paolo Cappello


Yukarıdaki tasarım Paolo Cappello tarafından yapılmış. İlk kez Milan Salone Satellite 2011 fuarında görücüye çıkan bu tasarımın amacı geçmişin görüntüsü ile modern çizgileri birleştirmekmiş. Aslında bu tarz mobilyalara bir çok mağazada rastlıyoruz ancak hoparlörleri ekleyince ve kablolar için özel bir yer düşünülünce, eşya bir anda mobiya olmaktan çıkıp özel bir tasarım objesine dönüşüyor. Bu ürün veya tasarım objesinin fiyatına bir türlü rastlamadım ancak ucuz olduğunu hiç düşünmüyorum. Ayrıca kolaylıkla yapılabilir bir proje meraklılar için...

Beyaz ve Ahşabın Güzelliği



Vay vay vay! Harika bir müzik konsolu daha hem de televizyonu ile. Ancak marka ve modelini ne yazık ki bulamadım. Ancak daha önce gördüklerime pek benzemiyor tahminen bu tasarım Amerikalı bir firmaya aittir. Bu beyaz lake çerçevesi masif ahşap olan hifi ekipmanı ya Amerikalı tasarımcılar veya İskandinav tasarımcılar tarafından pek seviliyor. Özellikle elektronikler günümüzün Peachtree modellerine benziyor uzaktan.

Hifi Mağazası ve Hanımlarımız



Günümüzde pek azımız hifi alışverişlerine eşlerimiz (kız arkadaş, nişanlı vesaire) ile gidebiliyoruz. Bazılarımız ürünlerin fiyatlarını gizliyor, bazılarımız ise fiyatları gizlemese bile "hayatım müzik dinlemek için bu kadar para harcanır mı" mevzuularından bunalmış durumdadır. Tabii ki bu bir genelleme aksi durumlarda vardır. Şimdi kendinizi yukarıdaki fotoğrafın içerisinde hayal edin, eşinizin surat ifadesini ve aklından geçenleri düşünün. Ulan Hakan eve gidince şu elimdeki plağı kafanda kıracağım...

İçim ürperdi...

JBL Reklamı



1970'lerden bir JBL reklamı. Hoparlörün ne olduğunu veya tam yılını bulamadım ancak hoparlörün JBL S99 Athena olduğunu tahmin ediyorum. Beyaz sürücü ve hoparlörün ızgarasından Athena olma olasılığı bana yüksek geldi. Beyaz sürücü muhtemelen meşhur LE14A modeli olması lazım. 35cm boyutunda idi, yukarıdaki reklama bakarsak mantıklı gibi duruyor. Yine afişteki crossover bölümü daha doğrusu hoparlör konnektörü bölümü 1970'lerin JBL'lerine birebir uyuyor. Reklamda her şey iyi hoş o kütükler ne iş anlamadım ama güzel durmuş Allah için!

Ariston Reklamı



Ariston plaklarının İtalya reklamı. İngiliz-Hollanda asıllı sinema oyuncusu Audrey Hepburn'ün kullanıldığı reklam herhalde döneminde büyük ilgi çekmiştir. Sempatik görüntüsü ve masum güzelliği ile bugün bile bir ikon olarak evlerimizde kendisine yer bulan Hepburn, oyuncu olabilmek için İngiltere'ye gidiyor ve ilk filmi "Young Wives Tale"da hızlı bir yükselişe geçiyor. Benim aklıma Audrey Hepburn deyince hemen Breakfast at Tiffany’s geliyor. Bu filmin soundtrack'i ile alakalı bir kaç satır karalamıştım. İsterseniz buradan bakabilirsiniz.

Aldens Kataloğu 1972


Aldens firmasının 1972 yılbaşı kataloğu.Bu firma dönem dönem özel günler için ürünler çıkartırmış. Ürünlerin en önemli özelliği kasalarının rengarenk tasarımlara sahip olmasıymış. Gerek taşınabilir gerekse de stand'lerin üzerinde kullanılan bu tarz pikaplar ülkemizde de son derece popülerdi ancak son yıllarda talep çok daha fazla. Birileri uyanıp ülkemizde böyle ürünler yaparsa eminim ki bayağı para kazanırlar. Bu arada ürünlerin altındaki fiyatlara dikkat. Oldukça uygun değil mi?

Admiral Triple-Play Automatic Phonograph


Dünya harbi sonrasında Admiral firması bayağı popüler hale gelmiş sanırım. Günümüzde özellikle antika radyo platformalarında bu firmanın ismini çok görüyorum. Bu arada klasik radyolardan hariç, çok ilginç hoparlörler de üretmiş firma. Firma 1949 yılında Triple-Play Automatic Phonograph ismini verdiği bir kampanyaya başlıyor. Triple-Play aslında bildiğimiz anlamda 3 farklı devir desteğine deniyormuş, yani 33, 45 ve 78 devir. Afişteki Miracle Arm'ı görünce bir ürperdim. Bu kollar, uçlarındaki garip iğneler yüzünden plakları kara saban gibi çizerdi :)

Sigurd Larsen - The Shrine



Sigurd Larsen, Almantya Berlin'de yaşayan Danimarkalı bir mimar ve tasarımcı. Bu sayfada resimlerini gördüğünüz tasarımın ismi "The Shrine" Bir dizi çekmece ve dolabın birleşimi olarak tasarlanan ürün kişisel şeylerin dar bir alanda saklanmasına izin veriyor. Hatta ortasında ayrıca gizli bir bölmeye sahip. Aslında hemen her şey için kullanılabilecek tasarım bir nevi müzik setine dönüştürülmüş ve içerisinde kulaklık, bir miktar plak ve hatta bir pikap saklayacak şekle getirilmiş.



Geleneksel ağaç işleme tekniği ile yapılmış ürün Alman tarzı pirinç anahtarla ile açılan kilitlere sahip. Tahta işçiliği Christoph Kargel tarafından yapılmış. Fiyatı yaklaşık 5.000 Euro. En aşağıda konuyla alakalı bir video bulabilirsiniz...



Kenwood Spectrum Series



Kenwood Spectrum Series ülkemizde de bir dönemler çok sevilirdi. Yanlış anımsamıyorsam 1980'ler döneminde o kat kat müzik setlerinin popüler olduğu yıllarda pazarın ihtiyaçlarına Kenwood firmasının yanıtı işte bu Spectrum serileri idi. Hatırlarsanız o yıllarda böyle müzik setleri kendi kabinleri ile satılır ve ne kadar bol kat olursa o kadar makbul idiler. Pikap, kasetçalar, radyo olmaz ise olmazdı ve tercihen bol ışıklı ekolayzırları olmasını isterdik. Bugünlerde sadece güzel bir anı olarak kaldı bu sistemler. Bu arada hazırlanan reklam afişi de evlere şenlikmiş :)

Sylvania Electric



1940'lı yıllardan meşhur Sylvania Electric firmasının reklamı. Evet bugün o peşinde koştuğumuz NOS tüpleri üreten firma. Firma bu reklamında yeni geliştirdiği özel tüplerin reklamını yapıyor. Bu tüpleri özellikle FM bandından çalışan radyolar ve o dönem yavaş yavaş ortalığa çıkmaya başlayan televizyonlar için özel olarak üretmişler. Tabii ki savaş döneminden çıkılmış ve tüpler aslında radar sistemlerinde kullanılıyormuş.

Tokyo Horns



Bir dönem dünyanın en büyük hoparlörü olarak lanse edilen bu hoparlör daha doğrusu horn hoparlör sistemi Tokyo'da yapılan bir teknoloji fuarı için özel olarak üretilmiş. Devasa yapıyı önünde duran amcaya bakarak anlayabilmek mümkün. Hifi meraklılarının yazıp çizdiklerine göre 1940'ların sonlarında bu tarz tiz ve mid ünitelerinin kullanılması anlamında bu hoparlör sistemi bir nevi öncülerden sayılıyormuş. Bahsedilen sürücüler hoparlörün en üst bölümünde görülen sürücüler. Günümüzde de büyük hoparlör üreticilerinden bir bölümü bu tarz horn'lar kullanarak pazara ürünlerini sunuyorlar.

Ham Tips from RCA



Yukarıdaki ilan 1941 yılında. Bu yıllarda meraklıların hifi dünyasına adım atmasını sağlayacak tek şey dergilerdi. Bu dergilerde bir çok proje bulunuyor ve meraklılar bunları yaparak bir müzik setine sahip olabiliyorlardı. Bu dergilerde yazan çizen amatör veya profesyonel yazarların yanında firmalarında makaleleri yayınlanıyordu. Herhalde bunlara günümüzde "advertoriyal" deniyor. Yukarıdaki makalede RCA firması yeni pazara sunduğu tüplerde filaman sisteminde yaptığı değişiklik ve gelişmelerle amplifikatörlerimizdeki "hum" seslerini azaltabileceğimizi anlatmış. Aslında böyle bir arşiv bugün bile oldukça zihin açısı olabiliyor. Aradan geçen senelere daha doğrusu yarım asıra rağmen tüp dünyasında yeni bir şey yok aslında...

Pioneer Music Center



Oh oh bunları ben çok severim. Ecnebiler bunlara Music Center diyorlar yani Müzik Merkezi. Bu sistemler, amplifikatör, radyo, pikap ve zaman zaman kasetçalar hatta manyetik bant çalar dahi içerebiliyorlar. Bu sistemler zamanında Japon markalarından değil de, daha çok Alman markalarından bulunur ülkemizde. Benim de bir ara elimden Grundig markası geçmişti. Bu sistemlerin en önemli özelliği bir stand'ın üzerinde derli toplu tüm ihityaçlarınızı giderebilmesi. Günümüzde tabii daha küçük cihazlar benzer konseptte üretiliyor ama bunlar yeniler yanında hükümet gibi....