Taşınabilir Plak Kutusu


Sizlere burada bahsettiğim Harri Koskinen plak kutularının taşınabilir versiyonu. Sanırım 169 Dolar'lık fiyat etiketi taşıyor. Bu da çok keyifli...

Kammerzelt Conqueror, Emporer, Magician, Emporess, Harlequin, S.T.D.Dileması :)


1990'lı yıllarda ben yaşlarda olup kazaran ellerine hifi dergileri geçmiş olanlar fiyat listelerine dikkatle bakmış ve marka/modelleri incelemişlerdir diye tahmin ediyorum. O dönemin dergilerinde bir çok markaya yer verilirdi listelerde. Ben bu ürünlerin neye benzediklerini çok merak ederdim. Yıllar sonra internet yaygınlaşınca merak ettiğim hemen hemen tüm markaları bulmayı başardım. Ancak bir tanesi var ki, izini bulmak çok zor.


Bu markanın adı Kammerzelt. Firmanın Alman olduğunu kesin olarak biliyorum. 1990'ların başlarında bazı Avrupa ülkelerine ve Uzakdoğu'ya satış yaptıklarını tahmin ediyorum. Firma, Almanya'da o yıllarda görmeye pek alışkın olmadığımız ürünler üretmiş. Muhtemelen firmanın en önemli ürünü bir push pull entegre amplifikatör olan Kammerzelt Conqueror. O dönem için yazılan çizilenlere göre piyasadaki en büyük vakum tüplü amplifikatör(müş) 30W güç üretebilen amplinin 1990'lardaki satış fiyatı 12.500 Sterlin civarlarında. O dönemlerde Jadis'in oldukça büyük boyutlu JA-200 Mono  bloklarının piyasada olduğunu düşünürsek bayağı büyük olduklarını tahmin etmek hiç zor değil. Firmanın bir de Kammerzelt Emporer (Emperor değil kesin eminim) adlı bir Single Ended Triode amplifikatörü de mevcut. 2 adet 300B ile donatılmış bu ampli yine 1990'larda 4.500Sterlin civarlarında bir fiyat etiketine sahipmiş.

Firmanın o dönemlerde ürettiği 2 adet pre-amplifikatörün izine de ulaşmıştım. Kammerzelt Magician ve Emporess. Sırasıyla 500 ve 3.700 Sterlin fiyat etiketleri olan ürünler, Telefunken'in mini tüpleri ile donatılmış. Tahminen ECC ailesinden tüpler. Kammerzelt Magician line stage özelliğinde iken Kammerzelt Emporess'in pikap katı da mevcut. Kammerzelt Harlequin ise bir phono pre-amp. Fiyatı ise 750 Sterlin civarında. Muhtemelen Magician ile kullanılmak üzere üretilmiş.

Firmanın elektronikleri haricinde ürettiği bir kaç hoparlör var. Bendeki notlara göre o dönemlerde fiyatları gayet makul ürünler. Kammerzelt Mini Reference, adından anlaşılabileceği gibi monitör tarzı bir hoparlör olmalı. İki yollu hoparlörün fiyatı 400 Sterlin civarındaymış. Bunun haricinde firmanın bayağı hoparlörü var. Mini Tower, Compact Reference, Tuenjai ve Trans-Double klasik yapılı diğer hoparlörleri olarak görünüyor. Bunlardan en sonuncusunun fiyatı 1.500 Sterlin civarlarında. Bir de Kammerzelt S.T.D adında transmission-line yapılı göreceli yüksek desibelli ve 2.000 Sterlinden yüksek bir fiyat etiketine sahip bir hoparlörü daha var.

İşin komik tarafı firmanın hoparlörlerine bir kaç Uzakdoğu satış sitesinde denk geldim. Ancak ampliler ve pre'ler ile alakalı ne bir fotoğraf ne bir bilgiye rastlamadım. Neden lazım diyorsanız sadece merak. Elinde bilgi, belge ve özellikle elektroniklerin fotoları olan biriler varsa benimle iletişime geçerlerse çok sevinirim.

Gecenin bir vakti bunun aklıma takılması garip, en iyisi gidip uyuyayım...

Blog Action Day 2010: Su Tasarrufu


Biliyorsunuz geçtiğimiz sene Stereo Mecmuası olarak ilk kez Blog Action Day'e katılmıştık. Bu sene de tüm dünyadan binlerce bloğun katıldığı organizasyona katıldık. Her sene düzenlenen bu etkinlikle alakalı blogactionday.change.org adresinden daha ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Bu senenin konusu "su"

Küresel ısınmanın bir şehir efsanesi olmadığını son yıllarda iyiden iyiye ispatlandı. Ülkemiz ilkokul bilgilerimize göre su yönünden zengin olmasına rağmen, büyük şehirlerimiz yazları su kesintileri yaşıyor. Tarım alanları susuz kalıyor. Daha önce şırıl şırıl derelerin aktığı yerlerde ise su buharlaşıp yok olmuş gitmiş durumda. Tamam bunda hepimizin suçu var ancak her şey bitmiş değil. Bireysel olarak yapabileceğimiz bir çok şey var. Haydi bunlara bir göz atalım,

1- En bilindik şey, dişlerimizi fırçalarken, su akmasın. Suyu kullanmadığınız zaman kapatın. Ağzınızı çalkalayacağınız zaman suyu açın, çalkalama esnasında suyu kapatın. Ciddi şekilde su tasarrufu yapacaksınız.

2- Sakal tıraşı olurken de, aynı şekilde tasarruf etmek mümkün. Örneğin suyu sadece tıraş bıçağınızı yıkayacağınız zaman suyu açın. Emin olun ki, bu bile ciddi bir su tasarrufu sağlayacaktır. Olayı abartmak isteyenler sakal tıraşı olmayı bırakıp, kaptan mağara adamı gibi gezebilirler. Bu durum sosyal hayatınızı dinamitlemek olacağından olayı abartmamanızı tavsiye ederim :)

3- Bulaşık makinesi kullanmak.  Bu konu gerçekten çok ilginç. Bulaşık makinesini tepeleme doldurmak yerine elde yıkamak isteyince gerçekten çok daha fazla su harcıyoruz. Yeni nesil bulaşık makineleri gerçekten çok az su ve elektrik harcıyorlar. Tabii makineyi tepeleme doldurmak için, bardak, tabak ve çatal/bıçak stoğunuzun yeterli olması gerekli. Stoğunuz eksik ise alışveriş için hiçbir kadın bu konuda size hayır demez. Ama dikkat edin, tasarruf yapacağız derken hanım sizi batırmasın.

4- Meyve sebze yıkarken, önce bir kaba su doldurun. Önce bir süre meyve, sebzenizi bu kap içerisinde tutun. Böylelikle zirai ilaçlar gibi meyve sebzeyi kaplayan kimyasallardan kurtulursunuz. Daha sonra musluk suyu altında durulayıp, meyve sebzenizi kullanabilirsiniz. Tema'nın araştırmasına göre 4 kişilik bir aile bu konuya dikkat ederek senede 18 ton su tasarrufu yapabilir.

5- Duş yaparken olayı abartmayıp, biraz daha az su altında kalın. Yine tertemiz olursunuz ama 1 dakika az duş ile yaklaşık 4 ton su tasarrufu yapabilmeniz mümkün. Bu arada musluklarınız ve duşlarınızın baş kısımlarını modern parçalarla değiştirmenizi tavsiye ederim. Bu baş kısımları, hava ile suyu karıştırıp daha yüksek basınçla akıtıyor. Böylelikle daha az su ile daha yüksek basınç sağlarsınız.

6- Evinizde akıtan muslukları, klozetleri tamir edin. Muslukları tamir etmek için genelde bir kauçuk conta yeterli oluyor. Hoş tabii belediyelerimiz arada sırada su borularını delip tonlarca suyun boşa akmasına sebep oluyor ancak son yıllarda belediyelerde bu konuda önemli çalışmalar yaptılar. Haklarını yemeyelim.

7- Bir diğer su tasarrufu yönetimi klozet rezervuarının mekanizmasını değiştirmek. Biliyorsunuz iki aşamalı mekanizmalar var. Birinci aşamada daha az su, ikinci aşamada ise rezervatuarının tamamını akıyor. Bu mekanizmaların fiyatları son derece uygun ve hemen her marka model rezervuar için bu mekanizmaları bulmak mümkün. Değiştirmesi biraz el becerisi gerekiyor. Dikkatli olmak lazım. Özellikle depo kapağını kırmamaya dikkat edin...

8- Yine ufukta alışveriş gerektiren bir konu ama çamaşır makinesi doldurmadan çalıştırmayın. Bunun için yeterli giysi stoğunuzun olması lazım tabii. Stokları tamamlamak için olayın abartmayın.

Sizlerinde su tasarrufu ile ilgili fikirleriniz varsa yorumlar kısmından diğer okuyucularımızla paylaşabilirsiniz. Daha fazla bilgi için TEMA'nın Suyunu Boşa Harcama sitesini ziyaret edebilirsiniz.  Geçen sene yazıyı bir şekilde hifi ile bağlamıştım ama su ile hifi arasında şimdilik bir ilişki kuramadım. Aklıma bir şey gelirse yazıyı editlerim, sanırım...

Star Wars Tie Fighter Hoparlörler



Bu aralar ev sinema sistemleri ve bu sistemlere uyumlu hoparlörler son derece popüler. Star Wars fanatikleri için sinema odalarını şenlendirecek harika bir hoparlör setini yukarıda görüyorsunuz. Tie Fighter şeklinde uydu hoparlörler ve Star Wars logolu bir subwoofer. Her eve lazım...

Danilo Rea at Schloss Elmau - A Tribute to Fabrizio De André CD


Son günlerde edindiğim CD'ler içerisinden bir tanesini sizlere tanıtmak istiyorum. Albüm, Danilo Rea'nın Fabrizio De André anısına yaptığı CD'si. Bu yazımda tersten başlayayım. İlk önce kısaca André'yi tanıyalım.
Fabrizio De André (1940-1999) benim bir arkadaşım sayesinde tanıştığım bir müzisyen. Aslında ona müzisyen demek doğru olmaz. De André bir çok insan için özellikle de İtalyanlar için bir şairdir. O hikayeler anlatır, çoğunlukla direnişlerden, karşı durmalardan, isyanlardan bahseder. Marjinallerden, marjinalliklerden bahseder. Ama marjinal olmaya çalışanları değil, gerçekten öyle olanları anlatır. Toplumun en alt katlarını ve onların hikayelerini bizlere anlatır, kumarbazları, hilebazları, bedenlerini satmak zorunda kalanları. Devrimlerden bahseder. Bunları öyle bir şekilde yapar ki, İtalyanca anlamayan bizler onu aşk şarkıları söylüyor zannederiz. Sonra bir gün İtalyanca sözlerin İngilizce (Fransızca veya diğer bir dilde) çevirilerine göz atarız ve şaşırırız. Fabrizio De André'yi yakından tanımak isteyen okuyucularımız, şairin öldüğü sene Sony Italia tarafından yayınlanan "Opere Complete" setini alıp dinlemeye başlayabilirler. Sözlerin çevirilerine de ulaşırlarsa en az bir kaç ay sürecek bir maceraya merhaba diyeceklerdir.

Danilo Rea'yı tanımak için ise albüm kitapçığına bir göz atalım. 1957'de doğan İtalyan müzisyen, vatandaşı olan Stefano Bollani ve Enrico Pieranunzi (Gaslini'yi unutmuşlar. Ustayı anmadan olmaz) gibi uluslararası müzik arenasında kendisine yer edinmeyi başarmış. Klasik müzik eğitimini Santa Cecilia konservatuarında tamamlayan müzisyen ilk çalışmalarını  Rome Trio'da Roberto Gatto ve Enzo Pietropaoli ile gerçekleştirmiş. Önemli isimlerle birlikte çalışma fırsatı bulmasıyla müzikal manada kendini geliştirme olanaklarına sahip olmuş. Liste göz kamaştırıcı; Chet Baker, Lee Konitz, Steve Grossman, Phil Woods, Art Farmer, Curtis Fuller ve Kenny Wheeler bu listenin bir bölümündeki isimler.

Albüm yazının başında yazdığım gibi De Andre'ye adanmış. İlk parça olan "Bocca di Rosa" ile beni benden alan İtalyan piyanist çok keyifli bir yoruma imza atmış. "Bocca di Rosa" De André'nin ilk resmi albümü Vol.I'de (1967) yer alıyor ve marş niteliğinde. "Il pescatore" ise balıkçıların Hikayelerini anlatan bir şarkı. İlk kez 1970'de 45'lik olarak yayınlanan şarkı daha sonra çeşitli toplama setlerinde kendisine yer bulmuş. "Ave Maria" aslında bir Sandunya adası halk şarkısı. De Andre bu şarkıyı yeniden düzenlemiş ve L'indiano (1981) albümde seslendirmişti. Danilo Rea, şarkıya çok özenli ama abartıya kaçmayan dokunuşlar yapmış. "La ballata dell'amore cieco" ise çok bilindik bir İtalyan baladı. Frank Sinatra'nın da yorumladığı eser Rea tarafından ruhuna son derece uyacak şekilde yorumlanmış. Meraklılar için ek bilgi şarkıyı De Andre'de 1966 yılında 45'lik formatında yayınlamış. "La stagione del tuo amore" De Andre'nin 1967'deki ilk albümünden alıntı. Bu hüzünlü şarkının yorumu da çok çok güzel.

Girotondo, Rea'nın emprovizayon kabiliyetini gösterdiği bir şarkı. Gian Piero Reverberi (De André ile tanışanlar bu isimle çok denk gelecekler) düzenlemesiyle 1968 yılında "Tutti morimmo a stento" albümünde bulabileceğiniz şarkıya Rea'nın yaptığı düzenleme ve performans 10 üzerinden 10 verilecek düzeyde. Kesinlikle albümdeki favori parçam. "La canzone di Marinella" De André'nin 1964'de 45'lik olarak yayınladığı bir parça. "Carlo Martello" ise ilginç bir parça. Poitiers savaşını anlatan ama oldukça kinayeli parça, oktavlar arasında giden gelen yapısı ile çok başarılı şekilde icra edilmiş. "Valzer per un amore" albümün son parçası ama albüm biterken tadı damağında kaldı. Eh dahası yok mu diyor insan. Hemen bir anekdot; "Valzer per un amore" De Andre'nin babası, eşi hamile ilen onun acısını azaltmak için Gino Marinuzzi'nin Sicilya suitini çalarmış. Belki de De Andre'nin o zaman hafızasına işlenen melodiler Pierre de Ronsard sonesi ile birleşince aşk için vals (Valzer per un amore) ortaya çıkmış.

Albümde ayrıca Rea'nın kendi bestesi olan 2 şarkı da var; "Oona / Caro amore" ve "Highlands". Albümün genel havası ile uyumlu bu iki parça, bir nevi Hommage To "De André" (De Andre'ye saygı göstermek) amacıyla yazılmış.

Bir İtalyan müzisyenin, efsanevi bir İtalyan şair ve müzisyenin uzun bir zaman dilimi içerisindeki eserlerinden seçkileri yorumladığı harika bir albüm. Tek piyano, önemli şarkılar ve en önemlisi Rea, muhtemelen onun içinde bir idol olan De Andre'nin eserlerini emprovizasyonda abartıya kaçmayarak, en önemlisi de duygularını geri plana atmayarak yorumlamış.

İskandinav tarzı tek piyano ile icra edilen müziğe bir ara verip, Akdeniz sıcaklığında tonları, De André'nin aykırı şiirlerindeki duygularla harmanlanmış bu albüme bir şans vermenizi öneririm. Kayıt ise ACT albümlerinden tam da beklediğimiz gibi. Gayet başarılı.

referans kodu: Danilo Rea at Schloss Elmau - A Tribute to Fabrizio De André ACT 9759-2