Blog Tutmak Güzeldir
Bir süredir bloğuma eskisi kadar önem vermediğimi fark ettim. Aslında blog tutmak çok zevkli bir şey. Stereo Mecmuasındaki yazılarım genelde oldukça uzun oluyor. Bunun içinde çok zaman ayırmak gerekiyor. Sanırım 2010'da kendi bloğumu daha sık kullanacağım. Tamam ismini baştan yanlış koydum, hakancezhifi! Olsun yine eskisi gibi odan bundan kısa kısa bahsetmek fena olmayabilir. Haftanın resmi, haftanın videosu, haftanın pikabı. Eski bir sürü güzel şeyi unutmuşum. Haydi bakalım bloglamaya başlayalım tekrar !
Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Doctor House
Son yıllarda oldukça ilgi çeken bir dizi var; Doctor House. Hugh Laurie tarafından canlandırılan Dr. Gregory House karakteri Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılmış Sherlock Holmes'a modern çağın gerektirdiği atıfları yapan ilginç bir karakter. Ülkemizde de büyük bir hayran kitlesine sahip olan dizide Dr House sağlam bir progresif rock dinleyicisiymiş. Bu şekilde yazmamın sebebi hayatım boyunca dizilerden nefret ettiğimden dolayı benim bu diziyi de seyretmem. Tahmin edebileceğiniz gibi dizideki pikabın varlığı okuyucularımızdan mesaj olarak geldi. Bende Doctor House'nin müzik sisteminin ayrıntılarını yazayım dedim. Dr House'ın sistemindeki pikap Amerikan Sota firmasının Cosmos modeli, hoparlörler ise Alman Duevel firmasının Bella Luna modeli, ilginç yapılı amplifikatör ise Amerikan Thor Audio firmasının ürünün. Sistem bileşenlerini ekleyen Gür'e teşekkürler.
Değişen Zaman ve Gözden Düşen Forumlar
Son iki haftadır çeşitli okuyucu mektuplarından ilgi çekici bir ortak nokta var; hifi forumlarının eski tadından uzak olması. Bildiğiniz gibi ülkemizde hifi'ye fokuslanan forum yada büyük forumların ilgili bölümlerini yan yana koyup saydığımızda iki elin parmaklarını geçmez. Peki yurt dışında durum nasıl, buna bir bakalım.
Benim uzun senelerdir takip ettiğim bir adet uzakdoğu, iki adet Amerikan, iki adette Fransız, bir adet analog konusuna odaklanmış forum var. Yani toplamda 6-7 forumu takip ediyorum. Özellikle Fransız forumlarında ciddi bir katılımcı olduğumu söylemeliyim. Tabii seneler içerisinde Türkiye'den katılımcı olmanın getirdiği avantajlarla çok sayıda insan ile tanışma ve sohbet etme fırsatım oldu. Neyse bu konuyu daha sonra açarım.
Yurt dışındaki forumların bir çoğu tıpkı bizdeki forumlarda olduğu gibi son bir iki senedir ciddi bir fetret dönemine girdi. Özellikle Audio Asylum gibi dev forumlarda yazı yazan önemli isimlerin ayrılması, tıpkı bizdeki gibi sonu gelmez tartışmaların sonucunda oluşan tatsızlıklar vs etkenlerle Audio Asylum bir kısır döngüye girdi. Tabii en önemli etken yıllar boyu devam eden yazışmalarda üzerinde tartışılmayan çok az konu kaldı. Fransız forumlarında ise kullanıcı odaklanması ciddi şekilde ev sineması eksenine kayıyor. Özellikle Blu-Ray formatının popülerleşmesi ve yeni teknolojilerin fiyatlarının düşmesi sonucunda ev sineması sistemlerinde yayın yapan forum bölümlerinde ciddi bir hareketlilik sağlanmış durumda.
Bizde de benzer bir durum var ancak sinema meraklıları adım adım bilişim dominant forumlara kayıyorlar. Ülkemizde sinema severler Blu-Ray yerine MKV gibi çeşitli illegal "yeni" formatlara ilgi gösterdiğinden asıl konular bir noktada bilişim sektörü konusuna giriyor. Ayrıca bir çok bilişim forumunda çeşitli illegal linkler, çeşitli ağ sistemleri konusunda bilgiler paylaşıldığından çok sayıda meraklı bu tarz platformlara kayıyor.
Peki ne olacak?
Benim tahminim ilerleyen dönem hifi forumlarının bir çoğunun sonu gelecek. Bizimkisi dahil hifi forumlarının tamamı yeni insanları platformlara çekme konusunda başarısız oldular. Bu demek değil ki her şey çok kötü olacak. Web 2.0 döneminde yepyeni yapılar oluşturuluyor yeni yazılımlar ortaya çıkıyor. Klasik web anlayışı dönemi forumlarda dahil olmak üzere adım adım kapanıyor. Anlayacağınız yeni bir şeyler denemenin zamanı geliyor.
Bekleyelim ve görelim.
Home Cinema ve Hifi Choice Dergisi 5 Sayı Yayınlandı!
Home Cinema ve Hifi Choice Dergisinin 5. sayısı yayınlandı. Ülkemizdeki az sayıdaki ev sineması ve hifi konulu basılı dergilerden birisi olan Home Cinema ve Hifi Choice Türkiye'nin son sayısı biraz gecikmiş. Yazılanlardan anlayabildiğim kadarı ile reklam toplanması konusunda ciddi bir sıkıntı yaşanıyor.
Aslında sorun derginin Türkçe edisyonundan değil orijinal versiyonundan kaynaklanıyor. Ülkemizdeki hifi ve ev sineması sistemleri konusunda meraklıların ilgi gösterdiği bir çok marka ile ilgili eleştiri veya inceleme yazıları orijinal İngilizce sürümde bulunmayınca ülkemizdeki bir çok firmanın odaklandığı markalardan söz edilmeyen bir dergi haline geliyor. Bu konu belki haberler bölümlerinde bu markalardan bahsedilerek aşılabilir ancak bu konuda da pek ilerleme sağlanılamadı ne yazık ki.
Bu arada çok az sayıda okuyucumuzdan gelen bir eleştiriye de yanıt vereyim. Gelen eleştiri Home Cinema ve Hifi Choice Dergisi ve benzerlerine kendi platformlarımızdan destek vermediğimiz konusu. Stereo Mecmuasının bana ayrılmış bu bölümünde ben derginin yeni sayıları duyuruyor ve bazen yazılardaki bazı bölümlere eleştiriler yöneltiyorum.
Bizim Stereo Mecmuasını ortaya çıkartırken bir prensibimiz vardı, bize destek olan platformlara destek vermek veya tam tersi. Zaten çok küçük bir pazara sahip olduğumuzdan bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak Home Cinema ve Hifi Choice dergisi de dahil olmak üzere bir çok sektörel dergide Stereo Mecmuası ile ilgili tek bir satır bile geçmediğini eleştirileri yönelten dostlarımıza hatırlatmak isterim. Karşılıklı reklam değişimi, banner değişimleri gibi aynı sektörde yayın yapığımız bazı sitelerle yaptığımız işbirliklerini karşılıklı hakkaniyet kuralları çerçevesinde basılı dergilerle de yapabiliriz tabii ki.
Sektörün gelişmesi hepimizin ortak arzusudur.
Filmlerde Pikaplar ve Plaklar; Clockwork Orange
Efsanevi yönetmen Stanley Kubrick'in çok sevdiğim filmi Clockwork Orange'da (dilimize Otomatik Portakal olarak çevrilmiştir) Film benim açımdan her karesi ile fanatik derece de beğendiğim bir film olunca gerek kendi işlerimde gerekse de Mecmua projesinde bazı ilginçlikler yapıyorum. Örneğin Stereo Mecmuasında incelediğim Omicron Magic Dream ürünlerinin fotoğraflarında Clockwork Orange filminin müziklerini içeren plağı kullanmış ve hatta Stereo Mecmuasının 6. sayısının kapağına da bu resimlerden birisini eklemiştim.
Neyse... Filmde tam anlamıyla bir fetiş objesi olan Hydraulic Reference pikap kullanılmış. Bu pikap aslında David Gammon tarafından tasarlanmış olsa da, filmde John Michell'in ürettiği bir versiyonu kullanılmış. Pikapla ilgili forumlarımızda bilgiler mevcut. Şahsen benim edinmeyi en çok arzuladığım pikaplardan bir tanesidir. Aslında bir açıdan şanslıyım Michell alamet-i farikalarından bir tanesinin oldukça özel bir versiyonuna sahibim. Ama fazladan bir kaç pikaba kim hayır diyebilir ki? Aşağıda oldukça düşük çözünürlüklü de olsa bir Gyrodeck videosu var. çalan şarkı Edith Piaf'tan "Home a la Moto"
Yukarıdaki resimlerin daha yüksek çözünürlüklü versiyonları için buraya tıklayın
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)