Yine HP Servisi Yollarındayım!

HP ile inişli çıkışlı bir ilişkim var. Bazen senelerce sorunsuz çalışan ürünler yapıyorlar. Bazen de aldığınız anda elinizde patlıyor HP ürünleri. Artık kısmet mi, şans mı bilemiyorum. Geçmiş yıllarda aldığım Pavilion DV6-1020et modeli dizüstü bilgisayarım geçtiğimiz haftalarda bozuldu. Bu cihazı çok severek almıştım ve doğruyu söylemek gerekirse neredeyse 3 senedir tepesinden hiç kalkmadım. Verdiğim parayı sonuna kadar hak etti.

Cihazı alıp servisin yolunu tuttum. Genelde yeni bir bilgisayar almak servisle uğraşmaktan çok daha ucuza mal olur. Ancak bilgisayarımı sevdiğimden gönlümden yaptırmak geçti. Servis arızayı kısa sürede buldu; makinenin hard disk'i bozulmuş. Bir birim hard disk için 3 birimde işçilik ödeyerek bilgisayarı kısa sürede tamir ettiler. Bu kez serviste gayet güleryüzle karşılandım. Tamiratın her aşamasında bilgi verildi. Olması gerektiği gibi...

Her zaman söylüyorum servis kalitesi bence reklamlardan çok daha etkili bir pazarlama aracı. Geçtiğimiz sefer çok kızmıştım HP'ye, bu kez gönlümü aldılar. Yaşadığım olumsuzlukları yazdığım gibi olumlu şeyleri de yazmalıyım diye düşünürüm hep. Bu sefer artı puanlar HP'ye gidiyor.

Selama Selam Göndermek!



Radyo Babylon'da her Çarşamba akşamı saat 22:00 ile 23:00 arasında sevgili Reha Arcan Cosmictones isimli bir program yapıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi program son derece ilgi çekici. Hemen programın tanıtımını ekleyeyim; "Reha Arcan ile Free Jazz, tonal ve atonal dünya arasında gel gitler. Müzikte rastlantılar, tekrardan sıkılanlar..." Hal böyle olunca her türden absürd albümü dinleme şansınız(mız) oluyor. Reha bu hafta programını Tim Berne, Jim Black, Nels Cline ortak çalışması "The Veil"e ayırmış. Bende geçenlerde albümle ilgili bir eleştiri yazısı yazmıştım. Okumak için sizi buraya alalım. Denk geldik...

Reha programdan bana selam göndermiş. Bende buradan bir selam edeyim...  Radyo Babylon'a ulaşmak için ise buraya tıklayabilirsiniz...

Yeni Plaklar Yeni Plaklar Sonu Yok Bunun!



Bu haftanın bonusu Peter Brötzmann'ın "Machine Gun" plağı oldu. Buradan bir kez daha Michael Lavorgna'ya selamlar..

Lego Plak Kapakları: Kaiser Chiefs



Bu kez konuğumuz İngiliz Kaiser Chiefs'im 2007 yılı albümü Yours Truly, Angry Mob albümü. Yukarıda Lego versiyonunu, aşağıda ise orijinal kapağı görebilirsiniz. Bana kalırsa lego kapak çok daha keyifli...

Micro Seiki Coşkusu!



Sizlere geçtiğimiz haftalarda ya bloğumda yada Stereo Mecmuası forumlarında bazı Micro Seiki ürünlerini kurcalayacağımdan bahsetmiştim. Aslında Micro Seiki'lerin yanında bayağı bir şeyler kurcaladım ama ilk önce meraklısına hitap edecek Micro Seiki fotoğraflarını paylaşayım ve bir kaç kelam edeyim dedim...

Fotoğrafları dikkatlice inceleyen okuyucularım, ortalıkta bir yanlışlık olduğunu düşünebilirler. Pikap üzerinde Luxman PD-441 yazıyor olsa da, pikap aslında bir Micro Seiki alamet-i farikası. Pikaplara biraz ilgisi olanlar aslında pikapların tarihçesine biraz ilgisi olanlar Japonların efsanevi firması Micro Seiki'nin bir çok efsanevi Japon pikabında parmağı olduğunu bilirler. 1978 ile 1980'li yıllarda üretilen Luxman PD-441'in bir de büyük kardeşi var; Luxman PD 444. Bu pikabın en önemli farklılığı ikinci kol takılabilmesi için pikabın yatay ekseninin bayağı büyütülmüş olması...  Sevgili Aytaç Ünal'ın sahip olduğu pikap, 30'lu yaşlarında olmasına rağmen mükemmele yakın durumda..



Analog sistemin asıl ilgi çekici bileşeni fotoğraflarını gördüğünüz Micro Seiki MA-505 kol. Bu kol zamanının çok ötesinde bir zihniyetin ürünü bence. Hassasiyet neredeyse mükemmel, işçilik birinci sınıf, performans ise zamana meydan okuyan cinsten. Abarttığımı mı düşünüyorsunuz? Aslında daha fazlasını bile söyleyebilirim. Kol için özel Micro Seiki headshell'inde bulunduğu bir dizi yedek parça Japonya'dan getirilmiş ve ortaya ağzımı sulandıran bir görüntü çıkmış. Kol üzerine Goldenote Babele iğneyi geçici olarak takıp bayağı bir plak dinledik. Dinleti ile ilgili şimdilik yazmayacağım. Tüm sistemin fotoğrafları ile birlikte yayınlayacağım..

Şimdilik analog setup'ın fotoğraflarını yayınlayayım.. Aşağıdaki fotoğraflara tıklayınca büyüyorlar...


Bu yazıyı bitirmek için söyleyebileceğim tek şey; "adamlar yapmış be"