Masaki Ashizawai Kondo'yu Anlatıyor (İngilizce Altyazı Eklendi)
Bakın baştan söyleyeyim yukarıdaki video Japonca ve hiçbirimiz bir şey anlamayacağız. Ancak videodaki görüntüler çok hoş. Kondo'nun şu an başındaki kişi olan Masaki Ashizawai firmayı ve ürünlerini anlatıyor. Bunu yaparken neredeyse tüm Kondo ürünlerini görebilmek mümkün. Zaten 5 dakika civarında sürüyor. Bir göz atın boş zamanınızda :)
Güncelleme videonun İngilizce alt yazılısı bulundu ve aşağıya eklendi....
Ne Severim Eski Radyoları

Haydi bakalım hayırlısı. Adım adım eski lambalı radyolar genç yaşlardaki kitlelerin ilgisini çekmeye başladı. Bu sürecin sonunda ne olacağını hepimiz biliyoruz. Tabii ki fiyatlar artacak. Bir çok sitede özellikle de fotoğrafçılık ile alakalı sitelerde yukarıdaki tarzda fotoğraf hatta illüstrasyonlara denk gelmek mümkün. Yukarıdaki fotoğrafla bayağı oynanmış ama sonuç eğlenceli gözüküyor.
Ürkünç Kardan Adam
Scary Snowman'i tanıyan var mıdır bilmem. Ben uzun zamandır takip ediyorum. Olay aslında bir kardan adam kostümü giyen bir arkadaşın yoldan gelip geçenleri korkutmasına dayanıyor. Sanırım bu sıralar dördüncü senesinde arkadaşlar. Bayağı komik işler olabildiği gibi arada sırada şaka yapan adamların dayağı yedikleri de oluyor. Amcalar Amerikalı ve farklı yerlerde bu korkutma işini yapıyorlar. Yukarıdaki video Rhode Island'ta bilindik bir sokakta çekilmiş. Zannedersem üniversite sayesine çevrede bayağı genç olması sebebi ile bu sokağı seçmişler. Neyse konuyu uzatmayayım. Videonun yaklaşık 1. dakikasında korkan arkadaşlar Türkçe saydırıyorlar. Dünyanın ne kadar küçüldüğüne bir kanıt. Belki ilgilenen olur diyerek yazayım dedim. Sizce Türkiye'de bu şaka yapılsa neler olur...
Hiç Görmediğim Bir TDK Kaset

Seneler boyu elimden hemen her tip boş kaset geçmişti ama TDK'nın bu modeline hiç rastlamadım. Muhtemelen alüminyumdan üretilen bu formu daha önce daha önce gördüğümü de hatırlamıyorum. TDK markasının üst model kasetleri ile her zaman başarılı sonuçlar alınırdı ama ülkemizde fiyatları çok pahalıydı. Bu modeli hatırlayan var mı acaba okucularımızdan?
Müslüm Gürses'in Ardından Birkaç Satır

Müslüm Gürses'i de kaybettik. Kendisi ile tanışmam yine üniversite yıllarında İzmir'de sanayi sitesinde çalıştığım yıllarda olmuştu. O dönemleri bloğumda bir kaç kere anlatmaya çalıştım. Kaset satıcılarının seyyar arabalarda bangır bangır müzik çalarak ortalarda gezindiği bu garip ortamda Müslüm Gürses'in gerçekten fanatik bir dinleyicisi vardı. O dönemlerde işyerimizde bir çırağımız vardı. Esmer bir çocuktu, adını hatırlamıyorum. Gözleri felfecir okurdu, zeki bir velet idi. İki ismi çok severdi Ferdi ve Müslüm. Çalışarak biriktirdiği paralar ile albümlerini satın alır, naif bir şekilde koleksiyon yapardı. O yıllarda çok sert müzik dinliyordum ve ne yalan söyleyeyim bu akımları pek sevmezdim. Ama bir gerçeğin içerisinde yaşadığımı biliyordum, bu insanlar duygularına tercüman olması için o burun kıvrılan müzisyenleri seçmişler. Onları kendilerine yakın hissediyorlardı. Bu çocukların hiçbirisi iyi bir okulda okumamışlardı, küçücük yaşlarında insanın ruhunu körelten sanayi sitelerinde çalışmaya başlamışlardı. Onların duygularına örneğin Iron Maiden hitap etmezdi, zaten ne anlattıklarını da anlamazlardı. Onların ruhlarına hitap eden Orhan idi, Ferdi idi, Müslüm idi.
Yazık çocukcağız biriktirdiği paralarla aldığı kasetleri Hakan abisine beğendirmek için uğraşırdı. Oturur dinlerdim bende. Ne yapayım. Heves etmiş. Ama hafızamda pek azı kalmıştı dinlediklerimin ta ki askere kadar.
Azer Bülbül'ün vefatının ardından yazdığım yazıda olduğu gibi hafızam askerde yenilendi. Bir ortam ki, herkes bu tarz müziği dinliyor, bende dinliyorum yapacak bir şey yok. Zaman zaman adamlar bazı konularda haklı diyorum. Adam haklı Beyler durumu :) Gerçekten yerel sorunlardan bahsediyorlar, başlık parası, yokluk vesaire.
Zaman geçiyor Müslüm Gürses tarzını değiştiriyor. Murathan Mungan ile kesişen yolları Gürses''i bambaşka bir dinleyici kitlesi ile tanıştırıyor. Bu bir değişim süreci. Kızan oluyor, bağrına basan da. Ama herkes bir şeyi gayet iyi biliyor. Geçmişteki gibi geniş arabesk dinleyicisi kitleleri yok artık. Sanayi sitelerinde ter döken zamane gençleri artık Orhan, Müslüm, Ferdi dinlemiyor. DJ Tiesto, Paul van Dyk, Armin van Buuren dinliyorlar. Toplum 20 sene içerisinde batılılaşmayı başarmış. Güler misin, ağlar mısın...
Müzik dünyasında varolabilmenin, belki de vefatına kadar sevdiği işi yapmayı yani şarkı söylemeyi başarmış bir insan Müslüm Gürses. Sevelim veya sevmeyelim, müzik dünyamızın önemli bir figürü vefat etti. Allah rahmet eylesin.
Plaklı Kumaşlar veya Kumaş Üzerinde Plaklar

Bu aralar vintage, retro ve pop art desenleri pek bir moda biliyorsunuz. Her türden kumaş bulabilmek mümkün. Perdeler, yatak takımları (nevresim deniyor galiba) yemek servisleri yani kumaştan ne üretiliyorsa binbirt çeşit desen bulabilmek mümkün. Tabii bir de işin kaplama kumaşları var. Bu kumaşlar ile evinizde varolan mobilyaların yüzlerini değiştiriyorsunuz ve açıkçası pek pahalı değiller. Bir sitede bu kumaşlardan plaklı olan bir tanesi denk geldi. Uygulanmış hali yukarıda. Hiç fena gözükmüyor değil mi?
Criterion Tüplü Amplifikatörler

Geçmişten bugüne amplifikatör fiyatları nereden nerelere gelmiş:) Criterion benim daha önce duymadığım bir üretici. Araştırdığım kadarı ile küçük bir firma hatta kendisini laboratuvar olarak nitelendiriyor. O dönemlerde gelenek olduğu üzere ampliler 2 şekilde satılıyor. Kit halinde ve fabrikada montajlanmış şekilde. Kit şeklinde satılan amplilerin tüm parçaları size paket içerisinde geliyor ve adım adım siz birleştiriyorsunuz. Günümüzde Amerikalı Bottlehead ve Japon Sun Audio gibi firmalar bu geleneği devam ettiriyorlar. Tabii ki daha fazla para verip sizin yerine montajlanmış halini de satın alabiliyorsunuz. Günümüzdeki firmalarda da aynı seçenek taibi ki var.
Hoparlör Anıtı

Almanya'da yapılan bu çalışma bir açık hava enstalasyonu. Fransızcadan çevirisi yerleşim ama nedense dilimizde pek kullanılmıyor. Serginin konusu, amacı veya hedefi konusunda bir fikrim yok muhtemelen rastgele ortaya çıkmış bir çalışma. Hoparlörlerin bir çoğu eski müzik setlerinden çıkmış muhtemelen ancak bazı tanıdık dostları da görebilmek mümkün. Serginin amacı neydi acaba?
C Tipi Triyod Tüp Üretimi
Youtube mahlası Glasslinger olan bir meraklı C tipi olarak tanımlanan triyod tüplerin üretimi ile alakalı bir video yayınlamış. Yukarıdaki video neredeyse 1 saat civarında sürüyor ve ne yazık ki İngilizce. Ancak bu uzun video aynı zamanda triyod tüplerin üretim süreçleri ve özellikleri ile alakalı güzel bilgiler içeriyor. C tipi tüpler ilk kez Captain H. Round tarafından British Marconi Co. için 1913 yılında tasarlanmış. Yüksek frekanslarda yüksek gain sağlayan bu tüp zaman içerisinde unutulmuş. Glasslinger video'da da anlayacağınız gibi bugün bu tüpleri üretebilen ender insanlardan bir tanesi. Keyifli seyirler...
Plak Duvarı

Hollanda'da eski bir duvar üzerine yapılan reklam çalışması. Aslında bu reklamın Music On Vinyl (MOV) firmasının işi olabileceğini düşündüm ilk bakışta. Biliyorsunuz firmanın buna çok benzeyen bir duvar kağıdı vardır web sitesinde. Neyse kimin ise, kimin! Sonuçta harika bir fikir. Hoş böyle bir çalışmayı ülkemizde yapsanız neler olabileceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. İlla ki futbol taraftarlarının karşı takıma yazdığı bol küfürlü sloganlar, saçma sapan bir sürü afiş ve her türden absürtlüğü en geç bir hafta içerisinde görürdük bu çalışmanın üzerinde. Nasıl bir memlekette yaşıyoruz yahu...
Seyyar Plak Satıcısı

Bundan uzun seneler önce İzmir'de I. Sanayi Sitesinde çalışırken seyyar kaset satıcılarını hatırlıyorum. Bu amcalar dönemin moda arabesk, taverna ve fantezi adı verilen müziklerini son ses çalarak ortalıkta dolaşan ve dolayısıyla işin ticaretini yapan amcalardı. O dönemlerin neredeyse tüm önde gelen isimlerini bu amcalar sayesinde tanıdım. Acıların kadını Bergen, evlerinin önü boyalı direk şarkıyı kesip haydi sahneye diyen piyanist şantör Arif Susam'ı, insanların uğruna kendi vücutlarına tercihen kollarına faça attıkları Müslüm Babayı o dönemlerde tanıdım. Bu amcalar saatlerce dükkanın önünde dururlardı ve çaldıkları kasetlerin sonu gelmezdi. Tabii ben o dönemlerde Iron Maiden dinleyen bir genç idim. Anlayacağınız durum fena bir kavram karmaşası.
Neyse bizdeki seyyar kaset satan amcalar gibi Amerika'da da seyyar plak satan amcalar varmış zamanında. Yukarıdaki fotoğrafı görünce ilk aklıma gelen şey, bizim akset satan amcalar olunca konu uzadı işte...
Uzun Günler

Valla plak dinlemenin hayatımdaki önemi en az çizgiyle bu kadar güzel anlatılabilirdi sanırım. Çizim Lane Nelson tarafından yapılmış bir blog sitesinde denk geldim ve hemen ekledim tabii ki bloğuma :)
Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; An Education

An Education, 2009 yapımı bir film. Film bir Amerikan-İngiliz ortak yapımı sayılabilir. İngiliz gazeteci Lynn Barber'ın anılarına dayandırılan film 2009 yılında en iyi görüntü ve en iyi aktrist alanlarında Oscar Ödüllerine aday gösterilmişti. Filmin konusu meşhur Oxford üniversitesine giren genç bir kız ile pek dürüst olmayan bir erkek ile ilişkilerini anlatıyor. Arkadaşımız kızı tabii ki harika restoranlara, güzel partilere götürerek kandırıyor. Ancak kızcağız sonunda gerçekleri anlamaya başlıyor. Daha fazlasını anlatmayayım filmin keyfi kaçmasın. Daha çok çiftlerin birlikte izleyebilecekleri bir film. Yukarıda filmden bir enstantane görüyorsunuz.
Renkli Kasetler

Eskiden kasetlerin hüküm sürdüğü çağlarda bir anda ortaya çıkan renkli kaset akımını hatırlıyor musunuz? Hatta yerli üretici RAKS bile o dönemlerde böyle renkli kasetleri piyasaya sunmuştu. Ben ilk önce Maxell markasında görmüştüm bu kasetleri. Yurtdışında bir müzik mağazasında turuncu renk kasetleri görünce hemen satın almıştım. Tabii rengarenk seçenekler vardı. Geçenlerde internette gezinirken bu trendi kimin başlattığına dair bayağı yazışma vardı. Söylenenlere göre ilk renkli kaset Sony tarafından pazara sunulmuş. Kimse emin değil tabii :)
Yeni Oyuncak: Grundig TK245 Deluxe

Aslında oyuncağım pek yeni değil. Daha önce amcam Serbülent Cez'in evinden almıştım bu güzel manyetik bant okuyucuyu. Ancak zaman içerisinde Revox B77 edinince bu güzel cihaz bir köşeye kalkmıştı. Son dönemlerde Revox'tan sıkılınca depodan çıkarttım ve eve getirdim. Eğlenceli bir cihaz Grundig TK245 Deluxe. Hoş tabii ki özellik ve donanım olarak Revox'un yakınına bile gelemez. Ancak nedense benim hoşuma gidiyor. Sanırım Revox'u kısa zaman içerisinde elimden çıkartıp, Grundig ile yaşamaya devam edeceğim. Tabii rahat durmayıp teknik şemaları indirip yavaş yavaş eski güzel günlerine getirmeye çalışıyorum. Bir kaç eksik veya yıpranmış parçayı şans eseri tedarik ettim. Orijinal logolu Grundig bantları bulmayı da başardım. Aslına bakarsanız manyaklık işte. Allah'tan okuyucularımın beni anlıyordur. Aslında bu işlerle uğraşan kimse normal değil:)
Neyse ilerleme kaydettikçe buraya da eklerim...
Video: Plak Toplamanın B**kunu Çıkartmamak Lazım!
Yukarıdaki video oldukça eğlenceli. Özet geçmek gerekirse; DJ'lik ve prodüktörlük yapan Harry Love isimli vatandaş, bol bol plağa sahiptir. Ancak işin dozajını kaçırınca evin her tarafı, mutfak, antre hatta tuvalet bile plak ile dolar. Garip vatandaşın kız arkadaşı videoda fazla bir şey söylemiyor ama tahminen cinnet geçirip "ya ben ya plakların" diyor. Geleneksel olduğu şekilde "çocuğumu da alır anamın evine dönerim" restinin ardından çaresiz DJ arkadaşımız IKEA'dan yardım ister. IKEA'cılarda bu zavallı vatandaşa acıyıp müzik odasını adam ederler. Video kısaca böyle bir konuya sahip.
Tabi videoda bazı muallak olaylar var, örneğin bu düzenleme çalışmasını IKEA'cılar mı finanse ediyor yoksa İngiliz arkadaş para mı harcamış belli değil. Kız arkadaşının videodaki ilk görüntüsüne bakarsak finansmanı IKEA'cıların yaptığını tahmin ediyorum. Hanım kızımız bir "oh" geçip videonun sonunda takmış takıştırmış olduğuna göre büyük ihtimal finansman IKEA'cılar tarafından sağlanmış. Tabii hanım kızımızın ilk görüntülerinde kız arkadaş olarak etiketlenmiş. Haliyle ortalıkta dolaşan velet biraz kafa karıştırıyor. Evlilik yok, çocuk var; sakat işler :)
Espri bir yana keyifli bir video. Seyretmenizi tavsiye ederim.
Abbey Road: Kazaran Orada Olmak

Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz amcanın ismi Paul Cole. Amerika'nın Florida kentinde yaşayan Cole, 1969 yılında eşiyle beraber İngiltere'ye tatile gitmiş. Londra'da bulundukları gün, Beatles'ın meşhur Abbey Road albümünü plak kapağı çekiliyormuş. Cole o enstantanede orada bulunuyormuş ve bu kılıksızlar (Beatles üyeleri için söylüyor) ne yapıyor diye bakarken fotoğraf karesinin içerine girmiş. Tabii o sırada bu olayın farkında değil.
Neyse bundan bir sene sonra eşi albümü görünce Cole'u tanıyor ve plağı alıp eve geliyor. Ancak Cole albümü hayat boyu hiç dinlemiyor. Gerekçesi de şu, zamanında Beatles'ı televizyonda dinlemiştim müzik tarzları hiç hoşuma gitmedi. Ben zaten klasik müzik dinleyicisiyim ne işim olur Beatles'la demiş.
Dünyanın en ünlü plak kapaklarından bir tanesinde kazaran bulunan bir kişinin hikayesi buymuş işte. Çok eğlendim orijinal haberi okurken, bloğuma da ekleyeyim dedim:)
Aranıyor; Fuji S2950 Elektrik Adaptörü

Fuji S2950 fotoğraf makinem için elektrik adaptörü arıyorum. Aradığım parçaların kodları şu şekilde; AC Power Adapter AC-5VX ve DC coupler CP-04. Yanılıp Fuji Türkiye'ye sorayım dedim dakikalarca oradan oraya aktarıldıktan sonra böyle bir ürün yok cevabını aldım ama Fuji'nin Amerika (hatta tüm ülkelerde) bu adaptörler var. Hatta eBay gibi sitelerde yan sanayi versiyonlarını almak mümkün. Yurtdışından almadan önce şansımı buradan deneyeyim dedim. Elinde olup satmak isteyen olursa aşağıya bir not bırakması yeterli.
Şimdiden teşekkürler
Ekleme: AC Power Adapter AC-5VX ve DC coupler CP-04 operasyonunu tamamladım. Artık makinemi elektriğe bağlı şekilde pil ile uğraşmadan kullanabiliyorum. Ayrıntılar için buraya tıklayabilirsiniz.
Evin Neresidir?

İnternette gezinirken denk geldiğim çok hoşuma giden bir illüstrasyon. Yazı kısmını çevirmek gerekirse "evin pikabımın olduğu yerdir" Eminim ki bu şekilde düşünen bir çok okuyucum vardır. Aslında buna benzer bir poster yapsam bayağı satılacağına eminim. Bu aralar kafam ticarete çalışmaya başladı, hadi hayırlısı :)
Kaydol:
Yorumlar
(
Atom
)































