LignoLab - Low Frequency Damper D172



LignoLab, bir Alman firması. Firma kuruluş aşamasında sizlere arada sırada bahsettiğim L'Audiophile dergisinden bayağı etkilenmiş ve hi-fi pazarında ismi gerçek bir efsane olan Keith Aschenbrenner ile görüş alışverişi yapmış. Keith Aschenbrenner biliyorsunuz Audiotorium 23'ün sahibi. Firmanın iki ürünü maistream olmayan hi-fi pazarında son derece ilgi çekiyor. Mainstream olmayan derken biraz yeraltında kalan hi-fi dünyasından bahsediyorum. Her türden full-range sürücüler, dünyanın dört bir yanından SET ampliler ve envai çeşit egzotik pikap kolu, iğne ve kol, bu yeraltı dünyasında son derece popüler. Ancak büyük hi-fi sitelerinde bu ilginç kullanıcı kitlesi pek gözükmüyor.

Lignolab'ın iki ürünün çok popüler olduğunu yazdım. Bunlardan ilki "The Bench" Bu ürün özel bir stand. Audiotorium 23 tarafından da tercih edilen stand'i veya özel üretilmiş örneklerini son günlerde takip ettiğim bir çok blog'ta görüyorum. Bir çok meraklı stand'in performansını öve öve bitiremiyorlar. Türkiye'de bazı meraklılar bu standa benzeyen ürünleri kendi imkanları ile üretiyorlar. İncelediğim kadarı ile ürünün en ilginç ve belki de gizemli yönü farklı özelliklerdeki ahşap ve kontrplaklar birarada kullanılmış olması. Ayrıca ürün içerisine gizlenmiş alt frekanslardaki titreşimleri önleyen özel bölümler kullanılmış.


Low Frequency Damper D172 işte bu.

"The Bench"i tamamlayan ve bahsettiğim hi-fi pazarında son derece popüler olan diğer LignoLab ürünün adı "Low Frequency Damper D172" Bu aslında bir süspansiyon sistemi. İçerisinde yaylar olduğundan bahsedilse de, olay sadece yaylarda değil. Sistem hem üzerindeki ağırlıkla hemde kendi içerisinde hareket edebilme yeteneğine sahip. Standart versiyonu 200 Kg ağırlık kaldırma kapasitesine sahip ancak sipariş üzerine farklı versiyonları üretilebiliyor.

İşin güzel tarafı "Low Frequency Damper D172" sadece kendi stand'i ile kullanılması için üretilmemiş. Kendi yaptığınız veya farklı bir markanın stand'i altında da kullanılabiliyor. Bir göz atsak mı acaba?

* En yukarıdaki fotoğrafta "The Bench" ve "D172" birarada görülüyor. Fotoğrafı Pitch Perfect Audio web sitesinden aldım.

Bughouse Yan Masa



Bughouse, Amerikalı bir sanat ve tasarım firması. Jeff Klarin ve Rebecca Johnson ikilisi tarafından tasarlanan ürünlerin bir çoğu müzik konusu etrafında dönüyor. Yukarıdaki Album Side Table (bu nasıl Türkçeleştirilir bilemedim yan masa denir mi acaba?) yaklaşık 600 Dolarlık fiyat etiketine sahip. Fotoğrafa dikkat ederseniz plak rafı gibi gözüküyor. Zaten arzu ederseniz yan bölümlerde yer alan plak kapaklarını kendi zevkinize göre sipariş edebiliyorsunuz.

Haydi bir soru eğer böyle bir şey satın alacak olsaydınız masanın iki yanında hangi plakların kapaklarının olmasını isterdiniz?

Ben Blanc Studio Sound Machine



Amerikalı Ben Blanc Studio tarafından tasarlanan Soundmachine çok şık. Bir gramofon horn'u ile modern bir pikabın yanında, CD çalar, ampli, dijital müzik çaların bulunduğu ilginç bir projeye imza atmışlar. Ayrıca alt bölüm özellikle içki dolabı olarak kullanılabiliyor. Ürün sınırlı sayıda üretilmiş. Böyle bir tasarıma hayır diyebilmek her zaman zor :)

Pazar Sineması: Nosferatu, Eine Symphonie des Grauens



Nosferatu, Eine Symphonie des Grauens, 1922 yılında Almanya'da çekilmiş herkesin ortak görüşüyle korku sinemasının en önemli klasiklerinden bir tanesidir. Efsanevi yönetmen Friedrich Wilhelm Murnau'nun yönettiği film Alman dışavurumcu sinemasının en önemli örneklerinden bir tanesi. Sinemanın erken dönem önemli oyuncularından Max Schreck, Kont Orlok'u muhteşem oynamıştır. Filmin senaryosu Bram Stoker'ın Dracula romanından uyarlanmıştır ancak telif hakkı konusunda sorun yaşanınca (dikkat edin bu olaylar 1920'lerde yaşanıyor) film yayından kaldırılmıştır.

Nosferatu, Eine Symphonie des Grauens ilginç bir şekilde güzel bir aşk hikayesi ve vampirin ölümsüzlük yüzünden çektiği acıları yansıtır. Bu yönüyle Dracula'dan oldukça farklı bir şekilde konu işlenir.

Filmin telifi ortadan kalktığı için bir çok web sitesi üzerinden seyredilebilir. Yukarıdaki videodan filmin tamamını seyredebilirsiniz.

Plak Koleksiyonculuğu: İlk Serinin Sonu



Plak Koleksiyonculuğu yazı dizisine başlayalı ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum. Ancak bu diziyi oluşturan yazılar bloğumda tüm zamanların en çok okunan yazıları arasında. En çok okunan derken bazı yazılar binlerce kez tıklanmış durumda. Şaşırtıcı! Ayrıca çok sayıda geri dönüşte aldım. Sosyal medya açısından ise yazılara orada burada pek değinen veya linkleyen olmadı. Stereo Mecmuası'nda her zaman yaşanığı gibi eminim ki bir süre sonra yazılara verilen linklerde artar. Ne olursa olsun dönüp baktığımda ilk seri yazılarda fena iş çıkartmadığımı söylemem lazım. Serinin ilk bölümü şu yazılardan oluşuyor;

Yazı 1: Yeniden Basılan Plağın Koleksiyonu Olur Mu?
Yazı 2: 45′lik Koleksiyonculuğunun Kökenleri.
Yazı 3: Plak Koleksiyonculuğu: Türkiye’de Plaklar
Yazı 4: Pikaplar Mevzuu
Yazı 5: Plak Standartları
Yazı 6: RIAA Öncesi Plak Özellikleri
Yazı 7: Pre-amp Mevzuu

Böylelikle serinin ilk bölümünü sonlandırıyorum. Bir sonraki yazıdan itibaren serinin ikinci bölümüne başlayacağım. Yeni seri daha çok yeni başlayanlar için rehber niteliğinde olacak.