Blog Action Day 2009: İklim Değişikliği Konusu




Bu sene ilk kez Stereo Mecmuası olarak toplu bir hareketin parçası olmaya karar verdik. Hareketin ismi Blog Action Day. Mantık çok basit ve etkili Ekim 15 günü tüm dünyadan binlerce site, blog ve benzeri platform o sene ile ilgili belirlenmiş konuda yazı yazıyorlar. Ayrıntılı bilgiyi www.blogactionday.org adresinde bulabilirsiniz. Bu seneki konu iklim değişikliği.

Söyle bir durup düşündüğünüzde iklim değişikliği 20-25 sene önce filmlerde görüp tüylerimizin ülperdiği fantastik/gerilimsel bir ütopya iken 21. yüzyılın başlarında hayatlarımızın “tatsız” bir parçası haline geldi. İklim değişikliğinin en önemli sebebi küresel ısınma. Bilimsel verilere göre 20. yüzyılda küresel sıcaklık yaklaşık “1” derece arttı. Bu “1” derece belki gözünüzde önemli ve etkili bir rakam değil ancak sıcaklığın artması ile buzulların erimesi sonucunda deniz seviyesinde endişe verici bir yükselme görülüyor. Bu konuda çalışmalar yapan Uluslararası İklim Değişikliği Paneli gibi kuruluşların öngörü raporları bile endişeleri arttıran cinsten. Ülkemizdeki sıcaklık önümüzdeki yıllarda 4 ila 5 derece arasında artış gösterecek. Bu artış ülkemizdeki su kaynaklarının azalmasına, kuraklığa ve daha fazla doğal afete yol açacak. Geçtiğimiz senelerde ülke çapında yaşadığımız ve büyük şehirlerimizde de etkili olan susuzluk, ülkemizin tarım üretiminin düşmesi, son birkaç senedir artan ve şiddeti ülkemizdeki kötü kentleşme ile daha da öldürücü hale gelen seller, su baskınları ve diğer doğal afetler geleceğin sadece basit ama insanı düşündüren ipuçları. Kömür ve benzin gibi fosil yakıtların kullanımı, ülkemizdeki plansız ve çarpık sanayileşme, bir türlü kontrol altına alamadığımız dengesiz nüfus artışı, bazen devlet eliyle, bazen piknik keyfi uğruna, bazen dikkatsizlikten, bazen kasıtlı olarak yokedilen ormanlar ve onlarca faktör bireysel olarak hepimizin dünyamıza ve ülkemize verdiği zararlardan sadece birkaç tanesi. Sonuç olarak geleceğimizi yokediyoruz ne yazık ki.

İklim değişikliği ile savaşın başlangıcı bireysel bilinçlenme ile başlıyor. Özellikle çocuklarımızı çevreye dost yetiştirmek ülkemizin geleceği için çok önemli. Evimizdeki klozetlerin sifon ayarlarını düşürmek, enerji tasarrufu yapmak için yeni nesil ampüller kullanmak, ulaşım için arabamızı kullanmak yerine eğer yaşadığımız şehirde var ise metroyu kullanmak günlük yaşantımızda kolaylıkla yapabileceğimiz şeyler. Sitemizin okuyucularının büyük bir kısmını oluşturan odyofil ve videofiller için bile yapabileceğimiz birçok şey var,
  • Müzik ve ev sineması sistemlerimizi kullanmadığımız zaman stand-by konumuna geçirmek yerine kapatmak.
  • Uzaktan kumandalarımız ve diğer teknolojik oyuncaklarımızda kullandığımız pilleri günlük çöplerimizin içerisine atmayıp özel atık kutularına atmak.
  • Özellikle teknolojiyi yakından takip ederek sıklıkla ürün değiştiren okuyucularımızın çevre duyarlılığına sahip daha az enerji tüketen cihazları tercih etmeleri.
  • Hem bütçemizi sarsmayacak hemde akustik olarak daha iyi sonuç verecek mekanlarımıza uygun ses sistemleri almak. Bunu bir örnekle açıklayayım 20-25 metrekarelik bir dinleme odasına asla kullanamayacağınız 400W’lık bir ampli almak yerine daha düşük güçlü bir ampli almak bile mantıklı düşündüğünüzde çevreci bir yaklaşım olarak nitelendirilebilir.
  • Akşam yapacağımız dinleti için sistemi sabahtan ısınması için açmak yerine eve gelmeden yeterli süre önce elektrik akışını sağlayabilecek zaman ayarlı elektrik sistemleri kullanmak.

Bu konuda sizlerinde aklına farklı fikirler geliyorsa lütfen aşağıdaki yorum bölümüne yazınız. Sonuç olarak hepimiz bu dünyanın bir parçasıyız, o daha kötüye gittiğinde bizim yaşamlarımızda ona paralel şekilde kötüleşecektir.

Hifi Sitelerine Ne Oluyor?



Son günlerde hatta son altı aydır Türkiye'deki hifi konulu ticari firma siteleri dahil olmak üzere, forum, blog, satış sitesi ve her türden dijital platform için tatsız durumlar var. Neredeyse tüm sitelerde anormal bir düşme söz konusu. Alexa üzerinden takip ettiğimiz tüm veriler bu düşüşü doğruluyor. İstatistikleri bir kenara bırakırsak hifi dünyamızın en hareketli alanları olan alım satım siteleri ve forumlardaki gözle görülür durağanlık bile rakamlarla uğraşmadan durumun vehametini gözler önüne seriyor. Stereo Mecmuası forumları dahil tüm forumlarda konu açma ve mesaj yazma sıklığı azalırken, genel ziyaretçi sayılarında yüzlerce olarak ifade edilebilecek düşmeler gözleniyor. Son arama trend raporlarımızda bir önceki seneye göre temel hifi kavramlarının aranma sıklığı bile anormal düşüşü gösteriyor. Bu durumun ters olduğu iki şehir var; Eskişehir ve Kocaeli. Sadece bu iki kent yaşayan hifi meraklıları internet gezintilerini arttırarak devam ettiriyorlar.

Alexa istatistiklerinde de benzer bir durum söz konusu. Türk hifi siteleri (ticari veya değil) yüzlerce ve binlerce sıra birden düşmüş durumdalar. Tabii ki Stereo Mecmuasında da benzer bir durum sözkonusu. Bir önceki aya göre 150.000 sıra birden düşmüş durumdayız. Ancak bu bize özgü bir durum değil, sektör genelinde durum daha da vahim. Not olarak tüm siteler arasında -genel forum siteleri hariç- liderliğimiz açık ara sürmekte. Tabii normal insanlar olsaydık bununla böbülenir, lideriz, en büyüğüz diye atar tutardık. Ancak görünen durum en azından web siteleri için pek parlak değil. Ne olduğunu iyi anlamalıyız.



Geçtiğimiz yaz ayları boyunca özellikle ev sineması, LCD ve OLED gibi televizyon teknolojileri konusunda yaşanan internet trafiği artışı son bir ayda oldukça azalmış görünüyor. Özellikle Anadolu'nun güney ve doğusundaki sanayileşmiş kentlerde görünen hızlı trafik son bir aydır oldukça durağanlaşmış durumda. Yaz sonu fiyatlarda düşme beklentisi sebebi ile satınalmaya yönelik bir trafik olarak düşündüğümüz artış hem fiyatlardaki beklenen düşmelerin olmaması hemde okul açılışı ile artacağı düşünülen ekonomik hareketliliğin beklentilere cevap vermemesi sonucunda düşme eğilimine bırakmış durumda. Bu sektörde en büyük trafik artışı medya tank olarak isimlendirilen cihazlar ve markaları çevresinde yoğunlaşmış gözükmekte.



Eski trafiğin nereye doğru kaydığını gözlemlemek amacı ile genel müzik trendlerine baktığımızda yine ciddi bir düşüş ile karşı karşıyayız. Yazın son aylarından itibaren genel olarak tüm Türkiye'de bir miktar trafik düşüşü yaşanıyor. Son bir kaç haftada ise düşüşün hızı artmış durumda. Normalde geçen sene okulların açıldığı dönemde bu trendin tam tersini görüyorduk. Bunun sebebi beklenen bir çok albümün çıkışının gecikmesi olarak gösterilse de genel anlamda müzik konusunda da bir düşme söz konusu.



Müzik piyasasında ise caz, klasik ve blues gibi daha az dinleyici kitlesine sahip türlerin genel anlamda düşüş eğiliminden etkilenmedikleri görülüyor. Bu dinleyici kitlesi ne olursa olsun geçen seneki internet trafiğine yakın değerlerde arama yapmış. Pop dinleyicilerinin internet hareketliliği ise yaz sonu olması itibarı ile düşüşe geçmiş durumda. Rock müzik içinde benzer bir durum söz konusu. İnternet trafiğinde en yüksek artışı sağlayan müzik türü ise Rap. Görünen o ki yıl sonuna doğru eğer beklenen albümler çıkarsa rap müziğine ilgi geçen seneki değerler ile eşitlenecek gibi.

Bu durumu önümüzdeki ay boyunca gözlemlemeye devam edeceğiz. Hifi ve ev sineması sistemlerine meraklı insanların müzik ve benzeri konulara yönelmediği analizlerden belli oluyor. Anlayabildiğimiz kadarı ile göreceli olarak daha ucuz ve az harcama gerektiren fotoğrafçılık gibi ikincil hobiler hifinin önüne geçmiş olabilir. Bu sene yaz bitmiş olmasına rağmen fotoğrafçılık ve bu konuyla ilgili alt başlıklarda genel trafik artıyor.

Bu gözlemleri neden yazdım. Stereo Mecmuası'nın başarısındaki sır rakamların dilinde saklı diye hep söylüyorum. Rakamları nasıl okuyacağımız ve ne konulara ağırlık vermemiz gerektiği konusunda ilk kez böylesine belirsiz bir dönem yaşıyoruz iki senelik süreçte. Bu durumu paylaşmamın bir diğer sebebi ise kullanıcıların görüşlerini alabilmek. Hifi platformlarımızı tekrar canlandırmak için neler yapabiliriz galiba hepimizin düşünmesi gerekli.

IKEA Expedit Yeni Modeller!


Daha önce burada IKEA Expedit serisi hakkında biz plakseverlerin bakış açısından bir kaç satır karalamıştım. Yeni 2009 sonu 2010 kataloğunda IKEA Expedit serisini biraz daha genişletmiş ve renk seçenekleri konusunda gelişme sağlamış. Artık ceviz görünümlü kaplamaya sahip Expedit'lerde mevcut. Ancak asıl güzel gelişme 4 gözlü minik kitaplıklar. Bu yeni ürünler sayesinde evdeki boşluklara daha fazla plak yerleştirme gibi bir imkan var. Meraklılara duyurulur!

Tatil Bitti, Yola Devam!


Bayram tatili boyunca Stereo Mecmuası operasyonları bir miktar seyrekleşti. Aradaki farkı kapatabilmek için bir kaç gün boyunca forumlarımızı, müzik ve hifi haberler bölümlerimizi ciddi bir bombardımana tutacağız. Ancak standart işleyişimize gelecek hafta içerisinde ulaşmayı planlıyoruz. Bir yandan yeni sayımızında hazırlıkları devam ediyor. Hatta belki yeni sayımızdan önce araya mini bir fuar özel sayısı sıkıştırma ihtimalimizde var. Tabii önümüzdeki hafta içerisinde duyurmayı planladığımız bir projemizde var. Şu an sayfa tasarımı aşamasındayız. ben ise kendi işlerimle ilgili yoğunluktan dolayı Türkiye'de İnternet Hifi tarihi yazı dizisini biraz geciktirdim. En kısa zamanda bu bölüme de devam edeceğim. Günler, saatler ve dakikalar yetmiyor ne yazık ki daha fazlasını yapmamıza. Okuyucularımızdan da böyle dönemlerde destek bekliyoruz tabii. Bu hafta akşamları yoğun bir mesai bizleri bekliyor anlaşılan.

Last FM ve Myspace Yasaklandı!


Gözümüz aydın Last FM ve Myspace ülkemizdeki sansürcülüğün yeni kurbanı oldular. Last FM bildiğiniz gibi CBS Interactive bünyesinde yayın yapan bir internet radyosu. EMI, Warner Music Group gibi dev plak şirketlerinin müzisyenlerinin yanında binlerce bağımsız müzisyenin şarkıları dinlenebilir. Myspace ise özellikle müzisyenler tarafından tercih edilen, haberlerin ve yeniliklerin paylaşıldığı, şarkılara yer verilen bir siteydi. Bildiğiniz üzere Stereo Mecmuası'nında kendi MySpace sayfaları mevcut(tu)

Ülkemizde bir sitenin kapatılması için dava açılması gerekiyor. Bu iki siteninde kapatılmasına yönelik davaları M**AP'ın açtığı dedikoduları var. M**AP müzik yapımcılarının oluşturduğu meslek birliğinin adı. Kendilerini son yıllarda korsanla mücadele adamış bir kurum. Aynı zamanda günümüzde ülkemizde müzik endüstrisinin çökmesine sebep olan bir kurumdur bence.

Nedense ülkemizde yakalanan korsan albümlerin, korsan DVD'lerin basın önünde buldozerlerle yok edilmesine korsanla mücadele deniyor. Ancak asıl önemli olan müziğin bir kültür hadisesi olduğunun anlatılması alanında M**AP'ın bir işe yaramadığını görmek mümkün.

Ülkemizde müzik hemen her yaştan insanlar tarafından dinleniyor olsa da en büyük pazar gençler. Ancak ülkemizin ekonomik durumları gayet belliyken gençlerin bir albüme 30TL para vermesini beklemek saflık olur. Müzik insanlarımız ve onların oluşturduğu meslek birlikleri nedense müzik endüstrisinde KDV'nin, ÖTV'nin ve diğer vergilerin peşine düşmek yerine hep kendileri dışındaki faktörlerden dolayı müzikseverleri suçladı. Heleki Amazon'dan 5 dolara aldığımız albümlerde ülkemizde 30TLyi satmaya çalışanlar varken kimse kusura bakmasında ülkedeki müzik endüstrisi çöker, çöksünde.

Gelinen durumda Myspace ve Last FM'in kapatılmasının M**AP denilen kuruluşun özellikle bağımsız müzisyenlerden ne kadar bi-haber olduğunun bir göstergesi. Kendilerini tebrik ederim. Eminim mattah bir iş yapmış gibi ortalarda geziniyorlardır şimdi.

Ancak anlamaları gereken bir şey var. Bu ülkede müzik dinlemenin bir kültür olduğunu anlatmadıkları sürece, endüstrinin devamı için dinleyicilerin desteğinin olması gerektiğini insanlara anlatmadıkları sürece, ödediğimiz astronomik CD ve diğer medya ücretleri konusunda devlete karşı baskı yapmadıkları sürece sadece buldozerlerle CD parçalayıp, site kapattırabilirler. Daha fazlası değil...

Bugüne kadar korsanla mücadele etmek için çok geç kalınmıştır. İnsanların ellerindeki terrabyte'larca hard disklerde ve bunları fiziksel olarak birbirlerine verebildikleri bir ortamda internetten indirme konusunda çalışma yapılsa ne olur ki. Üzerine üstlük IP changer'lardan, aklın almadığı dev P2P yapılarına, şifreli indirme yapılabilecek sitelere kadar onlarca yüksek teknolojili yapıya karşı Don Kişotluk pek sökmez. Üç beş kişiyi cezalandırırsınız iyice sevilmeyen bir kurum haline gelirsiniz en fazla.

Saçma sapan işlerle uğraşmayın insanlara müzik kültürünü aşılayın. Zaten bir meslek birliği, bağımsız müzisyenlerin özgürce eserlerini paylaştığı bir ortamın kapatılması için çalışma yapıp dava açıyorsa, kusura bakmayında korsanla filan mücadeleyi bırakın. Zaten müzik endüstrisi çökmüş demektir.


Koca M**AP ülke çapında bir kampanya ile sesini duyurmakla ilgili bir beklentisi yok herhalde. İki buldozerin önünde poz vermek yeterli geliyor onlara. Bizim küçücük bütçemiz ve imkanlarımızla kendi çapımızda ses getiren "Bu oyuncak sadece odyofilleri değil ekonomiyi de sevindirir!" kampanyamız gibi ulusal bir kampanya yapamayacak kadar aciz midir koca meslek birliği.

Hayretler içerisinde seyretmekteyim gelişmeleri.