CD etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
CD etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Alper Maral - Elektroakustisch! CD


AK Müzik'ten yayınlanan Alper Maral - Elektroakustisch! albümü ile ilgili bülten elime geçtiğinde Alsancak yollarına koyuldum. Zaten bülteni burada da yayınlamıştık. Albüm ilgimi çekmişti ve tabii ki aldım. Bu arada artık eskisi gibi müzik marketlere gidip yeni çıkan albümleri göremiyorsunuz, bilgi alamıyorsunuz. Müzik marketlerde çalışan bir çok arkadaşımız günün popüler örnekleri dışında yeni albümler hakkında pek bilgili olmuyorlar. Sanırım bunun sebebi merak eksikliğinin yanında tüketicilerinde popüler albümlere ilgi göstermesi. Tabii ki iyi müzik mağazaları da yok değil. Bunlar yaşam ile ölüm arasında gidip geliyorlar ne yazık ki. Eğer çevrenizde bu tarz mağazalar varsa üç kuruş beş kuruşun hesabını yapmayıp, onlardan alışveriş edip yaşamalarına katkı da bulunun. Çünkü onlar ortadan kaybolduğunda popüler müzik satan, gösterişli ama ruhsuz zincir mağazalara kalacağız.

Alper Maral'ın ismini duyarım. Ancak çok kapsamlı bir bilgi sahibi olmadığımı söyleyebilirim. CD kitapçığına göz gezdirdiğinizde tahmin ettiğimden daha şahsına münhasır bir insan olduğunu anladım. Stüdyo İmge'de kendisi ile ilgili hoş bir yazıda var. Biz göz atabilirsiniz. Ayrıca CD kitapçığındaki sözlük'e bir göz atmanızı tavsiye ederim. Gelelim albüme...

Albüm Maral'ın 1990 sonlarından günümüze yaptığı bestelerden oluşuyor. Bilmeyenler için ekleyeyim, Maral bir çok film ve tiyatro oyunu için müzikler yapmış. Çeşitli üniversitelerde hocalık yapan, çok sayıda enstrüman çalabiliyor ve kayıt teknolojisinin içerisinde bulunmuş. CV gibi oldu sanırım. Neyse... Albümde tüm bunlardan esintiler görmek mümkün. Şarkılara şöyle bir atarsak,

1. Beynini Patlatırım! Alper Maral bas blokflüt'le icra ediyor. Kerem Altuğ'un İstanbul - New York filminde kullanılmış.

2. SHO - Yamaha SY99 için hazırlanmış. Synthesizer Alper maral tarafından çalınmış. Müzik Ethem Özgüven'in Sizofreni Hastalığı filmi için hazırlanmış.

3. bbk - Benim Bütün Kabuslarımın kısaltması. Ethem Özgüven'în bir enstalasyonu için hazırlanmış. Farklı elektronik piyano ve ekipman Maral tarafından çalınmış edilmiş.

4. Haller/ Aggregates Alto saksofon Jorgen Pettersson tarafından çalıyor. Jorgen Pettersson, Stockholm Saxophone Quartet dolayısıyla son derece tanınmış bir müzisyen .

5. Tentürdiyot - Yine çeşitli elektronikler. Yamaha VL7

6. The Devil’s Dictionary - Ambrose Bierce'in aynı adlı eserinden metinlerin yanında La Folia Ensemble ve Maral ortak icrası. The Devil’s Dictionary'i satanik bir şey zannedenler olduğundan küçük bir not ekleyeyim . Eserin tamamına Project Gutenberg'den ücretsiz erişebilirsiniz. Merak edenler buraya tıklayabilir. Bu arada La Folia Ensemble ile Alper Maral birlikteliği çok ilgi çekici olmuş. Şu an diskografileri inceliyorum ortak başka çalışmalar var mı diye!

7. Çocuklarımı Hemen Öldürüp Bu Şehirden Uzaklaşmalıyım - Albümü ilk elime aldığımda nasıl yani dediğim bir şarkı ismi. Sonrasında Euripides'in Medea uyarlaması için hazırlanan müzikler olduğunu kitapçıktan öğrendim. Hoş öyle olmasa bile Bengi Heval Öz tarafından okunan metin her şeyi açıklıyor.

8. Çocukların (Bıçakla) Biçilmesi, Çocuklarımı Hemen Öldürüp Bu Şehirden Uzaklaşmalıyım ile birlikte ele alın, şarkının ismine takılmayın!

9. Topografia dell’anima calma e matura şarkıdaki klavsenler Leyla Pınar tarafından icra edilmiş.

10. Altyazı/ Esas Takip - Efe Öztezdoğan'ın Altyazı filminin müziklerinden.

11. Uranüs’te Bir Satürnlü - Mert Topel ve Alper Maral icrası. Albümde en beğendiğim şarkıların başlarında yer alıyor.

12. Büluğ Çağı Yamaha VL7 Maral tarafından kullanılmış. Harika bir şarkı...

13. Psikopat Çokkafa  Yine Efe Öztezdoğan'ın Altyazı filminin müziklerinden. Ses işlemcileri ile neler yapılabildiğini görmek son derece ilgi çekici. Şarkının başında elektro gitarı kim çaldı acaba derken ortada elektro gitar filan yokmuş meğerse.

14. bush!agamemnon Sophokles'in Elektra tragedyasının şarkı müziklerinden olarak not düşülmüş. İsim tam anlamıyla harika! Ama Truva savaşındaki Agamemnon, ismi geçen zatın yanında melek sayılır o ayrı...

15. git! / 16. MO /  yine Maral'ın elektronik çalışmaları
1
7. Sonar  Bu kez Jorgen Pettersson bas saksofonda. Mutlaka kulak kabartılmalı..

18. müzik - klavsenler Leyla Pınar tarafından icra edilmiş. Mutlaka kulak kabartılmalı.. Ben bayıldım.

Bonus
Das Klingende Alphabet, Ney M. Fatih Kademoğlu tarafından icra edilmiş. Tam anlamıyla bonus olmuş.

Albüm nasıl adlandırılır inanın bilmiyorum. Deneysel, elektronik... Belki de bültende yazanlar en doğrusu. "Elektronik ve akustik birlikteliğin ötesinde bir karmaşa vaat ediyor" Evet bu cümle kesin doğru ve ek olarak gözünüzü kapattığınızda size bir şeyler anlatıyor. Albümün kaydı son derece başarılı ama olmasaydı da benim için sorun olmazdı doğrusu.

Şimdi merak ettiğim şey şu! Alper Maral bu albümü hazırlamış, AK Müzik basmış. Çok iyi yapmışlar. Ancak çevreme baktığımda bu tarz müzik dinleyen çok fazla insan yok. Belki taşrada (eskiden bu lafa bende kızardım ama özellikle kültürel hayata göz attığımızda ülkemizde İstanbul dışına taşra denmesine artık kız(a)mıyorum) yaşadığımdan dolayı böyle düşünüyor veya hissediyorum. İşin içinden çıkamadım. Sanırım bu ülkenin bir yerlerinde benim gibi düşünenler vardır. Nerelerdesiniz ses versenize!

Le Royaume Oublie Türkiye'ye Geldi!


Savall'ın Le Royaume Oublie albümü sonunda ülkemize geldi. Benim için büyük beklenti sona erdi. Biraz önce ilk iki CD'yi dinledim. 3 CD'yi şu an dinliyorum. Albüm tam beklediğim şekilde. Bu albümle ilgili yazacağım yakında. Albümün konusu özel ilgi alanıma girdiğinden nasıl bir yazı çıkacağını bilmiyorum ama oldukça kapsamlı olacak.

Henry Cow ve Ötesi


Ülkemizde progresif rock, psychedelic rock dendiğinde hemen hemen aynı gruplar tartışılır ve sonunda  dönülür dolaşılır Pink Floyd bu işin en büyüğü ilan edilir konuda böylelikle biter. Senin bu konuya yorumun nedir derseniz, okumaya devam edin...

Bu sayımızda İngiliz avantgarde topluluğu Henry Cow'dan bahsetmiştim. Topluluğun In Praise Of Learning albümü tanıtmaya çalışmıştım. Yazıda Henry Cow ekibinin yanında Slapp Happy ve Dagmar Krause gibi isimlerden de bahsetmiştik.  Bazı okuyucularımız konuya ilgi duymuşlar.

Eğer olayı abartıp sizde benim gibi tüm Henry Cow diskografisini almak isterseniz en uygun fiyat ReR Megacorp'un web sitesinde mevcut. Buradan ulaşabilirsiniz.. Bu arada bu siteye dikkatle göz atan okuyucularımız bir şeye dikkat edeceklerdir. Sayfalar boyunca devam eden katalog'daki çok az ismi tanıyorsunuz değil mi? Gayet normal. Maddi imkanlarınız dahilinde bu katalog'dan gözü kapalı alışveriş ederek bildiğiniz grupların çok ötesinde bu yeni dünyaya yolculuğa başlayabilirsiniz. Yolculuğa hemen başlayalım isterseniz, iyi seyirler :)

Century + Bafa = Güzel Bir Cuma Akşamı



Normalde haftasonu akşamları bilgisayarımı açıp bloğuma yazmak gibi bir alışkanlığım pek yok. Hele Cuma günü akşam müzik dinlemeye başlamışsam blogla filan uğraşmayı sevmiyorum. Bugün iki albüm almak için Alsancak'a indim. Bu hafta Timuçin Şahin'in yeni albümü Bafa ve Akıncı, Baylan, Küçükyıldırım, Reigle ortak çalışması Century raflara girmişti. Haftasonu albümleri dinlemek için Cuma gününden alışverişimi yapayım dedim. Timuçin Şahin'in albümünü dayanamayıp yurt dışından alan bir arkadaşım sayesinde (ülkemizde iki hafta kadar geç yayınlandı) zaten dinlemiş ve çok beğenmiştim. Kaç gündür albümü çıkınca alın diye yazıyorum zaten. Bu arada bunca konserdir dinlediğimiz Bafa şarkısı bir olmuş ki. Of diyorum başka bir şey demiyorum. Harika!

Century için ise fazla bir beklentim yoktu. Özellikle fazla bir araştırma da yapmadım. Albümü CD çalarıma yükledim. Dakika bir gol bir oldum resmen. Gayet agresif bir davul solosunun ardından ipler koptu. Nasıl güzel bir albümdür bu! Şu an albümün ikinci turu dönüyor. Avant garde, free jazz, deneysel jazz artık bu albümün tarzına ne denir bilmiyorum. Çokta umurumda değil, albüm müthiş çünkü! Bu soğuk günlerde Cumartesi akşamı dışarılarda dolaşmak yerine gündüz gidin bu iki albümü alın, akşama en sevdiğiniz içkinizi önünüze alın, müzik setinizi açın, kız arkadaşınızı (veya eşinizi) yanınıza alın. Her iki albümünde keyfine varın.

Bu son bir kaç aydır çıkan Türk müzisyenlerin albümlerinde çıta gitgide yükseliyor. Son sayıda yer verdiğim Tolga Tüzün'ün Periphery, Oğuz Büyükberber'in Ara albümü (en kısa zamanda yazmalıyım bu albümü de) üzerine 2010'un ilk iki albümü olan Century ve Bafa'yı ekleyince dinleyiciler ne dediğimi daha iyi anlayacaklardır. Ha tabii Önder Foçan'ın 36mm Biometric'ini ve Volkan Hürsever'in Hediye albümü de unutmalıyım. 2010 böyle başladıysa, devamı nasıl gelecek kimbilir.

Albümlerde çalan, emeği geçen herkese teşekkür ederim. Yazı biraz gaz oldu sanırım ama albümleri dinleyenler hak vereceklerdir. Tabii bu arada bizler (S.M. yazarları) profesyonel eleştirmenler, yorumcular veya müzik tarihçileri değiliz. Tıpkı okuyucularımız gibi müzikseverleriz. Hani bir albüm alıp iyi çıkınca insan sevinir ya, bende öyle bir halet-i ruhiye de yazıyorum. Neyse eş kenar üçgenimin ortasına gideyim artık.

Herkese iyi hafta sonları...