Türk Hifi Dünyasının İnternet Üzerindeki Tarihi Giriş


Bu yazı dizisinde sizlere 2000'li yıllarda internet üzerindeki Türkçe hifi siteleri ve diğer dijital platformların tarihinde bahsedeceğim. Hemen her tarih yazısı gibi bu da son derece subjektif ve "ben" odaklı olacaktır. Bu yazıyı kaleme almamın en önemli sebebi 2010 yılına hızla yaklaşırken bazı sitelerin kapanması ve unutulmaya yüz tutmaya başlamasıdır. Ancak şu önemli bir gerçektir ki, aralarında benimde bulunduğum bir çok kişi bu sitelerin büyük veya küçük sayılabilecek etkileri ile hifi dünyasının içerisine girmişlerdir.

Bunun haricinde bu yazı dizisindeki amaç yeni nesillere yukarıda bahsettiğim siteleri aktarabileceğimiz bir ortam bulunmamasıdır. Şahsım adına konuşmak gerekirse kişiliğimden kaynaklanan her türlü olumlu veya olumsuzluğa rağmen bir huyum toplumun ortak faydasına olumlu etki etmektedir veya ben öyle umuyorum. Avrupa'lıların çok iyi becerdiği ve bizim toplulumumuzun zaman zaman unuttuğu yazma geleneği. Bu gelenek sayesinde bundan çok uzun seneler sonra kapanmış, ortadan kaybolmuş, unutulmuş siteler ve onların yaratıcıları hatırlanacaktır. En azından bunun kendi açımdan bir görev olduğunu düşünüyorum. Umarım okuyan ve konuya ilgi duyan birileri çıkar.

Yazımın başında belirttiğim gibi bu yazı dizisi oldukça subjektif olacaktır. Tam bilmediğim veya emin olmadığım konuların uçlarını açık bırakacağım. Umarım bunları okuyucular sayesinde zaman içerisinde toparlama şansımız olur. Yeni siteler yazılar ekledikçe aşağıdaki maddeleri yenileceğim.

Hakan Cezayirli

1- Giriş ve açıklamalar (şu an bu sayfada bulunmaktasınız)
2- İstanbul Hifi Kulübü Web Sitesi (ihifi.org)
3- Nuance & Fluence (Sn. Adnan Arduman'ın Kişisel Sitesi)
4- Sn. Özhan Atalay'ın Kişisel Sitesi
5- Bir hayal kırıklığı; Twincats ve Vocalese
6- yapım aşamasında
7- yapım aşamasında
8- Mikrop Gramofon ilk odyofil alışveriş deneyimi

devam edecek...

Firmalar ve Web Siteleri


Çeşitli yazılarımda hifi piyasasında web sitelerinin öneminden ve daha iyi nasıl kullanabilineceğinden bahsetmeye çalışıyorum. Bu kezde okuyucularımızın firmaların web siteleri hakkındaki düşüncelerini öğrenebilmek için forumlarımızda bir etkinlik yaptık. Okuyucularımız beğendikleri web siteleri hakkında fikirlerini ve önceliklerini açıklıyorlar. Stereo Mecmuası Forumlarında açtığımız ankete oy kullanmaya bekleriz. Tabii ki firmalarımızında bu görüşlerden yararlanması kendi faydalarına olacaktır. Netice de bedavaya kamuoyu anketi gibi bir şey. Neyse anketimize katılmak ve yorumları okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bahara hareketlilik geliyor!


Geçtiğimiz günlerde bir hifi alım satım sitesinde ilginç bir ilan gördüm. Belki de bir özeleştiri. Meraklılara alım satım bölümlerimize gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederiz ama işin aslına yeterince yer veremedik bu yüzden yeni bir siteyi kullanıcıların kullanımına sokuyoruz. Eh ne diyelim hayırlı olsun. Benden isim vermemi beklemeyin hiç... Bana ve Stereo Mecmuasına ait olan her şey bahsi geçen siteden silindiğinden ve hatta kazındığından dolayı oralarda olan bitenler beni çok ilgilendirmiyor.

Ülkemizde hifi alım satımı ile ilgili nedense firmalarımızın çok kullanmadıkları bir yol var. Kendi web siteleri. Aslında ülkemizdeki hemen her hifi firmasının iyi veya kötü birer web sitesi var. Bu siteleri genelde oldukça statik yani durağan kullanmak gibi bir hataya düşüyorlar. Aslında ellerindeki imkanların fazla farkında değiller. Sitelerinde trafik yaratmak adına kendilerinin ve müşterilerinin ikinci el ürünlerini ve demo ürünlerini bu siteler üzerinden meraklılara duyurmaları kendileri açılarından da önemli bir internet hiti getirecektir. Ama nedense genel olarak bu olayı başka sitelere havale etmek gibi bir anlayış var. Evet bu anlayış belli açılardan mantıklı ancak ilk önce kendi sitelerine daha sonrasında ise farklı sitelere ilanları koymaları bence çok daha mantıklı ki, bunu gerçekleştiren siteler dolayısıyla firmalar var. Bu sayede meraklıların kendi sitenizi takip etmesini sağlarsınız ki, haberlerinize ve yeniliklerinize birincil ağızdan ulaşırlar.

Önümüzdeki aylarda hifi ve ev sineması sistemleri ile ilgili çok ciddi bir veya bir kaç site açılacak diye düşünüyorum. Bunların hiç birisinin Stereo Mecmuası ile ilgili olmayacağını söyleyeyim. En az biri veya hepsi de ücretsiz olacakmış. Bu noktada başarılı bir konsept internetteki bu alandaki tüm dengeleri bozabilir ve bozacakta. Planlar, programlarda oldukça değişecek herhalde. Hatta bir oluşum var ki, eğer bu oluşum hayata geçirilirse Mecmua olarak tam destek vereceğiz.

Uzaktan herkese baktığınızda stratejiler belli oluyor. Bazı siteler gelişmek için kendilerine uzantı anlamında yeni konular bulurken, bir kısmı yeniden şekillenmeye başlıyor. Bazı sitelerde ise stratejiler değişiyor. Örneğin yurt dışına siteyi satmak gibi düşünce varken yeterli ivme sağlanamayınca yapı tamamen değişiyor. Bunlar olağan şeyler. İnternet oldukça dinamik bir ortam ve durağan kalarak yokolmak çok görülen bir durum.

Önümüzdeki bahar yepyeni oluşumlara merhaba diyeceğiz hep birlikte. Bazılarına ciddi destek vermeye çalışacağız. Karşılıklı işbirliği genelde okuyucuların faydasına sonuçlar doğuracaktır.

Tüm bunlar olurken, Stereo Mecmuası girdiği yolda aynı doğrultuda ilerlemesine devam edecek. Yine tüm hizmetler ücretsiz olarak, yine büyük bir dostluk ortamı ve amatör ruh ile...

Bakın yazıyı yazdığım tarihi yukarıda rahatlıkla göreceksiniz. Çok yakında çeşitli sitelerde ilginç ve saldırgan yazılar okumaya başlayacaksınız. Kavga ve dövüş kısa vadede iyi hit getirdiğinden çeşitli sitelerin müdavimlerinin robotik karakterleri ortaya çıkıverecek ve ilginç yazılar hatta dozajı kaçmış eleştiriler okuyacaksınız.

Anlayacağınız hifi dünyasına güzel bir bahar geliyor. Okuyucular ve meraklıları oldukça hareketli günler bekliyor. Ne diyelim haydi hayırlısı.

Sosyalleşme ağları ve cinnet!


Sosyalleşme ağları internet üzerinde yepyeni bir çağ başlattılar ve bunlara kısaca Web 2.0 yenilikleri denildi. Aslında ilk web döneminin beni açımdan en meşhur sosyalleşme araçları forumlardı. Ancak zaman içerisinde ihtiyaçlar farklılaştı ve yepyeni siteler ortaya çıktı. Bunlardan ülkemizde en çok tanınanı hiç kuşku yok ki Facebook. Facebook ilk dönemlerinde oldukça ilgi çekmişti ancak zaman içerisinde öyle bir cılkı çıktı ki, bütün işlevini yitirdi. Aslında buna işlevini yitirmekten ziyade farklılaşması diyebiliriz. İnsanlar ihtiyaç ve arzu ettikleri özellikleri Facebook'a kolaylıkla eklenen yardımcı yazılımlarla gidermeye başladılar. Bir süre sonra sosyalleşmekten ziyade eklentiler arasında kaybolmak ve hatta bir forummuş gibi kullanılmaya başlandı Facebook. Tabii ne olursa olsun Stereo Mecmuası'nında Facebook grubu var ancak pek işlevi olduğunu söyleyemem.

Tam Facebook furyası bitti derken yerine alternatif bir sürü yeni trend site çıktı. Bir yandan RSS ve Atom destekli kapsamlı Feed yazılımları (Stereo Mecmuasının Friend Feed başta olmak üzere tüm önemli sistemlerde kendi Feed yayını bulunmakta) bunlara ek olarak klasik tarzda RSS ve Atom geri besleme sistemleri  derken liste uzuyor.

Yetmez derseniz tüm feedleri tek bir sayfada toparlayan Feed Farm veya Mash Up yazılımları  diğer bir Web 2.0 aracı.

Bunların haricinde blogosphere siteleri (yazmama gerek var mı ama hepsinde Stereo Mecmuası bölümleri var örneğin Technorati) filan derken liste uzamaya devam ediyor.

Tam tamam başka kalmadı galiba derken en son Twitter ve türevleri (2 aydır Stereo Mecmuası Twitter sayfası da mevcut ama işlevini ben kendi içimde tam çözmüş değilim) ortaya çıktı.

Bunlar haricinde dinazor Web 1.0 çağının devasa ağları olan forumlar (kendi forumumuz dahil kaç foruma üyeyiz inanın ben unutum tabii bunu Stereo Mecmuası için söylüyorum işlerimle veya kişisel ilgi alanlarım hariç) listeyi uzattıkça uzatıyor...

Ben yazmaktan sıkıldım ama daha eminim aklıma gelmeyen vardır... Digg vesaireyi daha sayadım bile...

Şimdi gelelim asıl konuya bu yazılımların bir kısmı otomatik olarak güncelleniyor. Bu konuda klasik RSS feed olayını çok seviyorum. Saniyesi saniyesine gelişmeler meraklıların feed okuyucu yazılımlarına gidiyor. Uğraşmaya gerek yok yani...

Ancak iş manuel güncellemek gereken sitelere gelince iş ciddi şekilde zorlaşıyor. örneğin twitter'a 140 kelime, facebook'a kısa bir makale, ona şunu, buna diğerini yazayım derken sosyalleşmek yerine bilgisayar başında cinnet geçirmeye başlıyorsunuz. İşin kötü tarafı her yazılım, site veya adı neyse sosyalleşme araçlarını kullananlar farklı.

Velhasıl kelam internet ağları üzerinden sosyalleşmek zor zenaat. Tasarımcılara Allah akıl fikir versin Web 3.0'da beyin okuyan yazılımlar geliştirsinler. Öbür türlü internet ağlarında sosyalleşirken hayatta anti sosyal insanlar haline geleceğiz.

En büyük kim? Bilmem ben değilim!


Bilmiyorum dikkat ediyor musunuz çevrenize, ülkemizde benzer sektörlerde yayın yaptığımız sitelerde ne kadar iddialı yazılar okuyoruz. Türkiye'nin en iyi web sitesi, en büyük forumu, şuna buna rağmen en aktif sitesi, en bi büyük hifi sitesi... ve çok daha fazlası...

Büyük olmak her zaman önemli midir. Ya da en çok aktif üyeye sahip olmak. Veya ne bileyim en çok reklam almak. En iyi teknik altyapıya sahip olmak ve onlarca diğer böbürlenilebilecek faktör. Galiba bunlar çok önemli ama bizler için değil.

Ben Stereo Mecmuasını kuran adam olarak kendi etki alanım dışında iddialı olmayı seven bir tip değilimdir. Kendi etki alanım dediğim şey tüm değişkenlerin kendi elimde olduğu durumlardır. İnternet ne yazık ki bu türden bir ortam değil. Şekil şemalden tutun, okuyucu alışkanlıkları ve onlarca diğer faktör yaptığınız siteye ilgiyi, yazdığınız yazıya talebi etkiliyor. Ama yaptığım iyi bir şey vardır. Gözlem ve araştırma.

Hayatın bir çok alanında matematik ve ondan türemiş bilimler önemli yer tutar. İnternet dünyasında da her şeyin belli bir mantığı vardır. Sözgelimi siteniz hiç beklenmedik bir gün ziyaretçi akınına uğruyorsa bilin ki internette yapılan aramalar sitenize yönlenmiştir veya bir link aktarımı söz konusudur. Kısa bir araştırma ile bu durumu çözebilirsiniz. Bunu yapmak için arkanızda teknik bir ekibe gerek duymazsınız basit bir google araması ile olayı çok rahat kavrayabilirsiniz. Hemen ardından bir gün sonra ziyaret edilen sayfa sayısını incelersiniz. Eğer ortalam bir civarında ise bilin ki o anahtar kelimeyi arayanlar sitenizde aradıkları şeyi bulamamışlar. Bunlara göre sitenin yapısını düzenlersiniz. Basitçe Google trend analizlerine bakarsınız. Sayfa gösterim sayıları yükselmeye başlar. Tüm bunlar 5 dakikalık bir araştırmanın sonucudur.

Ama nedense ülkemizdeki anlayış bu araştırmaları yapmak yerine kendimizi kandırmaktadır. Örneğin bir forumumuz varsa görüntülenme oranı ile böbürleniriz. Eh bu görüntülenme oranlarının içerisinde arama robotlarından tutun, gerçek olmayan bir sürü internet programcığı vardır. Tek bir mesaj yazıp bir hafta sonra 150 kişi görüntülemiş diye kendi kendinize sevinme şansınız her zaman vardır. Hemen ardından sarılırsınız klavyeye en büyük biziz diye yazılar yazarsınız. Ama trend bültenleri ve istatistikler tam aksini söyler. Tabii ki bu durumdan zevk alanlar için ufak bir daha mutlu olma yöntemi söyleyeyim. Google web crawl oranını değiştirin. Daha fazla robot hiti ile daha mutlu olursunuz. Ufak bir not yazmak gerekirse Mecmua Forumlarında görüntülenme oranlarında robotlar gözükmez. Böylelikle forumdaşların takip ettikleri veya hoşlanmadıkları konuları daha rahat biliriz. Bu sayede moderatörler yeni konu açma olayında dikkat edecekleri faktörleri öğrenirler.

Ara sıra bu şekilde yazılarıma devam edeceğim. Bu yazımı çok sevdiğim bir söz ile bitirmek isterim. Charles Manson'ın hayatı boyunca ettiği tek güzel laf;
Eğer bana yukardan bakarsan aşağılık bir adam görürsün.
Aşağıdan bakarsan bir tanrı görürsün.
Karşıdan bakarsan kendini görürsün.

İşte olay budur..