Magma Coşkusu



Sanırım geçen sene arkadaşım Deniz Karaşahin, Fransa'ya gittiğinde bir FNAC mağazasında yeniden basılmış Magma plaklarını gördüğünü söylemişti. Hadi canım öyle şey mi olur dediğimi hatırlıyorum. O kadar yakından takip ettiğim bir topluluğun plakları basılacak ve benim haberim yok olacak iş değildi. Sonra FNAC web sitesine bakınca bir anda hayatım söndü. Gerçekten de basılmıştı. Hemen araştırmaya başladım. FNAC haricinde Amazon Fransa'da bu plaklar vardı ancak yol parası öyle böyle tutmuyordu. Nedense Fransa'dan gelen paketlerde posta ücretleri bir acayip oluyor. Birde bunun üzerine plakların tutarı bizim gümrük üst limitlerini geçiyor. Bu sayede iki kez posta ödeyeceğim. Olacak iş değil..

Bir yandan plakları almam lazım bir yandan bu posta ücretini ödemek istemiyorum derken aradan bir sene geçti. En son Magma'nın 1976 yılı albümü Üdü-Wüdü'yü almak için çektiğim eziyetleri düşündükçe bir yandan da korkuyorum. Plaklar kesin kısıtlı limitlerle üretilmiştir kesin satılır diyerek. Bu süre zarfında plaklar daha bilindik (ve normal postalama ücretleri uygulayan) alışveriş sitelerine de düşmedi. Hatta Universal'in Back To Black kataloglarında ismi yok. Anlayacağınız karman çorman bir durum söz konusu.

Allah'tan Fransızlar bize çok benziyorlar. Magma gibi bir sürü altın değerindeki topluluğun albümlerini daha doğrusu plaklarını elden çıkartmışlar. Benim gibi meraklılar alışverişlerini İngiltere, Amerika veya Uzakdoğu'dan yapmak zorunda. Yeni jenerasyon Fransızların da bu tür müzikle anlaşılan pek alakası yok. Bu durumu neye benzetiyorum biliyor musunuz?

Erkin Koray'ın "Elektronik Türküler"ine. Bu albüm neresinden bakarsanız bakın Türk müzik tarihinin en önemli albümlerinden bir tanesidir. Zamanında ülkemiz şartlarında çok satılmış bir albümdür. Ancak ne olduysa bu plakların çoğu yurtdışına çıkmıştır. Albüm bir çok yerde "Turkish rock gem" olarak geçer. Ülkemizde satın almak için küçük bir servet ödemelisiniz. Nedeni basit, yok gerçekten de yok!

Hatta yurtdışındaki talebi karşılamak için elin İspanyol plak firması albümü yeniden basmış, ülkemizdeki bir avuç meraklı albüm çıkar çıkmaz edinme şansına kavuşmuştur. Magma plaklarının da durumu çok farklı değil.

Geçtiğimiz ay sevgili Aydın Eroğlu, Paris'e gidiyorum bir şey lazım mı deyince "kalacağın otel nerede" diye sordum. Neden dedi. FNAC'a yakın mı ona göre siparişim var dedim. Forum des Halles'e yakın bir otelde kalıyormuş. Orada FNAC var diyerek hemen atladık konuya zaten. Neyse siparişleri verdim. Magma'nın plaklarını istiyorum dedim :)

Sağolsun operasyonu gerçekleştiriverdi sevgili Aydın. Hatta "Mekanïk Destruktïw Kommandöh"ün picture disk baskısını gözü tutmayınca Champs Elysées'deki meşhur FNAC'tan albümün gatefold baskısını alıvermiş. Memlekete dönüşte hemen plaklarımı aldım. Universal Music France şimdilik ilk üç albümün baskısını yaptı. Bu arada not olarak sen beni sevindirdin Allah'ta seni sevindirsin diyorum :)

Basılan plaklar şunlar. İlk albüm 1970 tarihli Magma/Kobaia, 1971 tarihli 1001° Centigrades ve 1973 tarihli alamet-i farika Mekanïk Destruktïw Kommandöh albümü. Bu albüme bir Fransız/Amerikan firması olup genelde İngiltere'de plak basan Celluloid yukarıda bahsettiğim picture disc versiyonunu basmış.

Bu albümlerin muhtelif yıllarda basılan CD'lerini dinledim ancak kendime referans olarak "Seventh Records"un baskılarını alıyorum. Zaten ilk albüm olan Kobaia'da baskının kalitesi, hemen belli oluyordu. Albüme adını veren şarkı insanı alıp başka evrenlere götürüyordu. Bu aslında çok basmakalıp bir deyimdir ancak söz konusu olan Magma olunca deyim gerçek oluyor...



Plaklardaki özen müthiş. Kobaia'yanın gatefold (açılabilir) kapağı her kuruşa helal olsun dedirtiyor. 1001° Centigrades'ta ise metalik gri kapağa alışan bünyelere orijinal 1971 Philips baskısının kapağı ilaç gibi geliyor. Magma'nın müziğinden bahsetmeye sanırım gerek yok hem blog içerisinde hemde ana web sitesi üzerinde bir çok yazı bulabilirsiniz.

Zaten bu yazıda bir albüm incelemesinden çok, Magma plaklarını edinme hikayesi gibi bir yazı oldu. Şimdi Universal France'ın daha sonraki albümleri basmasını beklemek ve ben dahil bu baskılar yapıldığında Fransa'ya gidecek birilerini bulmak gerekiyor. Özellikle 1975 tarihli "Live" albümü ile hemen ardından yayınlanan Üdü-Wüdü'yü basarlar ise çok iyi olur...

Toygan Eren - Münferit /Individual

Advent Restorasyonu Yapılan İşler Listesi





Evet bir süredir yazmaya devam ettiğim Advent Restorasyon projesindeki yazıları bir listelemenin sırası geldi galiba. Şimdiye kadar toplam 8 bölüm boyunca hoparlörümüzün üzerinde bazı çalışmalar yapmıştık. Aşağıda tüm listeyi toplu halde bulabilirsiniz. Linklere tıklayarak ilgili konu başlığına gidebilirsiniz...

Bölüm I: İlk Tur Zımpara
Bölüm II: Ezik ve Vuruklar
Bölüm III – Ön Yağlama
Bölüm IV: Boya Rötuşları
Bölüm V: Büyük Rötuşlar
Bölüm VI: Büyük Yağlama
Bölüm VII Ayak Yapıyoruz Bölüm I
Bölüm VIII Ayak Yapıyoruz Bölüm II

Sanırım artık son bölümü yazmanın zamanı geldi. Son bölümde hoparlör ön koruyucularını yeniden yapacağız demiştik. Muhtemelen bir hafta içerisinde bu yazıyı da tamamlayıp Advent konusuna farklı açılardan devam edeceğiz.

Electron Luv 845

Josh Stippich, Amerikan hi-fi dünyasında son derece sevilen bir isim. Birçoklarına göre genç yaşına rağmen vakum tüpler konusunda "guru" olarak anılıyor. Aslında biz onu yukarıda fotoğrafı görülen "Electron Luv" tasarımları ile tanıyor olsak da, Stippich'in son derece zorlu tüplerle yaptığı amplifikatörler Amerikan yeraltı hi-fi dünyasında bayağı popüler. "Electron Luv" için yaptığı tasarımlar biraz daha ilgi çekici hatta fantastik olarak nitelendirilebilir. İlerleyen dönemlerde daha karmaşık tasarımlarını da bloğuma taşırım... Yukarıdaki ampli 2002 yılında yapılmış ve 45 tüpler ile sürülen 845'ler güç üretiyor...

Muppet Show - Who Put the Bomp in the Bomp Bomp Bomp



Who Put the Bomp (daha uzun ismiyle In the Bomp, Bomp, Bomp) 1960'ların modası Doo-wop stilinde bir şarkı. 1961 yılında Barry Mann tarafından kaydedilen şarkı ABC-Paramount plak firmasından yayınlanmış. Orijinalinin melodisini alıp bir çok farklı şekilde söylenen şarkı, şehir efsanelerine bakılırsa "Who Put the Bomp" isimli bir müzik dergisinden etkilenilerek yazılmış. Muppet Show versiyonu ise evlere şenlik....