Baba Olacağım Müjdesini Aileye Verme Coşkusu



Baba Olacağım Müjdesini Verme Coşkusu. İşte bu başlı başına büyük bir olay. İlk öncelikle şunu önceden belirteyim, bu seneler boyu yaptığım gözlemlere dayanan bir yazı olacak. Yoksa hem benim hemde eşimin ailesi son derece rahat ve anlayışlı insanlar. Anlayacağınız ben bu noktada hiçbir sorun yaşamadım. Ancak gözlemlerime dayanan tespitlerim, bir kısmınızın hayatını kurtaracaktır! 

Evet gelelim müjdeyi verme coşkusuna. Bu süreçte tüm lojistik görevlerini üstlenen kişi yani baba olarak her türlü ayrıntıyı düşünerek hareket etmelisiniz. Milletçe övündüğümüz özelliklerimizden olan aile olayı, aslında kırılgan iplerle oluşmuş bir yumaktır. Hal böyle olunca baba olacağım diyerek mutlulukla haykırmak isterken, derin bir planlamanın içerisinde bulursunuz kendinizi. 

Sorun şu; mümkün ise tüm ailenize aynı anda müjdeyi verin. Kazaran kendi annenize haber verip kaynananıza haber vermediyseniz ve yine kazaran kaynananız müjdeyi annenizden alırsa bir kabusun içerisine düştünüz demektir. Tam tersi de bir kabus olacaktır. 

İş sadece bununla bitmiyor. Birden fazla kardeşiniz varsa ve eşinizin de aynı şekilde bir durumu varsa haber verilecekler sayısı bir anda katlanmış durumda. Örneğin abinize haber verdiyseniz ve siz diğer kardeşinizi aramadan, abiniz işgüzarlık yapıp  olaydan haberdar olmayan kardeşinize "gözümüz aydın birader" diyerek bir telefon açtığı an çoğu Türk ailesinde b*ku yediniz demektir. 

Bir diğer önemli mevzuu, aileden kimlere bu müjdeyi vereceğiniz. Aileniz büyük ise bol bol eş dost varsa birine haber ver diğerine verme olmaz. Olmayacağı gibi ortalığı savaş alanına çevirirsiniz. Bu işin mantıklısı ilk önce çekirdek aileye haber vermektir. Ondan sonrasında, itikat ve inanç olayından destek alarak geri kalan kalabalıklara ilerleyen aylarda açıklarız diyerek sıyrılabilirsiniz. Bu noktada ailenizin yapısına göre yemin verdirmek denilen kavramı devreye sokun. Benim gözlemlerime göre genelde hamileliğin 3. ayından önce haber verilmez gibi bir durum var. Bunu sonuna kadar kullanın. 

Hal böyle olunca adım adım gitmeniz gerekiyor. İlk önce müjdeli haber ne zaman verilmeli konusu var. Bir kısımına göre  Hamilelik Testinin hemen sonrasında müjdeli haber verilmeli. Ancak bu testlerin sonucu %100'lük oranda bir kesinliğe sahip olmadığı için bu riske girmeyin. En kesin çözüm kandan yaptırdığınız Gebelik Testinin sonucunda çıkan duruma göre hareket etmektir. 

Gebelik Testinin sonucunda müjdeli haberimizi vermeyi kararlaştırdınız diyelim. Kafanızdaki sıralamaya göre hem eşiniz hemde siz, ilk önce kardeşlerden başlayarak müjdeli haberi vermeye başlayın. Siz kendi kardeşlerinizi ararken, eşiniz de kendi kardeşlerini arasın. Kardeşlerden başlama sebebimiz, konuyu kısa tutup bir sonraki telefonu hızlıca arama şansınızın olmasıdır. Bu arada konuşmanın sonunda 10-15 dakika haber verdiğiniz kişinin diğer kardeşleri veya anne-babanızı aramaması için uyarın. Konuştuğunuz kişi eşek değilse dediğinizi yapacaktır. 

Güzel haberleri vermek için aile meclisi toplanabilir. Bu fotoğrafı sadece hoşuma gittiği için ekleyeyim dedim, Cezayirli ve Tokatçık Family Together :)

Olaya kardeşlerle başlamak avantajlıdır. Dediğim gibi konuşma kısa sürer. Ama iş, anne babalara geldiğinde konuşma uzadıkça uzayacak ve mutlaka eşinizle de konuşmak isteyeceklerinden durumun vehameti artacaktır. Kardeşlerinize laf anlatmak daha kolay olduğundan daha sonra ayrıntılı konuşuruz deyip kesip atabilirsiniz ama anne-babalarla bu pek mümkün değil. 

O zaman nefes almadan kardeşler arandığına göre siz kendi anne-babanızı, eşinizde kendi anne-babasını arayıp müjdeli haberi verin. Tercihen bunu ziyaret ile yapmak daha makbuldür. Eğer aynı şehirlerde yaşanmıyorsa telefondan başka çare yok tabii..

Ancak aynı şehirlerde yaşıyorsanız hızlı bir ziyaret ile her iki aileyi de bilgilendirmeye çalışın. Eğer ailenizde önce ona gittin bana gelmediğin tatsızlığı yaşanacak bir durum varsa, hep birlikte olunacak bir etkinlik ayarlayıp haberi verin. 

Bir baba olarak yaratıcılık size kalmış. Buradaki yaratıcılığınızın başınızın daha az ağrıması için önemli bir faktör olduğundan, plana karar verdikten sonra şimşek gibi hızlı hareket edin. 

Hadi gazanız mübarek olsun! 

Biz ne yaptık konusunu da özetleyeyim. Ben kendi kardeşim olan OkanCez'i aradım aynı anda Seçil'de kendi ablasını aradı. Uzun uzun konuştuk. Arkasından evleri daha yakın olan benim anne-babama gittik. Mutlu haberi verdik. Birlikte biraz oturduktan sonra eşimin ailesine doğru yola çıktık. Aynı şekilde haberi verdik ve herkesi mutlu mesut şekilde arkamızda bırakıp evimize döndük. 

Aman dikkat! Anne-babalarınıza haberi verirken, "bir havadisimiz var acaba nedir nedir gibi" saçma sapan işler yapıp konuyu sündürüp insanların kalbine indirmeyin. Kısa ve öz şekilde haberi verin ve olacaklarla yüzleşin. Bizim açımızdan durum şuydu, iki aile içinde ilk torun olduğundan büyük coşku yaşandı. Ama çok güzel bir gün geçti... 

Sizin de bunu diyebilmeniz için güzel bir planlama yapmanız şart! 

Bu sürece ilerleyen aylarda yeniden döneceğiz çünkü olayın bir de arkadaş boyutu var... 






En İyi Dostunuz: Kadın Doğum Uzmanınız



Kadın doğum uzmanı dediğimiz doktor türü genelde eşlerimizin zaten ziyaret ettiği bir insandır. Eşlerimiz, normal koşullarda kadınlara özgü rahatsızlıkların önceden tahmini için bu amca veya teyzeleri ziyaret ederler. Ayrıca doğum kontrol yöntemleri konusunda da bu doktor türünden düstur alınarak yola çıkılır. Muhtemelen evlenmeden önce veya sonra bir şekilde eşinizle bu amca veya teyzeyi ziyaret etmişsinizdir. Yok alakam olmadı diyorsanız muhtemelen ayakta uyuyorsunuz demektir.

Eşinizin kendini rahat hissettiği bir kadın doğum uzmanı varsa şanslısınız. Eğer yoksa zaten kadınlar kendi aralarındaki iletişim ile hızlı bir liste oluşturup bir kaç gitme gelme sonrası kendisini rahat hissettiği bir doktoru bulabiliyor. Bu özel bir doktor olabileceği gibi devlet hastanesinden bir doktorda olabilir.

Unutmayın siz sadece bir konu mankenisiniz. Yapacağınız tek çenenizi kapayıp eşinizle beraber doktora gitmektir. Özel doktor ise ücreti vesaire konularda eğer karşılayabiliyorsanız eşinizle polemiğe hiç girmeyin. Paranızı ödeyin mutlu olun. Ancak özel doktor bütçenizi allak bullak edecek ise durumu anlatın. Unutmayın ki, masraflarınız daha yeni başlıyor. Boşu boşuna kendinizi zorlamanın bir alemi yok!

Bizim doktorumuz benim yazlıktan tanıdığım bir abimdi. Bir sürü arkadaşımın çocuklarını kendisi doğurttu. Kanda Gebelik Testi coşkusunun hemen akabinde Semih abiyi (Hızıroğlu) arayıp, yola koyulduk.  Rahmetli babası, babamın yazlık komşusuydu. Annesi de annemin yazlık arkadaşı. Ailecek tanışırız yani. İyi insan olmalarının yanında ailenin tüm çocukları bir şekilde tıp sektörü ile alakalı. Doktor olmayanı bile bir doktorla evlenmiş :)

Kendisinin doktorluğunun ne düzeyde olduğunu bazı arkadaşlarımdan biliyorum. Özellikle sevgili Ebru ve Savaş Paykoç'un oğulları Onur'un doğumu sırasında tüm bu sürece yakından şahit oldum. Hayatımın en inanılmaz günlerinden bir tanesiydi Onur'un doğduğu gün. Babası ile beraber ufaklığın ilk dakikalarında bizim kucağımızdaydı. Allah yolunu açık etsin. Şu satırları okuduğunuzda koca bir adam olma yolunda hızlı adımlar atıyor.

Yukarıda bahsi geçen Onur Paykoç. Koskocaman adam oldu kerata :) Darısı bizimkini başına....

Benim doktoru tanımam veya arkadaş olmam, eşimin doktorun yanında ve kontrolünde rahat olması için yeterli değil. Bu noktada biz erkeklere düşen çenemizi tutup kenara çekilmek. Eşinizin karar vermesi önemli. Semih abi,  uzmanı olduğu konuda gerçekten çok bilgili bir adam ve bilgilerini gayet akıcı ve en önemlisi anlaşılır şekilde karşısındakine aktarabilen bir insan. Bu da bence bir kadın doğum uzmanında olması gereken en önemli özellik.

Seçil, doktoru ile kendini rahat ve güvenli hissedince, tüm yolu beraber yürüdük. Bence çok da iyi yaptık. Merak edenler için tam ismi Semih Hızıroğlu ve web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Doktorumuz Semih Hızıroğlu ile eşim, Seçil... 

Baba olmak kolay değil. Bir gün içerisinde yaşanan koşuşturmaya bakın. Sabah bir doz hamilelik testi, arkasından Kanda Gebelik Testi ve en sonunda doktor ziyareti. Muhtemelen şu dakikalarda baba olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamaya başlamanız lazım.

Şimdi iki dakika kahvehane muhabbeti yapayım; "ya arkadaş teknoloji ne gelişmiş"

Evet değerli okuyucum teknoloji gerçekten çok gelişmiş. 4-5 yıl önce baba olan arkadaşlarım ile konuştukça bunu daha iyi anladım. Özellikle ultrason makinelerindeki gelişmeler ile göreceğiniz manzaralar bir nevi bilim kurgu filmi gibi olacak. Bir bilim kurgu filminin figüranı olmaya hazır olun. Başrolde eşiniz ve karnında taşıdığı çocuğunuz, yardımcı rolde kadın doğum uzmanı... Siz ise konu mankeni...

Hakan kardeşinizden rolünüzde bir yükselme sağlayacak bir ipucu. Doktordaki ilk kontrolünüze giderken eşinizin bol bol su içmesini sağlayın. Ultrasonda görüntü almak çok rahat oluyor. Bunu söyleyerek konuyu bildiğinizi ve önemsediğinizi hissettirebilirsiniz. Aksi de olsa eşek gibi önemser hale geleceksiniz, merak etmeyin...

Doktorunuzda alacağınız gerekli gereksiz bilgilerin arkasından hasta bakıcı abla gelip eşinizi yanınızdan alıyor ve başka bir odadaki ultrason cihazında kontrol için hazırlıyor. Sizde doktorunuzla erkek erkeğe kalıp kafanızda varsa soru işaretlerini sorabilirsiniz. Doktorlar zaten her soruyu yüzlerce hatta binlerce kez duymuş olmanın verdiği rahatlıkla, bilmeniz gereken kadarını size özet geçiyorlar.

Bir kaç dakika sonra kendinizi karanlık bir odada buluyorsunuz. Ultrason cihazının parlayan ışıkları, cihaza bağlanmış bir televizyon, yatan eşiniz ve tuşlara basan doktor amca. Bilim kurgu filminin seti bu şekilde.

Bir süre sonra baktığınız ekranda eşinizin vücudunun derinlikleri görüntülenmeye başlıyor. Ve voila...

Doktor size çocuğunuzun ilk görüntüsünü gösteriyor. Eşimin hamile olduğunu öğrendiğim zaman 5. hafta içerisindeydik. Ekranda gördüğüm "şey" minicik bir hücre gibiydi. Boyu 3,5cm olan bir şey!

Kalbinin atışı, gelişmekte olan organları gördüğünüz, sizin çocuğunuz! Bilirsiniz bizim memlekette kimse sorsanız televizyonda ne seyrediyorsun diye, herkes belgesel der. Muhtemelen bu görüntüyü belgesellerde görmüşsünüzdür yani...

Meşhur ultrason  ekranı böyle bir şey işte... 

Ama o gördüğünüz tablodaki şeyin, sizin bir parçanız olduğunu bilmek acayip bir duygu. Eğer gözlerinizden bir kaç damla yaş dökülüyorsa, erkekliği bir kenara bırakın dökülen dökülsün. Zaten ortam karanlık ve eşiniz ekrandan karnındaki çocuğun yansımalarına bakıyor pür dikkat. Siz arada kaynar gidersiniz.

O enstantane de, inançlarınıza göre bir yorum geçebilir kafanızdan. Allah'ın bir mucizesi, bir tabiat olayı veya evrimin bir adımı. İsmi ne olursa olsun bir mucize olduğunu kabul etmek lazım. Yaradılışın önemli bir anına şahitlik ediyorsunuz. Ve yeni hayatınızın başlangıcına.

Sanırım bu tabloya en uygun müzik, Kubrick'in "2001 a Space Odyssey" filminin tema müziği olurdu bana sorarsanız. Saatlerce salak gibi o ekrana bakıp durabilirdim beni bıraksanız. Ama her güzel şey gibi bunun da bir sonu var ve yoğun geçen günün ardından artık eve gidebilirsiniz.

Evde sohbet muhabbetin ne olacağı belli aslında. Gittiğiniz doktor ve sağlık kurumuna göre değişiklik gösteriyor olsa da, elinize bu enstantanelerin bir fotoğrafını, videosunu veya her ikisini birden verebiliyorlar. Yok vermiyorlarsa eğer doktorunuz izin verirse cep telefonunuza bir kaç görüntü almayı unutmayın. En kötü ihtimalle monitör veya televizyondan çekersiniz.

El ayak çekilip uyuma zamanı gelince eğer ediyorsanız dualarınızda önemli yer tutacak bir varlık daha var hayatınızda artık. Daha cinsiyeti, ismi bile belli olmayan parçanız, dualarınızın en başında yer alacak;  Allah kucağıma sağlıkla almayı nasip etsin!

En zorlu günlerden bir tanesini atlatmış olduk... Şok üzerine şok yaşanan bu tarz günlerde insan nasıl uyuyor hiç anlamıyor. İç huzur ile alakalı sanırım.

Maceralar yeni başladı. Yakında devamı gelir...





Kandan Gebelik Testi Yaptıralım


Bir önceki yazımızda filmlerde görmeye alıştığınız hamilelik testi olayını yaşamıştık. Sonuç pozitif çıkmış ve hayatınızın yepyeni bir sayfasının açıldığını söylemiştim. Tabii ki o sayfa öyle kolay açılmıyor. Bu hamilelik testlerinin başarı oranı yüksek olsa da, bir sonraki adımda daha kesin bir sonuç almanız gerekecek.

İlk şoku atlattıktan sonra -ki bu bir saatta olabilir bir günde olabilir- daha kesin sonuçlar için gebelik testine gidiyoruz. Ancak süreyi uzatmayın, bu sürecin sonunda yaşanacak bir çok şey var. Ne kadar erken o kadar iyi... Biz kısa bir afallama sürecinin ardından hızlı şekilde en yakın hastanenin yolunu tuttuk.

Kanda gebelik testi sağlık merkezleri, hastaneler, özel klinikler ve laboratuvarlar gibi bir çok yerde yapılabiliyor. Artık çevrenizde en yakın ne varsa onu tercih edebilirsiniz. Test aslında çok ama çok basit. Eşiniz kan verecek arkasından test sonuçlarını beklemeye başlayacaksınız. Bu testin ilk sonuçları belirli bir ölçüde sonuç veriyorlar. Yani bir saat civarı sonra size bir tablo çıkıyor. Bu tablonun netleşmesi için biraz daha detaylı bir inceleme yapıyorlar ki bu durumda biraz daha fazla genelde bir gün beklemeniz gerekiyor. Yapacak bir şey yok.

Burada biz yine konu mankeniyiz. Zaten bu duruma yavaş yavaş alışsanız iyi olur, uzun bir süre ailedeki görevimiz konu mankenliği ve ilerleyen zamanda lojistik görevlisi haline gelecek.

Eğer hızlı sonucu bekleyecekseniz, sağlık görevlilerinin veya benzer testi yaptıran insanların muhabbetine maruz kalmaya hazır olun. Genelde nasıl oldu, bekliyor muydunuz, nasıl hissediyorsun gibi son derece saçma sapan muhabbetlerin içerisinde bulacaksınız kendinizi...

Bu saçma sapan muhabbetlerin kendi içerisinde ufak bir faydası da yok değil. Vakit nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Yapabileceğiniz iki şey var, hemen her sağlık kuruluşunda bulunan kafe tarzı yerlere oturup eşiniz ile vakit geçirebilir veya bekleme salonlarında yukarıda bahsettiğim muhabbetlere takılabilirsiniz.

Öyle veya böyle zaman geçiyor ve test sonucu ortaya çıkıyor. Bir etabı daha başarıyla atlattınız. Bebeğinizin gelişimi açısından ilk 3 Ay çok önemli olduğu için kaybedecek zamanınız yok. Artık kadın doğum uzmanınız ile mesainizin başlama zamanı geldi.




Çocuk Sahibi Olacağınızın Haberini Almak - Hamilelik Testi!



Hamilelik testini bende bir çok insan gibi yabancı filmlerinden biliyordum. Tabii ki böyle bir şeyin varlığından haberim var ama genelde Amerikan filmlerinde hamilelik testlerinden bol bol hikaye üretilir, ama gerçekler pek filmlere benzemiyor doğrusu...

Biz erkeklerin bu olayların varlığından haberimiz olsa bile kadın milletinin bu konulardaki bilgisi bizim çok önümüzde.

Muhtemelen başınıza gelecek olayı ben size özetleyeyim. Eşiniz kuvvetle muhtemel regl günleri kontrol ediyordur. Süreç gecikmeye başlayınca içine kurt düşecektir. Acaba hamile miyim sorusunu kendine sormaya başlayacaktır. Bu esnada muhtemelen kadın forumlarından veya bir diğerlşekilde hamilelik testi ile ilgili ayrıntıları öğrenmiş olacaktır. Günler geçtikçe hissiyat anlamında da hamile olduğu konusunda alarm çalmaya başlayınca bir erkek olarak olayın içerisine çekilme zamanınız yavaş yavaş geliyor demektir. Biz tabii ki bu enstantane de hiçbir şeyden haberimiz olmadan ortalıkta saf saf geziniyor olacağız.

Bu zaman diliminde olabilecekler şunlar, Eşiniz sizi muhtemelen yavaş yavaş hamilelik konusuna hazırlayacaktır. Muhtemelen bazı sorular soracak sizde istenen cevapları vermediğinizde ortalık birbirine girecektir. Eğer çocuk sahibi olmaya önceden karar verdiyseniz bu konuda sorular sorulmaya başlandığı zaman düşündüğünüzü değil, verilmesi gereken cevapları verin.

Eğer ortalıkta bu tarz bir muhabbet dönmüyorsa fırtına yaklaşmış olabilir. Eşiniz sizin sakin bir zamanınızı bekliyor olabilir.

Bende tam olarak böyle oldu...

Bir sabah kahvaltımızı yaptık. Kahvaltının arkasından muhabbet esnasında reglinin geciktiğinden bahsetti. Neden acaba demeye kalmadan bir anda o filmlerde görmeye alıştığımız hamilelik testi ortaya çıktı.

Hamilelik boyu, iyi haberler aldıkça koca koca insanlar yani bizler ne hallere geliyoruz :)

Hamilelik testi çok basit bir şey. Bir plastik parçası üzerinde genelde iki tane şerit oluyor veya bir artı bir de eksi işareti oluyor. Muhtemelen üzerinde bir açıklama zaten vardır. Eşiniz idrarından bir kaç damlayı bu cihaza yükler ve beklemeye başlarsınız.

 Cihazdan cihaza değişmekle beraber 2 ila 5 dakikalık bir bekleme süresi var test sonucunu anlamak için. Beş dakika boyunca çiş yüklenmiş küçücük bir plastik parçası başında beklemek çok acayip bir duygu.

O anlarda kafanızdan binbir tane düşünce geçiyor olacak. Baba olmayı zaten bekliyorsanız sıkıntı yok ancak aksi durumda neler olacağını bilemiyorum. Benden size tavsiye, ailecek bu yola girdiyseniz kendinizi en başlardan babalık olayına alıştırın. Hoş yapmasanız da olur, zaten otomatikman alışacaksınız :)

O meşhur 5 dakika inanın geçmek bilmiyor. Mantıklı düşündüğünüzde "ben çişin başında ne halt ediyorum" diyeceksiniz, bunlar normal. Gerçek ile hayal arasında gidip geleceksiniz bol bol. Belirli bir süre geçince zaten hamilelik testi üzerinde işaretler kendini göstermeye başlayacak. Sürenin sonunda ise -umarım- sonuç pozitifse yeni hayatınızın ilk anlarını yaşıyorsunuz, tebrik ederim.

Ben zaten çocukları çok seven bir adamdım ve kendi çocuğumun olması fikri bana hep sempatik gelmiştir ama başınıza gelince  yani test sonucu pozitif çıkınca neler hissettiğimi size anlatabilmem mümkün değil. Tarif etmek inanın çok zor. Mutluluk, panik ve bin bir türlü duygu bir arada...

Bir sonraki adımda olayın sağlamasını yapmamız gerekecek. Evet bir baba adayı olarak meşhur koşuşturmanız başlıyor. En yakın sağlık kuruluşuna "kanda gebelik testine" gitmeye hazırsınız. Hayırlı uğurlu olsun.

 



Bir Babanın Seyir Defteri



Bloğumda binbir çeşit yazı görmeye  alışmış okuyucular "Bir Babanın Seyir Defteri"ni görünce bu nereden çıktı diyeceklerdir. Açıkçası bu bölümü tamamen kendim için hazırladım. Erkek milleti olarak bizlerin de hamilelik süreci boyunca bazı sıkıntılarımız, bazı sorunlarımız oluyor. Ancak çoğu zaman bunları bir kenara atıp ilerlemeye devam etmeniz gerekiyor. Yazmak beni her zaman rahatlatan bir şey, hal böyle olunca bende çala kalem bazı yaşadıklarımı kaleme aldım. Bir nevi günlük tadında. Hem yaşadıklarımı hemde gözlemlerimi kendimce espri bir dille kaleme almaya çalıştım. Sonuçta ortaya "Bir Babanın Seyir Defteri" çıktı. 

Yazılarımı okudukça, bu yazıların bazı hemcinslerime faydalı olabileceğini gördüm ve bloğumda paylaşmaya karar verdim. Bir çok yazı hiç düzenlenmeden olduğu halleri ile yayınlanmış oldu. Sadece biraz vakit yaratıp her yazı için eğlenceli banner'lar yaptım. Hemen her sayfada bir vukuatım var anlayacağınız. Tabii ki bir iş yapıyorsan adam gibi yap sözünden hareketle gedikli bir blog yazarı olarak kullanım kolaylığı için bazı güzelliklerde yaptım okuyucularıma. Bir Babanın Seyir Defteri Kullanım Kılavuzu  bu yazıları nasıl efektif bir şekilde kullanabileceğiniz ile alakalı ipuçları barındırıyor. 

"Bir Babanın Seyir Defteri" oğlum Ali'nin ilk haberini almamla daha doğrusu varlığını öğrenmem ile başladı. Yaşanan tüm önemli süreçleri bölümler halinde yazmadım. Bazıları ciddi, bazıları esprili yazılar. Sonradan baktım ki, bu yazılar oğluma bir nevi anı defteri olarak kalacak. Bu düşünce de hoşuma gitti. Akabinde yazdıkça yazdım... Yazdıkça da rahatladım doğrusu. Bir nevi günlük gibi. 

Ecnebilerde. baba, anne veya aile blogları pek popüler. Bende bazılarından faydalandım. Kendi dilimizde ise genelde annelerin bakış açısından çok bilgi var. Babalar hakkındaki bloglar ise pek az. Umuyorum deneyimlerim yeni baba olacaklar için yararlı olur. 

Keyifle okumanız dileği ile...