Şekil Şemal Değişikliği Hakkında
İki aylık hengame dönemimde Stereo Mecmuası açısından gözüm arkada kalmadı vallahi hiç! Arkadaşlarımız tarafından bir sürü iyileştirilme yapıldı, bir sürü düzenlemeler yapıldı. Bunların bir kısmını görmüyorsunuz. Kodlarla dolu sayfaların derinliklerinde yapılan iyileştirmeler sitemizin işleyişi açısından önemli.
Buz dağının görünen bölümünde yapılan iyileştirmeler ise özellikle Stereo Mecmuası'nın alt bölümlerinin en önemli kısmı olan bloglarımızda yapıldı. İlk etapta Hifi Haberleri ve Müzik Haberleri bölümleri tamamen elden geçirildi. Bu iyileştirmeleri seven veya sevmeyen okuyucularımız olmuştur eminim ki. Ancak yorumların büyük kısmı yeni düzenlemelerin sevildiği yönünde. Her iki bölüm, Stereo Mecmuası Forumlarının tasarımına benzetilmeye çalışıldı. Aslına bakarsanız ben özellikle Müzik Haberleri bölümümüzün eski halini çok beğeniyordum. Çok hoş bir tasarımı vardı ancak son zamanlarda kullanılan temadan dolayı biraz problem yaşadığımızı biliyorum. Ayrıca özellikle bu bölümlerin Stereo Mecmuasından ayrık gözükmesinin genel siteye erişim anlamında problem yarattığı konusunda bazı tespitlerimiz oldu. Aslında ilk tasarımları yaparken amacım ayrıklığı sağlamaktı ancak uzun vadede trafik konusunda yaşanan problemleri görünce eski tasarımdan vazgeçildi. Yeni tasarım kesinlikle daha kurumsal görünüyor. Kurumsal kimlik derken lafın gelişi tabii ki. Kurumsallaşmak gibi bir kaygımız yok. Hatta Allah korusun diyorum :)
Şu an okumakta olduğunuz benim bloğumda da değişiklik yapılması için ekibimizle kısa bir durum değerlendirmesi yaptık. Aynı şekilde Bülent Şaman'ın bloğunda da ilerleyen günlerde eğer kendisi isterse bir çalışma yapılacak. Ancak resmi Stereo Mecmuası temasını bu bölümlere uygulamayı pek düşünmedik. Çünkü her iki bölümde hem Mecmua'nın bir parçası hemde bir şekilde özgün birer bölüm.
Ben kendi bölümümün tasarımını teknik ekibimize bıraktım. Ortaya çıkan yeni görünüm eskisi kadar havalı değil ancak çok daha rahat okunduğu da bir gerçek. Birde yeni sayfalar çok daha hızlı yükleniyor. Ben çok beğendim ve hızlı şekilde alıştım. Umarım sizlerde alışırsınız.
Eh ne diyelim; elinize sağlık millet :)
32 Bit DAC'lar, ESS Sabre, AKM, NXP ve Daha Fazlası
Stereo Mecmuası forumlarında son zamanlarda DAC'lar konusunda hareketlilik var. Sadece Mecmuasında değil TurkeyForumda'da durum aynı. Aslında bu durum uluslararası hifi pazarında yaşanan gelişmelerin bir yansıması. Özellikle DIY alanında yaşanan gelişmeler baş döndürücü. Bugün forumlarımıza kısa bir şekilde modern DAC yongasetlerini yazmıştım. Yazıyı buraya da eklemek istedim. Bu arada ismini bilmediğim için nick'ini yazmak zorunda olduğum Sn. Kdundar, güzel bir chart ile güncel DAC'ların özelliklerini meraklılar ile paylaşıyor ve sık sık güncelliyor. Son haline buradaki konuyu takip ederek ulaşabilirsiniz. Kısaca güncel yongasetlerine bir bakış.
ESS
AKM
Aslında AK4390 modeli 2 senedir ortalıkta geziniyor. Geçen sene ortaya çıkan 32bit yarışından önce hem yongaseti hemde referans kart tasarımları biliniyor hatta kullanılıyordu. Firma bu sene komut setini yenileyerek resmi olarak pazarlamaya başladı. Bu arada eski AK4390'ler 32bit destekli olduğundan bu yongasetlerinin kullanıldığı bazı DAC ünitelerinde otomatik olarak 32bit desteği var ancak kullanım kılavuzlarında 24 bit desteği gözüküyor. AK4397 ise firmanın şu an referans kabul ettiği 32bit yongaseti. Yine SACD'nin hortlaması ile ortalarda daha fazla boy gösteriyor. ESS'ye göre daha uygun fiyatlı bir çözüm. Referans kart tasarımını da mevcut.
NXP
Aslında çok yeni bir firma. Next eXPerience adıyla Philips ortaklığı ile kurulmuş. Firmanın DAC yongasetleri biraz farklı yapıda olmasına rağmen şu an 32bit bir yongasetinin referans kart ve güç kaynağı tasarımı ile ortalarda gezdiğine dair bol bol dedikodular mevcut. Önümüzdeki günlerde bol bol adımdan söz edilecek bir üretici olduğu söyleniyor. DIY camiasında gitgide popüler olduğunu görüyoruz. Bundaki en önemli sebep, fiyatların düşüklüğü.
Texas Instruments
Aslında en karışık ve çözmesi zor gelişmeler sektörün devinden geliyor. 2008 senesinin sonu 2009 başlarında 32 bit çevirim yongasetleri firmanın satış listesinde bulunuyordu. Şu an ise çok ilginç seçenekler uygun fiyatlar ile kullanıma hazır. Texas Instruments'in en önemli avantajı tüm dünyaya yayıldığı için lokal destek alabilmeniz. Bazı bilgilere göre lokal destek noktalarında yazılım optimizasyonları yapılabiliyor. Söylenenlere göre firmanın 32 bit DAC ile tümleşik yongasetli D sınıf ampli içeren bazı yongasetleri firmaların kullanımına sunulmuş durumda. (Meraklısına kodlar: TLV320DAC3100, TLV320DAC3101, TLV320DAC3120) Bu sayede çok küçük tasarımlı entegre DAC+ampliler üretmek mümkün oluyor. Hifi kanadında bu ürünleri kullanan ürünler gözükmese de, bilişim dünyasında ilk örnekler ortalığa çıkmaya başladı. TI yongasetlerinde hifi açısından en çok öne çıkan PCM1795. Şu an çok sayıda firmada sample'ı bulunuyor hatta DIY projeleri de ortaya çıkmış durumda. Ticari ürünlerde raflarda boy göstermekte.
Sıra geldikçe DAC'lardan bol bol bahsedeceğiz.
Aslında AK4390 modeli 2 senedir ortalıkta geziniyor. Geçen sene ortaya çıkan 32bit yarışından önce hem yongaseti hemde referans kart tasarımları biliniyor hatta kullanılıyordu. Firma bu sene komut setini yenileyerek resmi olarak pazarlamaya başladı. Bu arada eski AK4390'ler 32bit destekli olduğundan bu yongasetlerinin kullanıldığı bazı DAC ünitelerinde otomatik olarak 32bit desteği var ancak kullanım kılavuzlarında 24 bit desteği gözüküyor. AK4397 ise firmanın şu an referans kabul ettiği 32bit yongaseti. Yine SACD'nin hortlaması ile ortalarda daha fazla boy gösteriyor. ESS'ye göre daha uygun fiyatlı bir çözüm. Referans kart tasarımını da mevcut.
NXP
Aslında çok yeni bir firma. Next eXPerience adıyla Philips ortaklığı ile kurulmuş. Firmanın DAC yongasetleri biraz farklı yapıda olmasına rağmen şu an 32bit bir yongasetinin referans kart ve güç kaynağı tasarımı ile ortalarda gezdiğine dair bol bol dedikodular mevcut. Önümüzdeki günlerde bol bol adımdan söz edilecek bir üretici olduğu söyleniyor. DIY camiasında gitgide popüler olduğunu görüyoruz. Bundaki en önemli sebep, fiyatların düşüklüğü.
Texas Instruments
Aslında en karışık ve çözmesi zor gelişmeler sektörün devinden geliyor. 2008 senesinin sonu 2009 başlarında 32 bit çevirim yongasetleri firmanın satış listesinde bulunuyordu. Şu an ise çok ilginç seçenekler uygun fiyatlar ile kullanıma hazır. Texas Instruments'in en önemli avantajı tüm dünyaya yayıldığı için lokal destek alabilmeniz. Bazı bilgilere göre lokal destek noktalarında yazılım optimizasyonları yapılabiliyor. Söylenenlere göre firmanın 32 bit DAC ile tümleşik yongasetli D sınıf ampli içeren bazı yongasetleri firmaların kullanımına sunulmuş durumda. (Meraklısına kodlar: TLV320DAC3100, TLV320DAC3101, TLV320DAC3120) Bu sayede çok küçük tasarımlı entegre DAC+ampliler üretmek mümkün oluyor. Hifi kanadında bu ürünleri kullanan ürünler gözükmese de, bilişim dünyasında ilk örnekler ortalığa çıkmaya başladı. TI yongasetlerinde hifi açısından en çok öne çıkan PCM1795. Şu an çok sayıda firmada sample'ı bulunuyor hatta DIY projeleri de ortaya çıkmış durumda. Ticari ürünlerde raflarda boy göstermekte.
Sıra geldikçe DAC'lardan bol bol bahsedeceğiz.
Blog Ödülleri Yarışması Sonuçları
Sizlere geçtiğimiz haftalarda Blog Ödülleri 2010'dan bahsetmiştim. Bizde bir şekilde alt bölümlerimizle bu yarışmaya dahil olmuştuk. Bu konuyla ilgili burada da ufak bir bilgi vermiştim. Türkiye'de gerçekten keyifle takip ettiğim bir sürü blog var. Ancak bunun bir kaç katı yabancı bloğu takip ediyorum. Özellikle zihniyet anlamında bizim blog camiamızın değiştirmesi gereken alışkanlıkları var. Özgünlük konusunda çok başarılı değil ülkemizdeki çoğu örnekler.
İstisnalar yok mu? Tabii ki var. Yemek pişirmeye meraklı bir insan olarak çok keyifli bloglar keşfettim son yıllarda. Bunlardan bazıları da Blog Ödüllerine başvurmuştu, ne yazık ki ödül alamadılar. Bir diğer keyifle takip ettiğim bloglar tarih, askeri makaleler konuları hakkında. Güzel yazılar okuduğum, iyi vakit geçirdiğim örnekler var. Teknoloji bloglarında ise genelde yabancı kaynaklı siteleri takip ediyorum. Ülkemizde özgün olarak bu konuda yayın yapmak gerçekten güç. Bizim haberler bölümümüzde dahil olmak üzere haberlerin bir çoğu yabancı kaynaklardan geliyor. Bazı teknoloji bloglarında özgün incelemeler yapılıyor. Umarım örnekleri çoğalır veya varsa da ben daha keşfetmedim. Aslında her konuda gerçekten güzel bloglar var. Arayıp bulmak ise sorun.
Neyse konumuz Blog Ödülleri. Üzerine düşüp kesinlikle bir araştırma yapmamıştım. Bugün bir bakayım dedim. Meğerse kullanıcıların oyları ile kategorilerin kazananları belli olacakmış. Pek güzel diye düşünüyorsunuz değil mi?
Ama çoğu Türk insanın zihniyeti hiçbir zaman değişmiyor. Sen bana oy ver bende sana vereyim, bana oy verirseniz size özel şu hediyeyi veririm gibi bir yarışma mantığına uymayan her türlü dalavere kısa bir internet araştırmasıyla ortaya çıkıveriyor. Birden fazla kullanıcı adı yaratanlardan tutun bir yarışmanın içerisinde olmaması gereken her şey internette afişe edilmiş halde. Tüm bunlara rağmen ödüllerde gerçekten hakeden bazı siteler ödül aldı. Bu durum sevindirici. Ama keşke tüm kategorilerde aynı şeyi söyleyebilseydim.
Ama her şey çok yeni. Zamanla düzelecektir ve "gerçekten" başarılı bloglar ödüllendirilecektir.
Uzun yazdım, bizim alt bloglarımız yarışma boyunca 0 (yazıyla bildiğiniz sıfır) oy aldık sanırım. Tabii ki bizim için hiç sorun değil. Sitemizden resmi duyuru bile yapma ihtiyacı durmadık.
Burada yapmamız gereken ülkemizden ve yurtdışından benzer konularda yayın yapan blogların neler yaptığını daha iyi anlamaya çalışıp, eksiklerimizi tamamlamaya çalışacağız. Tabii ki ödül almak için değil daha keyifli yayın yapabilmek için.
Bu arada hifi ve müzik konusunda yayın yapan bloglar konusunda bazı kıpırdanmalar olduğunu biliyorum. Haberler ulaştıkça ayrıntıları paylaşırım.
Mike Valentine Venedik Kayıtları
Geçtiğimiz hafta yayınlanan Stereo Mecmuası 22. sayısında kapak konusu Mike Valentine'ın Venedik kayıtlarıydı malum. Yazımızın sonunda üç adet ses dosyası yayınladık. Yazıyı okumadıysanız sizi buraya alalım. Bu dosyalar 6Moons'daki İngilizce makalede de yayınlanınca siteye sağlam bir yük bindi tabii ki. Neyse yoğunluğu bir şekilde atlattık.
Bazı okuyucularımız tüm kayda nasıl ulaşabileceklerini, hi-rez olarak elde etmenin mümkün olup olmayacağına dair sorular sormuşlar. Geçen gün Mike ile beraberdik. Bu kaydın ilk basılı örneğini benim için hazırlamış. Zaten yukarıda fotoğrafı mevcut. Albümün ticari olarak satışa sunulması konusunu düşünmediğinden nasıl dağıtılacağı konusunda daha bir fikir oluşmamış durumda. Hi-rez versiyonu bir şekilde Stereo Mecmuası server'larından müzikseverlere ulaştırılabilir veya CD'ler meraklılara posta ile gönderilebilir. Belki tüm bunlar için küçük bir tutar talep edilerek sonrasında bir yerlere bağışlanabilir. Yani daha tam karar verilmedi.
Kısa bir süre sonra daha fazla bilgiyi sizlerle paylaşacağımı umuyorum.
Mojo Mevzuu
Evet son zamanlarda çok sayıda mesaj geldiği için koşuşturma arasında bunları pek cevaplayamadım. Tek tek cevap yazmak yerine merak edilen konulara toplu cevap vermek daha kolay oluyor. Son zamanlarda bir kaç yazımda Mojo dergisinden bahsettim biraz. Sanırım en son buradaki Nico'nun Femme Fatal albüm incelemesinde Mojo'dan bahsetmiştim.
Efendim Mojo, İngiliz kökenli bir müzik dergisi. 1993 yılında yayına başlayan dergi bir kaç kez el değiştirse de, günümüzde de yayınına devam ediyor. Derginin kapakları daha çok eski İngiliz gruplarından seçilse de, içeriği bundan çok daha zengin. Ağırlıklı olarak rock ve onun köklerinde bulunan müzik tarzlarına yönelik yayın yapsa da, son derece zengin bir içeriği var. Bazen insanı şaşırtan konulara da imza atıyorlar. İşin en güzel tarafı yazar veya yorumcu olarak ünlü isimlere yer verilmesi. Birde onu etkileyen Top 10, bunun etkilendiği Top 10 gibi bölümler oluyor ki, bu bölümlerde genelde dünyanın dört bir tarafından prodüktör, müzisyen gibi isimlere denk gelebiliyorsunuz.
Mojo'nun en sevdiğim şeylerinden bir tanesi her sayıda verdiği CD'ler. Hani o eskiden karışık kasetler olurdu ya, işte tam o tadı yakalıyor CD'ler. CD'ler genelde kapak konuları ile paralel bir içeriğe sahip. Çok sayıda eski ve underground grubu Mojo'nun CD'leri sayesinde tanıyıp, peşlerine düştüm diyebilirim. Bir gün bir Müzik dergisi çıkartsam sanırım Mojo türevi bir şey yapmaya çalışırdım herhalde. Sonunda diğer düzgün müzik dergileri gibi batardık herhalde. Ancak ilerleyen zamanlarda Stereo Mecmuası'nın Müzik Sayılarından bir tanesinde böyle bir şey yapasım var. Bakalım....
Mojo bildiğim kadarı ile ülkemizde satılmıyor ancak internet üzerinden üye abone olabilme seçeneği mevcut. Bir göz atmak isterim derseniz sizi Mojo sitesine doğru buradan alalım.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)